24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Öncesi-sonrasıyla 12 Eylül romanı… Fethi Naci’nin bilinen sözüdür: “İnsanımız, kendi tarihini daha çok romanlardan öğreniyor.” Yazınımızda bu sözü doğrulayacak pek çok öykü-roman bulunduğunu biliyoruz. Bunun 1980 sonrasında adeta “patlama”ya dönüştüğü bile söylenebilir. Hatta söz konusu yayınların, görece insanımızı besleyen “yararlı” birer “cep kitabı” niteliği taşıdığını öne sürmek de olası. ireysel, toplumsal sorunların sanatta bir biçimde karşılık bulduğu yargı- B sı bilicilik değil. Ne ki edebiyat, so- runlara yer açıp bunu bize yeniden kur- dururken gerçeklik algımıza çentik ata- rak yaratıcılık da kazandırıyor. 12 Eylül, salt kimlerin hayattan ko- parıldığının, kaç kişinin özgürlüğünden edildiğinin, kimlere işkence yapılıp ya- saklarla çevrildiğinin hikâyesi değil. 12 Eylül’le topluma giydirilen bu modelin neliğinin kavranması daha önemli. Hakan Yaman’ın Hüzzam’ın Uçma İhti- mali (Sia, 2021), F. Besim Kavukçu’nun Ya Sonra? / 1972-2002 Türkiye Cumhuriye- tinin Yakın Tarihinin Romanı (Cilt 1 [1972- 1983]- Cilt 2 [1983-2002]; İzan, 2022) ad- lı yapıtları örneklenebilir. Bu ikisi yazarların döneme yönelik yo- ğun emeğiyle dikkati çekerken bunlara yatını öğüten hikâyelerin sıralanıp film arada çalışmak zorunda kalınca evlere meden sürpriz gelişmelerle Ali ve çev- Asuman Aray’ın Yolda Bir Karanfil (Öteki, şeridi halinde akıtılışı anlamına da ge- işe giden, önceki bebeleri hep karnın- resinin yaşantısı bir polisiye sarmalıyla 2022) adlı anı kitabı da eklendiğinde kısa lecektir. Bunları “Hüzzam” odağındaki da ölen annesiyle Ali, hikâyenin paralel da buluşacaktır. bir gezintinin kapısı aralanıyor. bir eğretilemeyle geri dönüşle aktarıyor kurguya dayalı başkarakteri. 12 Eylül de yaklaşmaktadır. Ya Son- Hakan. Hüzzam, İsa’ya çocukluğunda, Hakan Yaman, roman evreninin ge- ra? derken Besim, “eskinin devrimcisi” HAKAN YAMAN: sürgünden sürgüne giden öğretmenin- reksindiği özel tarihleri, yapıtın sonu- (2-24) Ali’nin 12 Eylül sonrası serüveni- ‘HÜZZAM’IN UÇMA İHTİMALİ’ den kalan bir martıdır. Öğretmeni, “[k] na eklemişti. Besim, bunları anlatısında ne yönelecektir bu kez. Hakan Yaman, iletişim diliyle kol ko- ırık kanadıyla uçamadığını görünce acı- gün gün işliyor. Bu arada halkın yaşa- la ama yine de büyüyle örüntüleyip ya- yıp (onu) yanına almış, ancak kanadının mına yayılan kültürel değişimleri, bun- ASUMAN ARAY: zınsal dille sarmaladığı, doğrusal akışı- iyileşmemesi üzerine mecburen baytara ların dişe gelirlerini işlevsel temelde ye- ‘YOLDA BİR KARANFİL’ na karşın birbirine geçmeli kurgusuyla götürüp kırık kanadı kestirmek zorunda rine başarıyla yerleştiriyor. Gerek Hakan Yaman’ın gerekse F. öne çıkan Hüzzam’ın Uçma İhtimali’yle, kalınca da ona kıyamamış, evinde bak- Ne ki “[ü]lkenin başında kim varsa medya, Besim Kavukçu’nun romana yaydığı halk romancılığı ardılı tutumunu ortaya maya başlamıştı(r).” onun maymunu olmaya her daim hazırdı(r) hikâyeler, roman karakterlerinin aileleri koyarken bunun gereğini eksiksiz yeri- Öğretmen, Trabzon’dan taşıdı- ve bu durum yıllarca hiç değişmeden de- aracılığıyla akıyor. Biz bunları romanlar- ne getirdiğini de gösteriyor. ğı Hüzzam’ı, Erzurum’dan “aniden ta- vam edecekti(r).” “Tam bu sıralardı(r) tele- da görece sosyal, kültürel, ekonomik, Yazar, anlatısını 2016’dan 1956’ya yini çık(madan)” “okuyan öğrenci- vizyonun evlere girişi. / …halkı oyalamak sınıfsal temelde aile tarihi bağlamında geri giderek altmış yıllık süreye yönelir- si İsa”ya “emanet etmişti(r).” (15, 33) için bundan daha iyi bir yöntem o zaman okurken, Asuman Aray, Yolda Bir Ka- ken taşrası üzerinden Ankara’ya da ba- “Hüzzam, tam bağımsızlık uğruna can- için bulunamazdı.” (1-27, 20) ranfil başlıklı anı kitabında bizi, somut kıyor. Biri Erzurum’un köyünde imam larından olan, hayatları kararan bir dö- Ali, çalıştığı çay ocağında, “sade- aile gerçekliğiyle buluşturuyor. öteki Ankara’da işçilik yapan iki kardeş nemin gençliğini ve biraz da bu ülkeyi ce halkın iktidarı, hak, eşitlik ve adalet “Birilerinden ödünç aldığı” daktilonun daha başlangıçta karşıtlıklar kurulması- anlatıyordu(r) aslında.” için çalış(an)” (1-34) devrimci gençle- (296) başına geçtiğinde Asuman bizi, adım- nın önünü açıyor. “Cahiller bilenlere hükmediyordu(r) artık. rin etkisine girmekte gecikmez. Bu ara- larının çektiği, çocukluğunun geçtiği Ka- İmamın iki çocuğundan Musa’yla İsa (…) …çünkü emperyalizmin en etkili kon- da askerlik görevi gelip çatar. Ali, asker ranfil Sokak’a götürüyor. Böylelikle ayırıcı kardeşlerin yolu, babalarınkine benzer vansiyonel silahı(dır) cehalet.” (380, 376) ocağında, “devrimci ağabeyleri ablala- bir mekâna dönüşen Ankara’nın hikâyesi açılımla ilerler. İkisi de 68 kuşağı bire- rı” dışında ilk kez etkilendiği Egeli sıra- eşliğinde son elli yılda devletle ailenin, yidir. Nedir ki Musa, tam anlamıyla dü- F. BESİM KAVUKÇU: ‘YA SONRA?’ dan bir çiftçiyle tanışır: Metin. toplumun ağırlığıyla örtüşen ama ezilen zenin insanı olup sağda yerini berkitir- F. Besim Kavukçu, hem de ilk kita- Ali’yle Metin birlikte Kıbrıs Barış hikâyeler içinde bireylerin savrulan tari- ken İsa, devrimci olmanın bedelini öde- bı Ya Sonra?’da kararlı ilkeli bir tutumla Harekâtı’na katılacak, indirme sırasında hine uzanıyoruz. yip her türden acısını yaşar ama yolun- sorumluluk sergiliyor, Önsözünde bu- kendi hayatlarını hiçe sayarcasına kar- İşte üç yazardan 12 Eylül sürecine dan sapmadan 68’lilik bayrağını taşıyan nu vurguluyor: “Kitaptaki ekonomik, si- şılıklı ölüme atılıp birbirleri için ne denli dönük son elli yılın en dokunaklı öykü- kişiliğiyle anlatıya damga vurur. yasi, sosyal ve askeri olaylar uzun süren önemli olduklarının ayırdına varacaklar, sü. Şimdiden siyasal diziye, dönem fil- Musa’nın oğlu Emrah, “kayıp bir am- araştırmalar sayesinde kronolojik olarak bunu geleceğe de taşıyacaklardır. mine dönüşebilecek hikâyeler. Fethi cası olduğunu” anımsar. Bu amcanın, doğru aktarılmıştır.” “Ülke en bütünleşik günlerini yaşı- Naci’nin diliyle, kendi tarihimizi dolay- “senaryosunu yazıp yönetmeyi planla- Kabaca “belge roman” bağlamında yor” (1-58) görünse de bu, kısa süre- sız öğrendiğimiz üç yapıt… dığı” “yeni film projesinin tam ortası- alınabilecek yapıt, yazarın iletişim dili- cek, giderek karışıklıklara gömülecek- na otur(duğu)”nu görür, “aile(si)nin ve Türkiye’nin yakın tarihine dokunmuş gi- ne hikâye dilini yüklemesi, buna bir ai- tir. Bu arada “[o]rta halli bir memur ai- www.sadikaslankara.com, her per- bi bir his” içine girer. (369, 371) Bu ay- le tarihi girdirmesiyle atbaşı ilerliyor. İş- lesinin kızı olan Aslıyla gariban Ali’nin şembe öykü-roman, tiyatro, belgesel nı zamanda on yıllar boyunca insan ha- çi emeklisi “yatağa mahkûm” babası, hikâyesi” (1-100) başlayacak, çok geç- alanlarında güncellenerek sürüyor. 22 15 Eylül 2022
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle