17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14MART2004/SAYI938 KULTÜR 7 ikigünöncesibıleolabiliyorhazırhğınbaşlaması. MtHRAN TOMASYAN Festivale ilk kez katılmıyorsunuz, değil mi? Mimar Sinan Ünıversitesi Devlet Konservatuvarı öğrencisiyken de katılmıştım, şimdi kendi kumpanyam "Çıplakayaklar Kumpanyası' nın işleriyleyeralıyorum. Çıplakayaklar nasıl bir topluluk? Çıplakayaklar bir proje topluluğu aslında. Farklı disiplinlerden gelen dansçılann proje amaçh toplanıp, gösteri süreciiçinde beraber çalıştıklan, daha sonrabaşka projelere yöneldikleri, kimi zaman kalabalık, kimi zaman bir dansçı ile, kimi zaman organizasyon amaçh toplamlan dans/hareket/tiyatrodan beslenen bir kumpanya. Asd niyetimiz kendi işlerimizi üretmek, kendi kadromuzu kurabilmek, hayallerimize yaklaşmak, hep deneme aşmasında kalmak ve çıplak ayağın heyecanını tüm dünyaya taşımak... Cîelecekte ise bu tür bir araya gelmelerin daha sabitlendiği, daha "kurumsaT'vesürekliliği olan bir kumpanyayadönüşmek. Nasıl çalışıyorsunuz ve nasıl bir araya geldiniz? Aslında hepimiz farklı işlerde, genellikle de profesyonel olarak çalışıyoruz. Dans geçmişlerimiz de çok farklı temellere dayantyor, ama proje bazlı olarak ve kesinlikle gönüllülükle bir araya gelip, burada asıl yapmak istediklerimizi ortaya koyuyoruz. Ürettiğiniz işleri nasıl tarifliyor ya da yorumluyorsunuz ? Özellikle kendi işlerımde, duygularımı nasıl yaşadığımı ve nasıl yorumladığımı göstermeyi tercih ediyorum. Koreografilerimi bu tür bir duygusal çerçeve etratında kurguluyorum, ama teknik olarak, akademık eğitimini almış olduğum modern dansın yanı sıra halk oyunlarına dayanan dans geçmişimin izlerini de sürdürmekten keyif alıyorum. Aslında konservatuvar mezunusunuz değil mi? Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'ndan 2001 yılında mezun oldum, ardından Fransa da Centre National de Danse Contemporarian'ın seçmelerini kazandım ve orada eğitim gördüm. Şimdi yılın bir bölümüFransa'da CompanyCreAnge'da, bir bölümü ise Çıplakayaklar'la Türkiye'de geçiyor.# tanışma DANS: Bedenle Dans ile teknoloji arasındaki ilişki nedir? Ankaralılar bu yıl altıncısı düzenlenen ODTÜ Uluslararası Çağdaş Dans Festivali'nde, işte bu soruya verilen yanıtları izliyorlar. 21 Mart'a kadar sürecek festivalde sadece temsiller yok. Panel, teknik ders ve atölyeler de programa dahil... Melike Sümertaş B ir festivalin altıncısı. Adı: ODTÜ Uluslararası Çağdaş Dans Festivali. ODTÜ Çağdaş Dans Topluluğu düzenliyor. Bu yılın teması ise " Dans ve Teknoloji". Festivalin bir amacı var elbette: Türkiye'de çağdaş dansın tanınması, yaygınlaşması ve bu alanda üretimde bu lunan yerli ve yabancı sanatçıların birlikte üretecekleriortamlarınhazırlanması... 'Dans ve Teknoloji'teması ise dansın teknolojiye nasıl yaklaştığını; teknolojinin en Dans Festivali 6. ODTÜ Uluslararası Çağdaş Dans Festivali, video atölyesi, dans teknik ders ve atölye çalışmaları ile devam edecek. Festival kapsamında 19 Mart 20.30'da ODTÜ Kolej sahnesinde Karma Temsil, 20 Mart'ta ise yine aynı sahnede Martin Sonderkamp / Circo Familiar / odtüÇDT / Aydın Teker temsili yer alacak. Festival, 21 Mart Pazar günü um:ag (Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı, Paris Cad. No:14) gösterim salonunda saat 14.00'te gerçekleşecek film gösterimleri ile son bulacak. Detaylı bilgi için: (0 536 317 43 21) basit ve en karmaşık formlarında dansı.bedeni ve hareketi nasıl anlamlandırdığını ve teknolojinin dans eğitiminde ve koreografik süreçte nasıl kullanılabileceğini sorgulamayı amaçlıyor. 21 Mart'a kadar devam edecek olan etkinliğin programı, hafta sonlarında akşam özel ve karma temsillerden, gündüz ileri seviyeli dans teknik ders ve atölyeleri ile film gösterimlerinden, hafta içleri panel, sunum, video atölyeleri veyerleştirme/enstalasyonlardan oluşuyor. Festival programı hakkında detaylı bilgiyi http://www.cdt.metu.edu.tr ya da http://www.dancentrum.com sitesinden edinebilirsiniz. Festivalin bu yılki katılımcılarından Paul Ibey (Kanada) ve Mihran Tomasyan'a (Çıplakayaklar Kıımpanyası) dans, teknikler ve festival hakkındaki görüşjerini sorduk: PAUL IBEY Sizin özel bir dans tekniğine odaklı çalıştığınızı biliyoruz. Nedir, Butoh ve onu farklıyapan? Butoh bedenin hızından çok duyguların derinliğini yansıtmayı amaçlayan, hareketlerin daha içsel olarak ve ağır ağır kontrol edildiği ve bu anlamda, aslında daha da fazla esneklikvekasyeteneğigerektiren bir teknik. 1950'ler sonu Japonyası'nda ortaya çıkmış ve döneminin koşulları nedeniyle daha içe dönük; dansçının kendisi ve duyguları arasında yaşadığı gelgitleri yansıtıyor. Tekniğin, modern dansın bünyesinde barındırdığı devinimi, yoğun duygusallığı, içselliği sayesin de daha fazla ortaya koyuyor. Dansçının duygulanna, geçmişine, belleğine dayandırdığı için yaratıcılığını daha fazla öne çıkarıyor ve seyirciye de bunu daha yoğun yansıtabiliyor. Bence bu nedenle daha gelişmeye açık ve son yıllarda özellikle Avrupa'da bu teknik üzerinde yoğunlaşan ilginin kaynağında da bu yatıyor. Siz Butoh sahnelemekle kalmıyor, eğitimini de veriy orsunuz, uygulamasındaki bu farklılık eğitimine de yansıyor mu? Katılımcılara çeşitli imajlar veriyorum sözlü ya da görsel olarak, ardmdan dansçılardan beyninde çizdiği imaja bedeninden nasıl bir yorumlama geldiğini ortaya koymasını istiyorum. Çalışmalar çok yorucu oluyor, çünkii katılımcıların hepsinden aldığım enerjiyi yorumlamak, onlara yansıtmak gerekiyor ve bu düşünsel olarak oldukça büyük bir vük getiriyor. Ayrıca, Butöh'un kaslann alışılagelenden daha yavaş kullanımının, aslında dansm tüm tekniklerinin gerektirdiği gibi ama daha yoğun ve zor kullanımı nedeniyle, bedenle özel bir tanışıklık, bir anlamda du kııralları yıkmadan önce kuralların bilinmesi gerekiyor. Butoh, performans olarak da yoğun duygu konsantrasyonu gerektirdiği için, sahne öncesinde de çalışmalardan önce olduğu gibi yoğun konsantrasyona ihtiyaç duyuyorum ve hazırlanmak için kendime zaman ayırıyorum. Sahne söz konusu olduğunda Nehir Söyleşi Dizisi Ülkemizin kültür ve sanat insanları, deneyimlerini yeni nesillere aktanyor. Yaşamlarına yön veren olayları, geçtikleri yolları, aştıkları engelleri geniş kitlelerle paylaşıyor. Tıpkı denize kavuşan birer nehir gibi. 2004 madalyalı şaraplar K avaklıdere Şaraplan dört ayrı ürünüyle bu yılın ilk ödüüerini topladı. Ege Bölgesi'nin misket üzümlerinden elde edilen Muscat 2002, Portekiz tatlı şarabı olan ve Porto yöntemine göre üretilen, teklikör şarabı olan Tatlı Sert Kırmızı, iki yıl boyunca dinlendirildikten sonra şişelenen ve uygun koşullarda ydlandırılabilen CarignanAlicante,meyvemsi,yapılıvekalıcı bir şarap olan Carignan&Alicante 2002, Paris'te düzenlenen " Vinalies Internationales2004"te gümüş madalya aldı. "Toprakklimaüzüm cinsi". Şarapçılığın bu temeli üzerine kurulan Kavaklıdere, bu yıl75. yaşınıkutluyor. 1929'daCenap And tarafından Ankara'da kurulan şirketin üzüm suyu da dahil 31 çesit ürünü var. Yıllık depolama kapasitesi ise 17.5 milyon litre. Bu üretimin yaklaşık yüzde 20'sini ihraç ediyor. Sadece üretimle yetinmiyor Kavaklıdere Şaraplan. Şarap kültürünün geliştirilmesi ve tanıtımına yönelik projelere de imza atıyor. Şarapseverleri şarapların emek ve ilgi isteyen büyülü dünyasına götüren "Bağbozumu Turlan" düzenliyor, Türk şaraplan ile çeşitli mutfakları bir araya getiren "şarap tadım seminerleri" ile "Şarabın ABC'si" seminerlerine imza atıyor, üç ayda bir şarap kültürü dergisi "KaraPı çıkarıyor... Kavaklıdere'nin ödüllü şaraplarından "Carignan Alicante" Ege'nin en kaliteli şaraphk üzüm veren bağ mevkıinden seçiliyor, 350 IAYP» 12.000.000 ... 550. ^.OOO.OMÜJ 352..... j 8.000.000 u . Attilâ İlhan NÂM'I DİĞER KAPTAN Selim İleri Halit Kıvanç BİR K0LTUKTA KAÇ KARPUZ Aydın Engln Oktay Slnanoğlu TÜRK AYNŞTAYNI Emlne Çaykara iki yıl dinlendirildikten sonra şişeleniyor. Uygun koşullarda 46 sene kadar ydlandırılabilen şarabın ideal için derecesi 1618. Porto yöntemine göre üretilen tek likör şarabı "Tatlı Sert Kırmızı "nın yemeksonrası, kahve, puro ve çikolatalı tatlılarla içilmesi tavsiyeediliyor. Bir başka ödüllü şarap, îzmir'de Bornova Misket'inden üretilen Misket ise aromasının keskinliği nedeniyle aperatif olarak sunuluyor. Misket, şarküteri, ızgara balık ve peynirlerle de öneriliyor. Muscat, genç bir şarap. iki yıl içinde, 68 derecede tüketilmesi gerekiyor... Yaza doğru beyaz şarabına özellikle de Narince'ye dikkat çekiyor, Kavaklıdere Şaraplan. Narince, adına uygun inceliktebirtaddengesinesahip. 18.yüzyılda Tokat çevresindeki Cizvit papazlarının terasladığı bağlarda, özellikle de Kazova köyünde yetişiyor. Ekim ayının başlarına kadar ağır ağır, iyi olgunlaşıyor. înce kabuğuna rağmen yola dayanıklılığı, Tokat'tan bu üzümü alanbirçokşa'" p'"1' ^'nsinin kendi tesislcrinde Narince'ler üretmesineimkân tanıvuı. Monoccpagettckuzümk.'ll • larak üretilen) şaraplara, şaıap dünyası pek alışık değil. Ancak Kavaklıdere Boğazkere, Oküzgözü, Narince gibi üzümleri 'tek üzüm şarabı' olarak, daha önce denenmemiş Fransız meşe fıçılarda dinlendirerck tek başına piyasaya ı [477 Tahsin Yucel GÖRÜNMEZ ADAM Kaan Ozkan 10.000.000 u.» 1188 ..VF. | 5.000.000 LI. Muhibbe Darga ARKE0L0JİNİN DELİKANLISI Emıne Çaykara Muazzez İlmıye Çığ ÇİVt ÇİVİYİ SÖKER Serhat Ozturk I 4M..,r. j IO.OOO.OOOJJ.» 511 »v» 115.000.000»» Talat S Halman AKLIN Y0LU BİNDİR Cahide Blrgııl !.,"> 30.000 000 M Mehmet Aksoy HEYKEL OBURU Aydın Engln Mehmet Gulcryuz GÜLDÜCÜME BAKMA Ayşegiit Sönmcrjy İ<; R^nka<;ı Kiiltiit Y a v ı n l a c ı ^ i " ' » U N U T M A Y I N ! www.iskulturyayinlari.com.tr adresınden yapacağınız alışverışler %25indirimlı! Ayrıcamagazalarımızdan I N U I l ! l «/""*" \İJ MaxımumKart'layapacağınızalı§veri§lerinizdenal<İUe%5, tek taksitte %3 MaxıPuan, 50 mılyon TL'ye kadar olan ve t u m k l t a p ç i l a r d a . • • alıjverljlere 2, üstüne 3 taksit olanağı. • mcMmum mm * * + TÜRKİYE^BANKASI Kültür Yayınları ı.'.m IIIJMK pok çok puan tıemtn fc<u<><
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle