Katalog

14 GEZİ 21MART2004/SAYI939 PAZARIN PENCERESINDEN Masonlara bomba Selçuk Erez cçenlerde Masonlar Türkiye Elüyük Locası Yakacık Şubesi'ne b ir saldırı düzenlendi. Dernek üyeleri yernek yerlerken üzerlerine ateş edildi; öhenler, yaralananlar var. Saldırganılar "Yahudi Locasına ölüm!" diye bağırıtnışlar. Köktendinci basın organlan, j?ünaşın "Mason Locaları, Türkiye'yi mahvetmek için gizli komplolar düzenlemek te olan Yahudilerle işbirliği yapanların ç.alıştıkları yerlerdir" diye yayın yapmaktadır. Her terör olayından sonra "Islami terör yoktur!" diye demeçler verip kan döken teı öristlerin, dini gerekçelerle eyleme cevaz veren hiçbir uluslararası örgütle ilgileri nin bulunmadığını ileri sürenler, böyle: konuşarak bu gibiler için elverişli bir ort am hazırlamaktadırlar! Burada, Mas< on Derneği'nin ne olduğunu, felse fi tartışmaların, üyelerin kendilerini düşü ınce düzeyinde geliştirecekleri ç. alışmaların yapıldığını kamuoyuna hala yeterince aktaramamış devlet yöneticiler ini ve dernek yetkililerini de düşünmeye da vet etmek gerekir. Masonluk nediı ? 18 yy'da asüle, sıradan vatandaş arasında, §u mezhep ya da bu mezhepten olan in sanlar arasında aslında o ;ağda yüfürlükte b mlunan ayırımın yersiz Dİduğuna Jnanan, f arklı kökenden G Budapeşte'de 'kendini' aramak... Tarih kitaplarında okuduğunuz Macaristan, Türklerin zaferlerinin tanığıdır hep... Budapeşte'de kahramanlık damarınız tutarsa biraz yüzünüz kızarır... Çünkü büyüleyici kent kıyaslamaya kalkıştığınızda sizi bozguna uğratır. Gökhan Kahiloğulları G Prens Eugene ve esir aldığı Osmanlı askerini anlatan heykel... idene kadar Macaristan hakkında genel olarak bildiklerim başkentleri Budapeşte, çocukken okuduğum Ferenc Molnar'ın Pal Sokağı'nın Çocuklan'ndakı Macar kardeşlerimiz ve kuşkusuz herkesin aklına geldiği gibi ünlü 3 1 'lik milli maç zaferiydi. Hoş, bizim torunlarımıza da anlatacağımız bu maçı burada sorduğum on Macar'dan hiçbiri hatırlamadı, belki de işlerine gelmedi! Macaristan 'a işte kafamdaki bu üç bilgi ile ulaştım. Ancak gelince tüm dikkatimi çekmeyi başaran tek bir konu kaldı: Budapeşte. Akşam saatlerinde ulaştığımız Budapeşte; Tuna üzerinde ışıklandırılmış köprüleri ile parlak kolyelerini takmış geceye hazır bir kent. Her iki yanında devasa tarihi yapılar; Kraliyet Sarayı, Parlamento binası, Gellert, ışıl ışıl Tuna'nın yanında, Budapeşte'nin aksesuvarlannı tamamlıyorlar gece için. îlk izlenim: Evet, burası gerçek ten geçen yüzyıllann Avrupa metropolü. On sekiz on dokuzuncu yüzyıllardayız artık, birazdan bir yerlerden Macar süvarileri çıkacak gibi... O anda aklıma geliyor. Sahi biz buralarda 150 yıl hükmetmişiz, bizden de bir şeyler vardır mutlaka. Yarın, sabah olsun keşfebaşlamak, milliyetçi duyguları da doyurmak lazım! ESTERGONKALESt Aslında buraya bir tıp kongresi için gelmiştim. Ancak uçak seferlerinin uygun olmaması nedeniyle toplantıdan bir gün önce buradaydım (Yaşasın THY!) ve önümde keşif yapabileceğim koca bir gün var. îlk başta, üzerine türküler yazılan, hatta yurdumuzda sivil yönetimlere istirahat imkânı tanıyan(! ?) ılık bir eylül ayının sonrasında hit olan Hasan Mutlucan'dan o günlerde bol bol dinlediğimiz türkünün mekânını görmek lazım; EstergonKalesi. Sabah her normalbeyin cerrahı gibi saat 5'te uyanıyorum. Estergon.Budapeşte'yebirbuçuksaat uzaklıkta, yola düşüyorum. Macar halkının arasındayım. Bizim gibiler: sıcaklar, çok sigara içiyorlar ve yerlere tükürüyorlar... Hiçyabancılık çekmiyorum. Güzel bir otobüs yolculuğundan sonra Estergon'dayım. Etkileyici bir kale, Tuna'nın yanında yüksehyor, Zaptedilmesi gerçekten zor görünüyor. Sabah sessizliğinde savaş çığlıklarını, kılıç seslerini duyargibiyim. Üzerinekahramanlık türküleri söyletecek bir yapı. Hemen yanında Macarların başpiskoposluğunun bulunduğu devasa ve muhteşem bazilika var. Macarlar bazilikayı doldurmuş, fırsattan istifade çıkıyor, zapt ediyorum kaleyi. Altta Tuna kıvnlarak gidiyor, karşıda ova. Acaba buradan mı gittik Viyana kapılarına? TEKRAR BUDAPEŞTE Öğleden sonra tekrar Budapeşte'deyim. Tarih sayfalarındayız tekrar. Şehirde Romalılar, Gotlar, Hunlar, Tuna'nın iizerindeki köprüler, gece aydınlatılınca Budapeşte daha da baş döndürüyor... Kartal'dnki saldında W« kişi ülmiiştü nsanların birarada, eşit •dlüzeyde yaşayıp artışabileceklerine inam Vnların biraraya ;elip oluşturdukları bir ı prgüttür. skoçyada kurulan ve Büj fük Loca olarak jilinen locanın 1723'teya yımladığı ^nderson Kuralları, Maso 'nluğun yaygın darak benimsenen ilkeleri fii belirlemiştir. Masonlukla Yahudiliğin . İlgisi var mıdır? Vnderson Kuralları yürürlü, $e girinceye :adar üyelerinin Hıristiyauı o'lmaları artken o tarihten sonra "iSüt ün insanların ızerinde birleştikleri bir üıan, ca sahip )lmak" yeter sayümıştı. Buna i 'ağmen ;erek Britanya'da gerekse dı'ğe r Avrupa ilkelerinde Yahudilerin localW a kabulü ızun süre benimsenmemiş, aıîO ak nsanların inançları nedeniyle. a} Timcılığa abi tutulmaması ilkesinin yava ş yavaş indirilmesi sonucu Yahudiler v 'e% 4üslümanlar localara alınmaya )aşlamıştır. Hayrullah Örs'ün çe virip 4imar Sinan dergisinde yayımlaı MMŞ »ldugu (Yıl 4, Sayı 15,1974) "Yah 'tıdilik ve lasonluk" başlıklı bir makalede, X 874'te n'isya'da Büyük Milli Ana Loca'r, uh, ah udilerin ziyareti için gerekli izı hi •rdı ği ama üye olmalarını kabul eı taııediği ıklet iilmektedir. Bu makalede "M ason tüelin'de geçen îbranice sözcüklen'jn :psi H. ıristiyanlar tarafından anulmu^tur."denmektedir. Bunlara alup Mas'onluğun bir Yahudi örgüt ü Iduğunu il'eri sürmek doğru değildiırŞimdi AB'ytî bir an önce katılmayı teyen iktidar üyelerinin neler iyeceklerini di kkatle izlememiz gereki^r: adece terorist ı ni kınanacak, yoksa fark h inlerden insanUırın bir araya gelip felsel ri onularda çalışrmdarının bombalanacak eğil alkışlanacak bir şey olduğu jylenecek mi? DaıHası da var: Hem AB ıeraklıları, hem de tslama hizmet ttiklerini sanan teröristler, Bizans'ın, lydınlanma Çağı'nın dışında kalmasının na nedeninin 7. yüzyılda Atina Felsefe )kullarında, din dogmalarıyla bazen \ ağdaşmayan düşüncelerin de • delenmesine tahammül edemeyen ustinyen'in, bu okıüları kapattırması Iduğunu biliyorlar mı? O çağdaki Islam yanışına, bu felsefecilerin îslam Jkelerine davet edilip çalışmalannı •ralarda sürdürmelerinin ne büyük katkısı •) > * ' ; . 896'daUrallar'danburalaragelenMacarların atalarl Arpadlar, Osmanlılar, Habsburglar var. Acaba bizi düşman görüyorlar mı, bilmiyorum. îlk izlenimim Macarların asıl sorunlu oldukları kişilerin Avusturya hegemonyasındaki Habsburglarlar olduğu yönünde. Nitekim, Bozkurt Güvenç 'Türk Kimliği'nde Macar tarihçi Rasonyi'nin Turkleri övücü yakjaşımından bahsederken, Habsburglann bir kötülükten bahsederken "Türklerbile yapamazdahâkötüsünü" deyiıinini kullandıklarını vurguladığınıhatırlıyorum. Macarlaıtaen güzel mirasımız hamamlar. Osmanjılardan kalan ve aktif olarak kullanılan tam dört hamamvar Budapeşte'de. M{ıcarlar zamanla bu işi daha ilerıye götürmüşJer ve kendilerini Avrupa 'nin en güçlü kaplıca turizmi olan ülkesi haline getirmişler. j ABDURRAHMAN PAŞA... Budapeşte'yi gezmeye başlıyorum. îşte sokak arasında son Budin Valisi Abdurrahman Paşa'nın mezarı birden karşımıza çıkıyor, korumuşlar. Buralarda bir yerlerde Budin'in düşmesi sırasında ölen Osmanlı askerlerinin mezarlığı varmış. Bir Macar'a yerini soruyorum. Kemal Atatürk Sokağı'nın sonunda olduğunu soylüyor. Buradaki mezarlar da korunmuş. Bizi seviyorlar mı bilmiyorum, ama saygı duyuyorlar. Biz aynı konumda olsak acaba bunları yapar mıydık? Aklım kanşıyor. Atamıza sokak ismi verilmesi, korunmuş mezarlar... Bildiğim tek şey bize, diğer Avrupalılar gi' bi 'Li mamma turcha! (anneciğim Türkler!)' demedikleri... Biraz sonra taşlı Arnavut kaldırımlı bir sokak çıkıyor karşıma, cumbalı evler sokaklara taşmış. Sokağın sonunda bir türbe, Gül Baba Türbesi! Felsefesi gibi sade ve zarif bir Bektaşı türbesi. Orta yaşlı bir çifti türbenin başında ya dua ediyorlar ya da dılek tutuyorlar. Hah! Bizdenbirilerini . buldum.Gidipkonuşuyorum. Macarlarmış... Aklım iyice kanşıyor. ,. Kendimi sokaklara bırakıyorum.Tu J na boyunca ilerliyorum. Her binadan | iki tanevar; kendileri veTuna'dayansımaları... Hava kararıyor, otelin yolunu • tutuyorum. Günün tatlı yorgunluğu üzerimde, yağan kar şiddetini arttırdıkça adımlarım sıklaşıyor. Bir an önce ulaşıp ünlü Macar şaraplarının da tadına bakma gerekliliği yürümemi kolaylaştırıyor...# gokmenkahil@hotmail.com Şarabi zamanlar Şarabi, îstiklal Caddesi'nde, Çiçek Pasajı'nın girişinde bir mekân. Mönüsü şaraba en iyi eşlik eden dünya yemeklerinden oluşuyor... Selen Tokcan ir zamanların Caddei Kebir'i, bugünkü îstiklal Caddesi îstanbul'un gece hayatının en renkli mekânlanna ev sahipliği yapıyor. Çiçek Pasajı'nın îstiklal girişinin hemen yanında bulu B nan Şarabi de bu mekânlardan biri. Mekânın sahibi Gökhan Safkan işin içine şarap girince keyifli bir ortam yaratmakta zorlanmamış. Şarabi'nin değişik tarzda dekore edilmiş üç ayn katı var. Giriş katı ve üst kat modern dekorasyonuyla daha çok gün içinde uğrayıp, bir iki kadeh şarap içmek isteyenler için ideal. En alt kat ise loş ışıklandırması, örme tuğla duvarlan ile klasik bir şarap evini andıran dekorasyonuyla uzun geceler için düşünülmüş. Şarap evinden çok, bir şarap kafesini andıran giriş katı 50, üst kat 25, alt kat ise 90 kişilik. Şarap mönüsünde Doluca tarafından üretilen Özel Şarabi sofra şarabı, Kavaklıdere, Kutman, Dişren, Turasan, Melen, Gülor, Atatürk Orman Çiftliği (özellikle boğa kanı), Pamukkale ve çeşitli Anadolu şarapları gibi yüzün üzerinde yerli ve yabancı şarap çeşidibulunuyor. Şarabi dünya mutfağının şaraba en iyi eşlik eden yemeklerinden seçilmiş bir mönü hazırlamış. îtalyan mutfağının makarna çeşitlerinAc*r\ lar» an trar\llar» T<ır»r*n Şarabi'de pazartesi akşamları "Garsong's" grubu çıkıyor. şimisine, bir av yemeği olan bıldırcından, Mengen yöresinden getirilen ve ızgara olarak servis edilen Mengen sucuğu ve peynirine kadar her mutfaktan bir şeyler bulmak mümkün. Spesiyaller arasında, şarap sosunda bekletilerek, mantar sosu ile servis edilen Şarabi Steakve Şarabi Salata var. 'J Şarabi'nin belli bır yaş grubundan müşterisi yok. Şarap evi kültürünü seven, değişik îlrri rlınror» vi\ Kir Şarabınızı ttalyan, Japon ya da Türkiye mutfağı ile içebilirsiniz, kân. Pazartesi akşamlan "Garsong's" adında dört operacıdan oluşan bir grup çıkıyor. Mekânın fiyatları içilen şarabın kalitesine göre değişiyor. Fakat iki kişilik bir yemeği ortalama 4045 milyona yemek mümkün. 11.0002.00 arası servis veren Şarabi'de, hafta sonu için rezervasyon yaptırmak gerekiyor.# îstiklal Caddesi. 174 Beyoğlu