22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ŞUBAT 2004 / SAYI933 KÜLTÜR 9 lom'un yetenekleri AMURAY amuray kılıcı taşımayı ve irebir dövüşün tüm ıceliklerini biliyor. Hatta ıft kıhç bile kullanabiliyor. )AĞCI Görevimiz Tehlike: 2"nin çılış sahnesinde dağa rmanan ta kendisi. iruise'un isteği üzerine ublörsüz çekilen bu sahne lmin sigorta şirketinden jklanmış. IARMEN Kokteyl" filmindeki "Sex )n The Beach"leri erhalde hatırlamayan oktur... IIZ TUTKUNU Yıldırım Günleri" Iminin çekimleri için azırlanırken 80 km. hız limiti olan otoyolda 170 km. ile giden oyuncu, filmin izin belgesine rağmen trafik cezası almış. SAKAT BÎR ADAM "Doğum Günü 4 Temmuz" filminde gerçekten tekerlekli sandalyede yaşamanın nasıl bir his olduğunu anlayabılmek için bacaklannın iğne ile uyuşturulmasını istemiş. Cruise'un bu isteği bir daha yürüyememesi riskini taşıdığı için reddedilmiş. BtLARDOCU Scorsese'nin "Paranın Rengi" filminde inanılmaz bilardo teknikleri sergileyen oyuncu, film için uzunca bir süre bilardocularda zaman geçirmiş. Sahnede yeni bif yüz AHU SUNGUR, 23 yaşında genç bir tiyatro oyuncusu... J.B. Priestly'nin yazdığı, Hakan Altıner'in yönettiği "Bir Komiser Geldi" adlı oyunda Semih Sergen'le başrolde oynuyor. € Nilüfer Zengin T Daha pratik bir tavsiye ise, henüz üniersitedeyken bir filmde veya bir dizide sistanhk yapmaları... Yazmak için ilham kaynağınız ne? Çoğunlukla yazarlar için ilham kaynağı lenen şey "son teslim tarihi"dir. Bu da şu lemek, yazabilmek için bir ilham gelmesili beklersek, herhalde hiçbir zaman yazanayız. Yazmak çok zor iştir. Yalnızhktır. 'ıldırıcıdır. Kocabirsenaryonun.küçük >ir kısmına bütün enerjini aktarabilmek m işin kolayına kaçmaktır. Sadece bir ahne belki, ya da bir diyalog. Çünkü öbür iirlü, 55 sayfalık tek bir bölümün senar•osunu bir oturuşta yazacak olmak, her ayfasına aynı enerjiyi koyamayacağından )türü, sıkıcılaşacaktır. Hayattaki kahramanınız kim? Zeus,Caligula,Goddard...Amaenbüiık kahramanım çocuklanm. Onlar bana ıeyin önemli olduğunu öğretiyorlar. Televizyon senaryoculuğunda kalite ne lurumda son zamanlarda? Genel olarak çok ıyı işler çıktığını söyle'ebilirim. 'Sopranos' en beğendiğim işlerlenbiri. iyatro Kedi'nin ikinci polisiye oyununda gösterdiği performansla gündeme gelen Ahu Sungur, tiyatronun yeni yüzlerinden... Bu ilk oyununuz mu? Bu, oynadığım ilk profesyonel oyun. Akademi Istanbul Tiyatro Bölümü mezunuyum. Mezun olduğum yıl amatör bir tiyatro topluluğu olan Semaver Kumpanya'ya girdim, orada 1 yıl çalıştım. Daha sonra başka bir özel tiyatroda çocuk oyunlarında oynadım. Tiyatro Kedi'ye yönetmen yardımcısı olarak girdim. "Tarla Kuşuydu Juliette"te yönetmen yardımcısıydım. Hakan ve Ipek Altıner, bana güvendiler ve rolü bana verdiler. Bir Komiser Geldi nasıl bir oyun? Sizin rolünüz nasıl bir rol? Yönetmenimiz Hakan Altıner polisiye oyunları çok seviyor. Bir Komiser Geldi 1920'lerde geçiyor... Anne baba, 20'li yaşlarında bir kız ve erkek çocuktan oluşan aristokrat, kendilerini orta sınıftan üstün gören, onları aşağılayan bir aile... Oyun, evin kızının, Sheila'nın (yani benim) nişan töreninde geçiyor. Törenden sonra olanlar oluyor. Kapı çalıyor ve bir komiser geliyor. Komiserin aileden ilk karşılaştığı kişi, bu kız. Komiser aileye Eva Smith isimli bir fahişenin intihar haberini veriyor ve hepsini tek tek sorguluyor. Ortaya çıkıyor ki bütün aile bireyleri, dolaylı olarak o kızın intiharma neden olmuşlar. Içlerinden bir şeyleri hemen fark eden Sheila oluyor. Sheila'nın hisleri çok kuvvetli. Kendi dünyası dışındaki dünyalara yakın bir kız. Benim de hislerim çok kuvvetlidir. Rolümle en çok özdeşleştiğim, rolümle beni buluşturan nokta bu oldu. Hakan Altıner, daha okuma provalarındayken, beni karşısına aldı ve "Sheila, öğretiyor insana. Neredeyse "herkesin" bir ucundan oyunculuğa bulaştığı bir dönemdeyiz... Herkesin ağzında olan bir söz var ya: Arztalep meselesi. Çok oyuncu var. Asla tiyatro eğitimi almamış insanlar da ben oyuncuyum diyorlar. Sanırım herkesin tiyatro yapmak istemesinin nedeni prestij. Çok iyi, başarılı bir manken de oyuncu olmak istiyor. Bu tamamen kariyerle ilgili bir şey. Şu anda bu mesleği yapmak, hem maddi hem manevi açıdan çok zor. Ben hiçbir zaman insanların zihninde bir dizi oyuncusu olarak yerleşmek istemedim. Özellikle bu kadar mekanik şeylerin var olduğu şu dönemde sahneye çıkmak ve iki saat, canlı canlı, terinizle, kanınızla performans kadın olmanın zorluklarını yaşıyor musunuz? Yaşıyorum ve eminim uzun yülar daha yaşayacağım. Bunu tiyatro için söyleyemeyeceğim. O konuda şanshyım, Tiyatro Kedi'de biz çok ıyı, sıcak bir ekibiz. Ama dış dünyaya adım atarken korkuyorum. Televizyonlarla yaptığım görüşmeler güven vermiyor, son dakikada bir şeyler değişiyor hep. Bir gün, ekranda, sizin oynayacağınız rolü, oyuncu olmayan birinin oynadığım görüyorsunuz. Böyle bir sistem var. Her işte değil ama çoğu işte böyle. Ya da tiyatrodaki oyunlarıma uygun bir takvim yapmayı önerdiğimde "kusura bakma senin yerine başka insan var" deniyor. Ya da şohret peşinde insanlar sizin istediğiniz paranın dörtte birine o işi yapmaya hazırlar. Isabelle Huppert'e benziyor yüzünüz... Söyleyenler oldu mu hiç? Yakınlarımdan söyleyenler oldu aslında... Keşke onun gibi bir oyuncu olabılsem ben de... En son Piyanist filminde ızledım ve hayran kaldım. Sizin için ayrıcalıklı tiyatrocular var mı? Çok etkilendiğiniz... Hocalarım... Hocam olmasalar da yine onlara hayran olurdum. Ayda Aksel, Arsen Gürzap, Tilbe Saran. Ayda Aksel'in inanılmaz bir sahne elektrıği var. Arsen Gürzap, beni elimden tutup Tiyatro Kedi'ye getiren kişidir. Daha önce hiçbir öğrencisini lanse etmemiş böyle. Bence bu isimler Türkiye'nin en önemli tiyatro kadınları. Bir de Zeynep Erkekli. Hocalarımın gözlerinin içine bakanm. Bana mesleki açıdan da, bir dost olarak da çok şey ojŞrettiler. Tiyatrocu Suat Sungur'Ia evlisiniz değil mi? Suat benim hem sevgilim, hem eşim hem de ustam. Onunla hem aynı iki insanız, hem de birbirimizden çok farklıyız. Çok çekişiyoruz, ama mutlaka ortak bir noktada buluşuyoruz. Komik olmak kolay ama komedyen olmak çok zor. Suat çok iyi bir komedyen, 25 yıldır tiyatro sahnesinde, insanlar onu oynadığı dizilerden önce oynadığı tiyatro oyunlarından tanıyorlar. Onunla gurur duyuyorum, onun da ileriki yıllarda benimle gurur duymasını istiyorum. Hem eşim olarak, hem de ustam olarak.* Ahu Sungur: Dış dünyaya adım atarken korkuyorum. Fotoğraf: Uğur Demir ler ise dizinin yeni karakterlerinden blis Anya ile birlikte olur. Oz: Son sınıftadır. Buffy ve çetesi ile .ans eseri tanışır ve arkadaş olur. Oz, )ir süre sonra dolunayda bir kurt adana dönüştüğünü fark eder ve kimseye ,arar vermemek için dolunay geceleinde kendini eve kapatır. Faith: Buffy'nin çetesindendir. O da )ir avcıdır. Faith bir insanı öldürür, bu ıareketi onu gruptan uzaklaştırır ve cötülerin safma iter. Down: Anahtar adı ile bilinen bu ka•akter, dizinin son böümlerinde eklendi. Dün/anın ayakta kalması için 3U kızın korunm ası gereciyor. Buffy'nin kız kardeşi. 6.His filmindeki o her şeyi bilen, her şeyin farkında olan küçük çocuk" dedi. Bütün aile bireyleri, yaşanan dehşetli olayları unutmaya çalışıyor, Sheila ise "Bütün bunlar yaşandı, ben bunu unutamam" diyor. Bu cümle benim için oyunun en vurucu cümlesi. Çok genç yaşta Semih Sergen'le aynı sahneyi paylaşmak... Semih Sergen bir usta, tiyatroya 50 yılını vermiş bir oyuncu. Onunla çahşmak hem çok güzel hem çok zor. Çok şey öğreniyorsunuz ama aynı anda çok şey kaybedebiliyorsunuz. Çok zorlandığım anlar oldu.. .Karşımda, kendisinden çok şey alabileceğim usta bir oyuncu var, o da bana çok şey öğretmek istiyor; ama içine çok fazla giremiyorsunuz, çok fazla soru soramıyorsunuz. "Semih Abi Neden" sorusunu soramıyorsunuz... Bazen sadece susmak zorunda kalıyorsunuz. Ama susmak da çok şey sergilemek çok başka bir şey. Kamera, televizyon herkesi kabullenebilir. Ama tiyatro sahnesi "ben oyuncuyum" diyen herkesi kabullenmez. Bir anda ayağınız kayıp o sahneden yere düşebilirsiniz. tnkâr edilemez bir sinema sektörü var ortada... Tiyatroda bir gerilim, polisiye illüzyonu yaratmak zor olmuyor mu? Çok zor. Ama tiyatronun büyüsü de burada. insanlar bir gün tiyatronun ne kadar önemli olduğunu anlayacaklar ve tiyatrolar eskisi gibi dolacak. Çünkü şu anda her şey çok mekanik. Ild saatlik sürede seyirciye o duyguyu, yakalattınız yakalattınız, yakalatamadmız, bitti. însanlar tıyatrodan ya çok mutlu ayrılıyorlar, tüyleri diken diken oluyor ya da memnuniyetsiz ayrtkyorlar, arası yok. Rolünüzü düzgün oynayıp, o gerilimi seyirciye yansıtmanız gerekiyor. Oyunculukta, diğer mesleklerde olduğu gibi,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle