Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
“Artık siz de kendi hikmetinizi
söyleyin insanlık vatandaşı
olarak. Benden bu kadar.”
(Son dizesi...)
gusunun en çağladığı yapıtınızdır diyebilir miyiz?
Özgürlük ve kaygıların düşününüze damga vur-
duğu bir dönemin eseri olduğunu, dizelerin sor-
gulamalardan içselleşen isyana, ana sevgisinden
memleket sevdasına, hasretten dava erincine, özya-
şamdan evrensele gonca verdiği yapıtlarınızdan bi-
ri olduğunu söyleyebilir miyiz?
Bende marazi ana sevgisi yoktur. Baba sevgisi de.
Kardeşlerime olan sevgim de soğukkanlıdır. Ama
hiçbirinden nefret etmedim. Hayallerimi gerçekleş-
tirmek tutkumun karşısında benim hapishanem idi-
ler. Ama onlara karşı her zaman sorumluluk duy-
dum. Babam ve annem ölünce özgürleştim.
Bir Ana Heykeli çok özel bir kitaptır. O şiirleri ya-
zarken Nâzım Hikmet sanki bana bakıyordu. Nâzım’ı
yaşamak için sık sık Varna’daki Bor (Çam) Otel’i-
ne giderdim. O kitap şiirimde bilinçli bir sapmadır.
Kendimi gerçek bir komünist olarak hissediyordum.
Bu kitapta annem yoktur: Annemle ilgili ki-
tap Fransızcaya da çevirilen Ağustos 1936-Anne-
min Karnında Son Bir Ay’dır (Kırmızı Yayınla-
rı, 2008). Bir Ana Heykeli şiiri Bulgar şair Dimço
Debelyanov’un, Koprivitsista’da evinin önünde “oğ-
arasında bir çeviri programı yapmıştım: “Çağdaş Şiir Der- dönüştürürler. Ben sorulmamış sorulara cevap ararım, bil- lunu bekleyen ana” heykeli için yazıldı.
si” bağlamında Aloysius Bertrand, Lautréamont ve Arthur meceyi çözmeye çalışırım. Her ana oğlunu kapı önünde bekler. Kitabımı elbette an-
Rimbaud’yu çevirmem gerekiyordu. Gerekeni yaptım ve Ben 14-15 yaşımda mirasın haksızlık, zenginliğin hır- neme ithaf edecektim. Ağustos 1936-Annemin Karnında
şairlerimizin hizmetine sundum. sızlık olduğunu düşünen bir çocuk-gençtim. 18 yaşıma ka- Son Bir Ay Türk şiirinde benzeri olmayan müthiş bir kitap-
Gene edebiyat dünyasının yararını düşünerek kuramsal dar 25-30 metrekarelik odalarda annem, babam ve benden tır. Dünya şiirinde de…
bağlamda dört kitap (Şiir ve Gerçeklik, Tabula Rasa, Ya- küçük dört kardeşimle birlikte yaşadım. En büyük korkum
zınsal Söylem Üzerine, Şiirde Devrim) tasarladım, kitapları babamın ölmesiydi. Ölseydi onlara, anneme ve dört karde- ‘DENEME, ELEŞTİREL DENEME VE
yazdım ve kuram işlerindeki ödevimi de tamamladım. Ede- şime bakmak zorunda kalacaktım. Ama bereket versin öl- POETİKA YAZILARIMA 80’LERDE BAŞLADIM’
biyat alanında kendimce her şeyi yaptım. Artık sadece ga- medi ve ben kurtuldum. n Mevsimsiz Yazılar’ınızı (Eksik Parça Yayınları) bu-
zetede düşünsel ve siyasal yazılar yazan bir yazarım. günden bakarak okurken neler hissediyor, neler düşünü-
‘ÇIRAKLIK, İŞÇİLİK YAPTIM. yorsunuz? Mevsimsiz Yazılar’ın ortaya koyduğu poetika-
MEMET FUAT: ‘ÖZDEMİR İNCE, ŞİİRİNDE BİR KENDİ KENDİME KOMÜNİST OLDUM. yı, poetikanızı Yeni Defterler ve Eski Defterler adlı her iki
UÇTAN ÖBÜR UCA SAVRULMADI!’ TOZDAN, TOPRAKTAN VE RÜZGÂRDAN bölümüne özel açarsanız neler söylersiniz?
