24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B. SADIK ALBAYRAK’TAN ORHAN KEMAL KITABI ‘Adana’dan İstanbul’a Büyük Dönüşümün Yazarı’ Türk edebiyatının Çukurova efsanesi Mehmet Raşit Öğütçü, bildiğimiz adıyla Orhan Kemal, 108 yıl önce bugün doğdu. Orhan Kemal, yoksulun, emekçinin yaşamını anlatan öykü ve romanlar yazdı, toplumu gerçekçi bir dille yansıttı. Eserleriyle sonsuza dek yaşayacak… Orhan Kemal’i, eserlerini, yaşamını ve olayları sosyolojik açıdan inceleyen B. Sadık Albayrak ile Adana’dan İstanbul’a Büyük Dönüşümün Yazarı: Orhan Kemal (İstanbul Büyükşehir Yayınları) adlı kitabını konuştuk. yazmış olsa da Halid Ziya’yı da katarak onlara MEHMET S. AMAN Cumhuriyet kuşağı diyebiliriz. Onlar, çöküşün ve [email protected] kuruluşun sorunlarını romanlaştırdılar. ‘BİZİ YALINLIKLA, SEVEREK ANLATIYORDU’ ÜÇ KEMALLER VE SOYAĞACI n Kitabınız aslında bir doktora tezi. Tezinizde ve NÂZIM’LA BAŞLAYAN İKİNCİ KUŞAK! dolayısıyla kitabınızda Orhan Kemal’i işleme nedeni- Orhan Kemal kuşağı ise 1950’lerde sahne- niz nedir? Sizi bu yola ne itti? ye çıktı, en tipik temsilcilerini Kemal Tahir ve Çocukken ilk okuduğum yazarlardan biri, Orhan Ke- Yaşar Kemal’i de ekleyerek “Üç Kemaller” mal ve onun Murtaza’sı oldu. Kendimi bu açıdan çok diye anabiliriz, Cumhuriyetin yarattığı toplum- şanslı sayarım, 1970’lerin küçük bir köyünde ilkokul sal sorunlar ve çelişkileri romana taşıdılar. öğrencisiydim, şehirden gelenlere “Kitap getirdiniz Nâzım Hikmet’in 1920’lerde şiirde yaptığı dev- mi?” diye sorardım ve 1970’lerin köylüleri şehirden rimin izinde yürüyen, sosyalist bir insan ve top- kitap getirirlerdi. Orhan Kemal’i, Aziz Nesin’i, Fakir lum görüşüyle gerçeği inceleyen ve romanlaştı- Baykurt’u, Maksim Gorki’yi onlardan alıp okudum. ran kuşak. Zaten ikisi hapishanede Nâzım’ın öğ- Ortaokula devam etmek için İstanbul’a gelince Edir- rencisi olmuştu. Yaşar Kemal’in ise Adana’da ilk nekapı Halk Kütüphanesi’ni keşfettim. Başta Orhan hikâyelerini okuyan, yol gösteren Orhan Kemal’dir. Kemal, sevdiğim yazarların kitaplarını oradan ödünç Böylelikle ikinci kuşağın Nâzım’la başlayan soya- alıp okuyordum. Bizi yalınlıkla, severek anlatıyordu. ğacından söz edebiliriz. Orhan Kemal, bu kuşağın İşçileri, köylüleri ekmek kavgası içinde anlatıyordu. İn- içinde Türk toplumunun değişme süreçlerini çe- sanların iç dünyalarını, hayallerini, umutlarını, açmaz- şitli yönleriyle edebiyata taşımasıyla, insan sev- Bu, Orhan Kemal’in romanlarında insanı ve toplumu ne larını son derece yalın bir dille, su gibi yazıyordu. gisi ve iyimserliğiyle, “aydınlık gerçekçiliğiyle” öne çıkıyor. kadar gerçekçi yazdığını araştırmak için gerekliydi. Yani ta- Orhan Kemal, iki özelliğiyle sırlarını çözmek istediğim bir n Okuyucu, Orhan Kemal’den ne gibi izler görebilir bu rih ve sosyoloji Orhan Kemal’in romanlarında işlediği konu yazar oldu. İnsanlara, emekçi insanlara nasıl bu kadar yakın, kitapta? ve temalara ilişkin neler söylüyordu, araştırmak ve tartışmak içeriden bakan ve onları edebiyatın kahramanı yapan bir ya- Kitabın adında “Adana’dan İstanbul’a Büyük Dönüşü- gerekiyordu. Edebiyatın, özellikle çağdaş bir edebi tür olan zar olabilmişti? İkincisi, bunu yalın, hiçbir fazlalığa ve ya- mün Yazarı” nitelemesi var. Karl Polanyi’nin ünlü kitabın- romanın toplumla ilişkisini kısaca ele almam gerekiyordu. Bu paylığa yer vermeyen bir dil ve kurguyla nasıl başarmıştı? dan aldığım “büyük dönüşüm” kavramı Türkiye’nin kapi- gereklilikler belirttiğiniz bölümde sosyoloji, roman, toplum, Orhan Kemal, gerçekçi ve toplumcu bir yazar; insanı hep talistleşmesini anlatıyor. Orhan Kemal’in eserleri bu süre- tarih ilişkisini ve Türkiye’nin çağdaşlaşma tarihini kısaca yaz- tarihsel ve toplumsal bir çerçevede yazıyor. Onun romanla- cin insanlar üzerindeki etkilerini edebiyata taşıyor: mamı sağladı. Böylelikle Orhan Kemal’i ve romanlarını an- rını okuyarak Türkiye toplumunun sosyolojik evrimine iliş- Köylülerin şehirlere göçü ve işçileşmesi, emeğin sömürü- lamak için genel bir çerçeve ortaya çıktığını düşünüyorum. kin çok önemli bilgiler edinebiliriz. Aynı zamanda edebi- sü, şehirlerin yıkılması, asfalt yollar, apartmanlar ve gece- n Osmanlı İmparatorluğu, çöküşü ve Türkiye Cumhu- yatın sosyolojisi için de çok iyi veriler içeren bir örnek. kondularla rant cangılına çevrilmesi, kadınların istismarı ve Yazarın yetişme ve çalışma koşulları, edebiyatın top- riyeti ile birlikte Türk edebiyatını ve romanını derinleme- başkaldırması, suç kaynağı toplumsal eşitsizlikler, bir de- sine işliyorsunuz. Orhan Kemal bu düzlemin neresinde? lumdaki yeri, okur üzerindeki etkisi, politikayla ilişkisi açı- magoji arenası olarak gelişen politika, Murtaza gibi yaban- Çağdaş edebiyatımız ve romanımız 19. yüzyılın ikinci ya- sından da çok verimli bilgilere ulaşmamı sağladı. Orhan cılaşmaya sürüklenen insan gerçeği, tarihte üstü örtülen Teh- Kemal’in, emekçi insanı edebiyata taşıma konusunda dün- rısında aydınlarımızın çöküşe karşı çözüm arayışları sürecin- cir, Mübadele gibi büyük acılar, insanı sürükleyen aşklar… de ortaya çıktı. O nedenle hep toplumsal sorunlara eğilen, yada da örneği az bulunur bir yazar olduğunu gördüm. Orhan Kemal’in eserlerini Türkiye’nin 20. yüzyılının n Kitapta Orhan Kemal’e gelmeden önce edebiyat-top- bilinçlendirmeye çalışan, gerçekçi bir romanımız oldu. Kısa emekçiler açısından çizilmiş muhteşem bir duvar resmine lum-sosyoloji üçgeninde uzun bir inceleme çıkıyor karşı- sürede Halit Ziya, Halide Edip, Yakup Kadri, Reşat Nuri gi- benzetebiliriz. Kitabımda tarihimizin ve toplumumuzun bu mıza. Bu izleği oluştururkenki amacınız neydi? bi usta romancılar yetişti. Son romanı Nesl-i Âhir’i 1908’de freskteki izdüşümlerini göstermeye çalıştım. n ISTANBUL BÜYÜKŞEHIR BELEDIYESI’NDEN ‘ERTEM EĞILMEZ’ KITABI e yaptığımı anlatmam. Anlatanları da sev- mi Arabesk’in hazırlıkları sırasında bu cümleleri sarf etmişti. mem. Buyur sinemaya seyret! İnsanın yap- Akçura’nın dediği gibi “niçin”i, kısaca onu anlamak için ken- ‘‘N tığı ortada olmalı. Ortada olanın da an- disinin de söylediği gibi hayat hikâyesini dinlemek gerekiyordu. latılmaya ihtiyacı olmamalı. Anlatılan filmi sev- Çünkü “Ertem Eğilmez Okulu” olarak sinema literatürüne gi- mem. Ama niçin bu filmi yaptığımı anlatırım. Çün- ren bu ekol çok konuşulmasına karşın hâlâ yeterince anlaşılama- kü bir filmin ‘niçin’i perdeye yansımaz. Bir kıs- mıştır. Dergi yayıncılığından cep kitapları girişimciliğine, tica- mı senaryoya, peliküle geçer geçmesine... Ama bü- retten eğlence dünyasına, sinemaya uzanan ilginç bir yaşam öy- yük bir kısmı da insanın içinde kalır. Bu yüzden ni- küsüdür onunki. çin arabesk bir film yaptığımı anlatayım. Aslında Gökhan Akçura, Agâh Özgüç ve Cem Pekman’ın derledikle- niçin sorusunun cevabını vermeye kalksam hayat ri, Türk sinemasında kalabalık kadrolu, herkesin başrol olduğu hikâyemi anlatmam gerekli. Benim hayatım ara- güldürü tarzı başarılı filmlerin efsane ismi Ertem Eğilmez adlı besk. Yalnız benim mi? Senin de onların da herke- çalışma, ustanın yaşamını, yol hikâyesini tüm boyutlarıyla an- sin hayatı arabesk. Arabesk yapan da arabeskten lamanızı sağlayacak. n kaçan da alayımız arabesk yaşıyoruz...” Ünlü yönetmen Ertem Eğilmez yıllar önce Ertem Eğilmez / Gökhan Akçura, Agâh Özgüç, Cem Gökhan Akçura ile bir röportajında, son fil- Pekman / İBB Yayınları / 384 s. 16 15 Eylül 2022 VEDAT ARIK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle