Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BETÜL TARIMAN’DAN
‘Bir Rüyâ İçin Gerekli Şeyler’
Betül Tarıman’ın Bir Rüyâ İçin Gerekli Şeyler’i (Ayrıntı Yayınları), öyküye yaslanan şiirler değil, nice öykülerin varlığını
sezdiren şiirler. Kimi zaman sesli düş kurmalar, düşünmeler, anımsamalar. Yer yer çelişkiler, çekişmeler, ufaktan ufaktan
yakınmalar, yanıp tutuşmalar, yaşamın ufkunu aralamalar.
Özlemler, hayıflanmalar, keşkeler belki, belirsizlikler, olabilmeyi ummalar. Kadınların gönüllerinden, giysilerinden,
sofralarından, rüyâlarından, günlük yaşamlarından zaman zaman iz bırakanlar, bazen hiçbir şey söylemeden geçip gidenler.
Betül Tarıman, yaşanan ortamın, ortamların diline sahip çıkıyor. Güven sözcüğünün açılımlarıyla birlikte, imgeye
dönüştürüyor. Rüya yorumcusu değil gibi gözükse de şiirlere yansıyan rüyaları şiirleştiriyor özgün mü özgün bir dille.
çekirgeler…/ atkımı boynuma doluyorum, beremi başıma…
GÜLTEKİN EMRE
epeydir bir şey/ olan bir şeyim ben/ çünkü ben gitmek var
buralardan çünkü ben silinmek ve/ buralarda… bahçeler/
“şimdi burada kitap.ı dükkânlarında/ uzun sürmüş te-
bahçelere açılmak… zaman yağlı bir urgan zaman yağlı bir/
laşlar hayaller var/ gün perdeleri aralıyor büyük bir iş-
urgan zaman…” (“İtiraf”)
tahla/ ne devlete inanıyorum/ ne de masallara/ çev-
remde ahlaksızca/ ekinleri çiğneyen ruhlar/ ölçüsüzler
RÜYALARDAN YOLA ÇIKIP
olabildiğince” (“İlahlara İtibar Etmeyin”)
YAŞAMIN KENDİSİNE VARMAK!
Betül Tarıman, yalnız kadınların dünyasını değil, yaşamın
‘ESKİ HARFLER GİBİYDİM HİÇ DENİZ GÖRMEMİŞ’
kendisini de, yanlış yaşamları da şiirlerine, imgelerine ağdırı-
“Bir rüyâ için gerekli şeyler” ne olabilir? Yanıtı yaşanan
yor. Rüyalardan yola çıkıp yaşamın kendisine varma da şiirle-
her şey mi? Öyle olmalı. Yani yaşamın ta kendisi, yüreği. Yani
rin bağrında serin bir pınar!
anılar birikimi. Kartopu gibi giderek büyüyen anılar yumağı,
Abartısız, zorlanmadan, okuyanı içine çeken, sürükleyen,
unutulamayanlar ya da unutulunca birden anımsananlar. Rüya-
düşündüren şiirlerden oluşuyor “bir rüyâ için gerekli şeyler”.
ları tetiklemez mi yaşadığımız her şey?
Aslında rüya bahane, yaşam ise ne şahane!
Rüya bu, geleceği özler de (bekler de) geçmişi (beklemez)
Şair, dilini iyice derinleştirerek gözlemlerin, görünenlerin
özlemez mi? Rüyalarda dile gelmez mi, anılmaz mı unutul-
izini sürüyor bu şiirlerin yatağını oluşturan iç yapıyla.
mazlar sırası, yeri geldikçe? Rüya bu, ağlatır da güldürür de
Bu şiirlerde yara da var, yanılgı da; yangın da var küllen-
düşündürür de. Sonra, yaşamın kendisiyle baş başa kalışı da
yeni rüyaların kapsını aralamaz mı? miş, közlenmiş, sararmış aşklar da. Evin halleri de gizler de,
Betül Tarıman ne diyor: “Eski harfler gibiydim hiç deniz “masklar” da. Hem olan hem de olmayan “merhamet” de suç
görmemiş”. Yani, düşün düşün dur! “Bazı anıların kapağı işlemiş çiçek de. “Geyikler” de gelir, işlenen günahlar da. El-
var” da diyor. Kapak bir açılırsa, açıldığında kim bilir ne rü-
bette bir hikâye de var şiirlerinde.
yalar görülür henüz kumaşa dönüşmemiş, dokunulmamış, gi-
“gözlerim şahidimdir ki burada gemi eskileri vardı/ içinde
yilmemiş. Ağlatan, güldüren ve düşündüren!
sarhoş leventler kürek mahkûmları tayfalar/ dolaşır bir levent
Bu anıların, rüyaların da “bazıları unutulmuş lehçe” gibidir
ki sözleriyle bir kaleyi yerle bir eder/ tek gözlü kuşlar oğlak
zor anımsanır ama var olduğu bilinir. Öyle ya lehçe unutulur
burcundan yay burcuna kadar/ kürek mahkûmları kederlerini
günü gelince anımsanmak için.
alınlarına dökmüş… // KULAKLARIM şahidimdir ki yok /
Peki, hayır “neden rüyâsız / bir ülkedir Abhazya”. Gel de bu
ediyordu bir komutan bu şehri/ HARİTALARI kan gölüne
ülkeyi düşün, haritada ara, ara ki bulasın. Orada rüyaların na-
çeviren savaşçılar vardı/ var” (“Kim Bağışlayacak”)
sıl görüldüğünü düşünesin. Sonra da “insan ne zor/ ne zor ya- malar, yanıp tutuşmalar, yaşamın ufkunu aralamalar.
Derin imgelerin dili içeriğe uygun. Yer yer sohbet eder gibi, ba-
şamak/ bir dudağın önünde/ eğilip” diyesin. Derin düşüncelere Özlemler, hayıflanmalar, keşkeler belki, belirsizlikler, olabil-
zen birine bir şey fısıldar gibi, bir komşuyla bir şeyler paylaşır gibi.
dalıp gidesin. Derin düşüncelerin denizinde yüzme öğrenesin. meyi ummalar. Kadınların gönüllerinden, giysilerinden, sofra-
Ya da kara kara düşünürken neler neler anımsamak gibi. Şiirin
İnsan, hayatsa, hayat da insan olmalı. Hayatsız insan olabilir larından, rüyalarından, günlük yaşamlarından zaman zaman iz
diline yansıyan, yaslanan unutulmaz izlenimler, düşünceler, düşler!
mi? Ya insansız hayat? O da olası değil. Öyleyse nedir insan? bırakanlar, bazen hiçbir şey söylemeden geçip gidenler.
Betül Tarıman, yaşanılan ortamın, ortamların diline sahip çı-
“insan niyet edilen değil/ hayata hızla çarpandır”.
BİR KADININ RÜYASI GİBİ…
kıyor. Güven sözcüğünün açılımlarıyla birlikte, imgeye dönüş-
KALBİNDE SÖYLEMEK İSTEDİĞİ Rüyalar yol gösterir mi? Rüyalar geçmişin, daha doğrusu ya-
türüyor. Örneğin “devlete” güvenmediğini açıkla dile getiriyor.
ÖYKÜLERİ BARINDIRAN ŞİİRLER şadıklarımızın hafızamızda zamanlı zamansız ortaya çıkışı mı?
Bu şu demek mi? Yaşamımızı olumsuz etkileyen her şeyde
Öykü değil, elbette şiir “bir rüya için gerekli şeyler”. Ama Hep aynı rüyaları gören var mıdır? Rüya yorumlarıyla insanla-
devletin ve kurumlarının parmağı var. Yani yaşamımızın zede-
rın içine su serpilir mi? Rüyalar öngörü içerir mi?
kalbinde söylemek istediği öyküleri barındıran şiirler.
lenmesi, geleceğimizin karartılması da devletin suçu. Öyle de-
Şiirlerin kapısını aralayan imgelerle sezdirilen, gösterilmeye Bu sorulara yanıtları kim verebilir? Hangi şair, hangi kadın
ğil mi gerçekten de?
çalışılan anlık görüntüler. Görülebildiği, sezilebildiği, algılana- ve hangi erkek? Ya çocuklar? Onların rüyaları hangi dizelerde
Rüya yorumcusu değil gibi gözükse de Betül Tarıman, şiirle-
bildiği kadar. yaşamla buluşur?
re yansıyan rüyaları şiirleştiriyor özgün mü özgün bir dille.
Öyküye yaslanan şiirler değil, nice öykülerin varlığını sezdi- Bir kadının rüyası gibi, izlenimi gibi okurun yakasına yapı-
Bir Rüyâ İçin Gerekli Şeyler / Betül Tarıman /
ren şiirler. Kimi zaman sesli düş kurmalar, düşünmeler, anım- şıp kalan şu içli dizeler:
samalar. Yer yer çelişkiler, çekişmeler, ufaktan ufaktan yakın- “kalbimde seğirmeler var gece uçuşları çekirgeler, Ayrıntı Yayınları / 110 s.
ÜLKÜ TAMER’DEN ‘HAYAL GÜCÜNÜN SINIRSIZ
DENİZİ: EDEBİYAT YAZILARI-BÜTÜN YAZILARI 5’
lkü Tamer, yaşamı boyunca edebiyat dünyasının içinde açısından kaynak niteliğinde bir yapıt.
hem yazar hem yayıncı hem de okur olarak yer almış ve
O günün edebiyatını bazen ironik bazen de içli bir biçimde
o yıllarda binbir fedakârlıkla çıkan edebiyat dergilerinin
Ü değerlendiren usta şair, anlamların sınırsızlığını ve bu
hemen hemen hepsini özel bir titizlikle incelemiştir. sınırsızlığı inşa eden bütün patikaları gözler önüne seriyor.
Ülkü Tamer’in edebiyat dünyasının izlerini daha da
Kendi de hem dergicilik hem yayıncılık heyecanına kapılmış
aydınlatan bu yazıları; edebiyatın değerini, haysiyetini ve
ve bir şair olarak edebiyatın -kendi deyimiyle- “altın çağı”nı
anlamlarını düşünmek isteyenler için önemli bir merkez
doya doya yaşamıştır. Bu durum, doğal olarak şairin yazma
nokta olarak da kabul edilebilir.
n
serüvenini son derece renkli ve ilginç kılmıştır.
Hayal Gücünün Sınırsız Denizi (Ketebe Yayınları), Ülkü Hayal Gücünün Sınırsız Denizi: Edebiyat Yazıları-Bütün
Tamer’in sanata ve özellikle edebiyata bakış açısını anlama Yazıları 5 / Ülkü Tamer / Ketebe Yayınları / 280 s. / 2025.
4 24 Temmuz 2025