Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
FEYZİ AÇIKALIN’DAN
‘Kötülüğün Yolları
Nasıl Döşendi’
“Kötülük” ve “çürüme” günümüz Türkiye’sinin hâkim rejimini ve onun
toplumda yol açtığı sorunları tanımlamada sıkça kullanılan iki kavram
oldu. Cumhuriyet gazetesi yazarı Feyzi Açıkalın da buradan yola çıkarak
isimlendirdiği, yeni kitabı Kötülüğün Yolları Nasıl Döşendi’de (Ege
Yayınları), 22 yıldır süren bir yolculuğu, bir siyasi partinin önderliğindeki
rejim inşasını anlatıyor. Karşıdevrim diye de nitelenebilecek bu kötücül
sürecin, ülkede yol açtığı çürümenin bulaşıcılığından dolayısıyla
toplumun her katmanında yaygınlaşmasından bahsediyor.
ve Cumhuriyet ile Yeni Alanya gazetelerindeki köşe
REMZİ KAL
yazılarından seçtiklerini kullanarak anlatıyor.
Farklı bir yöntem uygulayan Açıkalın o yılın ülke günde- yaygın söylemdeki gibi belli bir yıldan sonra
ASIL TEHLİKE: ORGANİZE KÖTÜLÜĞÜN
mini satır başlarıyla verirken yine o gündeme ilişkin kaleme
değil, ta başından beri ustalıkla hazırlanmış bir projeye
KURUMSALLAŞARAK SIRADANLAŞMASI!
aldığı makalelerini de yazıların hemen arkasına ekliyor.
uygun olarak yaşama geçirildiği kolayca gözleniyor.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Feyzi Açıkalın, Kötülüğün
Farklı bir yazı stili kullanılarak yapılan bu uygulamada, maka-
Yolları Nasıl Döşendi (Ege Yayınları) isimli yeni kitabında,
BİR TÜR VAKANÜVİSLİK
le ve günlük yazılar bir diğerinden kolaylıkla ayırt edilebiliyor.
Hannah Arendt’in Kötülüğün Sıradanlığı yapıtından alıntıy-
Bir tür tarih kayıt tutuculuğu yani vakanüvislik diye de
Böylece birbirini takip eden günlükler ve köşe yazılarıyla,
la çürümeyi doğuran organize kötülüğün, kurumsallaşarak
adlandırılabilecek bu çalışma, yüzyıllar önceki benzerlerin-
ülkenin son 22 yılının konu başlıklarıyla irdelendiği sürük-
sıradanlaşmasının asıl tehlikeyi oluşturduğunu belirtiyor.
den günümüz teknolojisinin sunduğu geniş olanaklar saye-
leyici bir anlatı, büyük bir almanak ortaya çıkıyor.
Açıkalın’a göre söz konusu bu yolculuk, taraftarlarının
sinde ayrışıyor.
Kitaptaki bir başka farklılık, ülkeyi biçimlendirenlerin ya-
bilfiil desteğiyle beraber, rejimin içine kattığı sözüm ona
Çünkü akıllı telefonlarla bile alınabilen ekran kayıtlarının
nı sıra yazarın yaşadığı şehir Alanya’nın da gerek gündemi
muhaliflerin katkısıyla da gerçekleşmiştir.
birer arşive dönüştüğü günümüzde, bu bilgiler tereddüte yer
gerekse de yöreye ilişkin yazılarla yer alıyor olması.
Arendt’in yapıtında olduğu gibi ilerde sarf edilebilecek “Suç-
vermeyecek belgelere dönüşüyor.
Açıkalın böylelikle, bir büyük taşra turizm kenti olan
lu değilim, emirleri yerine getirmek zorundaydım” olası sözle-
Açıkalın’ın, Kötülüğün Yolları Nasıl Döşendi adlı kitabı
Alanya’nın ülke siyasi gündemine ne denli koşut yaşayıp
ri, dayanışma içinde olunmasa da kötüyle çıkara bağlı bir or-
da yer verdiği kesin bilgilerle nedensellik ilişkilerinin kuru-
yaşamadığını oradan örneklerle anlatıyor.
taklık ve işbirliği yapıldığını göstermektedir. Yani cehenne-
labileceği bir toplumsal bellek birikimine dönüşüyor.
Alanya ve ülkenin 2002’den başlayarak iç içe süren anlatımı,
me giden yolun taşları hep birlikte döşenmiştir.
Ait olduğu dönemi çok iyi yansıtan köşe yazılarıyla des-
günümüzde bazı çevrelerce hâlâ (!) şaşkınlıkla karşılanan rejim
teklenmiş anlatımdan özellikle genç kuşaklar yararlansın, en
SÜRÜKLEYİCİ BİR ANLATI, BÜYÜK BİR ALMANAK! değişikliğinin hiç de rastlantısal olmadığını göz önüne seriyor.
Yazar 22 yıllık rejim inşası sürecini, 2002’den Benzer yöntemlerin sistematik olarak ısrar ve sabırla azından karşıtlarıyla olan tartışmalarda sağlam dayanaklar
bugüne ulaşan titizlikle tuttuğunu belirttiği günlükleri yıllar içine yayılarak ilerleme sağlandığı ve bunun da bulabilsinler diye hazırlanmış bir depoya…
n
maya çalışıyor. “Neden” Bu Son Olsun / Metin sonra göreceksin/ Acının köklerinde
sorusuna yanıtı, 100 yıl- Celâl / Everest Yay. /
sevincin ağzı” Kitaptan... Koklanmayan
lık zaman dilimini üç ana 96 s.
Gül Üşür, Abdülkadir Budak’ın kimi esir
döneme ayırarak ve her
kimi sürgün olduğu kadim sevdalarla
“Hiç kimseydim ben/
bir dönem için ayrı bir
küle kesen, sevdiceğe kimi destansı
Yürürken omuz attığınız/
belirleyici neden bula-
dille seslenen, mevsimlerde köklenen,
Belediye otobüsünün
VİTRİNDEKİLER
rak veriyor. “Nasıl” soru-
esinlendiğinin ta kendisi olan seçme
durakta bıraktığı/
sunun yanıtına ise mü-
şiirlerinden ustalıklı bir seçki.
Görüldüğünde varlığı
zik-devlet ilişkisinin ör-
Türkiye’de Müzik
bilinmeyen/ Silin beni
Şehir / Serdar Zaman /
gütlenmesinin ve kurumsallaşmasının en
Politikası ve
hafızanızdan/ Unutuluşa terk edin”
Sokak Kitapları Yay. /
görünür olduğu 10 analiz birimi üzerinden
Örgütlenmesi:
Kitaptan... Bu Son Olsun, şiirleri 14 dile
420 s.
100 yıllık bir takiple ulaşıyor.
1923-2023 / Erol Uğraş
çevrilen, antoloji ve dergilerde yer alan
Öçal / İmge Kitabevi /
Serdar Zaman, modern
Hayati Asılyazıcı - Bir
yanı sıra Fransızca, İngilizce ve Almanca
413 s. yaşamın kaotik
Sanatı Sevmekle Başlar
şiir kitapları yayımlanan Metin Celâl’in,
sokaklarında kaybolmuş
Her Şey / Söyleşi:
Adım Ölüm (1986), Kendi Kendini
Müziğin, devlet başta ol-
Damla Karakuş / Masa ruhların hikâyesini anlattığı
Tatmin (1989), Konformist (1993), Küçük
mak üzere farklı iktidar bi-
Kitap / 232 s. Şenir’de, okuyucuyu
Hayat Bağları (1999) adlı şiir kitaplarının
çimleriyle kurduğu ilişki
betondan ormanların
beşincisi.”Sonun Başlangıcı” ve “Kendine
her zaman ilgi uyandıran bir konu. Bundan
Sanat ve yazın dünya-
içine, yalnızlığın en sessiz köşelerine
İyi Bak” adlı iki bölümde toplam 45 şiirinin
25 asır önce dahi Doğu’da Konfüçyüs’un,
sının yakından tanıdığı,
götürüyor. Şirketlerin bürokrasisiyle
yer aldığı Bu Son Olsun, Metin Celâl’in,
Batı’da Platon’un yapıtlarında devlet ve
1954’ten bu yana sanat,
örülü gri duvarların arasında sıkışmış
aşk, sevgi, hüzün, ölüm, mazi, doğa
müzik ilişkisine ilişkin bilgiler bulunur. Dev-
tiyatro ve müzik alanlarına
yaşamlar, trafikte beklerken geçirilen
temaları çevresinde toplumsala varan yalın
let ve müzik ilişkisi modern devletin orta-
ilişkin yazıları, eleştirileriyle ışık olmuş sa-
bireysel sorgulamalarla gelişen şiirlerinden anlamsız saatler, bitmek bilmeyen mesai
ya çıkışıyla yeni boyutlar kazanır, yeni iliş-
natçı, yazar, aydın Hayati Asılyazıcı, Po-
oluşan yetkin bir seçki. ve yüzeysel ilişkilerle dolu bir dünya...
ki sahaları ortaya çıkar. Toplumsal düzey- lonya Tiyatrosu hakkında yazan ilk yaban-
A, B, C ve D karakterlerinin gözünden
de karmaşıklaşan ve yaygınlaşan bu ilişki- cı gazeteci-eleştirmen. Polonya, Sovyet-
Koklanmayan Gül
aktarılan romanda, sosyal medya,
ler sosyoloji başta siyaset bilimi, müziko- ler Birliği, Çekoslovakya, Bulgaristan, Türk
Üşür - Seçme Şiirler
internet, fotoğraf, video ve teknolojinin
loji hatta işletme alanlarında incelemele- Cumhuriyetleri ve Doğu Almanya gibi ül-
/ Abdülkadir Budak /
bireylerin içsel ve düşünsel dünyalarındaki
re konu olur. Buna karşılık müzik ve dev- kelerde edebiyat, tiyatro, opera, bale, mü-
Yazılı Kâğıt Yay. /
etkileri sorgulanıyor. Bir yıl boyunca dört
let ilişkisinin politika ve örgütlenme ile na- zik dallarında araştırma ve incelemele-
93 s.
mevsimde geçen, zamanın akışıyla birlikte
sıl kurumsallaştırılıp somutlaştığı pek faz- re imza atmış bir araştırmacı yazar, İsmet
“Koklanmayan Gül Üşür karakterlerin düşünsel dönüşümlerinin
la irdelenmez. Erol Uğraş Öçal, Türkiye’de Küntay Tiyatro Ödülleri jüri başkanı olan
/ Ayak sesi duyulmayan gözler önüne serilerken bir şehrin
Müzik Politikası ve Örgütlenmesi’nde tam Burhan Felek Hizmet Ödüllü Hayati Asılya-
da bu noktaya odaklanıyor. Cumhuriyet’in zıcı ile Damla Karakuş’un yaptığı bu nehir oda dar/ Sevgisizliği kalabalığında boğulan bireylerin içsel
ilk 100 yılında devlet ile müzik ilişkisinin söyleşide Cumhuriyet tarihine, değerli ya- dene/ Kar kar// İn yolculukları, varoluşsal arayışlarıyla keskin
şanmışlıklara tanıklık edeceksiniz. derinlere korkma/ Sürsün kazı/ Bir zaman bir dille aktarılıyor.
neden ve nasıl kurulduğunu ortaya çıkar-
24 Temmuz 2025 13
UĞUR DEMİR