Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Çukurova’dan Anadolu ulusallığına,
dünyanın evrenselliğine
sözün büyücüsü! Yaşar Kemal!
28 Şubat 2015’te çok sevdiği doğayı ve “o güzel insanları” bırakarak
aramızdan ayrılan Yaşar Kemal, yazarlığını şu cümlelerle tanımlar:
“Yoksulluk, insanoğlunun başına gelen en büyük felakettir; yoksulluğa
karşı savaşımı amaç belledim... İşkence, savaş, yoksulluk, sömürü insanlık
suçlarıdır. İnsanın insanı aşağılaması, insanın acılara katılmaması
ya da katılamaması da bağışlanamaz. İnsanın gücüne inanıyorum,
sözün gücüne de bundan dolayı inanıyorum. Edebiyatımı bu gücün
üstüne kurmaya çalıştım...”
Bu cümleler, yaşamın anlamını insan soyunun ölümsüzlüğünde bulan
bir yazarın, bu ölümsüzlüğü destanlarda arayışının, yazarlığını bu temele
kurmasının özüdür. Çukurova yerelinden Anadolu ulusallığına, oradan
dünyanın evrenselliğine uzandı. İnsanı, doğayı, aşkı, sevdayı, yoksulluğu,
mazlumları ve zalimleri, insanın insana ettiğini yazdı. Emeğin ve insan
sevgisinin yüceldiği bir ses oldu. Anadolu’nun sesi oldu!
Yurdunun insanlarının yaşam serüvenlerini trajik insanlık senfonilerine
dönüştürdü. Ağarttı yüzünü toprağımızın, insanımızın, sanatımızın.
Özdemir İnce’nin dediği gibi Yaşar Kemal Türkiye’dir”…
Çizim: ETHEM ONUR
ağların anlatım geleneğini us- min destancısı, insanı, toplumu, dünyayı
İŞÇİ, BEKÇİ, IRGAT, AMELE,
ÖNER YAĞCI
talıkla sürdüren, bir destan sü- kucaklayan yazar” denildi. “Yaşar Kemal
ÖĞRETMEN, KİTAP MEMURU VE...
rükleyiciliğiyle, titiz ayrıntıla-
Türkiye’dir” dedi Özdemir İnce… Kemal Sadık Göğceli, ağıtlarla, türkü-
Ç
ÇAĞDAŞ EDEBİYATIN DEVİ!
rı ve doğal gerçekliği iç içe an-
lerle, manilerle, halk şiiriyle büyür. Orta-
“Benim için dünya bin çiçekli bir kül-
latan Yaşar Kemal (6 Ekim 1923 - 28 Şu-
KEMAL SADIK GÖĞCELİ’DEN
okulu bitirmeden hayata atılır. Çırçır fab-
tür bahçesidir; bir çiçeğin bile yok ol-
bat 2015), canlı, duyarlı, zenginleştirilmiş
YAŞAR KEMAL’E.... rikasında çalışır, bostan bekçiliği, ayak-
masını, dünya için büyük bir kayıp sa-
diliyle tadımsız meyveler sundu. Onun Ailesinin Van’dan göçtüğü Çukuro-
kabıcı çıraklığı, ırgatlık, amelebaşılık,
meyveleriyle sunduğu, halk diliyle yoğru-
yarım… İstedim ki, beni okuyanlar sevgi va’daki Hemite köyünde doğmuş. Cum- traktörcülük, öğretmenlik, Adana’da Ra-
lan bir evrensel birikimdir.
dolu olsunlar, insana, kurda kuşa, börtü huriyetle yaşıt. 5 yaşındayken babası göz- mazanoğlu Kitaplığı’nda kitaplık me-
“Bu ülkede dört şey olmayacaksın; ka- lerinin önünde öldürülmüş. 12 yaşına ka-
murluğu yapar ve oradaki kitapları su gi-
böceğe, tekmil doğaya, bu görkemli kül-
dın, çocuk, ağaç, sokak hayvanı” diyen Ya- dar süren kekemeliğini türküler söyleye- bi okur, alır dağarcığına. Çevresine alıcı
tür toprağına, saygı dolu olsunlar…
şar Kemal’e, “Çağdaş Homeros, edebiya-
rek yenen, bir kurban kesimi sırasında- gözlerle bakar, alıcı gözlerle dinler çevre-
Ben üç şeyle övünmesini isterim
tımızın usta arısı, Anadolu’nun sesi, yay- ki kazada sağ gözünü kaybeden, köyün-
sinden, öğrenir.
Türkiye’nin: Atatürk’ün getirdiği kendi-
laların sözlüğü, çağdaş edebiyatın devi, de okul olmadığı için iki kilometre uzak- Adana’da sürgünde olan Abidin ve
ne dönüş ve bağımsızlık politikası, Hakkı
bir destan rüzgârı, geniş bir nehrin akışı,
lıktaki bir başka köye okula giden Ke- Arif Dino’yla dostluğu eklenir öğren-
Tonguç’un getirdiği demokratik eğitim ve
sevincin, ışığın türkücüsü, insanlığın çağ- mal Sadık Göğceli’nin, sonraki yaşamıy- me sürecine. Homeros’a, Don Kişot’a,
Nâzım Hikmet’in getirdiği insancıl ulu-
daş destancısı, bin bir renk bin bir çiçek, la “Yaşar Kemalleşmesi”, Anadolu’daki Karacaoğlan’a, Stendhal’e sevdalanır.
sal şiir...”
sözün büyücüsü, çağımızın büyük roman- insanlaşma savaşımının bugününde yaşa- Yazmaya halk dilindeki gizin gücünden
Yaşar Kemal cısı, gözüyle kartal avlayan yazar, değişi- dıklarımızdır aslında. aldığı bir söyleyişle, anlatımla var
>>
6 24 Şubat 2022