17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 f 12 ARALIK 2004 / SAYI 977 Ameliyat ciddi bir iştir... tuz altı yaşındaki'S. B. iş baş. vurusunda kendisinden iste' nen sağlık raporunu almak için bir özel hastaneye gider; tetkikler yapılır. Doktor S.B.'ye yumurtalığında kist olduğunu söyleyerek, 'öğleden sonra sizi hemen ameliyata alalım' der. Genç kadın korkar... Ameliyatı reddeder; yaşadığı şaşkınlığı üzerinden atar atmaz soluğu Istanbul Üniversitesi (IÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde alır. Uzman doktorlar denetiminde kist izlemeye alınır ve bir süre sonra yumurtahk kisti kendiliğinden kaybolur... Evet... 36 yaşındaki kadının ve ameliyat kararı veren hastanenin ismi bizde kalmak kaydıyla yazdığımız bu olay geçen günlerde yaşandı. Pek çok kadın, kendiliğinden yok olacak bu kisder için ameliyat ediliyor. Özellikle yumurtalık (over) kisderi kötü huylu kistlerle karıştırılıyor ve S.B.'ye söylendiği gibi acil ameliyat kararı alınıyor. Biz de IÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ismail Çepni'yle yumurtalık kistlerinin çeşitleri, görülme sıklığı, neler yapılabileceğini konuştuk... tsterseniz söze kadınlara bilgi vererek başlayalım... Yumurtalıklarda sıklıkla görülen kistler nedir, neden oluşur? Yumurtalık çok aktif bir organ. Kadınlarda her zaman görülen yumurtlama olayı aslında kist şeklinde gelişiyor. Neticede üreme çağında bir kadın, her ay "bir yumurta, bir kist" oluşturuyor diyebiliriz. Normal olarak yumurta folikül denilen bir kist içinde gelişiyor. Ama buna karşılık yumurtalann çatlamamasına veya birtakım değişikliklere bağlı olarak bir kaç ay suren basit kistler görülüyor. Sıklıkla rasdanıyor dediniz... Evet... Yumurtalık kistlerinden başlarsak, yumurtahk ya da bizim adneks diye tabir ettığimiz tuplerde ve özellikle üreme çağında yani adet gördükten menopoza kadar olan dönemde oluşan kistlerin büyük çoğunluğu iyi huylu. Bunlar "Yumurtalığınızda kist var". Neredeyse doğurganlık yaşındaki her kadının duyduğu bu tanının çözümü ille de ameliyat değil. Doç. Dr. Ismail Çepni, kadınları kistlerin çoğunun kendiliğinden kaybolduğu konusunda uyarıyor. Aykut Küçükkaya O cerrahi müdahale yerine en az iki ayhk dönemde gözlenmesi gereken kistler. Bu kistlerin özellikle 5 santirriin altında olanları, ultrasonografik değerlendirmesi yapılmış ve hasta da önceden tanınıyorsa rahatlıkla izlemeye alınabilir. Her sağlık probleminde olduğu gibi burada da hastadoktor ilişkisi ortaya çıkıyor. Bu teşhis kadar önemli olsa gerek. Tabii ki... Burada bir parantez açmak lazım. Kişilerin sağhklıyken 6 ayda ya da yılda bir mutlaka kontrole gitmeleri gerekiyor. Ayrıca hastanın hikâyesi yani hangi tedavileri gördüğü, hangi ameliyatlan geçirdiği, kısacası benliğinin bilinmesi lazım. Kist bu bilgiler ışığında değerlendirilmeli. Öyle bir kist olur ki, uzun süre sebat eder. Bunu, ona göre yorumlamak gerekir. MENOPOZ SONRASI DİKKAT! Herhalde problem de burada başlıyor... Yanlış ameliyat kararları bu süreç yaşantnadığı için mi alınıyor? Yumurtahk kisderi söylediğim gibi yumurdama olurken kaybolur. Iki santime kadar o kistler gelişebilir ve yumurdaması olan her kadında adetin 14'üncü gününe kadar oyle bir kist görülebilir. Bu kist daha sonra "corpusluteum" dediğimiz gebeliğin oluşmasına kolayhk sağlayan besleyici yumurtaya dönüşür. Bu da iki santim kadardır. Bunun haricinde yumurtlama olmaz, yani yumurta çadamazsa bu 34 santime kadar büyüyebilir. Tek adacıklı, basit, içi koyu ekoda bir kisttir. Hiçbir anlamı yok! îzleyebilirsiniz. Doppler dediğimiz yani kistin yeni damarlanmasının olup olmadığını değerlendirmeye yarayan ultrason tetkiki var. Bundan bir sorun çıkmazsa, kistlerin en az iki ay izlenmesi öneriliyor. Öyle her olgu yakalandığında ameliyat diye düşünmemek gerekiyor. Anladığım kadarıyla kadınlar her durumda tedirgin oluyorlar. Tehlike ne zaman söz konusu? Eğer kistik oluşum menopozdan sonYumurtalık kistlerinde acil ameliyat kararlarının çoğunun yanlış olduğunu söyleyen Doç. Dr. tsmail Çepni, doğurganlık yaşındaki kadınların her ay "bir yumurta, bir kist" ürettiklerini söyliiyor... ra, yani son adetten sonra ya da ilk adetten önce görülüyorsa o zaman dikkat edilmesi, çok iyi incelenmesi gerekiyor. Belki bizim tumör belirteçleri dediğimiz biyokimyasal belirteçlerle birlikte değerlendirilip, ultrason, doppler ve klinikle birlikte değerlendirilip ameliyat edilmesi o zaman söz konusu olabilir. Peki yumurtalık kistlerinin ilaçla tedavisi miimkün mü? Hani derler ya kabakulak ilaçlı 7 günde, Uaçsız bir haftada geçer. Doğum kontrol hapı verseniz de vermeseniz de en az 2 veya 3 ay beklediğinizde bu anlamsız kisderin geçebileceği bilinmelidir. Ameliyat kararları zaman zaman çok kolay verilebiliyor. Bunun nedenleri ne olabilir? Burada birinci etken, hekimin hastayı yeterli tanımamasıdır. Kistin menşei nedir; ne değildir bilmiyordur. tkincisi, hekim de çok endişelidir ve abartıh öntanı dolayısıyla da biraz aşm tedavi meraklısı olabüir. Üçüncüsü, hasta çok aceleci olabilir. Dediğiniz gibi kist lafını duyup acaba kanser mi diye yorumlayıp hemen ameliyata yönelebilir. Bunun çözümü ne peki? Eğitimbunun çözümü... Bilmeliyiz ki; yumurtalıkta her ay bir kist oluşuyor, en azından yumurtayı öyle değerlendiririz. Neticede bu kisderin hepsinin ameliyat gerektirmedığini, birçoğunun basit bir şekilde gözlemle kaybolabileceğini bilmeleri gerekiyor. Desen: HAKAN ÇELİK Ismail Çepni KARAR DEĞİL, ÖNERİ... •Diyelim ki basit kistte ameliyat kararı verildi. Bunun riskleri ve zararı neler? Tabii, ameliyat dediğiniz ciddi bir iş. Başta anestezi var... Anestezide çok nadir de olsa komplikasyonlar olabilir. Her operasyonda bir takım ek sıkuıtılar oluşabilir. Dolayısıyla her ameliyat batın içerisinde iz bırakır. Varsayalım, henüz evlenmemiş veya çocuk doğurmamış bir kadın, bir kistten ameliyat oldu ve bunun sonucunda da tüpleri tıkandı... Bunun tek çaresi var: Tüp bebek... Yani ameliyadarda kendi normal doğurganlığını kaybetme riski ya da o ameliyatta nadir de olsa kanama olması ve yumurtalığın alınması söz konusu... Bu kararlar sizin de dediğiniz gibi "maalesef" alınıyor. Bu durumda yanlış ameliyat kararını hasta hakları açisından nasıl değerlendireceğiz? Günümüzde artık "Helsinki Hasta Hakları Beyannamesi" var. Dolayısıyla Hasta Onam Formu denilen bir formun hekimle hasta arasında karşılıklı olarak imzalanması gerekiyor. Bu formda, size bir hastahk tanısı konması durumunda, bu tanının ne olduğu, nasıl kesin tanı konduğu, tedavisinin ne olduğu belirtilip, tedavi seçenekleri ve içerdiği riskler anlatılıyor. Bu formu siz, bir yakınınız ve hekim birlikte imzalamahsınız. Dolayısıyla hastalann, kafalarına yatmayan bir konuda mutlaka ayrıntılı bilgi alma hakları olduğunu bilmeleri ve ona göre karar vermeleri gerekiyor. Aslında biz hekimlerin hastalara bir kararı empoze etmemesi gerekiyor. Biz onlara sadece seçenek sunmalıyız... • Dostluğurvdili.;; i ! Aylin Kotil , .v1. eçenlerde az kalsın bir yanlış arîıİ* şılmayakurbangidiyordum. Benim ' dışımda gelişen olaylarda müdahale etme şansım olmadan olayın içindeymişim gibi görüntu verdım. Hem de kime karşı? Bir dostuma. Ertesi gün o dostumu görecek ve kendimi ifade etme şansım olacaktı. Olaylarla alakam olmadığını anlatabilecektim. Ancak gece beni bu olayın stresi sardı. Ya kendimi ifade edemezsem, ya bana inanmazsa duygusu beni bütün gece huzursuz etti. Ertesi gün olduğunda dostum beni dinledi ve ikiletmeme gerek kalmadan bana inandı. Itiraf etmeliyim ki bu kadar kolay olacağını beklemiyordum. Herkesin herkese, hatta kardeşlerine bile temkinle yaklaştığı günumüz anlayışı sanırım beni de içine almıştı ve kendimi ifade edemeyeceğim duygusu ağır basmıştı. Sonra, kendimi çok şanslı hissettim gerçek bir dostum olduğu için. Neden mi? • Çünkü dost dediğim bana önyargı ile yaklaşmıyor, • Asla yapmayacağım bir davranış için, dışardan her ne kadar tersi gibi gözükse de, yapmamıştır diyebiliyor, • Olaylar karşısında ortama ve duruma göre tepkiler vermiyor, tutarlı davranıyor, • Üzüntülerimden mutluluk duymuyor, • Sevindiğimde o da seviniyormuş gibi gözükmüyor, seviniyor, • Benimle ağlayabiliyor, 4 Beraberken beni acımasızca eleştirse bile, dışarıda kalkanım oluyor, • Ona anlattıklarım başka yerdekarşıma çıkmıyor, 4 Zaaflarımı ona açtığımda, bu kartı saklayıp yeri geldiğinde bunları bana karşı kullanmıyor, 4 Kıskanmıyor, kıskanmadığı gibi başarılarımdan keyif alıyor, hatta kimi zaman annelik bile yapıyor, ayağını sıcak tut diyor, 4 Espri yaptığımda, şakaydı dememe gerek kalmıyor, anlıyor, 4 Onu eleştirdiğimde benden soğumuyor, 4 Bir şey anlattığımda bu gerçek fîkri mi yoksa şu anda oynuyor mu diye bir düşünceye kapılmıyor, ' 4 Giyd^im yakışmışsa bunu mutlulukla ifade cdebiliyor, . • Sadece sırlarımı dinlemiyor, kendi sırlarını da anlatıyor, 4 Biraz kilo alsam, aman birkaç kilodan bir şey olmaz deyip kıs kıs gülmüyor, aksine aman yerleşmeden hemen ver bu kiloları diyor, 4 Mudu olduğu bir ortamda ben yoksam, akhna beni getirip içinden, keşke o da olsa ve benim aldığun keyfi alsa diye geçiriyor, 4 Bazen konuşmadan bakışlanmdan anlıyor, 4 $tran canım ne istiyor diye cümleye başlayafcak olsam, hemen içimden geçeni bana söyleyiveriyor, v¥ Yanındayken kendimi hiç kasmıyorum, ti$m duygulanmı yalnızken nasıl yaşayacaksam, onun karşısında da yaşıyorum. Çünkü bunun ilçrde aleyhime deUl olarak kullanılmayacağını bilıjıorum, 4 Onda kredüerim var. Tek hatamla beni silmeyeceğini bi%orum.... Birbüyüğümün lafı geliyor aklıma; "Neye zaman harcarsan onun karşılığını alırsın" diyor. Ve o sücıntılı gecenin ardından dosduğa zaman ayırmanın keyfini çıkarıyorum... • * . ? •' ^ aylınkotil. s@superonline. com*
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle