Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 KAPAK I 21MART2004/SAYI93'9 Unkapanı mı, kurtkapanı mı? IMÇ bir tuhaf çarşı. Manifaturacılar ve kumaşçılar için kurulmuş ama kimsenin aklına ÎMÇ denilince onlar gelmiyor. Şöhret öykülerine merak sarıldı sarılalı bütün öyküler, ÎMÇ'den ve ona yakın otellerden, lokantalardan geçiyor. Hayal kırıklıkları da var bu çarşıda, umutlar da... Nilüfer Zengin 1. sayfanın devamı EYMMELİSAMÜZİK (EnverYılmaz): Kaç yıldır bu işi yapıyorsunuz? 5 yıJdır bu piyasanın içindeyim. Yeni sayılırsınız... Köstek olmaya çalışanlar oldu mu? Tabii canım, neler neler... Bir kere her yerde olduğu gibi buranın da haraççıkrı vardır. Ama ben vermem. Sekiz kardeşiz biz, kardeşlerimle dolaşırım. Bir korkum yok. Zaten bir kere taviz verirseniz, hep vermek zorunda kalırsınız. Bakın daha yeni savcılığa dilekçe verdim. Tehdit ediliyorum... Ama bunlara prim vermem ben. •Peki nasıl başladınız bu işe? Gaziantepliyim. Fakirdık... Bir ses yarışması düzenlenmişti, babamın kimliğini çalıp, şehre indim, tefeciden para aldım. Yarışmaya katılmak için bir miktar para istiyorlardı. Katıldım, ilk üçe girdim. O gün bugün bu işlerdeyim. Bu iş için beş yüz bin dolar kaybettim. Bir fabrika kursam daha çok para kazanırdım. Ben kendim de sanatçıyım zaten. Beş yıl önce kendi imkânlarımla kaset yaptım. Beni Almanya'da daha çok tanırlar. Orada her hafta sonu konsere gidiyorum. Artık polisler, pilotlar, hostesler tanıyor beni. Kendi sanatçılarıma ya da başka sanatçılara da konser organizasyonları yaparım. Almanya'da, Fransa'da çok tanınırım. (Geçen hafta Almanya'daki konserinin afişini gösteriyor). Yurtdışı bağlantılarınızı nasıl kurdunuz peki? Onlar mısizibuldu? Tabii, tabii, oradan beni takipediyorlarmış... Burada yapıntcıların kaset yapıp meşhur olmak isteyen insanları dolandırdıkları doğrumu? Var, var öyleleri... Mesela geçenlerde Çorum'dan bir kız geldi. Yolda muavin tecavüz etmiş, sonra burada bir parkta tecavüz etmişler. Buraya geldi. Ben anladım hemen durumu tabii... Çirkin de bir kız... Sesi de yok. Bir şey olması müm Dilek Topal: Yapımcının dikkatini çekmek lazım. Enver Yılmaz: Beni Almanya'da çok tanırlar. Fotoğraflar: Uğur Demir Tamer Karadağlı Oyuncu En büyiik hatanız nedir? Büyük hatam olmadı. Bir insanın başına gelebilecek en kötü şey nedir sizce? Sağlığının bozulması. Hayattaki en büyük keyfiniz nedir? Yemek yemek. En sevdiğiniz yazar kim? Philippe K. Dick. En sevdiğiniz film/yönetmen? Bladerunner/ Ridley Scott Sizce en büyük aşk hikâyesi kimlerinki? Benimki. , Sizi en çok güldüren şey nedir? Kuzenim Abbas'in düştüğü durumlar. tdeal belediye başkanınız kim? Murat Karayalçın. Beğendiğiniz, takdir ettiğiniz siyasi karakter kim?(geçmişten de olabilir) Ilhan Kesici. Bir hayvan olsaydınız, ne olurdunuz? Aslan. En çok yaşamak istediğiniz şehir? Istanbul. Giincel olaylar içerisinde sizi yakın zamanda en üzen nedir? Bombalama olaylan. kun değil yanı. "Tamam, ailenin telefon numarasını verirsen, seni sanatçılarla tanıştıracağım" dedim. Verdi,aradımkızın ailesini. Biletini aldım... Emniyeteteslim ettim. Işte böyle garibanlar bulur beni de hep. Ben de yufka yürekliyim, bırakamam ortada. Şunu yaparlar bir de... Adam varını yoğunu satıp savıp gelir, 30.000 dolar atar masaya, "bana kaset yap" der. Alırlar o parayı 3.000 dolara göstermelik bir kaset yapıp vitrine koyarlar, gerisini cebe atarlar, o kasetten debir şeyçıkmaz... Peki siz kime kaset yapacağınıza nasıl karar veriyorsunuz ? Sesi güzel olacak, fiziği olacak, eğitimi olacak. Ama ben parayla kaset yapmam. Mesela, ben kendi Can Çiçeğim kasetime hiç promosyon yapmadım, ama beş bin sattı. Adam geliyor, kaseti yapmış, klibi çekmiş, yüz elli bin dolar harcamış, hadi bunu piyasaya sür. E kardeşim, bu paranın çok daha azını bana verse, ben ona kendi bildiğim gibi bir kaset yapacağım ve belki satacak. Bazen de stüdyolarda kandırıyorlarinsanı. Adam daha yapımcıya ulaşmadan, stüdyoda kayıt yapıhrken parasını kaptırıyor. Sonra bir canlı yayına çıkıyor, yüz elli bin dolar harcadım, benikazıkladüar diyor. Millet sanıyor ki yapımcı kazıkladı. Peki bir kaset nasıl tutar? Klip şart bir kere... Televizyon şart. Televizyonda klip yayınlatmak için para ödendiği doğru mu? Tabii, bir klibin bir ay dönmesi sekiz bin altı yüz dolar. Peki televizyon programları? Orada da adamın olacak. Ama tabii, program yapımcısına bir buçuk, iki milyarlık çiçek gitmesi lazım. Aslında bir şey söyleyeyim... Bu işi dürüst yaparsan, ancak kamını doyurursun, bir de kötü bir arabanolur... Okadarişte. TACOMÜZÎK Dilek Topal: SeyrettinizmiNeredesinFiruze'yi? Duydum ama daha seyretmedim... Burada işler ofilmdekigibi mi dönüyor diye soracaktım... Nasıl işliyor hayat burada? Sesim güzel kaset yapın diye gelenler oluyor mu ? Geliyorlar öyle... Ama artık burada kimseye öyle kaset yapılmıyor. Yapımcının bir yerlerde bir şekilde dikkatini çekmek lazım. Nasıl biri dikkatinizi çeker? Aslında bu biraz da şans işi. Bazen sizin dört dörtlük diye düşündüğünüz bir kaset tutmayabılir. Ya da hiç ummadığınız biri çok tutabılir. Yine de daha çok satanlar bellidir... Alevi sanatçıların kasetleri çok satar. Kürtçe kasetler çok satar... Bu adamları televizyonlarda hiç göremezsiniz ama star dediklerinizden daha çok satar. Almanya'da, Hollanda'da, Fransa'da konserleri dolar taşar... Mesela Kahtalı Mıçı vardır, bilirsiniz... Ne bir klip çekti, ne televizyonlara çıktı, ama adamın kaseti acayip çok satar. Cumartesiler İMÇ'de yarışma günü... Sesine güvenenler ya da büyük hayaller kuranlar için. Fotoğraf: Hıdır Durman Bir sergi olarak İMÇ Ahmet Bayındır Istanbul'daki manifaturacılar ve kumaşçılar önce Sultanhamam'daki, 19. yuzyıldan kalma binalara yerleştiler. Burası zamanla, kumaşçılara yetmemeye başladı. Yeni bir çarşıya ihtiyaç için Unkapanı'nı uygun gördü. Yapımı ise 19611967 yılları arasında surdurülen çarşının açılışını dönemin Başbakanı Süleyman Demirel yaptı. İMÇ Türkiye'de mimarlığın başyapıtı Süleymaniye'nin eteklerinde yer almasına karşın; şehircilik açısından doğru bir duruşla îstanbul'a mimari bir değer olarak katılmıştı. Döneminin en yetkin mimar ve mühendislerinin işbirliğiyle ortaya konan bu yapıt plastik sanatların diğer dallarından özgün ve başarılı örnekleri de bünyesinde barındırdı. Doğan Tekeli, Sami Sisa ve Metin Hepgüier MI mimari tasanmlan Kuzgun Acar, Yavuz Görey, Ali Teoman Germener'in heykelleri, Bedri Rahmi Eyuboğlu, Eren Eyuboğlu, Nedin Günsür'ün resimleri, Füreyya Koral'ın seramikleri ile güçlendirildi. Bugün de bu eserlerle iMÇ'nin blokları arasında karşılaşabilirsiniz... Tıpkı pek çok "yıldız" ve "yıldız adayı" ile karşılaşabileceğiniz gibi... vardı. Remzi Peker ve arkadaşları 1954 yılında "Sınırlı Sorumlu îstanbul Manifatura ve Kumaşçılar Çarşı Yapı Kooperatifi"ni kurdular. Dönemin valisi ve belediye başkanı Fahrettin Kcrim Gökay bu çarşı "• <.,'. Şöhretş doğru.o Erdinç Giiltepe fstanbul'a kaset yapmak için gelmiş. Onunla Melisa Müzik Yapım'da karşılaştık: Nerden geldiniz tstanbul'a? Adıyaman Gölbaşı'ndan... Kaç yaşındasınız ? 32... Nerede kalıyorsunuz burada? Ağabeyim Istanbul'da, onun yanındakalıyorum. Neden kaset yapmak istiyorsunuz? Çok acılar çektim. Bir kere evlendim, anlaşamadım ayrıldım, bir oğlum var... tkinci evliliğimi yaptım. Ama VıayattaVıep çile çektim. Zaten çile çekmeden sanatçı olunmaz. Değil mi? Güveniyor musunuz Melisa Müzik'e? Güveniyorum. Zaten Enver Bey'e çalan müzisyenlerden birini tanıyordum. O beni buraya gönderdi. Meşhur olacağmıza inanıyor musunuz? înanıyorum...