Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ALAIN FREREJEAN’DAN ‘STALİN TROÇKİ’YE KARŞI’
Sovyet Rusya’da
bir ölüm kalım mücadelesi!
Alain Frerejean, Şehsuvar Aktaş’ın çevirisiyle Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan Stalin Troçki’ye Karşı’da, Troçki’nin Meksika’da
sürgündeyken 1940’da Stalin yanlısı bir ajan tarafından buz baltasıyla başına aldığı darbeler sonrası ölümüyle biten Stalin-Troçki
mücadelesini adeta bir roman gibi anlatıyor. Propaganda faaliyetlerine, siyasi komplolara ve yazılı-görsel tarihyazımında yapılan tahrifata
ilişkin Frerejean’ın sunduğu çarpıcı örnekler ise masumiyetin tarihin çarkları arasında ezilmeye mahkûm olduğunun üzücü bir örneği.
Frerejean, Stalin-Troçki dan kendisine bir kült yaratanın Stalin
SERHAN AYTEKİN
kavgasının kilit noktasını Héléne olduğunu belirten Alan Frerejean, onun
Carrére d’Encausse’a atıf yaparak rakibini partiden ihraç ettiği 1927’nin
ünya siyaset tarihindeki en önemli çekişmelerden,
açıklıyor: “Hükümdarlara, iktidarın rekabette ve şeytanlaştırmada bir mila-
kovalamacalardan ve hatta kavgalardan biriydi
kişiselleştirilmesine karşı savaşmış
da dönüştüğünü hatırlatıyor.
D Stalin ve Troçki arasında yaşananlar. Teorisyen ve
ve birdenbire kişileştirilen ve
Dolayısıyla Stalin, Troçki’yi seçil-
politikacı Troçki, “Sovyet Rusya’nın Çar’ı” diye nitelenen
efsaneleştirilen bir Bolşevik Parti
miş bir kurban, intikamını tasarladığı ve
Stalin’le yalnızca fikri bir tartışmaya girişmemişti, aynı
önderine çar muamelesi yapma
gerçekleştirmenin zevkine vardığı biri
zamanda bir ölüm kalım mücadelesiydi bu.
düşüncesi Rusya’da hiç var olmamıştı.
olarak görüyor. Dahası, 1930’ların son-
Bir yanda 1917 Devrimi’nin fikir önderlerinden, Rus
Bir kişi kültü inşa edileceğini kimse
larında Stalin, Troçki’nin yalnızca fikir-
iç savaşının kahramanlarından, “sürekli devrim”in ve
düşünmemişti, bu Lenin’in teorisine
lerini değil, kendisini de ortadan kaldır-
sosyalizmde özgürlüğün savunucularından Troçki yer alırken
ve sosyalist düşünceye ters düşüyordu.
ma planları yapıyor:
diğer yanda rakiplerini ve kendisine muhalifleri ortadan
Troçki kişi kültüne karşıdır.
“Troçki sabit bir noktayı temsil eder,
kaldırarak Komünist Parti’ye ve Sovyet Rusya’ya hâkim olan,
Ona göre her devrimci, herkes
sözüne inanılır biridir, devrimci itiba-
yıldızı İkinci Dünya Savaşı öncesinde (1939’da imzalanan)
eşitlik içinde görev yapar. Oysa Stalin,
rı vardır. Stalin onun sırası geldiğinde
Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı’yla parlayan, kimilerine
tersine, bir önder kültü inşa etmenin ve
bütün komünist militanları görüş ayrı-
göre komünist lider ve kimilerine göre totalitarizmin sol
onu mumyalamanın gerektiğini gayet
lıklarını bir kenara bırakmaya çağıra-
kanadını temsil eden Stalin bulunuyordu.
iyi anlamıştı.”
rak açıkça ve güçlü bir biçimde bir kar-
Alain Frerejean, 1920’lerde başlayıp Troçki’nin 1940’ta
1924’ten itibaren Stalin ’in kültü, hem
şı cephe açmasından ve Alman-Sovyet
Meksika’da öldürülmesiyle sonuçlanan ikilinin mücadelesini
Sovyet Rusya’yı sarıyor hem de mütte-
Paktı’nı reddetmesinden korkar.
kaleme aldığı incelemesi Stalin Troçki’ye Karşı’da (Çeviren:
fiklerini. Troçki de bunun karşısında ko-
İşte bu nedenden ötürü, 1939’un
Şehsuvar Aktaş / Yapı Kredi Yayınları), propagandayı, doğru-
numlandığından kendisini sürgünde buluyor.
ikinci yarısından itibaren Troçki’nin ortadan kaldırılması
yu, yanlışı, komployu ve gerçekleri düşünmeye çağırıyor.
Frerejean, bu durumu oluşturan nedenleri ve Troçki’nin
öncelikli hâle gelir. Bu sesi kesinlikle susturmak gerekir.”
ona karşı çıkışının altında yatan nedenleri, ikilinin çocuklu-
ALEXANDRE ADLER: ‘STALIN, BİRAZ Troçki’nin 1940’ta öldürülmesi, kültünü yayıp iktidarını
ğundan ve aile yaşamından başlayıp politik fikir ayrılıklarına
AL CAPONE GİBİDİR!’ sağlamlaştırması için Stalin ’e fırsat vermekle kalmıyor,
kadar getirirken bir anekdot paylaşıyor:
Tarihin akışını değiştirmek isteyen iki önemli siyasi Troçkistlerin üstüne gitmesini de kolaylaştırıyor.
“Troçki’ye göre der Alexandre Adler, Stalin Rus değil
aktörün, 20. yüzyıla yön veren ve hayli tartışılan çekişmesini 1968’e kadar adı pek duyulmayan Troçki, öğrenci
Asya kültüründen gelen bir tür Tatarsıdır, bu da onun
bir belgesel gibi anlatıyor Frerejean. hareketleri sırasında âdeta yeniden doğuyor ve Stalin ’in onu
kurnazlığını ve şiddete meylini açıklar.
Lenin’in 1924 yılında ölümüyle genç Sovyet Rusya’da tarihten silme planı suya düşüyor:
Eğitimli bir Rus beyefendisi olarak Troçki’nin Asya kökenli
hem politik hem de psikolojik üstünlüğü ele geçiren Stalin’in, “Sürgün hayatı ve öldürülmesi Troçki’ye hümanist bir hâle
bir tür barbarla karşı karşıya geldiği ve Kafkasyalı bu çete
o dönem Politbüro’nun yedinci üyesi olan, Moskova’dan ki- kazandırmıştır. Stalin’in cinayetlerinin açığa çıkmasından
reisinden nefret ettiği sezilir.
lometrelerce uzaktaki Troçki’nin Lenin’in cenaze törenine ka- sonra solcular ‘İhtiyar’ı ona tercih etmeye başladılar. 1968
Stalin’de hiç yoktan parlayıveren o şiddet duygusu halka
tılımını engellemek için yalan söylemesiyle başlıyor çekişme. Mayısı’nda gençler arasında yeniden revaçta oldu.
açık infazların, Kazakların zorbalıklarının ve sonu kötü
Stalin, 1924’ten itibaren Lenin’i kendisine göre şekillendirerek Nicolas Werth bunu şöyle doğruluyor: 1950-1960
biten kapışmaların doğurduğu bir atmosferden kaynaklanır.
kültünü öne çıkaracak bir kahraman haline getirmeye girişiyor. yıllarından bu yana Stalinci olduğunu söyleyen az insan var
Bankalara saldıran, kendine adam toplayan Stalin biraz
Başta Troçki olmak üzere, şüphelendiği ve iktidarına karşı ama Troçkist olduğunu ileri süren çok. Gerçekte kurbanlar
Al Capone gibidir.”
durabilecek herkesi çeşitli yöntemlerle gözetlemeye başlıyor. her zaman cellatlardan daha çok saygınlık kazanır.
Dolayısıyla aralarındaki gerilim, Stalin için kısa sürede TROÇKİ’NİN DEVRİMCİ İTİBARI Bugün Rusya’da kısmen Stalin kültüne geri dönülse de Batı’da
psikolojik harbe dönüşüyor. 1917 Devrimi’nin kurucuları Lenin ve Troçki’yken bura- Troçki hâlâ bütünüyle olumlu bir kişilik olarak görülür.”
n
NEVZAT SAYIN’DAN ‘NASIL YAPMALI?’, ‘DÜŞLER DÜŞÜNCELER İŞLER
( ) ( )
1990-2004 ’,‘DÜŞÜNCELER / İŞLER 2004-2018 ’
astamonu Entegre’nin desteğiyle ve Yapı Düşsel düşüncelerle somut yapıların kesişi-
Kredi Yayınları etiketiyle yayımlanan Nasıl
minin çizimlerle, belgelerle ve fotoğraflarla ak-
Yapmalı?, Düşler Düşünceler İşler (1990-
tarılıyor. Colossus Otel’den Yahşibey Evleri’ne
K
2004) ve Düşünceler / İşler (2004-2018) adlı üç
pek çok proje ardındaki yaklaşımla paylaşılıyor.
kitap, Nevzat Sayın’ın mimarlık pratiğini düşün-
Mimarlık eleştirmeni Tansel Korkmaz’ın, Nevzat
sel bir derinlikle buluşturuyor.
Sayın’la yapılmış uzun söyleşilerden yola çıkarak
oluşturduğu metinler, fotoğraflar, çizimler, us-
NASIL YAPMALI?’
ta mimarın incelikli düşüncelerini yansıtan notlar
İlk kez okurla buluşan ve yapı üretim sürecini
bir mimarın “mesleki pratik atlası”nda bir arada.
tüm yönleriyle ele alan Nasıl Yapmalı?, mimarlık
ile inşa etme bilgisi arasındaki bağa odaklanıyor.
‘DÜŞÜNCELER / İŞLER (2004-2018)’
Genç mimarlara yönelik rehber niteliğinde-
Teorik mimarlık ile pratik arasındaki dengeyi ele
ki çalışma, Santralİstanbul yerleşkesindeki 4-6
alan Düşünceler / İşler (2004-2018), merkeze al-
No’lu kazan dairelerinin mimarlık fakültesine
dığı İzmir Opera Binası, Ataşehir Finans Merke-
dönüşüm süreci üzerinden tasarımdan uygula-
zi gibi projeler aracılığıyla mimarlığın sorgulayıcı
maya kadar geçen yolu ayrıntılarıyla anlatıyor.
yönüne ilişkin zengin içerikler sunuyor.
Tansel Korkmaz editörlüğündeki Düşler Düşünceler
‘DÜŞLER DÜŞÜNCELER İŞLER Düşünceler İşler (1990-2004) ise Nevzat Sayın’ın yaşamsal
(1990-2004)’ uğraşını, bir çağrıya kulak vererek düştüğü yolu “resimler İşler’in devamı olan kitap, Sayın’ın mimarlık pratiğinin ürün-
Nevzat Sayın’ın erken dönem projelerini içeren Düşler ve levhalar” yardımıyla anlatan bir kitap. lerinin yanında kurmaca işlerini de kapsıyor.
n
24 Temmuz 2025 9