17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

7 KASIM 2004 / SAYI972 Türkiye'de yöneticiler şımarık özlem Yüzak u kez kelimenin tam anlamıyla "aykırı" bir adam var karşımızda. îş dünyasının bu kadar içinde olup da, o âlemin bu denli dışında kalmayı becermiş fazla insan yoktur sanırım. Bahsettiğimiz kişi Jan Nahum. Gözünü Koç Grubu'nda açan, başarılanyla kısa sürcdc TOFAŞ'ın CEO'luğuna kadar yükselen, ardından, dünyanın en büyük otomotiv devlerinden biri olan FIAT'ta başkan yardımcılığı yapan Nahum ile sohbet ediyoruz. Mart ayında FIAT ile de yollarını ayıran Nahum'un şimdiki durağı Sabancı. Grubun Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı'nın danışma kurulu üyesi. Bir yandan da kendi danışmanlık şirketini kurma aşamasrnda. Ayrıca iki kitap projesi var. Biri strateji üzerine, öteki ise şirketlerin entrikaları ve yönetim yanlışları... B Gözünü Koç Grubu'nda açtı, Jan Nahum. Sonra Tofaş'ın CEO'luğuna yukseldi. FIAT'ta başkan yardımcılığı yaptı. Simdilerde Sabancı Grubu'nda, Güler Sabancı nın danısmanı. Strateji ve sirket entrikaları, yönetim yanlışları üzerine iki kitap hazırlıyor. İşte Nahum'un ağzından Türkiyeli yÖJieticilet.. \ Türkiye AB'ye girecek... Yıllarca Avrupa'nın kalbinde çalıştım. Hiçbir zaman Türkiye'nin avukadığını yapmaya ihtiyaç duymadım. Iş dünyası çoktan Türkiye'yi kendi içine kabul etmiş durumda. Ben Türkiye'nin AB'ye gireceğine inanıyorum. Süre hiç öncmli değil. Müzakereler başlasın, göstereceği gelişme Türkiye'yi ister istemez AB içine sokacaktır. Işin püf noktası ise siyasilerde. Bugün Avrupa'da kamuoyu Türkiye'nin üyeliğini yoğun bir şekilde tartışıyor. "Birlik, 80 milyonluk Müslüman ve hatta Doğu kültürlü bir ülkeyi içine kabul eder mi?" sorusuna yanıtım şu olur: Eğer müzakerelerde kendi üzerine düşeni yapmasına karşın Türkiye'nin üyeliği için bin dereden su getirilirse bence sorun AB'de demektir. Kültürel farklılığı kabul etmeyen AB'nin kendisi de bir süre sonra dağılmak zorunda kalır. AB şimdiden bunu sorgulamaya başlamak zorunda. Bugün gelinen durumda Avrupa medyasının da büyük payı var. BBC büe istediği zaman Türkiye aleyhtarı taraflı yayın yapu. TOFAŞ'ın CEO'luğundan FIAT'ın başkan yardımcilığına kadar yükseldiniz. Şimdi ise şirketlerin yönetimsel zaaflartnı irdeleyen bir kitap yazma aşamasındasınız. Nasıl buluyorsunuz Türkiye'deki şirket yöneticilerini? Bizim yöneticilerimiz şımarık. înanılmaz bir yönetim verimsizliğimiz var. Türkiye'de irili ufaklı şirkederi, yan sanayi firmalarını iyi incelediğim ve yurtdışı deneyimlerim ile kıyaslama olanağı bulduğum için açıklıkla söyleyebilirim ki, biz iyi yöneticiler değiliz. Işçimiz iyi üretiyor, teknisyenimiz iyi organize ediyor, ama yöneticimiz iyi yönetmiyor. örneğin zamanı iyi kullanmasını bilmiyor, doğru finansal kararlar almıyor. Bizim kararlanmız tecrübeye dayalıdır, her konuyu dört dördük analiz ettikten sonra karar almayız. Yönettiğimiz kurum patron şirketiyse, çalıştığımız patrona karşı gelmemeye çalışmz, yani "yes man"i oynanz. Yönetici oldunuz mu mutlaka sekreteriniz, devasa bir ofisiniz olacak. Arabalarımız mutlaka lüks araba olmalı. Çünkü o, statü sembolümüzdür. Dünyada ise hiç böyle değil. Bu bakımdan Türkiye'de yöneticilerimiz inanılmaz şımarık. Örneğin aşırı büyük yönetim binalarımız var. Türkiye'nin parayı buralara yatırma lüksü yok. Yatınmlarımız verimsiz, kapasite seçimimiz yanlış. Topyekun yapmamız gereken stratejik verimliliğimizi nasıl arttıracağımızı düşünmek. önümüzdeki 510 yılda verimimizi arttırmamız lazım. •*•»•, tjr Türkiye. Yani Avrupa'nın rekabet gücünü arttırır bir rol oynayabilir. Halen Türkiye'deki üretimin önemli bir kısmı yüzde 9095'i Avrupa'ya gidiyor. Bu rolünü devam ettirmeli. SEFERBERLİK ŞART... Türkiye bu rolü devam ettirmek için ne yapmalı? İşte kilit soru burada. Türkiye var gücüyle verimliliğini arttırmalı. Pek çok sektörde olduğu gibi burada da stratejik açıdan verimsizlik hat boyutta. Bizim otomotivde, ister ana sanayi, ister yan sanayi olsun, doğru durüst vizyonumuz olamadı... Bence sektör yönlendirme yapmalı, devlet de ona destek olmalı. Ben bakış tarzımla Otomotiv Sanayicileri Derneği (OSD ) ile de çok kavga etmişimdir. 9O'lı yıllarla birlikte otomotiv sanayicileri yoğun ithalat yapmaya başladılar. Dolayısıyla kavram karmaşası olmaya başladı, sanayiyı mi destekliyorlar yoksa ithalaa mı? OSD'nin artık değişmesi gerekiyor. Üretim konusunda kader birliği yapmak ısteyenlerle, ithalatçıların ayrılması gerekiyor. Politika, icabında ithalata karşı bir politika olabilmeli. Otomotivde bu kadar iddialıyız diyoruz, ama yalnızca 34 firma "arge" yapıyor. Bu da bir strateji ve vizyon ile başka türlü yönetilmesi gereken bir konu. Yani bir seferberlik şart. Sektörde iki önemli dernek var, biri OSD diğeri TAYSAD (Taşıt Araçlan Yan Sanayicileri Derneği). Bunların yıllar boyunca kaybettikleri kimliklerini kazanıp sektörün vizyonunu oluşturmaları lazım. • STATÜKOCU DEĞİLİM... Peki, siz nasıl bir yöneticiydiniz? Hiçbir zaman statükocu bir yönetici olmadığımı rahatlıkla söyleyebilirim. Örneğin arabamı hep kendim kullandım, çantamı hep kendim taşıdım. Tofaş'ın yöneticisiyken Istanbul'dan sabahın üç buçuğunda kendim arabamı kullanarak Bursa'ya gider, beş buçukta işbaşı yapıp işçilerle çay içerdim. Çalışırken kapım daima açıktı. Bu Italya'da da böyle idi, Türkiye'de de. Bu yüzden çok rahatlıkla eleştiri yapabiliyorum. Bu davranışlarınız Koç Grubu'nun Idasik hiyerarşik yapısının dışında kalmıyor muydu? Evet, zaten ben hep Koç Grubu'nda aykın görüldüm. Onların "iner circle" dediğimiz içyapılarının dışında tutuldum daima. Davranış biçimim onlarda rahatsızlık yarattı. Şimdi hem Koç'un en büyük stratejik rakibi Sabancı için çalışıyorsunuz hem de Karsan'ın yönetim kurulu üyesisiniz. Bilindiği üzere uzun yıllar Koç bünyesinde çalışan tnan Kıraç gruptan aynlırken, çoğunluk hisselerine sahip olduğu Karsan da Koç'tan kopmuş ve Kıraç, Karsan'ın başına geçmişti. Tüm bunlardan Koç ile rekabet gibi bir anlam çıkarmak doğru mu? Hayır. Öncelikle şunu söyleyeyim ben değil, Koç Grubu beni istemedi. Benim yıldızım Koç Grubu'yla maalesef onlar cihetiyle banşmadı. Ben maalesef aykınyım. Lafımı sakınmam. îlla üsderimin suyundan gideyim dememişimdir, hiçbir zaman. O yüzden çok sevilen bir insan değilim. Takımdan bir insan olarak yorumlanmadım. Öğrendiğim birçok şeyi orada öğrendim, inanılmaz sevdiğim bir grup, ama görün bakın ki onlar benimle olmak istemiyor. Onlar benimle olmak istemiyorsa bu, ben deneyimlerimi başkalanyla paylaşmayacağım anlamına gelmiyor. Kendi kendimi aforoz etmek niyetinde değilim. Dolayısıyla bana ihtiyaç duyan birileri varsa ben de tecrübemi seve seve paylaşırım. Karsan'da abim çalıştığı ve onlar teklif ettiği için bulunuyorum. Koç Grubu'nun otomotiv konusunda üzerine çıkılabileceğine inanmıyorum. Çünkü onlar bu konuda inanılmaz bir bilgi ve deneyim sahipleri, kök bilgi dediğimiz bilgiye sahipler. Türkiye'deki otomotivcilerin çoğu Otosan kökenlidir. Jan Nahum, Güler Sabancı'nın danısmanı... Fotoğraf: Serkan Yıldız Söz otomotivden açılmışken, kısaca BRIC olarak tanımlanan Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'in otomobil üretiminde 10 yıl içinde dünyaya hâkim olacağını ve Türkiye'nin bu ülkelerle rekabet şansının az olduğunu söylemiştiniz... Türkiye'nin bu BRIC'lere karşı en büyük avantajı dünyanın en büyük pazarlarından birinin Avrupa'nın yanı başında olması. Dolayısıyla kendisini 450 milyonluk Avrupa pazarı ile entegre etmek zorunda. Bunun yanı sıra Türkiye halâ ucuzluk avantajını kullanabilecek bir konumda. Avrupa'nm dünyanın diğer taraflanna karşı kaybetmekte olduğu rekabeti yeniden kazanmasına bir fırsattır PLANÖR, UÇAK VE HELİKOPTER MODELCİLİĞİ Yap, uçur, keyiflen Banu Horasan P lanör modelciliği başlı başına bir tutku. Uçak ve helikopter modelciliğinden farkı planörün havada kalmasını sağlayanm hava akımları olması. Bunun için doğayla bütunleşmek şart. Planorü gergin bir misina yardımıyla havaya fırlattıktan sonra havada kalmasını sağlamak için kuşların hareketlerini takip etmek ve hatta onlar gibi hissetmek gerekiyor. Planörler de aynı kuşlar gibi havadaki termalleri kullanarak daha uzun süre ve daha rahat havada kalabiliyorlar. Önceleri termalleri en iyi kulla nan leyleklerin yardımına başvurulmuş, sonraları bu işte uzmanlık kazanılmış. Planör modelciliğinin Türkiye'deki önemli isimlerinden Murat Esibatır'ın bu dalda Dünya ve Avrupa Şampiyonası dereceleri var. Mustafa V. Koç, Murat Esibatır ve Ilgaz Kalaycıoğlu'ndan oluşan takım 2. Dünya Şampiyonası'nda, Italya'da ilk ona iki pilot sokmayı başarmış. Uçak modelciliğinde ise daha farklı bir haz ve tarz var. Uçak modelciliğinin piri sayılan Fuat Güner "îki çubuğu bir araya getirerek, iki tahtayı zımparalayıp birbırine tam oturmasını sağlayarak emek harcıyorsunuz. Bu emeğin karşdığını uçağınızı göklerde uçururken alıyorsunuz" diyor. Modelcilik de teknolojiden payını almış. Daha önceleri bir kutu içinde parçaları alınıyor ve içindeki tahtalardan yapılıyordu. Ama artık parçalarm tamamı, hatta dış yapısı tamamen hazır geliyor. Sadece içine "servo" denilen uzaktan kumandadan verilen komudarı harekete dönüştüren elektrik motorlannı ve gerçek motoru monte ediyorsunuz. Uçak, 78 saatte uçuşa hazır hale geliyor. Fabrikasyona geçişle fiyatlarda beşte bir oranında düşüş olmuş. Böylece modelcilik insanların bütçelerine daha uygun hale gelmiş. Fiyatlar 25003000 dolarlardan 500 dolarlara kadar inmiş. HAYDİ PİSTE GİDELİM... Uçağınızı yaptıktan sonra uçurmayı, yani piloduğu da bilmek gerekiyor. Bu aşamada genç modelcilere destek veren bir dernek devreye giriyor: tstanbul Model Uçak KulüV bü (ÎMUK). Kulübün Çiftehavuzlar'daki lokalinde uçak ve helikopterleri tamir etmek ve onarmak için bir atölye mevcut. ÎMUK'nin modelcilere sağladığı bir başka destek de uçuş pisti. Ömerli'de ÎMUK'ye ait bir uçuş pisti var. Modelcilerin bir de dergisi var: RCpower. Editörleri Murat Esibatır, Sinan Binali, Selim Gültan, Selim Etger, Uğur Bozduman, Haluk Çiçek, aynı zamanda IMUK üyesi. Esibatır, insanların bu işe hevesle başladıklarını, ama zamanla sayılarının azaldığını söylüyor. Buna neden olarak bilgi eksikliğini gösteriyor. Bu işi uç bacaklı bir yapı olarak görüyor: Satış, eğitim ve uçuş. Bu üçgen tutturulmadığında başarıyı yakalamanın mümkün olmadığını düşünuyor. Modelcilikle tanışmak isteyenler için birkaç yol gösterici birkaç internet adresi verelim şimdi de: www.rcpowerteam.comRCpower dergisi www.soarist.complanör modelciliği . www.imuk.gov.trlstanbul Model Uçak Kulübü web sitesi * www.mustanghobbies.commodel satış >
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle