Katalog

12 ARALIK 2004 / SAYI956 !• r Canlı yayında cınse Ingiltere'de, Kanal 4 televizyonunda yeni yayına giren bir programda çiftler kamera önünde sevişirlerken programın sunucusu Tracey Cöx onlara birtakım önerilerde bulunuyor. Peki, insanların cinsel yaşamlarını kamera önünde dillendirmeleri ne kadar etik? T ^ V k /. !f. racey Cox o sabah kuafördeyken aldığı bir iletiyi okuyor. Uetide şöyle deniyor: "Selam, Tracey. Bana yardımcı olduğun için sana ne denli teşekkür etsem azdır. Artık rahatça orgazma ulaşabiliyorum... yaşamımı çok kolaylaştırdın. Sevgiler, Charlotte." Seks terapi uzmanları için tüm bunlar gündelik yaşamın bir parçası. "Hot Sex" ve "Supersex" gibi en çok satan kitaplann yazarı ve Cosmopolitan dergisinin eski editörü Cox da bu ileti karşısında hiç şaşkınlığa kapılmıyor. Asıl garip olan, TV izleyicilerinin de 30 yaşındaki Charlotte'un cinsel yaşamına iki hafta içinde nasıl çekı duzen verdiğıne gözleriyle tanık olacaklan. Zira, Kanal 4'te gecenin geç saatlerinde yayınlanan ve ilişkilerde yaşanan cinsel sorunların ele alındığı "Sex Inspectors=Cinsellik Denetmenleri" adlı programın sunucularından biri de Cox. Britanya'da kadınlann yüzde 70'inin cinsel ilişki sırasında birtakım güçlükler yaşadığı belirtiliyor. Charlotte da bunlardan biri. Programda özellikle libido uyuşmazlığı, çocuklarla sekteye uğrayan cinsel yaşamlar ve çiftlerin arasını bozan aşk serüvenleri gibi konulara ağırlık veriliyor. Kanal 4 yetkilileri programın eğitici ve bilgilendirici olduğuna, kesinlikle iç gıcıklayıcı bir özelliği olmadığına dikkat çekiyorlar. Ne var ki, çiftlerin ekranda sevişirken izlendikleri gibi bir gerçeği de kolay kolay sindirmek olanaksız. Bir kamera aracılığıyla çiftlerin performanslannı izleyen Cox ve yardımcısı Michael Alvear onlara birtakım taktikler öneriyor. Ekmeğini cinsel danışmanlıkla kazanan biri olmasına karşın, Cox orada oturup çiftlerin sevişmelerini izlemenin garip bir duygu olduğunu kabul ediyor. "Sexlnspectors" son derece nükteli ve renkli bir program. Bir başka deyişle, pornografik bir gösteri değil. Yaşları 30 ile 40 arasında değişen çiftlerin tümü de uzun surelı bir ilişki içindeler. Programda insanların en gizli duygularını ulusal TV ekranında açığa vurmaları dehşet verici olabilir, ama cinsel bozuklukların çiftleri ne denli huzursuz ettiği ve buna bir çözüm getirmenin ne denli önemliolduğu da bir gerçek. Dizi gece 11'de yayınlanıyor. Konuların akılalmaz bir içtenlikle yansıtıldığı programda çiftler bedenlerıni karatahtaya çizerek uyanlmak istedikleri noktalan işaretliyor. Tüm bunlar insana dehşet vericiymiş gibi gelse de, programı kurtaran düzeyli espriler ve katılımcıların yürekli tutumları oluyor. Cox programın ilk bakışta herkesin şimşeklerini üzerine çekmesini anlayışla karşılıyor ve, "Program cinsellik değil, gerçek yaşamda yaşanan cinselliği içeriyor. Izleyici bu insanlara bakarken kendisini onların yerine koyuyor," diyor. ALTI HAFTA FLÖRT, SONRA... Peki, Cox kendi yaşamında da bu denli açıkyürekli mi? Yaşı (43) vekendinden genç erkeklere olan düşkünlüğü konusunda evet. "Genç erkeklerden uzak durmaya çalışıyorum. Gerçi onları bilerek seçtiğim söylenemez. Belki de bu konu üzerinde sürekli çalıştığımdan bana katlanmalan daha kolay oluyor." Erkekler onun cinsellik uzmanı olmasından etkileniyorlar mı? Cox beden diline vakıf bir ruhbilimcı ve seks terapisti olmasının erkekleri ürkütebileceğine inanıyor. "Bu kadın ya içimi okur ya da beni baştan çıkartıp kitabma malzeme yapar diye duşünüyorlar. Oysa ben tanıştığtm erkekle 6 hafta dolu dolu flört ettikten sonra birlikte oluyorum" diyor. Gazetecilik ve psikoloji eğitimi alan Cox, 10 yaşındayken babasının bir başka kadına gönlünü kapnnp evi terk etmesi üzerine cinsellik ve kadınerkek ilişkilerine ilgi duymaya başlıyor. Otuzlarında Cosmopolitan dergisinin editörlüğünü üstlenmesinden kısa bir sure sonra beyninde ur Iplduğu anlaşılıyor. Ameliyatla iyileşiyor,,ancak bu aşamada yaşamına yepyeni bir sayfa açarak şirketler dünyasından eteğini çekiyor ve yedi yıllık evliliğine son verip yazarlığa soyunuyor. Cox hep yakışıklı erkeklerle mi birlikte oluyor? "Hiç de değil. Enerji ve istek beni her şeyden çok çekiyor. Incelik ise her nedense hor görülüyor. Herkesin gö "Cinsellik Denetmenleri" programının sunucusu TraceyCox programı savunurken, "Yüzde kırkımız cinsel yaşamından hoşnut değil" diyor... ziinde müthiş yakışıklı, boylu poslu biri olan eşimi terk ettikten sonraki ilk flörtüm kızıl saçlı, çilli, ufacık tefecik bir adamdı. Onu nasıl sevdiğimi bilemezsiniz! Tanıdığım en hoş kokulu erkektı. Birlikte çok güldüğümüz gibi, beraberliğimiz cinsel açıdan da müthişti." ERKEKLERE KARŞI DEĞİL... Kanal 4 kısmen programa katılan çiftleri korumak, kısmen de basına malzeme olmayı engellemek için öntanıtım sürecini inanılmaz bir titizlikle yürütüyor. Peki, insanların özel yaşamlanyla ilgili sorunlarını kamera önünde dile getirmeleri etik bir davranış mı? Böylesi bir yaklaşım onlara uzun erimde zarar verebilir mi? CQX hemen savunmaya geçerek "Bu programa katılanlar olayın bilincindeydiler ve sonuçlarına katlanacak yapıda kişilerdi. Üstelik, herkesin onları izleyecek olması bayağı hoşlarına gitmişti. Bu çiftler başkalanna yardımcı olmaktan keyif alıyorlar. Terapiste gitmeyerek gerçekte başkalanna yardım etme olanağını elde ediyorlar" diyor. Cox, programı eleştir meye yeltenenlere karşı aslan kesiliyor ve "Yüzde kırkımız cinsel yaşamından hoşnut değil. Boşanma oranı yüzde elliye ulaştı. Hepimiz yasak ilişkıler yaşıyoruz, çunkü gerçeğe aykırı beklentiler içindeyiz. Biz cinsellikle ilgili söylenceleri yok etmeye ve yaşamı kolaylaştıracak birtakım ipuçlarını vermeye çalışıyoruz. Dahası, eğiticiymiş gibi görünmeye çalışan çoğu programın tersıne, bu program kesinlikle erkeklere karşı değil. Doğrusunu söylemem gerekirse, cinsellik konusunda kadınlann daha erkeksi davranmalan gerektiğini düşünüyorum" diyor. Ozel yaşamıyla işini dengelemeye çalıştığını söyleyen Cox'un kendisi de şimdilerde terapiye gidiyor. Bu konuyla ilgili olarak "Yaşamımın buyıık birbolumünü başkalannın sorunlanna eğilerek geçirdiğimden, kendime hiç zaman ayıramaz oldum" diyen genç kadın, "Terapistin birtakım önerileri beni öylesine etkiliyor ki, bunlan programda kullanmaktan yine de kendimi alamıyorum" diye ekliyor. • The Observer'dan çeviren: RÎTA URGAN Güzelliği uyuşturucu mu bozar, Blair mi? G enç kadınlann sağlıklarını umursamadığına kanaat getiren Ingilizler, artık sigara, uyuşturucu ve alkol karşıtı kampanyalarda kadınlann güzelliklerine olan düşkünliıklerine sesleniyor. Ingiliz Emniyet Teşkilatı Scotland Yard, bu ay başlattığı uyuşturucu karşıtı kampanyada, "Uyuşturucu tacirlerinin semtinizin yüzünü değiştirmesine izin vermeyin " sloganıyla Amerikalı bir kadın bağımlının 8 yıl içindeki değişimini gösteren fotoğraflarını kullanıyor. 2937 yaşları arasında 5 kez polise yakalanan Roseanne Holland, ABD'li bir kokain bağımlısı. Son yakalanışından kısa bir süre sonra öldüğü tahmin edildiği için asla yüzünün Atlantiğin öteki tarafında bir ibret tablosu olarak kullanıldığını bilemeyecek. Ingiliz yasaları, Ingiliz bağımlılann polisteki resimlerinin ifşa edilmesine izın vermediği için Amerikalı bağımlılann fotoğraflarını kullanan Scotland Yard'ın bu kampanyası özellikle Londra'daki 45 bin crack kokain bağımhsını hedefliyor. bağımlısı Chicagolu Penny Wood. Melissa da Roseaane gibi kayıp olduğu için izni alınamazken, crack kullandığı dört yıl içinde geçirdiği fiziksel tahribat kampanyada fotoğraflarla belgelenen Penny, izin vermenin yanı sıra bir de destek notu yazmış: "Bu uyu§Uyuşturucu, alkol ve sigaranın bugüne kadar sağlığa etkileri anlatılıyordu. Güzelliğin sağlığın önüne geçtiği fark edildi ve madde karşıtı kampanyaların da seyri değişti. Şimdi "tçme çirkinleşirsin" deniliyor... Bu kampanyaya karşı çıkanlar ise olayın siyasi yönüne dikkat çekiyor... turucu şeytanın ta kendisi... kişinin dış görünümüne verdiği zarar korkunç, iç organlara etkileri ise daha da korkunç. Ciğerlerim mahvoldu, idrar yollanm üzerinde hiçbir kontrolüm kalmadı. Uzun dönem ve kısa dönem hafızam neredeyse sıfır... Gençlerin bu uyuşturucunun dış görünüme olduğu kadar iç organlara yaptıklannı da bilmelerini istedim." Ancak kampanyanın odak noktası uzun dönemli fiziksel tahribatın aynntılarına girmek değil. Penny Wood'un notuyla uyuşturucunun gözle görünmeyen zararlarma dikkat çekmeye çalışmasına karşın kampanya tamamen görselliğe dayanıyor. Önde gelen kadın "imajmaker"lann katkısıyla hazırlanan uyuşturucuyla mücadele kampanyasının bilinçaltına verdiği mesaj açık: Bir kadın için güzelliğini kaybetmekten daha kötü ne olabilir? Çok eleştirilen bu kampanya ilk değil. Ingiliz hükümetinin bundan birkaç ay önce başlattığı sigarayla mücadele kampanyası da yine kadınları hedefleyerek benzer bir mesaj veriyordu. Sağlık yerine güzelliğin vurgulandığı uyarıda "sigara cildin erken yaşlanmasına yol açar" deniyordu. Alkolün zararlanyla mücadele eden Portman Grubu da günümüz kadınlannın karaciğerlerine yeterince saygı göstermediğini varsayarak yeni kampanyasında alkolün neden olduğu fiziksel tahribatla ilgili yaşanmış öykülere yer vererek onları caydırma yolunu seçti. Kilo almaktan su kaybına, kanlanmış gözlerden patlamış damarlara kadar alkolün zararlanndan dem vurulan kampanyada, "Aşın alkol cildinizi harap eder" deniyor. Bir zamanlar feminist hareket, kadını görsel meta olmaktan çıkarıp politik bir kimlik kazandırmak için mücadele veriyordu. Bugünse politikasız, kimliksiz bir beden sunuluyor bize. Üç kadın bağımlının, yaşadıklan sıkıntdardan arındırılmış yüzlerini görüyoruz. Kuşkusuz hikâyeleri sadece uyuşturucularla bitmiyordu. Populer kültürde de giderek yüzeyselleşip kadınlann yaşamlarının siyasi yönü hakkında neredeyse hiçbir şey duymuyoruz. BLAİR'E DİKKAT! Çirkinliğin, alkolün ve sigaranın yol açtığı hastalıklarla karşılaştırıldığında bir kadının başına gelebilecek en kotü şey sayılması tepkilere yol açtı. Ayrıca sadece kötü alışkanlıklar değil, boşanma, depresyon, çocuk doğurmak gibi pek çok şey de kışide benzer fiziksel değişikliklere yol açabiliyor. Örneğin, çocuklarının siyasi bir kariyer edinmesini istemeyen îngiliz anne babalar onlara ibret tablosu olarak Başbakan Tony Blaır'in iktidara ilk geldiği günden bu yana geçirdiği fiziksel tahribatı gostermekten daha etkili bir yol seçmeli. Belli ki siyaset de insanın cildine yaramıyor. • The Guardian'dan çeviren: AZE MARŞAN CİĞERLERİM MAHVOLDU... Kampanyada kullanılan diğer iki isim ise 1821 yaşları arasında 17 kez fahişelikten tutuklanan Floridalı Melissa Collara ve 18 ay «,, dır rehabilitasyonda olan 41 yaşındaki crack