17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 KAPAK 1 ŞUBAT 2004 / SAYI 932 POPSTAR YARIŞMASI'NIN JÜRİ ÜYESİ ZERRİN STAR deği Deniz Durukan Baştarafı 1. sayfada tnanılmazdı. Çokkalabalıktı.neredeyse çocuklan parçalayacaklardı. Saçımdaki kaynaklar koptu. Arabam yumruklandı. Ben hayatun boyunca hiç böyle karşdanmadım, o yaştaki insanların bunu kaldırması çok zor. Bunun pop starlıkla veya bu yarışmayla ilgisi yok. Örneğin; tek kaset yapmış, içindeki bir parçayla öne çıkmış birinin ikinci şarkıda kaybolması korkutucu. Bu aslında yapımcının istikrarsız olduğunu, onlan meta gibi gördüğünü, yani onların duygulanyla çok ilgilenmediğini gösteriyor. Zaman inandmaz bir hızla ilerliyor. Ve her şey çok çabuk tüketilip atılıyor. Bu yarışmaya katılan adaylarda gördüğünüz olumsuzluklar var tnı ? Kendilerinden çok çabuk emin olmaya başladılar. Bu kadar kendinden emin olmak bitişin ilk adımıdır. Başarının asla sonu yoktur. Bu sonsuz bir uğraş. Star nedir peki? Star ayrı bir şeydir, yorumcu ayrı, şarkıcı, eğlendirici ayrı. Ben yorumcu olduğuma inanıyorum. Belki daha önceleri de iyi bir sesim vardı, ama yorumculuk ydların getirdiği bir şeydir. Yaşanmışlıkla, acıyla, birikimle, tecrübeyle ilgilidir. Ruh çok önemlidir. Bence onlar star değil. OnJar şarkıcı olma yolunda ilerleyen gençler. Sizin tnüziğe başladığınız dönemlerde Altın Mikrofon gibi birçok ses yarışması vardı. Geçenlerde bir köşe yazarı Altın Mikrofon'daki şarkı sözlerinden birini almış değerlendiriyor, bugünkü şarkı sözlerinden pek farkı olmadığını yazıyordu. Elbette Altın Mikrofon çok güzel, ama bugünkü yanşmanın konsepti böyle. Yalnız şunu yürekten söyleyeyim, çok başardı bir organit zasyon. O kadar geniş kapsamlı çalışıyorlar ki başarılı olmamaları imkânsız. Yapımcı Fatih Aksoy'u yürekten kutluyorum. Bayhan'ın sesini gerçekten beğendiniz mi? Çok sevdiğim jürideki arkadaşlarıma de • dim ki, ilk jüride olsaydım, Bayhan kesinlikle burada olamazdı. Eğer bunun adı popsa, mümkün değil olamazdı. Yanlış, ama neden orada bilemiyorum. Bayhan pop star değil di belki, ama halkın starı. Evet, onun kimseye benzemeyen bir tarzı vardı. Belki deiçlerindeenşanshsıydı.Türklergeleneklerine önem veriyor, mağdurun yanında oluyorlar. Acı çekmiş insanlar olarak, acı çekenlerin yanında olmayı tercih ediyor, onlan bağrına basıyorlar. Bayhan'ın geçmişinden dolayı yargılanması, çekmiş olduğu cezanın ikinci kez kesilmesi hoşuma gitme' di. Yarın aynı duruma düşmeyeceğimiz ne malum. Ercan Saatçi'nin söylediğinekatdıyorum. Bayhan o kadar temiz bir şeyi seç • miştiki,buherşeyitoparlıyordu. •> FAVORÎMABtDÎN tlk Popstar Yarışması'nda çok farklı sesler yoktu. Yani beni gönlümden vuracak, ne orijinal bir ses diyeceğim bir isme rastlamadım... Bana hep soruyorlar favorin kim diye? Bugüne kadar pek bir şey söylemedim. Ancak şimdi Abidin diyorum. Bir kere tarzı rock. Ikıncisi karakteri, kişiliği, insanlığıyla pırıl pırıl bir çocuk. Gerçi hepsini çok sevi ı yorum, ama Abidin başka. O hiç değişmedi. Abidin'in bir öykiisü, dramı olmaması konu oldu. Sanatta trajediye inanırım, ama Bu kiloyla olmaz... 1$ i§ Janis Joplin'i keşfedince farkma vardım ki, ben de şarkı söylemek istiyorum. Zaten Ablam Tülay Özer yıllardır radyo çocuk korosundaydı. Ancak şarkıcı olma isteğim ablamdan kaynaklanmadı. Joplin'e olan düşkünlüğümden dolayı sesimi açmak için evin içinde sürekli bağınyor, günde bir kilo elma yiyordum. Elma sesi açmak için çok önemlidir, bunu pek kimse bilmez. Asıl îstanbul Gelişim Orkestrası ile ses terbiyesini aldım. TRT'nin açtığı "Modern Folk Üçlüsü'yle Beraber Söyler misiniz" adlı yanşmada bin kişi arasından birinç! oldum. O zamanlar konservatuvarda J. öğrenciydim. |J Şanar Yurdatapan'ın en büyük ağabeyî yaruna gidip şarkı söylemek istediğimi söyledim. Bana baktı ve "Bu fizikle, bu kiloyla şarkıcı olamazsın, dünyanın en güzel sesine de sahip olsan insanlar seru görünce televizyonu kapatır" dedi. Nilüfer'i örnek göstererek bu mesleği unutmamı söyledi. Çok ağırıma gitti, • ' "Amacım güzelük yanşmasına katılmak değil" deyip orayı terk ettim. Hemen > j MODA Aksesuvarda inciye dönüş... Bu sezon nostaljik aksesuvarımız inci. Altın, gümüş ve deri ile birlikte tasarlanmış inciler kolye ve bilezik olarak çok revaçta. Incili kol düğmeleri de geri döndü. Fatma Ovacık vardır. Bu kadar nesilden nesle geçen ve tarzını değiştirmeyen başka bir aksesuvar var mı acaba? Chanel tüvitler ile sıra sıra takılan inciler, şimdi kotgömlek kombinasyonu ile kullanılır durumda. Üstelik inciler de modaya ayak uydurmayı başardılâr. Zaman zaman uzun, ucu düğümlenmiş olarak kullanılan inciler, altın ve gümüş ile kombine oldu. Şimdi ise kalın deri şeritler ile yaratılmış yeni inci kolyeler, bilezikler çok ^ ^ moda. tnci romantizmini gençliğe, klasikliğini de zamana teslim etti.Kopçasında ufak bir altın kalp ile kullanılan kolyeler, arasında mercanlar ve gümüş kullanılan bilezikler, farklı renklerde inciler ile hazırlanan tasma kolyeler, hem klasik kadınlara hem de incinin cazibesinden kendini alamayanlara hitap ediyor. Hiç sevmesem bile siyah incinin bile bu albeniyi arttırdığı bir gerçek. Yeni tasarımlar ile farklı boyutlara taşınan E lliler altmışlar derken, takılanmız da yavaş yavaş bu geri dönüşe ayak uydurmaya başladılar. Birkaç senedir camlar, boncuklar, deri kayışlar, kadife tasmalar, bol taşlı aksesuvarlar kollanmızı, boynumuzu süslerken bu sene moda yine geçmışe kayıyor.Bu asla cam boncukların modasının geçtiği anlamına gelmesın. El emeği göz nuru, özel tasarımlı cam takılar modaya ayak uydurup her dönem var olacağa benziyor. Peki bu sezon nostaljik aksesuvarlarımız neler? En başta inci, hızla geri dönüyor. Çok farklı amaçlı kullanılabilen bu gizemli, yuvarlak, parlak organizma kadınların yıllardır gözünü alan aksesuvarlarda kullanıldı. Uzun yıllar sonıında oluşan, az bulunan, eminim herkesin annesinden hatta büyükannelerinden kalan incileri siyah inci her yaşa hitap edebiliyor. Diğer bir eskiyeni aksesuvar ise kol düğmeleri... Masculin giyim furyası ile ortaya çıkan kol düğmeleri artık unisex bir aksesuvar. Erkeklerin tekeline bırakılmayacak kadar özel ve bir o kadar feminen gözüken kol düğmeleri, farklı şekil ve renklerde geri dönüyorlar. Eskiden özel günlerde özel gömlekler ile kullanılmasına rağmen, artık günlük iş ortamında herkes rahatlıkla kullanılabiliyor. Üstelik birçok firma manşetli ve kol düğmeli gömlekleri koleksiyonlarında klasik ürün olarak kullanmaya başladı. Yani manşetli gömlek aramak gibi bir sorun yok. Hem klasik hem farklı desen KAR ayakkabısı arda yürümek hiç kolay değd. Tepeleri, yokuşları bol olan bir kentte yaşıyorsanız her an düşebüiyorsunuz. Yerin donması, kimderimiz için kaymak, düşmek ve kemiklerimizi kırmak anlamına gelebdiyor. Tabii çok çevik değdseniz. Teknoloji her şeye çözüm bulurken, arabalara zincir takdırken yayalara bir çözüm yok mu? Beyoğlu'nda ayakkabı satan on kadar dükkâna girdik. Karda kaymayan ayakkabınız var mı diye sorduk. Kayak mağazalarına gidin dedder. Ama kayak malzemesi satan dükkân bulamaddc. Vazgeçmeddc, sormaya devam ettik. Sonunda üç firmanın karda kaymayan ayakkabısı olduğunu keşfettik. NUce, Scooter ve Romitex. Özel tabanlı ayakkabı ve bodar üretmişler. Karda düşüp bir yerimi kıracağım diye uykunuz kaçıyorsa fiyatlar kırık çıkık tedavisinden daha ucuz. 70 bin TL de 100 bin TL ödeyerek kendinize kaymayan ayakkabı alabilirsinız.# K ve modellerde manşetli gömlekler birçok giyim markasında mevcut. Kadınların özellikle iş hayatında ufak ayrıntdarda yakaladığı şıklığı destekleyici bir aksesuvar olan kol düğmelerinin, kadın veya erkek olarak ayrılamayacağını görüyoruz. Yani babanızın eşinizin veya kardeşinizin aksesuvarlarına ortak olmanız mümkün. •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle