Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 TOPLUM 14 MART 2004 / SAYI 9 Eşcinseller evlenmeye kalkınca Amerika'da eşcinsellerin evlenip evlenemeyeceği neredeyse bütün eyaletleri ayağa kaldırdı. San Francisco'da dört bin çift evlenirken, muhafazakârlar evliliklerin iptali için dava açtı. Amerika'da evliliğin, sosyal sigortadan yararlanma, miras ve green kart alma gibi 250 ayrıcalığı var... Bu da eşcinsellerin uğradığı haksızlığın büyüklüğünü gösteriyor... Cemile Çakır / Boston oston'da sosyalisthareketinönde gelen aktivistlerinden Workers World Partisi (Dünya Işçi Partisi) üyesi, aynca Stonevvall Warriors adıyla oluşturulan eşcinsel hareketin de liderlerinden eşcinsel Frank Neisser bugünlerde oldukça meşgul. Çünkü, Boston'da başlayıp ABD'nin genelinde gündemde olan eşcinsel evliliği konusunda sokak gösterileri örgütlüyor, öbür eşcinsel gruplann temsilcileriyle görüşmelere katılıyor. Geriye kalan zamanını da yirmi yıldır birlikte yaşadığı ressam Richard'a ayırmaya çalışıyor. rilmesi kararlaştırıldı. Başkan George \ Bush fırsat buldukça anayasaya evlili kadın erkek ilişkisi olarak tanımlayan b maddeeklenmesiisteğiniyineledi An ABD'de anayasaya bir madde ekleme için senato ve temsilciler meclisinin üçı iki oyu ile 50 eyalet meclisinden de dört üçünün onayı gerekiyor. Bu da oldukı, uzun bir zamana yayüacak mücadele aı lamını taşıyor. EVLİLERE250AYRICALIK... Cumhuriyetçilerin eşcinsel evldiğir karşı çıkmaları ve evliliği sadece kadın e kek arasında bir ilişki olarak tanımlam inatlarına karşılık Demokrat Parti'ni tavn da pek net değil. Eşcinsel evliliği ta tışması Demokratlar'ın Bush'un karşın çıkaracakları adayı seçme yarışlanna d yansıdı. Her eyalette ayrı ayrı seçime g den Demokratlar'ın eşcinsel evliliğiı destekleyen adayları Howard Dean ba; langıçtaönlerdeydi. Ancak basındayete rince destek bulamadı ve yarışı terk eı mek zorunda kaldı. Şu anda, yarışı önd götüren Massachusett eyaletinin AB1 Kongresi'ndeki iki senatöründen biı olan John Kerry ise iki arada kalıverd Asıl tartışmaların onun kentinde başk mış olması onu daha da zora soktu. Eş cinsel evliliğine karşı olduğunu açıklad Sivil uniondan yanaydı, ama Bush'a d karşı çıkıyordu.Ona göre evliliğıanaya saya bağlamak yanlıştı, konuyu eyalet ya salarınabırakmakgerekiyordu. Demok ratlar'ın başkan adayı yarışını ikinci ola rak götüren John Edwards da Kerry il aynı görüşte olduğunu açıkladı. Adayla arasında olup da pek oy alamayan A Sharpton ve Dennis I. Kucinich eşcinse evliliğini destekliyorlar, ama ABD tele vızyon ve gazetelerinde onların görüşle rine rastlamak oldukça zor. Aldıklan oy lar da yüzde bir ya da ikilerde dolaşıyor. Eşcinsel evliliği ile birlikte gündemı gelen sivil union ise yeni bir kavram değii Howard Dean'in de bir dönem valisi ol duğu Vermont eyaletinde ydlardır sivi union uygulanıyor. Frank Neisser sivi union uygulamasının sadece bu eyaletl< sınırlı olduğunu, federal yasada böylebi tanımolmayınca,öbüreyaletlercetanın madığını, ayrıca bunun ikinci sınıf vatan daş tanımını yarattığını savunuyor. Ken disi sosyalist olan, evliliğin bir mülkiye paylaşım ilişkisi olduğunu söyleyer Frank Neisser'e " Yasa çıkarsa evlenecel misiniz" diyesorduğumda "Bunuirdele memiz gerek. Neler getirip neler götüre ceğini de. Devletin ilişkimize burnunı sokmasını istemiyoruz, ama bazı huklaı var ki onlardan fay dalanmak önemli olabilir" diyor. Neisser'in aktarımlanna göre eşcinsel ler ABD'deyasaların kadın erkek birlik teliğineverdiği250'yigeçenayrıcalıkların hiçbirinden faydalanamıyorlar. Bu 250 ayrıcalığın arasında sosyal sigortadan faydalanma, miras hakkı, green kart alma hakkı da var. Neisser "Eşcinsel olmayanlarla aynı derecede vergi ödeyen eşcinseller" diyor "sıra haklara gelince ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyorlar". Yasa, Massachusett'te 11 Mart'ta yeniden meclise geldi. Meclise güvenen Massachusett'li eşcinseller evlenebdmek için Mayıs ayını bekliyor. Bush ise bütün bu gelişmeleri durdurma peşinde, bunu başarıp başaramayacağmı ise zaman gösterecek...# B Sadece Neisserdeğil, onun gibi çok sayıda eşcinsel ve eşcinsel mücadelesini destekleyenler de sokaklarda. Hıristiyan kesimin önemli birbölümü de... Onlar, on binden fazla çocuğun maruz kaldığı seks skandalının ardından Katolik kilisesinin imajını kıırtarmak içın atanan Piskopoz Sean O'Malley'in önderliğinde davranıyorlar. Boston Globe'da eşcinsellerin çok kötü ebeveynler olduklarını iddia eden ilanlar yayımlanıyor. Bütün bunlar bugünlerde Amerikan kamuoyunu en çok meşgul eden, neredeyse Amerika'yı ikiye bölen bir tartışmanın su üstüne çıkan görüntüleri. Işin ilginç yanı, iki tarafın da mücadeleyikazanmak için çabaladığı bu günler, yıllardan beri haklarının tanınması için mücadele eden eşcinsellerin eşitlik arama mücadelesinin en üst noktaya vardığı zamana denk düşüyor.. Mücadele, her ne kadar ydlardır sü rüyor olsa da, yeniden gündeme gelmesi Boston'da bir grup eşcınselin, eşcinsel evliliğini yasaklamanın Amerikan Anayasası'nın en önemli maddesi, eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle dava açmasıyla başladı. Kasım ayında Massachusett Eyaleti Yüksek Mahkemesi, aynı cinsten evliliği engellemenin anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu şeklinde karar verince Massachusett Eyaleti Meclisi de kendince bir çözüm önerdi. Evlilik tanımmı kadın ve erkekle sınırlayan Meclis, eşcinseller için yasal evlilik olmayan, "sivil union" denilen bir model yarattı. Eşcinseller de evlenebilecekti, ama bu evlilik ikinci bir kategori olarak değerlendirilecekti. Mad de oylamaya sunuldu. Tartışmalar haftalarca sürdü. Massachusett eyaletinin Cumhuriyetçi valisi Mitt Romney, sürekli Bush'la telefonlaşıyor ve fikir alış verişinde bulunuyordu. Çünkü tutucu kanadın temsilcisi George W. Bush, evliliğin kadın erkek arasında bir ilişki olduğunu vurguluyordu. Mitt Romney ise konunun halkın oyuna sunulması gerektiğini söyleyerek "halk karar versin" diyordu, çoğunluğun tutuculuğuna güvenerek. O da biliyordu ki, Boston Globe'un da yayımladı ğı ankete göre halkın yüzde 55 'i eşcinsel evliliğine karşıydı. Aralarında Amerika'nın en büyük işçi örgütü AFLCIO (Amerikan Emek FederasyonuSanayi Örgütleri) ile çok sayıda sendika ile insan hakları gruplarının da bulunduğu sivil toplum örgütleri ise azınhk haklarını çoğunluğun oyuna bırakmanın toplum için büyük bir tehlike olduğunu vurguluyor ve tasarısının meclisten geçirilmesine karşı çıkıyorlardı. DÖRT BİN NİKÂH... İki tarafın eylemlerinin gölgesinde Massachusett Meclisi 11 ve 12 Şubat'ta kararını açıkladı. Evlilik, erkek ve kadın arasında bir durum olarak tanımlanamazdj. Bu kez "sivil union/ sivilbirliktelik" gündeme geldi. Meclis bunu da reddetti. Eyalet senatosu üyesi Siyah Dianne Wilkerson, Arkansas'ta, ırk ayrımcılığının en yoğun olduğu bölgede doğduğunu, annesinin doğum için gittiği hastaneden siyah olduğu için geri çevrildiğini anlatıyor ve ayrımcılığın ne anlama geldiğini çok iyi bildiğini vurguluyordu. Gay olduğunu açıklamaktan çekinmeyen birbaşka senato üyesi, Jarrett Barrios ise eşcinsel evliliğine hayır diyen meslektaşlannın, komşu San Francisco Belediye Başkanı yasalardaki belirsizlikten yararlanarak eşcinselleri evlendirme kararı alınca kısa zamanda dört bin eşcinsel çift evlendi. larına, dostlarına acı vereceklerini söylüyordu. Yine bir senatör, Cynthia Stone Crçem ise Nazi kamplannda Yahudi yıldızı taşıyanların hemen yanında pembe üçgenli eşcinsellerin bulunduğunu anımsatıyordu. Bütün bu görüşler bir araya gelmiş ve meclisin evliliği sadece kadın ve erkek birliği olarak tanımlamayı reddetmesinisağlamıştı. Bu kararla, eşcinsel evliliği tartışması daha datırmandı. San Francisco'nunbaşını çektiği eşcinsel evliliği kampanyası başladı. San Francisco Belediye Başkanı Gavin Newsom, California eyalet yasalarındakı belirsizlikten faydalanarak eşcinselleri evlendirme kararı aldı. Binlerce eşcinsel, erkek ve kadın kuyruğa girdi ve dört bine yakın çift evlendi. Bunlar arasında televizyon oyuncularından lezbiyen Rosaenne ve ydlardır lezbiyen hareketinin önünde yer alan 83 yaşındaki Dcl Martin ile 79 yaşındaki Phlliss Lyon da vardı. Ancak bu nikâhlar, San Francisco'da evliliğin yasallaşması için yeterli değildi. California eyaleti yüksek mahkemesinin de bu konudaolumluyanıtvermesigerekiyordu.Bu arada savcı evlilikleri bir an önce durdurmak için başvurduysa da mahkeme karar vermekte acele etmedi ve işi zamana bıraktı. Halen de bir karar vermiş değil. İkinci nikâh fırtınası New Mexico'da, üçüncüsü New York'un küçük bir kasabasıNewPalltz'daesti.Palltz'nın Green Parti üyesi belediye başkanı Jason West eşcinsellerievlendirmeyebaşlayınca, diğer eyaletlerde de eşcinseller ve eşcinsellerin mücadelesini destekleyenler sokaklaradöküldü. Tutucular da boş durmuyordu. Önce San Francısco'daki evliliklerin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle mahkemeye ve Şimdi muhafazakârlar, eşcinsel evliliklerinin iptali için uğraşıyor... PAZARIN PENCERESİNDEN Nataşa'nın dansı... Selçuk Erez T olstoy'un Harp ve Sulh adlı yapıtında hoş bir bölüm vardır: NataşaRostovvekardeşi Nikolay, amcalarının, kentten uzak bir yerde yer alan kulübesine davet eddmişlerdir. Eski bir subay olan amcaları, orada, bir serf ya da köylüyle beraber asillerce alınıp satdan köylülerden bin olan nikâhsız eşi Anisya de yaşamaktadır. Anisya.onlaraköyekmeği, bal, tereyağdan oluşan bir yemek çıkarır; ardından balalayka çalıp yerel şarkdarsöylenir. Nataşa, bu şarkdarı ılk kez duymaktadır ama bu şarkdarın melodderi, sözleri içinde bir şeyler kıpırdatır, kendinitutamaz.şalınıatarsırtından, kalkar amcasına ayak uydurarak oy namayabaşlar. O tarihte yani Napolyon'un Rusya'ya yürüdüğü zaman bu asd sınıftan kızı, bir halk ezgisini ilk duyduğunda böyle coşturan nedir? Rusya'nın kültür tardıi konusunda yazdmış en güzel yapıtlardan birinin yazarı olan Orlando Figes, Tolstoy'un bu anlattıklarının, Rusların asdiyle, köylüsüyle kaynaşıp bir millet oluşturmalarını iyi özetleyen, yansıtan bir olgu olarak yorumlamış ve kitabına da Nataşa'nın Dansı adını vermiştir (Penguen Yayınları 20023) Napolyon'un ordusunun en ileri hatlara vardığı anda Çar Aleksandır, Petersburg'daki sarayında Prens Volkonski'ye sorarO "Askerlerimizin, köylülerin, serflerin morali nasddır?" "Onlarla övünebdirsiniz. Herköylü bir vatansever olarak çarpışmaktadır!" der Prens." Ya asdlerimiz?" Yanıt:" Bu sınıftan olmak, beni utandırmaktadır!" Böyle düşunen genç subaylann tutumlarında harpten sonra değişikliklergörülür. Halkı, ikinci sınıf yaratdclar gören, zamanlarını balodan baloya gezmekle tüketen, memurluk ya da askerlik dışında hiçbir konu de ilgilenmeyen atalarından çok farklı kimselere dönüşürler. Içlerinden sanat dallarıyla ciddi boyutlarda dgilenen ler çıkar: RimskiKorsakov, Musorgski, Çaykovski, Gonçarov vb... Rusulusu, 1812yılındabaşlayanbu asdköylü kaynaşması sonunda oluşmuştur. Bu ülkede daha ilerde gerçekleşecek ve insanlar arasında eşitlik ilkesini dahadagörkemlivurgulayacak devrimlerin kökleri debundadır. Bu vatandaşlık bdinci, bu ulusçuluk varolmadan Rusya'da ne vardı? Despotizmle yönetden bu ülkede bağlayıcı unsur din idi. Halkını sadece din bağıyla ve despotizmle bir arada tutan Rusya, aynı nitelikteki komşusu Osmanlıtaranndansdcçaaltedilen, yerlere serilen bir ülkeydi. Ama 1812'den sonra Rusya, Osmanlı'yla rahatça boy ölçüşen, sonra da onu geride bırakan bir devlet halini aldı. Türkiye, ancak Cumhuriyetle beraber, ümmet olmaktan sıyrdabdip bir ulus olmaya dönüşebildiğindt 1812'densonra Rusya da görülmeyt başlanangelişmeleresahneoldu. Na polyon istdasından sonra Rusya'dt görülen gelişmeler, Avrupaldar, bu ülkenin, kültürüyle, sanatıyla, askeri ve ekonomik gücüyle kendilerinden farksız olduğunu kabullendi. Görülüyor ki tıpkı bizim gibi biı ayağı Asya'da, bir ayağı Avrupa'da bulunan ve alabddiğine despot yöneticderce idare edilmiş olan, 10 yy'da Ordodoksluğu benimsemiş, Kral Vladimir'den bu yana resmigayrı resmi her alanda dinin ağır bastığı Rusya'nın tarihini öğrenmek, kendi tarihimizi daha sağlıklı yorumlayabilmemizeyolaçanTürk'ün kurtuluşuna giden yol, ümmetleşmekten sıyrılıp tam anlamıyla uluslaşmak ve bunun doğal sonucunda evrensel değerlere eşdeğer üretimlerde bulunmak için Cumhuriyetin kurucularının gösterdiği yolu izlemektir.#