24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MERHABA eş ciltten oluşacak Bütün Şiirleri’nin ilk iki cildi okuyucu- B larla buluşan usta şair, yazar, eleştirmen ve çevirmen Özdemir İnce. 1700. sayımızın kapağında. Tüm yaşamı şiirleri, yazıları ve ya- Okumak, yazmak pıtlarıyla Türkiye’nin kapkaç düzeni- ne, Türk edebiyatının köhne yapısı- na başkaldırı ile geçen Özdemir İn- ( ) ce ile yaptığımız kapsamlı söyleşide üzerine aforizmalar VII Bütün Şiirleri: Birinci Cilt ve İkinci Cilt adlı kitaplarını merkeze alarak şiirinin Sınırları yıkarak yazmak... Bu, kural tanımamak değil; tam tersi tüm çekirdeğine indik, geçmişten bugüne Türk ve dünya şiirine, edebiyatına iliş- bunları bilip kendi üslubunu / tarzını yaratmaktır. Yinelemekten kin değerlendirmelerini aldık, yazınsal kaçınmaktır. Yalnızca hikâye anlatarak / okuyarak hikâyeci olunmaz. söylemi açımladık, eleştiriyi eleştir- dik. Hepsi bu kadar mı? Elbette değil! Sontag’ın şu söyledikleri üzerine iki kez düşünmeli derim: “Ben hep Gamze Akdemir’in söyleşisi... yazılması gerekli olana dair düşünüyorum. Hikâye anlatmakla yetinemem Üçüncü sayfamızda, “Sınırları yı- çünkü sadece bununla sınırlı kalmak istemeyecek kadar çok biliyorum. karak yazmak... Bu, kural tanımamak değil; tam tersi tüm bunları bilip ken- Binlerce sayfayı bir öğleden sonra betimlemeye harcayabilirsin de neleri di üslubunu / tarzını yaratmaktır. Yine- yazıp neleri atacaksın? Ne safız ne de geçmişte yazarları sınırlayan âdetlere lemekten kaçınmaktır. Yalnızca hikâye anlatarak / okuyarak hikâyeci olun- takılı kalmak durumundayız.” maz” vargısını açımladığı “Okumak, yazmak üzerine aforizmalar (VII)” baş- 95 / “İYİ YAZAR” OLMAK mazsınız. En azından benim için öyledir. çünkü ben defterime iki kez yazdım: lıklı yazısıyla Feridun Andaç yer alıyor. Bir formülü var mı bunun? Sanmam! Al- Sontag, şunu diyordu: “Yalnızca içgüdü- “Ben hep yazılması gerekli olana dair Alev Coşkun, değerli çalışmaları ve bert Camus seminerimde söylediğim şuydu: lerimi, sezgilerimi takip ediyorum.” düşünüyorum. Hikâye anlatmakla yetine- kitaplarıyla yakın tarihimize ışık tutan Bir yazar hâlâ kendini yıllar sonra da Esinleyici bir duyguya, zihninizi dep- mem; çünkü sadece bununla sınırlı kal- Prof. Dr. Sina Akşin’in çöken bir im- okutabiliyorsa önce ne söylediğine bakıl- reştiren bir düşünceye vardığınızda bun- mak istemeyecek kadar çok biliyorum. paratorluğun küllerinden yepyeni bir malı. Nasıl söylediği sonra gelir. Bununla larla yolculuğunuzu kaçınılmaz: Devinen Binlerce sayfayı bir öğleden sonra be- devletin, Türkiye Cumhuriyeti’nin çağını aşan yanını görebiliriz. Nasıl söyle- içgüdüleriniz, alevlenen sezgileriniz… timlemeye harcayabilirsin de neleri yazıp doğuşunun Büyük Zafer’le taçlanan diği ise onun özgünlüğünü içerir. Ama bir son askeri aşamasını çok geniş basın neleri atacaksın? Ne safız ne de geçmiş- 100 / DENEMEDEN ROMANA ve belge taraması çerçevesinde sun- şey de var ki; yazı adanmışlık ister, kendi te yazarları sınırlayan âdetlere takılı kal- Okur olarak güzümü hikâye/öykü ile açtım, duğu incelemesi İstanbul Hükümetleri vermek, sizden istediğini vermek… Ge- mak durumundayız.” sonra romana gittim, oradan da denemeyi ve Milli Mücadele’yi inceliyor. cenin ve gündüzün simyacısı kesilmek… keşfettim. Montaigne>Nurullah Ataç>Nermi 104 / KENDİN GİBİ YAZMAK Işık Öğütçü, babası ve ustası ölüm- Susan Sontag ise “iyi yazar”ın şu dört Uygur kılavuzluk etmiştir ilk günden beni Sontag’ın şu cümlesi; “Satranç oyna- süz edebiyatçı Orhan Kemal’in doğu- şeye sahip olması gerektiğini söyler: bana. Şiir ise hayatımda hep vardı. Tuhaf yacağım zaman kadınım diye farklı oyna- munun 108. yılında kaleme aldığı “-Yazar dört kişi olmalı: gelecektir ama Montaigne aynı zamanda mam gerektiğini düşünmem” bana yazı- “Kalemiyle yaşamı kaydeden yazar!” Deli, saplantılı> malzemeyi sağlar, roman yazma bilincini aşıladı bana diye- başlıklı yazısında ustamızın yaşadı- da ayrımcılığı düşündürttü. Hele hele “ka- Moron> içeriden çıkmasına izin verir, bilirim. İnsana ve hayata ilişkin neler ya- ğı her zaman dilimini kalemiyle yazı- dın yazar” kavramı gündem getirildiğinde Üslupçu> beğenidir, ya dökerek ülkemizin insan ve toplum zılıp kurgulanabileceğini düşündürdü en söylenenleri hatırlayınca. Özü şu aslında: Eleştirmen> akıl.” ilişkisini, değişimlerini eserlerinde bel- azından. Cervantes’in ve Shakespeare’in Kendin gibi olmak, kendin gibi yazmak. Bunlarsız bir yazarı okur musunuz sahi?! ge olarak geleceğe bıraktığını imliyor. dünyasına taşıdı… Her şeyi anlatabilmenin, her şeyin anlatı- Mehmet S. Aman, B. Sadık Albayrak 96 / NİÇİN YAZIYORUZ? labilirliğinin yolu buradan geçiyor bence! 101 / BİR YAZAR HAYATI ile edebiyatımızın yüz akı Orhan Kemal’i, Buna 1001 tanım/yanıt getirilebilir. Sı- Yalnızlık isteyen bir şeydir bu. Bağım- eserlerini, yaşamını ve dönemini incele- 105 / MASA BAŞINDA YAZMAK ralayalım bazılarını: sız, kendi başına bir hayat. Zoru değil, diği Adana’dan İstanbul’a Büyük Dönü- Masayla derdim olduğu için sıklıkla Kendimi görmek için… Haz verdi- zorlu olana seçendir yazar. Çoğu şe- şümün Yazarı: Orhan Kemal’i konuşuyor. masaya dönmem! Masasız yazılamaya- ği için… Hayatta kalmak için… Bir yi göze alır, vazgeçişleri vardır. Yazı- Mehmet Atilla, Sercan Ünsal’ın Ata- cağını bildiğimden anar dururum. Yaz- “mesele”m olduğu için… Öfke duydu- türk ve Mustafa Necati’yle başlayıp ya bağlanmak için kaçınılmaz olandır bu mak her ne kadar zihinsel bir yolculuk ğum için… İnsanlara gitmek için… Dün- İnönü ve Saffet Arıkan’la hız kazanan da. Onun önüne başka bir şeyin geçme- olsa da, masa sizi disipline eder; çağı- yanın ağrısını hissettiğim için… atılımları, Hasan Âli Yücel-Hakkı Ton- sini istemezsiniz. rır, yaratıcılığınızı tetikler, öz disiplin sağ- guç işbirliğini ve dönemin koşulları- 97 / YAZMAK, KUCAKLAMAK lar… Ötesi, sizin keşfinize bağlı! 102 / YAŞADIĞINI YAZMAK nı nesnel yaklaşımla ele aldığı, baba- Öyle diyordu Sontag, Barthes üzerine “Yaşadığım gibi yazıyorum (ve) hayatım sı ve eski Erzincan Senatörü Niyazi 106 / NASIL YAZIYORUM? yazdığı yazıda: “yazmak kucaklamaktır; alıntılarla dolu” diyordu Susan Sontag. Ünsal’ın da mezunları arasında bulun- Kuşkusuz her sorunun bir yanıtı var- her düşünce bir diğerine uzanır.” Düşün- Nasıl yaşıyorsanız öyle yazarsınız derim. duğu Pamukpınar Köy Enstitüsü’nü dır. Hele sorulduğuna göre! Yanıt, hiçbir ce olmadan yazının olabileceğini söyle- Bu kendini anlatmak değildir, kendinden merceğe aldığı iki ciltlik çalışması zaman “doğru”yu aramak değildir, ba- mek zor. Düşündüğünüz için yazıyorsu- Bozkırda Bir Eğitim Pınarı’nı inceliyor. yola çıkmaktır. Bir yaşam felsefesi olma- zen yanlışı/eksiği/kusurlu olanı da gös- nuzdur. Yazının ucuyla her şeye doku- M. Sadık Aslankara, “Öncesi-sonra- dan yazı felsefesi kurmak çok da müm- teririz yanıtlarımızla. nabilirsiniz. Gitmek yazmaktır, kucaklaş- sıyla 12 Eylül romanı…” başlıklı yazı- kün değildir! Yazdıklarınızın içinde her da- Nasıl yazıyorum sorusunu, neden mak, zenginleşmektir. sında, Hakan Yaman (Hüzzamın im yaşadıklarınız/gözlemledikleriniz/his- yazıyorum’la yanıtlamalı sanki! Üstelik Uçma İhtimali), F. Besim Kavukçu sedip düşündükleriniz de vardır. Anlat- 98 / OKURKEN… iki arada bir derede yazmayan biri ola- (Ya Sonra?: 1972-2002 Türkiye Cum- Durulup arındığımı hissediyorum okur- ma yolunuzun taşlarını böyle döşersiniz. rak, yazmak bende mutlaklıktır. Evet, huriyetinin Yakın Tarihinin Romanı-Cilt ken. Yaşama dengemi bulur, ahenge ere- 103 / SINIRLARI YIKARAK YAZMAK yazarım, çünkü onsuz edemem. Yazısız 1: 1972-1983, Cilt 2: 1983-2002) ve rim. Dünyanın nabzını hissederim okurken. Bu, kural tanımamak değil, tam ter- bir hayat sıkıcıdır bana göre. Asuman Aray’ın (Yolda Bir Karanfil) Kalemlerim çalışır, zihnimin yolculukları- Anlamak/görmek/bilmek/öğrenmek kitaplarını irdeliyor. si tüm bunları bilip kendi üslubunu/tarzı- na eşlik eder her bir sözcük… Y. Bekir Yurdakul, Özgür Danışman’ın nı yaratmaktır. Yinelemekten kaçınmak- için yazdıklarını söyleyenlere ekleyece- “Pia’nın Mutfağında Neler Oluyor?” 99 / SEZGİSEL YOLCULUK tır. Yalnızca hikâye anlatarak/okuyarak ğim şudur: “Doğrusal yazmak”, benim üst başlıklı dizisini merceğe alıyor. Yazmak biraz da öyledir. Her şe- hikâyeci olunmaz. Sontag’ın şu söyle- için her gün yazmak, yazacak neden ve Vitrindekiler, Güncel ve Bulmaca yi planlayarak, projelendirerek yol al(a) dikleri üzerine iki kez düşünmeli derim, konu yaratmaktır. n köşelerimiz ile düşün trafiği sürüyor. İyi okumalar... l İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Genel Yayın Yönetmeni: Arif Kızılyalın l Yayın Yönetmeni: Gamze Akdemir l Tasarım: Bahadır Aktaş l Grafik: Mehmet S. Aman l Sorumlu Müdür: Özgür Soyer l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli- İstanbul l Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Reklam Genel Müdürü: Esra Bozok l Reklam Rezervasyon: Tel: 0 (212) 343 72 74 Mail: reklam@cumhuriyet. com.tr l Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. AŞ, Yenibosna Mah. 29 Ekim KITAP Cad. No: 11A/41 Bahçelievler - İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle