Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Öyküler de ‘yolda’dır
şarkılar da...
“Çocukken; ateş başında, derslikte, yolda, radyoda dinlediği masalların
renkli dünyasında hayalleriyle bol bol gezince” büyüdüğünde yola
çıkıp bu kez kendi kurduğu masal dünyasında düşmüş yola / düşelim
istemiş ya yollara... Liberman; onun çağrısı da bu zaten çocuk
yüreklere, yüreğindeki çocuğun türküsünü duymayı unutmayanlara...
unutanlara da. Resim: ZEYNEP ÖZATALAY
ilk sayfalarında dolaşır- şına, rastlantıların el uza- melerden...” çığlığı düştü. Sonra, “Yo-
Y. BEKİR YURDAKUL
ken düşündüm dünya- tışına bıraktığınız; ak- la çıkan aslında yolun zaten ve hep açık
nın halini, çocuklarımı- şam sofrasına ekmek al- olduğunu şaşarak fark edecektir!” de-
SALGIN, SAVAŞ... DERKEN
za (aslında kendimize mak üzere çıktığınız eve dim kendime.
Yığım yığış bir haykırış dolduruyor her
de) dayattıklarımızı, gün üç gün sonra döndüğü-
an dünyamızı. Bin bir sıkıntı, karışıklık,
geçtikçe kirlenen, be- nüz... olmuş mudur? LIBERMAN’IN ÇAĞRISI
kavga; her yer toz duman... Bir de sal-
tonlaşan, grileşen daha- Çakılıp kalmaların, ve- “Çocukken; ateş başında, derslikte, yol-
gın ki iki yıldır; hepsinden yaman! Ve
sı güvensiz bir hale dö- riliye razı olmaların, ye- da, sokakta, radyoda dinlediği masalların
savaş, salgını da gölgede bırakan!
nüşen “dışarı”yı. ni heves ve heyecanla- renkli dünyasında hayalleriyle bol bol ge-
Bu kara tablonun gölgesine sığınan
Ne olursa olsun onca ra doğru yelken açmala- zince” büyüdüğünde yola çıkıp bu kez
birileri sanki şöyle sesleniyor:
kirliliğin, korkutanların, taş rı unutmaların vaat etti- kendi kurduğu masal dünyasında düş-
“Kocaman sandığın dünyayı avuç içi ek-
atanların yanı sıra gülen ği olsa olsa bomboş, bir- müş yola / düşelim istemiş ya yollara...
ranlara sığdırıp getirdik ayağına... Ne işin
gözler, çıkarsızca uzanan birinin benzeri / kopya- Judith Malika Liberman’ın çağrısı da
var sokaklarda, kurul ekran başına; kork-
eller, yeşile bezenmiş kır- sı, bulanık anlar / gün- bu zaten çocuk yüreklere, yüreğinde-
ma, kalmazsın bir başına... Oyna, eğlen
lar, kendi rengiyle bizi kar- ler olur. ki çocuğun türküsünü duymayı unutma-
kendi kendine gülerek; sokakmış, kırlar-
şılayacak hayatlar, sevinçle paylaşılacak Böylesi günlerin katarına tıkılıp kalma- yanlara... Unutanlara da...
mış, şıkır şıkır akan dereymiş, suya inen
ekmek de hep var olacaktır. yı kim ister? Yine de boyun eğeriz bu Yalnızca anlatmak değil Liberman’ın
kuşlarmış, deniz kıyısıymış... Boş ver bun-
durağanlığa! tutkusu. Ezgiler / şarkılar da eşlik edi-
lara, neyine gerek. Hepsi var ekranda...”
NE GÜZELDİR ANSIZIN Döndüm işte Liberman’ın “Bak, yol yor onun sözcüklerine. Dolayısıyla ka-
Seçim elimizde aslında. Bomboş, tat-
YOLA DÜŞMEK açık / Haydi, durma yola çık!” çağrısına. dim çağlardan günümüze ağıp gelen
sız tuzsuz bir tekdüzeliğe teslim mi ola-
Eminim, günümüz gençlerinin de düşle- Çok geçmeden “YolAçık” adlandırması- masallara notalarla el ele el sallıyor Yo-
cağız, yarattığımız / yakaladığımız / fark
ettiğimiz o rengârenk dünyada, her şe- rini süslemektedir; inceden inceye tasar- nın fısıldadığı sözcük oyunuyla bir kay- lAçık ve müzikli bir yapıta dönüşüyor.
lanmış, çerçevelenmiş, “odadan odaya” kayda, salıncakta, tahterevallide bul- Dahası, “kendini bildi bileli çizen” Zey-
ye inat gülümseyerek hayatın tadını mı
çıkaracağız? yolculuklara hapsolmuş hayattan bir an- dum kendimi. nep Özatalay’ın resimleri eşlik ediyor bu
lık olsun kaçmak, bir düşyolculuğa bırak- “Yol”un kendi başına nasıl da çağrıcı, incelikli, zarif, inceden dokunduran, el
Dahası düşüp yollara dünyayı, yanı sı-
ra kendi dünyamızı keyifli, heyecan do- mak birkaç gününü / kendini... yol açıcı, kışkırtıcı olduğunu düşündüm. uzatan yolculuğa.
n
lu bir yolculukla kendimiz mi bulacağız; Sahi rastgele yola çıkmışlığınız var Bunları düşününce de aklıma Attilâ
bize bizden habersiz biçilmiş giysilerde mıdır? Ya da nereye gideceğinizi bile is- İlhan’ın “Yola bir düşüldü mü ömür bo- YolAçık / Judith Malika Liberman /
sıkışık kalacak mıyız? teye valizinizi / sırt çantanızı kucakla- yu gidilir” dizesiyle “ömür boyu sürsün Resimleyen: Zeynep Özatalay / Red-
Liberman’ın YolAçık yapıtının daha mışken kendinizi son anda hayatın akı- yolculuklarınız, vazgeçmeyin merak et- house Kidz / 36 s. / 4+ / 2021.
Kendimizi anlamak için...
üşlerimiz ne denli renkli, coşkulu, lışması. Her geçen gün daha çok süsler Atatürk’ün portresini de yapan Mihri Öğretir’in, ba-
heyecan vericiyse karşımıza dikilen
düşlerini renkler... Onlarla var olacağını Hanım’ın renklerle bezeli dünyası Öğretir’in şarılı bir sanat-
D duvarlar da sanki o oranda hırçın, daha derinden duyumsar sanki. Ah bir lezzetli anlatımıyla bu kez Alya ve bizim çının yaşamını
büyük, acımasız. Gizemli Duvar’ın kah- de şu ressamla tanışabilse... için başta, “Güzellik ve çirkinlik bir se- ustaca işlediği
ramanı Alya için de böyle bu.
raptır. Eninde sonunda herkes içinizi gö- öyküsüne Öykü
Yüreğinde büyüttüğü dünyaların kar- MİHRİ MÜŞFİK HANIM rür” diyen Frida Kahlo olmak üzere, ça- Akarca’nın de-
şısına dikilen “meli-malı” duvarlarından Seda Öğretir küçük ipuçlarıyla beze- ğımızın öteki sanat ustalarının kapılarını senlerinin kattığı
başka bir duvara sığınır Alya. Ve o duva- diği, heyecanla akıp giden, Alya ve onun da aralıyor. Bilimin, sanatın ışığı düşü- rengin de altını
rın kolayca tırmandığı tepesinden, komşu en iyi arkadaşı Ezgi’nin sahneyi doldurdu- yorsa evlerimize; hayatımızı aydınlatan çizelim.
n
ressamın şövalesi, tuvali, boyaları, fırça- ğu öyküsüyle aslında “Türkiye’de çağdaş ışığın kaynağı edebiyatsa hayata ilişkin
larıyla konuşmasını hayranlıkla izler. Ken- resim çalışmalarını başlatan ilk kadın res- arayışlarımız, kendimize bakışımız; me- Gizemli Duvar / Seda Öğretir / Re-
disinin ağaçlar, hayvanlar, çiçeklerle ko- sam olarak anılan”, özellikle portreleriyle rakımızın ardı sıra koştuğumuz sevgi ve simleyen: Öykü Akarca / Altın Kitap-
nuşması, anlaşması gibidir ressamın ça- tanınan Mihri Müşfik’i çıkarıyor sahneye. sevinç dolu yolculuklara dönüşür. lar / 80 s. / 9+ / 2021.
17 Mart 2022
20