Memet Fuat, Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi’nin (Adam Ya- KENDİMİ BİR HEYKEL YAPTIM!’ Deneme, eleştirel deneme ve poetika yazıları yazma-
yınları) giriş bölümünde benimle ilgili olarak şunları yazar: Beş numara gaz lambasında Rus, Fransız, İngiliz klasik- ya 1980’lerde başladım. O zamana kadar okumam gereken
“Özdemir İnce ilk kitaplarını 1960’larda İkinci Yeni akı- lerini ve Freud (Totem ve Tabu), Bergson (Gülme), Sart- kuramsal kitapların çoğunu okumuştum.
mının coşkulu günleri geçtikten sonra yayımlamıştı. Batı şi- re, Camus ve Hemingway’in bütün kitaplarını, Hamsun, Beni Attilâ İlhan yüreklendirdi, Memet Fuat gönderdi-
iriyle ilişkileri, siyasal etkinliklerin hızlandığı bu dönem- Charles Morgan’ı okudum. Sait Faik, Sabahattin Ali, Or- ğim bütün yazıları yönettiği dergilerde yayınlandı. Ara ver-
de aşırılıklara düşmesini önledi. Şiirde toplumsal sorunlara han Kemal ve daha nicelerini okudum. 12 yaşımdan 19 ya- diğim zaman benden yazı istedi.
yönelmenin belli bir anlayışa bağlanamayacağını biliyordu. şıma kadar çıraklık yaptım, iplik fabrikasında işçilik yap- Mersin’de lise öğrencisiyken Varlık, Kaynak, Yeni Ufuk-
Onun için de, düşünce dünyasındaki gelişmeler, şiirinde bir tım. Kendi kendime komünist oldum. Tozdan, topraktan ve lar, Yücel ve Şairler Yaprağı adlı dergileri okuyordum. De-
uçtan öbür uca savrulmasına neden olmadı.” (Cilt I., s. 49) rüzgârdan kendimi bir heykel yaptım. ğerlendirme ve eleştirideki ahbap ilişkilerini, yazılanların
Memet Fuat antolojinin ikinci cildinde şair Özdemir yüzeyselliğini daha o zaman anlamıştım. Düşünce yazıları
İnce’yi tanımlarken de aynı bakışı sürdürür: ‘NİHAT ZİYALAN VE YILMAZ PÜTÜN (GÜNEY) yazan sadece Attilâ İlhan idi. Biraz da Cemal Süreya...
“Şiire İkinci Yeni anlayışının en etkili olduğu günlerde DIŞINDA HERKES BENİ BURJUVA
başlamıştı. Ama bu anlayışa kaynaklık eden Fransız şiiri- ÇOCUĞU SANIR! ‘1956 YILINDA ANKARA’YA GELİNCE
nin gelişmelerini biliyor, Fransız şairlerini çevirilerinden Evimizde masa ve sandalye yoktu. Ders çalışırkenki ha- EDEBİYAT ORTAMINA GİRDİM.
değil, asıllarından okuyordu. Onun için de 1960’ların son- limi hatırlamıyorum. Radyo da yoktu ama 12 yaşımdan, PEK GÖZÜM TUTMADI!’
larına doğru Türkiye’de toplumsalcı şiir ağırlık kazanınca, 1948 Londra Olimpiyatları’ndan itibaren gazete (Hürriyet) 1956’da Ankara’ya gelince edebiyat ortamına girdim.
bu yola girebilmek için şiirini bütünüyle değiştirmek gere- okumaya başladım. Film müziklerinden etkilenerek klasik Pek gözüm tutmadı. Şiirim bir yıl kadar bocaladı. 1960’da
ğini duymadı.” (Cilt II, s. 845) Batı müziğine tutuldum. Şarkı ve türkü hiç ilgimi çekmedi. Gazi Eğitim Enstitüsü’nün Fransızca Bölümü’nü bitirdim.
İşçilik yaparak biriktirdiğim parayla kendime takım elbi- 1965’te, Fransız Hükümeti’nin burs sınavını kazanarak
‘ESİN KAYNAĞIM YOKTUR! SORULMAMIŞ seler diktirdim, ayakkabı ısmarladım. Nihat Ziyalan ve Yıl- Paris’e gittim. Bilgiye ulaşma olanağım arttı ve önüm açıl-
SORULARA CEVAP ARARIM, maz Pütün (Güney) dışında 19 yaş öncesindeki hayatımı dı. 1982’de kısa süreli bir burs verdiler.
BİLMECEYİ ÇÖZMEYE ÇALIŞIRIM!’ kimse bilmez, bilinmediği için de herkes beni burjuva ço-
n Beş ciltten oluşacak, Sia Kitap tarafından yayımla- cuğu sanır. Boşluğa kendi heykelimi yaptım. Bu yazdıkla- ‘BURS SINAVINI KAZANARAK GİTTİĞİM
nacak okuyucularla buluşan ve ilk cildini yakın dostla- rım şiirimin kaynaklarıdır. PARİS’TE SIKI BİR ÖĞRENİM GÖRDÜM’
rınız Yılmaz Pütün (Güney) ve Nihat Ziyalan’a adadığı- Gene 1985-86 yıllarında Lautréamont’un Maldoror’un
nız Bütün Şiirleri’nize ilişkin en başa, çekirdeğe dönerek ‘BİR ANA HEYKELİ’, ‘AĞUSTOS 1936- Şarkıları’nı çevirmem için burs verdiler. Bu sayede sıkı bir
sormaya başlarsam esin kaynaklarınızı, şiirlerinizin başat ANNEMİN KARNINDA SON BİR AY’ öğrenim gördüm. Ve sahip olduğum donanımla Türk edebiya-
duygularını ve şairin zamanından soğurduklarını anlatır- n Mersin’in Demirışık köyü muhtarı ve imamı “Kör tına, Türk şiirine müdahale etmeye hazır olduğumu hissettim.
sanız neler söylersiniz? İbram”ın kızı Nasibe Asrî Mezarlık’ta yatan anneniz “Kü- Ve dokunulmaz olanlara dokunmaya başladım. Yazıların
Bu sorunun yanıtını eleştirmenler, poetika uzmanları ver- çük Gelin”e ithaf ettiğiniz “Bir Ana Heykeli” kitabınız... büyük bir bölümü Mevsimsiz Yazılar’da (Eksik Parça, 2.
meli. Bu onların işi. Benim için 2022 yılında fırından yeni Defalarca gittiğiniz ve birçok şiir yazdığınız baskı 2020) yayımlandı.
çıkmış ekmekler gibi tazeler. Benim esin kaynağım yoktur; Bulgaristan’da 1982’de, Narodna Kultura Yayınevi (Sof- Bir ders kitabıdır. “Mevsimsiz”in iki anlamı vardır. Söy-
ilgilendiğim alanlar, anlar ve zamanlar vardır. ya) tarafından Suyun Üzerine Yazılıdır adıyla yayımla- leşilerimin yer aldığı Ne Altın Ne Gümüş’ün üçüncü basımı
Başından itibaren şiirlerim başkalarının şiirlerine ben- nan ( / NapisanoVırhu Voda- Eksik Parça Yayınevi tarafından yayınlanacak. Bu kitap da
zemiyordu. Şairler genellikle soru sorarlar, şiiri bilmeceye ta) Bir Ana Heykeli kitabınız için sinesinde özgürlük duy- Mevsimsiz Yazılar gibidir.
>>
8 15 Eylül 2022