Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Onlar her şeyi biliyor, söylüyor da…
Tasarladığımız, ağaçsız bir dünya mı? Peki, onlarsız soluk alamayacağımızı nasıl unutuyoruz? Yarattığı her şeyi
başkalarına sunan ağaçların ve onlarla bambaşka bir zenginliğe ulaşan doğanın şarkısını dinlemenin, sözüne kulak
vermenin şu yangın günlerinde tam da vaktidir. Öyleyse buyurun açık hava sahnemize. Oyunun sonunda bahçeye
çıkıp karşılaştığınız ilk ağaca sarılacağınızı biliyorum.
Her şeyin merakla başladığı
düşüncesiyle ve kalem kâğıdını
unutmadan oturuyor Çınar’ın
duldasına Çocuk.
Merak güzel de nereden baş-
layacak? “Sorular sorarak” diyor
Çınar. “Sorular cevaplardan daha
değerlidir.” Evet, ağaçlar da konuşu-
yor elbette.
Tıpkı doğadaki bütün varlıklar
gibi. Kibrimizden öyle bir yere
varmışız ki yalnızca bizim
konuştuğumuzu savuna-
cak bir sığlıkta yitmişiz.
Bir Çınar Bir Çocuk,
bu gerçeği anımsat-
Y. BEKİR YURDAKUL “Yaban
makla kalmıyor; doğanın, düşlerimizin,
Balı, Datçalı,
arayışlarımızın da kapılarını aralıyor, o
içbir şey düşünmeden kendinizi doğanın kol- Ölümsüz /
kapıdan sızmaya o iklimde yitip gitme-
larına bıraktığınız ya da kendinizi tanımak için Kutsanmış,
ye çağırıyor hepimizi.
Hdoğaya kulak verdiğiniz oldu mu? Ya da suyun Işık Ağacı, Koz
Dahası çocukların ardı arkası kesilme-
ŞAHSENE CAMIZ / Fotoğraf: VEDAT ARIK
benzersiz düşlerini fark ettiğiniz? Bildiğiniz tüm renk- Ağacı, Anıt
yen meraklarını “Ne çok soru soruyor-
leri, renklerinizi içinizde hissettiğiniz oldu mu hiç?
Ağaç, Gümüş Ağaç” sıraları geldikçe çıkıp tıpkı bir
sun!” yakınmalarına hapsetme hallerimizi Çınar’dan
Bizden önce nasıl da tertemizdi dünya dediğimiz
oyunu sahneler gibi sesleniyorlar sahneden.
emanet bir bilgelikle elimizden alırken dingin ve de-
evimiz, sahi var mı bizden öte kirletenimiz?
Ardıç, Fındık, Kestane de harika tiratlarıyla yer alı-
ğerli bir arayışın kırlarına davet ediyor bizi.
Göğü dolduran demirden kuşları, kirli havanın bilin-
yorlar oyunumuzda.
O güzelim kırlarda da sözü bütünüyle ağaçlar alıyor.
mezliğini, canı sıkılırsa güneşin bütün suyu içebilece-
Biliyorum, kitabı bir an önce bulup tıpkı bir oyun-
Biner biner yakmalarımızı düşününce vaktidir epeyce
ğini şöyle bir düşünmekte yarar yok mu?
da gibi yiteceksiniz sayfalar arasında ama haydi bir
yabancılaştığımız dostlarımıza yakından bakmanın.
Ya doğanın yer yer çığlığa dönüşen o inanılmaz
düşünün bakalım oyunumuzda yer alan dostlardan
1
ANLATILAN HEPSİNİN ÖYKÜSÜ
müziği... Doğa Her Şeyi Bilir’in kapağını açtığımda
kaçı tanıdık geldi size? Kaçını tanırsınız yaprağından,
3
Şahsene Camız, Ağaçların Fısıldadığı Öyküler’i
beni bunca büyük bir sürprizin, doğanın yüreğinden
dalından ya da sevgi dolu süzülüşünden?
anlatırken “bir ağaç gibi” sakin, sevgi dolu, sabırlı bir
seslenen senfonik bir şiirin, ne denli gelişmiş olsa da
Ve nasıl da bize benzerler! Onlarda da yetmiş iki
dil tutturmuş, birbiri ardınca konuk olmuş aralarından
aklımızın ermeyeceği denli coşkulu renk cümbüşü-
millet bir aradadır. Varsa bir farkları dalaşıp durmaz-
seçtiklerine.
nün karşılayacağını bilemezdim.
lar bizim gibi. Meyveye duranları pek heves etmezse
Ancak “seçtiği” deyişim yanıltmasın sizi: Kimi ay-
de ormanlık alanda var olmaya, yine kardeştirler.
MERAKIMIZIN ARKADAŞI SORULAR
rıntıların ötesinde anlatılan hepsinin öyküsü tıpkı “bir
İklim koşulları uygunsa konuşa, keşfede büyür giderler
Öyle kitaplar vardır ki tıpkı çocuklar ya da ağaçlar
insanda bütün insanlığın hallerinin bulunuşu” gibi.
de hiçbiri komşusuna “Seninle bir arada olmam” demez.
gibi az konuşur her şeyi anlamanızı, fark etmenizi
Onun konuklarına kulak vermeden önce kendi
Bir Ağaç Gibi bize, kıymetlilerimiz arasından on
sağlarlar. Öyle sahici, öyle içten.
ağaçlarımızı, unutamadığımız dostlukları şöyle bir
tanesinin fısıltılarını kısıtlamadan, sınırlamadan sunu-
Ve o kitaplar her dara düştüğünüzde size yeniden
anımsayalım mı?
yor. Yaşadıkları yöreyi de tanıyoruz, oralardan günlük
sabır, sakinlik, huzur sunar. Yüreğinizin sesini bir
Sahi, çocukluğumuzdan bu yana arkadaşımız fi-
yaşam anlarına da tanık oluyoruz.
ırmağın akışına eş bir dinginliğe taşırlar. Başka türlü
danlar, ağaçlar olmuştur değil mi? Şöyle duldasına,
Hepsi nereden yola çıktıklarını, nerelere değin
özgürlükler, düşler çoğaltırsınız tıpkı doğanın kuca-
gölgesine, bedenine, dallarına sığındığımız; oyunlar
ulaştıklarını ve yaşam koşullarını içtenlikle aktarırken
ğında olmak gibi.
kurduğumuz, dertleştiğimiz, sohbetler ettiğimiz, sır-
bizim umarsız, bazen zorla ne ki bitmek bilmeyen
Suyun, toprağın can katan varlığına eş bir yol-
daş bellediklerimiz, meyvelerini tattıklarımız…
göçmelerimizi de sıralıyor.
culukla yeniden var eder o kitaplar sizi. Bir ağacın
Çocuklukta bütün doğallığıyla gülümser her biri
Daha ne olsun!
n
köküne yaslanıp oturmak, dalları arasındaki dinginliği
durduğu yerde. Sonra kucak açarlar, meyveye dur-
fark etmek gibidir o kitaplarla buluşmak. 1
Doğa Her Şeyi Bilir / Alberto Casiraghy
muşlarsa eğerler dallarını ki erişebilelim.
Alberto Casiraghy’nin çevreye ve dört doğal öğesine
/ Resimleyenler: Sonia M. Luce Possentini,
Alıştığımız bir şeydir onlarla olmalarımız. Oyun da
-hava, su, toprak ve gökyüzüne- adadığı yapıtın, iki
Gabriel Pacheco / Çeviren: Filiz Özdem / YKY
onlardır, soluk almalarımız da yemek aralarımız da
sanatçının emeğini taşıyan resimleri ve tasarımıyla da
Doğan Kardeş Kitaplığı / 32 s. / 5+ / 2024.
arada kestirmelerimiz de…
olağanüstü bir çalışma olduğunu belirtmeliyim.
2
Yanınızdaysa ağaçlarınız haydi öyleyse girelim Bir
2 Bir Çınar Bir Çocuk / Anooshirvan Miandji
Tıpkı Anooshirvan Miandji’nin Bir Çınar Bir Çocuk
Ağaç Gibi’nin bahçesine.
/ Resimleyen: Duygu D. Pancaroğlu / Bilgi
yapıtı gibi. Duygu D. Pancaroğlu’nun, unutamadığı
Yayınevi / 80 s. / 9+ / 2025.
bir çocukluk arkadaşını resimlediği duygusuyla tanık BAKALIM HEPSİNİ TANIYOR MUSUNUZ?
3
olduğumuz Çınar ağacı ve onun arkadaşı Çocuk’la Çocukça bir doğallıkla salınan, kendinden önce Bir Ağaç Gibi / Şahsene Camız /
bizi sakınan on arkadaşının öykülerine söz olmuş Resimleyen: Murat Sayın / Cumhuriyet
çıktığımız yolculuk da benzersizdi.
Çocuk meraklı ve samimi, Çınar sakin ve sahici. sevgili Şahsene Camız. Kitapları / 119 s. / 10+ / 2025.
24 Temmuz 2025 15