22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ŞUBAT 2004 / SAYI 932 KAPAK 9 ÖZER, KENDİNİ TANIMLIYOR: yorumcuy ile de olması gerekmiyor. Bu yarışmada ıüzikten çok hikâyeler öne çıktı. Bu da şounbirparçasıgibi. Abidin 'in de dramı var. Kalp hastası. El ette bu tip hikâyelerin öne çıkması hoş deıl. Ben ınsanların bana acıyarakbakmasını .temem. Yorumumla, şarkılanmlagündeıe gelmek ısterim. Ancak on dokuz sene ıkladığım ve " Yasemin'in Penceresinden" dlı programda istem dışı ağzımdan kaçırığım taciz hikâyem, beni sonradan çok üzü. Nasıl söylediğimı bilemiyorum. Bu taciz olayının ayrıntılarını pek bilmiorum, ama basında bunu istismar ettiğiniedairyazılar çıktı. Ben o sıralar Almanya'daydım. Kulağıma ildı bu söylentiler. Benı cesaretimden doıyı kutlayanlar da oldu. Aslıııda bu konuyu ıçaçmakistemiyorum. Çokgençtım. Baıreydim, ilk kez evleneceğim erkekle olıayı düşlüyordum. Eskikafalıyımdır. Evliliktebakireliğinönemliolduğunudüşünürüm. O nedenle evliliğe hıç sıcak bakmadım. Cimcıklerle, dayakla tecavüze uğra dım. Bunun reklamı olmaz. Çok kolay söylenilecek bir şey değil. Annem yeni ölmüştü, herhalde onun patlamasıydı. Popstar Yarışması'nda herkese çok olumlu yaklaştınız. Bu kadar iyiler miydi ? Otılan elbette eleştırdim, ama bunu sert bir üslupla yapmadığım ıçııı dikkat çekmıyor. Zaten yapım ıtibarıyla sert davranamam. Yıllarcakilomdandolayıacımasızca eleştirilmem benı çok hırpaladı. Karşımda kı insana niye böyle davranayım. An cak Ba rış'ın"e","u"gibiharflenkullanmaşeklıne, Firdevs'in şimdiden ben star oldum gi bi tavırlarına eleştıri getirmiş ve onlara da bunu söylemiştmdir Tabii ki kırmadan. Ancak müzik konusunda kimseyi pohpohlamam. Ikincıelemelerdejüridekiarkadaşlarla belki çok kavga edeceğiz. Müzikal anlamda taviz vermem Popstar Yarışması oldukça başarılı birorganizasyondur. Buna karşın çok da eleştıri aldı, ama insanlar evinde oturup arkadaşları, ailesiyle bu yarışmayı bekler oldu. Bu alkışlanacak bir şeydir. GENÇ MÜZİSYENLER Bugünün genç müzisyenlerine nasıl bakıyorsunuz. Şimdiki gençler çok şanslılar. Ellerinde çok imkân var. Ben o zamanlar yırtık blucinlerle, dirseğıme kadar takılarla marjinal kalıyordum, "deli" diyorlardı bana. Annem bileyanımdayürümekistemezdi. Ama sonra sizde radikal bir değişim oldu. O takılar çıktı, blucinler değişti, imaj ve müzik olarak da daha farklı bir yöne gittiniz. ience onlar star değll, nlar şarkıcı olmak yolunda lan gençler... >ana hep soruyorlar avorin kim diye... ugüne kadar bir şey öylemedim. Ancak şimdi bldin diyorum. Bir kere tarzı ock. iklncisl pırıl pırıl bir ocuk. Gerçi hepsini eviyorum ama... Özelde hiçbir zaman bilezikler çıkmadı Sahnede hep özeleştiri yapardım, hatta Rumeli Hisarı konserlerinde bunlardan soz ettim. Maksim'de,ogazino,arabeskfuryasında peruk bile taktılar kafama. Arabesk derken, bunu kötülediğim düşunulmesin. Şu anda Türkiye'de çalınan pop şarkılarının yüzde doksanı gizli arabesktir. Ajda Pekkan da, Sezen Aksu da arabesk söyledı. Ben rock müzikten geldiğim için bir tek benim söylememi kabul edemediler. Arabesk soylemek zorundaydım; bu kadar kişiydık, kımlikli ve şahsiyetli olamıyorduk. Şimdikilerden Özlem Tekin, Şebnem Ferah, Teoman gıbi ısimler çok şanslılar. Benım zamanımda bu tarz müzikleri söyleyen bir tek ben vardım. dendurukan@yahoo.com 24 Ocak gecesinin popstar adayları... Abidin, Firdevs ve elenen Bayhan... Çok ağhyorum, ama... Çok fazla duygusalsınız... Insanın dönem dönem yaşadığı zorluklar vardır. Son bir sene içsel acılar ve üzüntülerlegeçti. SevgiliProf. Kerem Doksathem benim, hem de annemin psikiyatrıydı. Bana " Annene sen bakmayacaksın, yoksa seneler sonra bunun acısını çekersin " dedi. Annem Alzheimer'di, doktoru dinlemedim ve bakımınıbenüstlendim. 1.70boyundabirkadındı, inanılmaz bir kiloya düştü. Tabii o hiçbir şeyin farkında değildi. Gerçekten de doktorun söykdiği çıktı. Son bir yıldır yaşamakla yaşamamak arasında mücadele ettim. Bütün bunların acısı şimdi çıkıyor. Popstar Yarışması'nda Abidin "Annem" şarkısını okuduğunda dayanamadım, ağladım. Aslında çok da gülen bir insanım. Akrep burcu olduğum için "ya hep ya hiç" vardır benim için, ikisinin ortası olmuyor. Çoğu kişinin pek sevinmeyeceği ya da pek üzülmeyeceği şeylere kendimi çok kaptınyorum. Bu huyum beni çok yoruyor. Aynntılara takılır mısınız ? Hem de çok. Örneğin karşımdaki insanm yüzü asıksa, onu bilmeden kırdım mı diye kendimi sorgularım. Sizdeki bu suçluluk duygusu nereden kaynaklanıyor? Bir psikiyatr, yazar dostum var; Cem Mumcu. O fark etmişti benim bu özelliğimi. Neden olduğunu bilemiyorum. Çocukluğunuzdan kaynaklanıyor olabilir mi, örneğin babanızdan? Olabilir. Anneme hep "bizim babamız üveymi' diyesorardım. Birbabanın kızçocuğunu, evladını sevebileceğini düşünemezdim. Arkadaşlarımda da aradığım en önemli şey şefkattir. Birsevgi açlığı var bende. Ama mesleki açıdan o güvensizlık, o zayıflık yok. Sahnede çok farlclıyım. Ruhum bedenimden ayrılıyor sanki. Şarkı soylemek mastürbasyongibi. Aşk konusunda talihsizmişsiniz gibi geliyorbana. Hayır! Hayatım boyunca hep Zerrın Özer gene yalnız, gene terk edildi gıbi sözler duydum. Buövünülecek bir şey değıl, ama hep ben terk ettim. Bu belki bir psikolojik bir sorun, bilemiyorum. Bütün duygularımı çok yoğun yaşıyorum, karşımdaki insanı aşkımla en yukarı çıkarırken, bir şey oluyor ve o kişi bir anda kendini aşağıda buluyor. Bu gerçekten hoş bir şey değil. Neden bir ilişkiyi göt üremiyorum, bunu hep sordum kendime. Insanlarabakıyorum,yıllarcaberaberoluyorlar. Bu kadar kesınkonuşmakistemiyorum ama ben otuz yıl aynı insanla beraber olmak istemem. Bir deevli tnsanlardan kaçındım. Bunda da babamın annemi başkalarıyla sürekli aldatmasının etkisi var sanırım. Annemle bir türlü uyum içersinde olamadılar, dolayısıyla çok sık kavga olurdu evde. Gerçekten sanatçıların bir tarafında hep yara vardır. tesi gün rejime başladım. Çok sıkı bir ;rhizle yirmi kiJo verdim. Açlıktan ışım döndüğünde bardağın yansına ıdar tuzla doldurulmuş ayran içerdim. jyle bir rejime kalkışmak benim için iyük bir hataydı. Insan gençken ılamıyor, bu rejim seneler sonra ıcudumda birçok tahribata neden oldu. Bu olay bende hiç kapanmayan bir yaradır. Inatla Janis Joplin söylemeye devam ettim, Move Over adlı şarkısına Türkçe söz yazdım. Böylece ilk kırkbeşliğim çıktı Mireille Mathıeu'nun bir şarkısını da Yalvanrım adıyla söylemiştim. Ancak tanınmam "Seni Seviyorum", "Her Şey Seninle Güzel", "Hekimden Sorma" adlı şarkılarla oldu. 1983 yılında Olimpia'da resıtal verdim.Gittiğım birçok ülkeden orada kalmam için teklif aldım. Bunların arasında Anthony Çuinn'in menajeri, Mireille Mathieu'nun aranjörü de vardı. Ancak anneme olan düşkünlüğümden dolayı hiçbir yerde kalamadım. • • ELEŞTİREL GÖZLE BEN EVLENİYORUM... Daha ne kadar olumsuzluk yaşanaçak atma ülin yibir televizyon izleyicisi sayılmam. Diziler, eğlencevemagazin programlarıya da gündemdeki şovlarla ilgili bilgim oldukça sınırlı. Buna karşılık, bir süredir, ara sıra da olsa, programın içeriğini kavramayayetecekölçüde, 'BizEvleniyoruz' adlı'bir şeyi' izliyorum. Şaşkınlıkla, utançla, isyanla, izlediğimden rahatsız, dudağımda ne yapacağını bilmezliğin getirdiği dökülen bir tebessüm, oturduğum yerde yok olmak istercesine bir duyguyla izliyorum. I kızlar, karşılarında oturan, onlan seçen, eleyen, 'kalsrn' 'gitsin'diyenüçgençerkek! Seçildikleri için sevinen, 'sevinç gözyaşlarını' tutamayan, teşekkür eden, elendikleri için ağlayan, sızlanan, neden niçin beğenılmediklerini soran, onlan eleyen erkeklere yine de aşklannı söyleyengençkızlar! Bütünbu aşağılanmaya gönüllü olarak katılan kız aileleri! Erkeklerle konuşup onlan damat olarak istediklerini, beğendiklerini ifade eden, hatta kızlarına yakın Her ne kadar görece olarak ayrıcalıklı, her anlamda 'kurtarılmış bölge' sayılabilecek sosyal bir ortamın mensuplarından biri olarak bulunsam da, toplumumuzda 'kadın' olmamn ne kadar güç olduğunun bilincinde ve zaman zaman'erkek toplumunun'yarattığı haksızlıklardan payımı alarak yaşıyorum. Ama hiçbir zaman kendimi, bir kadın olarak 'Biz Evleniyoruz'u izlerken hissettiğim kadar aşağılanmış hissetmedim. Filmlerdegördüğümüz randevuevi sahnelerinde olduğu gibi ayakta yan yana dizilmiş Hlçblr zaman kendimi, bir kadın olarak 'Biz Evleniyoruz'u izlerken hissettiğim kadar aşağılanmış hissetmedim. 'Onur', 'gurur' ne zaman yok oldu? Farkına mı varmadım? 'Yaşam estetlği' denen şey de ml kalmadı? Hlçblr zaman yok muydu? lık gösterilmesini isteyen, kızlarını öven, onlarla birlikte olmaları için erkekJere neredeyse yalvaran anneler, kız kardeşler... Bütün bunların üstüne, 'yanşma formatı'! icabı, dün geceki programda dışardan 'eve' dönmesi söz konusu olan gelin adaylannın, damat adaylannakendılerinigeriçağırmalan için girdikleri yalvarma, yakarma, aşk ilânı yarışları vardı. Aynı erkeğe yalvaran üç kız örneğin... Soruyorum kendime, ben bir şeyler mi kaçırdım? 'Onur', 'gurur' ne zaman yokoldu? Farkına mı varmadım? 'Yaşam estetiği' denen şey de mi kalmadı ? Hiçbir zaman yok muydu? Her şeyin 'para, ratıng ve ün! 'eendeksli olduğu bir toplumda, daha ne kadar seviye kaybı, çırkinlik, onursuzluk yaşanaçak? Bunun bir sınırı, düşüşün son bulduğu bir alt nokta olmayacakmı? Yoksa, ben, bu sorulan sorduğum için, yaşadığım topluma yabancılaşmış bir aydın ya da popüler kültür düşmanı bir elitist olmakla mı suçlanacağım?# "Ben Evleniyorum" yarışmasının ilk gelin ve damadı Şebnem ile Atilla...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle