17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 YAŞAM EDİTORDEN 1ŞUBAT2004/SAYI93. [email protected] "... Insan nasıl ölebilir, Yaşamak bu kadar güzelken?" Fazıl Fiisnü Dağlarca Gençler ve Abdi İpekçi azeteci Abdi İpekçi 25 yıl önce 1 Şubat günü öldürülmüştü. Acaba bugün 25 yaşlarında olanlar için İpekçi ismi ne ifade ediyordu... Yakın çevremizden konuya duyarlı olduğunu düşündüğümüz iki gençle konuştuk bu hafta. Geçmişin acı gerçeklerini hangi süreç içinde öğrendiklerini, ne düşündüklerini anlattılar. Cinayetleri yöneten el bir türlü kırılamadığı için tekrar tekrar ortaya çıkarak kendini yeni kuşaklara da göstermişti. Zaman tuhaf bir dönüşüme yol açtı. Abdi Ipekçi'yi öldüren Mehmet Ali Ağca çok çok uzun bir yol katederek kaçtığı hapishaneye geri döndü. Ama onunla artık ilgilenen bile yok. Bir gün sessizce tahliye edilecek ve onu karşımızda bulacağız. Yine adı bu suikasta karışmış pek çok isim sanki hiçbir şey olmamışçasına sakin sakin ticaretiyle, siyasetiyle uğraşıp yaşamına devam ediyor. Mehmet Ali Ağca, "Ülkücüyum" demişti. Ama, ülkücülerle kader ortaklığı yapan parti bugün milliyetçiliği ilke edinen kimi "sol" ve sosyal demokrat partiler tarafından müttefik olarak görülebiliyor. 8 Aralık 1996'da Susurluk kazasının ardından Cumhuriyet Dergi'de Ipekçi'nin kızı Nükhet İpekçi îzet'e sorular sormuşuz. O da vurucu bir yanıt vermiş... "Eğer babam devlet uğruna öldürüldüyse, Türk milletinin bunda ne gibi bir çıkan olduğunu bilmek istiyorum." Her hafta hatırlanacak bir büyük cinayet, bir büyük kayıp var. Bir [email protected] KISA HABERLER • Ülkemizde de uygulanmaya başlanan Bireysel Emeklilik sistemine ilk üç ayda 25 bin kişi başvurdu. %/ Japonya Büyükelçiliği, îstanbulTuzla'daki Yaşlılar Evi'nde oluşturulacak 44 yataklı özel bakım ünitesi için 80 bin dolar maddi destek verdi. t/ Türkiye'de 95 yaş üzerinde olan 252 bin 905 kişiden 179 bin 4 kişi kadın, 73 bin 901 kişi erkek. t/ Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan 2001'de emekli olan Vural Savaş'm "Etkilendiğim Şiirler GÜLDESTE" kitabı Bilgi Yayınevi'nden çıktı. Vural Savaş, 65 yaşında. G Haydi, telefon başına... Ülkü Giray ayramın birinci günündeyiz. Bayram gelmeden çok önce, gazetelerde sayfalar dolusu gezi ilanlan yayımladı. Kutuplardan Afrika çöllerine kadar pek çok seçenek sunuldu. Bu gezilere katılmak için zamanımızın olması yeterli değil. Ekonomik gücümüzün de yeterli olması gerekiyor. Pek çok emekli gibi ben de bu gezi ilanlarına bazen iç geçirerek baktım. Bilinen bir gerçek: "Emekli" demek, sabit gelirli demek. Bizlerin, çalışanlargibi, ikramiye alma, prim kazanma, fazla mesai yapıp ek gelir üretme şansımız yok. Bu nedenle, emekli maaşımız ne kadar yüksek olursa olsun, gelirimiz sabit. Ama aklıma bir soru takılıyor: Bayram gibi yoğun turizm hareketlerinin yaşandığı dönemlerde olmasa bile, "ölü sezon" denen dönemlerde emeklilere ve belli bir yaşın üzerindekilere indirim yapılamaz mı? Sanmayın ki, bu benim aklıma gelen parlak bir fikir. Batı'da yıllardır uygulanıyor: Üçüncü yaş grubu olarak adlandırılan yaşlı emeklilere özellikle turizm mevsimi dışında büyük indirim ve kolaylıklar sağlanıyor. Onlar, gençler gibi, deniz, güneş ve kum peşinde değiller. Onlarrn ilgisini çeken, kültür tur B ları, kaplıca turları, tarih ve çevre turları ki, zaten ölü mevsimlerde yapılıyor. Bu turları Batılı ülkelerde emeklilik dernekleri ya da federasyonlan düzenliyor ve gidilecek ülkelerde indirim yapılmasını sağhyorlar. Batılı üçüncü kuşak turistler, Türkiye'ye de geliyor. Hem de binlercesi! Ve indirimden yararlanıyor. O zaman, tur düzenleyen acenteler ya da tesisler, neden bizlere de birey olarak özel indirim yapmıyor sorusu hiç aklımdan çıkmıyor! Bu soruya cevap bulmak için acenteleri ve tesisleri telefonla aramayane dersiniz? Hatta, emeklilere ve yaşlılara indirim yapmayan özel tiyatrolan.sinemaları ve konser salonlarını da arayabilirsiniz. Aylardır bizlere sağhklı beslenme reçeteleri veren gazeteleri de arayıp, beden sağlığımız kadar ruh sağlığımızı da önemsemelerini ve bu konuya ağırlık vermelerini rica edebiliriz. Çünkü biz, genç/yaşlı Kulüp 55 üyeleri, insanın ileri yaşta da yaşamdan zevk aldığını biliyoruz. Ve biz, sadece sanal bir kulüp olsak bile, güçlü bir baskı grubu oluşturabileceğimize inanıyoruz. Değil mi? Haftaya buluşmak üzere...# hafta önce de Uğur Mumcu'yu anmıştık. Ne ayıp ki, aydınlarımıza kurşun sıkan tabancalar hâlâ gizlendikleri yerlerde duruyor. Yakın tarihimizin karanlığına öylesine alıştık ki unutmak bir erdemmiş gibi yaşanıp gidiliyor. Neşeli konularımıza gelince... Pek çok insanı TV'si başına kilitleyen Popstar'a Zerrin Özer'in gözüyle bakmak istedik. Zerrin Özer "Çok güzel hazırlanmış bir show" programı diye tanımladığı Popstar'ı ve bir "yorumcu" olarak kendi , serüvenini anlattı. Zaga meraklıları için de eğlenceli bir Okan Bayülgen söyleşimiz var. İNTERNET "Yaşlanma" ve "Yaşlı Sağlığı" konusunda üniversite öğretim üyeleri tarafından Ankara'da kurulan Geriatri Derneği'nin sitesi: (Türkçe ve tngilizce) www.geriatri.org Hacettepe Üniversitesi Geriatrik Bilimler Araşürma ve Uygulama Merkezi'nin (GEBAM) sitesi: www.g4bamJiacvnepe.edu.tr FAHRİ ÜYELERİMİZ • 250'den fazla film senaryosu yazan, 79 yaşındaki Bülent Oran. t/ Hâlâ oyunculuğa devam eden 1908 doğumlu Necdet Mahfi Ayral. • 50.Yıl Galası'm 2002'de yapan Ayten Alpman. • 71 yaşında Dünya Dekatlon Şampiyonu olan Hikmet Kandeydi. • "Sahnedeölmek istiyorum" diyen 77 yaşmdaki Nejat Uygur. Çiğdem Mater Dünya Sosyal Forumu'nu izlemeye gidenler arasındaydı. îzlenimlerini Cumhuriyet Dergi'ye yazdı... Dikkat çekmek istediğimiz bir konu daha var. îki haftadır yerel seçimlerde aday olmaya çalışan kadınlara destek veriyoruz. Türkiye Yerel Yönetimler'de temsil açısından en geri üç beş ülkeden biri. Partilere, hazırladıkları listeleri gözden geçirmeleri için çağrıda bulunuyoruz. Bayramınız kutlu olsun... tPEK ÇALIŞLAR Imtiyaz Sahibi: Yedi Mayıs Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ adına llhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: Ibrahim Yıldız Sorumlu Müdiır: Mehmet Sucu Yayın Yönetmeni: Ipek Çalışlar Editör: Berat Günçıkan Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Baskı: Basın Yatırım Sanayii ve Ticaret AŞ Esenboğa Yolu Akşam Tesisleri îdare Merkezi: Türkocağı Cad. No: 3941 Cağaloğlu, 34334 Istanbul. Merkez Reklam Tel: (0212) 512 05 05 SOFRA/AVCI TOPLUMLARDAN BUGÜNE KURBAN... Gerdan Tatlısı 1 kuzu veya koyun gerdanı, 150 gr. kuru siyah erik (önceden ıslattlmış ve çekırdeklerı çıkarılmış), 150 gr. kuru kayısı, 100 gr. badem, 2 çorba kaştğt dolmalık ftstık, 1 çubuk tarçın (veya 2 tatlı kaşığı) 1015 karanfil, 23 parça damla saktzı (bir parça şeker ile dövülmüş), 2 bardak şeker Gerdan etleri lif lif ayrılana kadar haşlayın. Kemikleri ve yağlarını temizleyin. Etleri tel tel didikleyin, Izmir'li düiyle diftin. Şeker ve 2 bardak su ile şerbet hazırlayın. Önceden ıslatılmış kuru meyvaları ve baharadarı ekleyin. Bademleri bir taşım kaynatın ve soyun. Koyulaşınca hafif kavurduğunuz dolmalık fıstıklarla birlikte tatlıya ekleyin. Şurubu iyice çekene kadar pişirin. Bu tatlı sıcak veya hafif ılık yenilir. Su yerine yağı tamamen alınmış et suyunu da kullanabilirsiniz ama o zaman et kokusu fazla gelebilir. Aniden yok olan kuzular Aylin Öney Tan ' <JÎ! Ml, M • erede o eski bayramlar?.."Hep böyle denir. Bununla büyük aile günlerine duyulan hasret dile getiriliyorolsagerek. Yoksa çocukluğunda kurban bayramlarına ait nahoş anıları olmayan kimse yok gibidir. Günlerdir sevilen, beslenen kuzunun aniden "yokolmasının" getirdiğişok; ortalığı kaplayan ağır kavurma kokusu; dinlendirilmeden piştiği için bir türlü yutulamayan lastik gibi etleri çiğneme azabı... Şeker Bayramı'nın aksine, "Kurban Bayramı" karmaşık çocukluk anıları demektir. Avmı kurban mı Kurban kesmek, sadece îslam'da değil Tarlhteki avcıtoplayıcı toplulukların âdetlerl lle günümüz kurban âdetlerl arasında da benzerlikler bulmak mümkün.. birçok din ve akültürde yer alan bir âdettir. Antropoloji, tarih, mitoloji ve yemek kültürü üzerine araştırmalarıyla ünlü Güney Afrika doğumlu yazar Margaret Visser'a göre "kurban" tüm kültürlerde evrenin sonsuz " devri daim" ini, yani kozmik döngüsünü simgeliyor. Hayatölüm ve ölümden sonra yeniden doğuş, kurban aracılığı ile temsil ediliyor. Kurban sayesinde kötülüklerin son bulacağına, arınma sağlanacağına ve yeni bir dönemin başlayacağına inanılıyor. *** Tarihteki avcıtoplayıcı toplulukların âdetleri ile günümüz kurban âdetleri arasında da benzerlikler bulmak mümkün. Avcı topluluklarda avın sakatatı avcının hakkıdır. Avlayana duyulan saygının ötesinde saklanamayan ve taşınamayan kısımların hemen tüketilmesi esası bunda roloynar. Kurbanın adayan tarafından kesilmesi esastır. Sultan Abdülmecit, Kurban Bayramlarında Çırağan Sarayı 'nın kapısına çıkar ve kendini ipek bir peştamal ile koruyarak boynuzlan altın yaldızlı koçu bizzat kurban edermiş. " Vekaleten" kestirilen kurbanın ise beyin ve ciğeri kesicinin hakkıdır ki, bu da avcıların âdetleriyle benzeşiyor. Avcı topluluklarda hayvanın mide, bağırsak gibi kısımları ise (kafatasından hiç bahsetmeyelim) ilk pişirme "kap"larını oluşturmuştur. Bu kısımların içine doldurulan diğer malzeme, hemen oracıkta yakılan ateşte pişirilerek avcıların mükafat yemeği oluyordu. Anadolu'da birçok yörede bayramın baş yemeği kabul edilen "bumbar dolması" avcı kabilelerin "ilk yemek"lerinden özde pek de farklı sayılmaz. Avcının payından sonra avın topluluk içinde eşit paylaşımı esastı. Kurbanda da amaç etin ihtiyacı olana dağıtılmasıdır. Bizde genelde kurbanın üçte biri fakire, üçte biri konu komşuya, kalanı da ev halkına pay edilir. Gerdan tatlısı Anadolu mutfağı, sanıldığının aksine, çok da fazla et içeren bir mutfak değildir. Dolayısıyla kırsal kesimde kurban bayramı et yemek için bir fırsattır. "Hak için kurban, küp için kavurma" deyişi bu pratik faydacı yaklaşımın simgesi gibidir. Geleneksel bayram yemekleri ise kurban etinden azami yararlanma kaygısmı gösterir. Kavurma ve bumbar dolmasının yanı sıra paça çorbası, işkembe dolması, döş sarması, kellegibi türlü yemekler sof ralarda boy gösterir. Kuşkusuz eski kurban bayramı yemek lerinin "en tuhafı" gerdan tatlısıdır. Genellikle Izmir yöresine mal edilen bu yemek Bursa ve Malatya bölgelerinde de bilinir ve seyrek de olsa halen yapılır. Sıcak iken yenen bu tatlı için kurbanın gerdan kısmı lif lif dağılacak kadar haşlanır. Etleri ayıklanır, şeker veya pekmez, bol tarçın ve karanfil hatta bazen sakız, kuru siyah erik, kuru kayısı ve yağı alınmış kendi suyu ile şurubu çekene kadar tekrar pişirilir. Yöresine göre kuru incir veya kuru siyah üzüm de konduğu olur. *** Çok özel durumlarda denemek ya da arşiv zenginleştirmek için bu lezzetleri kaydetmekte yarar var. Meraklısı gerdan tatlısını yapsın, isteyen ise bol yeşillikli basit ama lezzetli bir kuzu kapama ile bayram yemeği faslını halletsin.# raklarınıiriparçalarhalindekopartıp Tencerenin dibine bir kaç kat döşeyin. Üzerine incikleri yerleştirin. Tuzlayın ve havanda hafifçe dövdüğünüz kara1 kg. kuzu incik veya böbrek yatağı biber ve kişnişlerin bir kısmını serpin. Ince doğradığınız taze soğan ve sarım(ikiparmak kalınlığmda kesilmiş, kemikli), ladetirimarul, l demet taze so saklarm çoğunu ekleyin. ğatı, 1 demet taze sartmsak yoksa 1 baş Bu aşamada isterseniz çağlalan da etsarımsak, 1 'er çorba kaşığı tane karabi lerin üzerine dizin. Tekrar tuz serpin. ber ve tane kışnış, Tuz (yaklaşık 22,5 Üzerine marul parçalannı döşeyin. Katatlı kaşığı), 350400 gr. çağla (istentr lan biber, kişniş, soğan ve sarımsağı se), 2 bardak su, 4 çorba kaşığı sızma marul katları arasına serpeleyerek ve zeytinyağı her katı hafifçe tuzlayarak en üste marul yaprakları gelecek şekilde dizerek Seçtiğiniz marul gerçekten iri ve doltüm malzemeyi bitirin. Suyu ve kalan gun olmalı. Yoksa iki marulu gözden zeytinyağını koyun, tencere kapağını çıkarın. sıkıca kapayın ve önce harlı sonra çok Büyücek birtencerenin dibine2 kakısık ateşte 1,5 saat kadar pişirin. şık zeytinyağı koyun. Marulun dış yap Marullu Kuzu Kapama Normalde bu yemek kalın çeperli dökme demir tencerelerde hiç su ve yağ eklenmeden pişebiliyor. Marulların suyu kapamanın pişmesine yetecektir, ancak daha sulu bir yemek istiyorsanız su miktarını arttırabilirsiniz. Mevsiminde çağla yerine 500 gr. taze bezelye ya da 4 ila 6 adet temizlenmiş ve dörde bölünmüş enginar ekleyebilirsiniz. Bu takdirde yemeğe bir bardak daha su ekleyin. Piştikten sonra üzerine çok az sızma zeytinyağı gezdirebilirsiniz. ı Kapamayı iyi bir ekmek ya da sade beyaz pilav ile servis yapın. Pilavı demlenme aşamasında taze soğanın ince doğranmış yeşil kısımları ve dereotu ile yeşillendirebilirsiniz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle