Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ev sahibi kadını öldürdüğünü anlarız. Fosse, karısını ve ço- Jon Fosse’nin dindarlığı satırlara yansımaktadır, ona
ACI BİR ÖTEKİLEŞMENİN ROMANI:
cuğunu seven bir katilin ruhuna bakmaya davet etmektedir. göre ölümden sonra başka bir yaşam vardır. Fosse,
‘MELANKOLİ 1-11’
Dante gibi bir öte dünya yolculuğunu, beden ölse de ru-
Fosse’nin dilimize çevrilen üçüncü romanı Melankoli
JON FOSSE GÖLGELİ DURUMLARI
hun yaşadığını ve Araf’ta olma sürecini anlatmaktadır.
kült bir romandır. Norveçli ressam Lars Hertervig’in (1830-
ANLATMAYI SEVER!
Metnin asıl ise yazınsal gücü yaşlanan ve bu dünyada
1902) biyografisi sayılabilecek bu kurgusal romanda, doğ-
Roman, şiir, çocuk kitabı, oyun, öykü, deneme yazan
yalnız kalan Johannes’in duygu betimlemelerinin işlen-
duğu kent Stravangen’den ayrılıp resim eğitimi için gitti-
ve çevirmen Fosse’nin ilk romanı 1983’te yayımladı-
diği bölümlerde belirmektedir: ği Düsseldorf’taki günleri anlatılır. Hocası Hans Gude’la,
ğı Kırmızı ve Siyah (Raudt, Svard) ilk oyunu da Ve Asla
Sabahtan Akşama’nın Johannes’i iyi babadır, eşi-
sevgilisi Helene’le sanatçılar kahvesi Markasten’deki ar-
Ayrılmayacağız’dır (Og Aldri Skai vi Skijast).
ne âşıktır, dost canlısıdır, yardımseverdir ve çalışkan-
kadaşlarıyla ilişkisi ressamın bilinç akışıyla dile getirilir.
Üçleme’den sonra, Sabahtan Akşama (Morgon og
dır, kızı Signe onun ardından, “Ne adamdın ama sevgili Romanın adı Melankoli’dir ama tablo melankolinin öte-
Kveld) (Çeviren: Deniz Canefe, Monokl Yayınları)
Johannes Baba, babacığım kendine özgüydün, tuhaftın
sinde bir ruhsal sıkıntı gibi görünür. Lars’ın yaşadığı ruh-
2015’te, Melankoli 1-11 (Çeviren Banu G. Syvertsen,
ama iyiydin” (s. 102) diye düşünür.
sal dağılma adım adım anlatılır. Takıntıları, kendini kanıt-
Monokl Yayınları), 2023’te yayımlanır.
Johannes’in üzerinden yaşlılık ve yalnızlık psikoloji- layamama endişesi, Helene’le ilgili kuşkuları dile getirilir.
Sabahtan Akşama’da uykusunda ölen Johannes’ın son
si, bu dünyada artık yapacak bir şeyi kalmamasının acılı
Lars Hertervig’in Norveç’te yaşayan küçük bir dinsel
yolculuğu içten, akıcı, dokunan dille sunulur. Jon Fosse’nin
bilinci, yalın ve tarafsız bir dille anlatılır.
cemaat olan Kvekar’lara mensup olması ve Hıristiyan öğ-
edebiyat ve felsefe okuduğunu, Kvekar adlı Protestan ce-
Fosse, bu sorunlara bir çözüm öneriyor değildir, sade- retisinden farklı görüşleri Lars’ın paranoyasını artırmakta-
maatinden ayrılıp Katolik olmayı seçtiğini ve kaygı bo-
ce diğer romanlarında olduğu gibi “insanın kaderi” te-
dır. “mor kadife takım elbisem, o güzelim takım elbisem”
zukluğunu bu sayede aştığını söylediği de düşünülürse Sa-
ması üzerinde gezinmekte insan yaşamının bu bölümü-
dediği giysisi ve “pipo”su personasının temel motifleridir
bahtan Akşama’nın iletisi daha net anlaşılacaktır.
nü edebi bir dille göstermeye çalışmaktadır. ama dini tercihinden dolayı alay edilmesi ve Helene’le il-
Romandaki ihtiyar Johannes ölmüştür ama bedensiz bir
Yaşlılık sorunları ve ölümden sonra ne olduğu edebi- gili kuşkuları hastalığını tetikler.
varlık olarak hâlâ düşündüğünü, dolaştığını, balığa gitti-
yatın pek de sevdiği bir tema değildir. Yaşlılık psikolo-
Çıldırmanın eşiğinde olduğunu okuruz. En büyük kor-
ğini, çoktan ölmüş arkadaşı Peter’la buluştuğunu oku-
jisini birkaç yapıtta okusak da ölüm sonrası sadece kor- kusu Norveç’e dönüp badanacı olmak olan Lars’ın sosyal
ruz. Onun artık dünyada yer kaplamadığını fark ederiz.
ku edebiyatının konusu olarak karşımıza gelir. bağları hızla kopar, Sabahtan Akşama’nın Johannes’i gibi
Buna karşın öykü canlı ve renkli bir söylemle akmak-
Goriot Baba’nın, yaşlı Kral Lear’ın ve Truva Kra-
kendine olanları anlamaya çalışmaktadır ama halüsinas-
tadır. Finalde “öte dünya yolculuğunun” kurallarını ve
lı Priamos’un dramları da aslında yaşlılıkla ilgili değil- yonları gittikçe artmakta, kendi kendine konuşmaktadır.
ölü arkadaş Peter’in ağzından öte dünyanın nasıl bir yer
dir, ebeveyn olarak verdikleri yanlış kararların sonucu- Kvekar Mezhebi’nin ışığa duyarlı olması, onu renk-
olduğunu okuruz. dur. Fosse’nin anlattığı Johannes ise ölüme yazgılı insa- lere ve ışığa dayalı sanrılarını tetikler. Genç ressam za-
Fosse’nin anlatmaya çalıştığı, ölümün bir yok oluş ol-
nın kaçamayacağı kaderi simgeler. man ve mekân algısını kaybetmektedir. Arkadaşlarının
madığıdır. Peter öte dünyadan arkadaşını almaya gel-
Diyalogları, ruhsal betimlemeleri, özgün kurgusu ve alaycı, küçük düşürücü tavrı, ruhsal sağlığımızın bel-
miştir ve orayı şöyle tanımlamaktadır: insani olanı ortaya koyuşuyla yetkin bir okuma deneyimi ki de en büyük koşulunun “kabul edilmemek” olduğunu
“Büyük ve sakin, biraz titreşiyor, aydınlık da, ama sunan Jon Fosse’nin yazınında aile, aşk, ebeveyn olma gözler önüne sermektedir. Gogol’un Bir Delinin Hatıra
sözler pek anlatamıyor. (...) Sevdiğin ne varsa orada, sorumluluğu, sadakat ve dostluk temaları öndedir. “Niye Defteri’nden bu yana, ruhsal patolojinin edebiyatla an-
sevmediğin ne varsa orada değil.” yazıyorsunuz” sorusunu “Basit: Aşk için” diye yanıtlar. latılmasına iyi bir örnektir Melankoli.
n
9 Eylül 1959 yılında Norveç’in Strandebarm ka- fe, Monokl Yayınları) ve Melankoli (Çeviren Banu G.
sabasında dünyaya gelen Jon Fosse, Ber-
JON FOSSE
Syvertsen, Monokl Yayınları) adlı romanları dilimize
2 gen Üniversitesi’nde “karşılaştırmalı edebiyat”
çevrildi ve Monokl Yayınları tarafından yayımlandı.)
okudu. Norveç dilinin iki yazı standardından biri olan
Trilogy (Üçleme). Melancholy (Melankoli). Morning
meleri ve çocuk kitapları 40’tan fazla dile çevrildi.
Nynorsk dilinde yazdığı ilk romanı Raudt, svart (Kırmı-
30’dan fazla oyunu bulunan Fosse, Norveç’te Hen- and Evening (Sabahtan Akşama). Someone Is Going
zı, Siyah) 1983’te yayımlandı.
rik Ibsen’den sonra oyunları en çok oyunu sergilenen
to Come (Birisi Gelecek). A Summer Day (Bir yaz Gü-
Fosse, Katolikliğe henüz geçtiği dönem yazdığı ve
Norveçli oyun yazarıdır.
nü). I Am the Wind (Rüzgarım Ben). Boathouse (Ka-
en önemli romanı olarak görülen Septoloji serisinde-
The Daily Telegraph’ın yaşayan en iyi 100 dahi liste-
yıkhane). Namnet. Naustet (Tekne Kulübesi). Barnet
ki 7 romanında, yaşlanan bir sanatçının kutsalla hesap-
sinde de yer alan Fosse, “Andvake” üçlemesiyle 2015
(Çocuk). Morire di Notte (Gece Ölürüm). Liten Bettys
laşma sürecini anlattı.
İskandinav Konseyi Edebiyat Ödülü’ne değer görüldü.
Bok (Küçük Betty’nin Kitabı). Eg er Vinden (Rüzgarım
Roman, kısa hikâye, şiir, çocuk kitabı, deneme ve
Jon Fosse, Oslo’ da yaşamaktadır.
Ben). Olavs draumar (Olav’ın Rüyaları). Septologien
oyun gibi birçok türde yapıtı bulunan Fosse’nin ilk
(The Septology). Natt til morgon (Night to Morning).
oyunu Og aldri skal vi skiljast (Ve Asla Ayrılmayacağız) YAPITLARI
Andvake (Wakefulness). Kveldsvævd (Weariness).
1994’te sahnelendi. (Üçleme (Çeviren: Banu. G. Syvertsen / Monokl
Romanları, oyunları, kısa öyküleri, şiirleri, dene- Yayınları). Sabahtan Akşama (Çeviren: Deniz Cane- Og aldri skal vi skiljast (Ve Asla Ayrılmayacağız).
TARIK BUĞRA’DAN ‘VİTRİNLERİN ZAFERİ:
SANAT EDEBİYAT VE DİL YAZILARI- MAKALELERİNDEN SEÇMELER’
“Kimsenin eskileri düşündüğü yok. Sen işte o yat ve Dil Yazıları - Makalelerinden
geleneğin devamısın: Mademki sanatla birleş- Seçmeler’de (Ötüken Neşriyat) ise
tirmişsin kaderini, sen de şimdiye kadar olduğu Tarık Buğra’nın ilk yazılarından iti-
gibi, en çok sevilen, sayılan, fakat en az rahat baren ortaya koyduğu ve yazı yaşa-
mı boyunca değişmeyen sanat, ede-
eden olacaksın. Yeter ki yaratılış özelliğini hırs-
biyat ve gazetecilik anlayışının ör-
larına satmamış, işinin değerini kavramışolasın.
nekleri yer alıyor.
Silahın vurmak, devirmek için değildir.
Usta yazarın tiyatrodan, sinemaya,
Böyle zannedersen yaya kalırsın. Sen işini sev-
kitaplardan, yeni çıkan edebiyat dergi-
giyle, anlayışla, yol göstermekle başaracaksın.
lerine kadar ele aldığı farklı konuları
Büyük vazifeler büyük karakterler ister;yoksa
ortaya koyan kitap, sanat ve edebiyat-
ezicidirler.” Tarık Buğra
taki ilkelerini ve Türkçe hassasiyetin
de göstergesi niteliğinde.
arık Buğra’nın 33 yaşında çiçeği burnun-
n
da bir gazeteci ve köşe yazarı olarak Mil-
T liyet gazetesinde yazdığı yazıların bir kıs- Vitrinlerin Zaferi: Sanat Edebiyat ve Dil Yazıları - Maka-
mını Düşman Kazanmak Sanatı adlı kitapta bul- lelerinden Seçmeler / Tarık Buğra / Ötüken Neşriyat / 528
mak olanaklı. Vitrinlerin Zaferi: Sanat Edebi- s. / 2023.
16 2 Kasım 2023