24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KARİKATÜR ÖDÜLÜ: BİROL ÇÜN ‘İktidarlar geçici, sanat ve mizah kalıcı!’ Bu yıl 28 yapıtın değerlendirildiği, Seçici Kurulu Metin Peker, Kamil Masaracı, Muhittin Köroğlu, Zafer Temoçin, Akdağ Saydut, Murat Sayın’dan oluşan 77’inci Yunus Nadi Karikatür Ödülü’nü Birol Çün kazandı. Adalet kavramını işlediği yapıtında ülkemizdeki yargı sisteminin ne derece çürüdüğünü gözler önüne seren Çün, “Siyasi karikatür ülkemizdeki baskı ortamından dolayı üretimi çok zorlaşmış, hatta neredeyse imkânsızlaştırılmış bir alan” görüşünü dile getirdi. Adaletin yerine gelmiş olması ise tek te- ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR BİROL ÇÜN sellimiz diyebilirim. cagdas.bayraktar@cumhuriyet.com.tr n Ödül kazanan karikatürünüzün Birol Çün, 1955 İzmir doğumludur. 1977’den bu yana karikatür çiziyor. yaratı sürecini anlatır mısınız? n Karikatür yaşamınıza nasıl dahil 1983’de Karikatürcüler Derneği’ne üye olan Çün, bugüne dek 46 ödüle Yargı sistemindeki bitmek bilmez ak- oldu? Nasıl çizmeye başladınız? değer görüldü. Daha önce Gırgır, Fırt, Avni gibi birçok mizah dergisinde saklıklar, politik mizah üreten çizerlerin Karikatür çizmeye, Gırgır dergisine de çizen Çün’ün karikatürleri Cumhuriyet gazetesinin “Ciddiyet” sayfasında her daim ana malzemelerinden biri ol- amatör işlerimi göndererek başladım. da yayımlanmaktadır. muştur. Yargının üzerinden silindir gibi Karikatüre dair bildiğim hemen her şe- geçen ve yargı bağımsızlığını geri dönüş- yi rahmetli Oğuz Aral’dan öğrendim. süz olmasından korktuğumuz biçimlerde Oğuz Aral o dönem kendini yetiştirme işlerimle minimal bir çizgi stili benimsedim. Bu işlerle ulu- zedeleyen müdahale ve baskı unsurları hepimizin malumu. çabası içinde olan alaylı veya okullu tüm çizerlerin hocası sal ve uluslararası çeşitli yarışmalara katılmaya ve bazıla- Demokrasi ile yönetilen bir ülkede bağımsız yargının konumunda, değeri ölçülemez bir figürdü. rından ödülle dönmeye başladım. üzerinde ne olabilir? Ödül alan karikatürüm işte böyle bir 1983 yılında Karikatürcüler Derneği İstanbul Şubesi’ne Yunus Nadi’nin bu ödüller arasında benim için anla- düşünce ortamında doğdu. Yargı sisteminin düzgün çalış- üye oldum, aynı yıl bana da sürpriz olacak şekilde mı çok büyük, çok özel bir ödül. İlkine 1997 yılında değer masına ve adalet dağıtmasına engel olan yapıyı irdeleme- Yugoslavya’nın o dönem ünlü mizah dergisi Jez’e gön- görülmüştüm, ikincisini de bu yıl almanın gururu ve mut- ye çalıştım. Bir gün bu konuda eser üretmek zorunda kal- derdiğim karikatürüm kapak oldu. luluğu içerisindeyim. madığımız günlerin geleceğine olan inancımız ise her za- Bu benim için büyük bir mutluluk olmanın yanında he- Çizgi kariyerimin son döneminde ise portre karikatürle man baki tabii. vesimi de kamçılayan bir gelişmeydi, karikatüre daha da ilgilenmeye başladım. Beni İzmir’de çeşitli etkinliklerde sıkı sarıldım. Sonrasında uzun müddet Gırgır için çizme- portre çizerken de görebilirsiniz. ‘HOŞGÖRÜ ORTAMI KALMADI’ ye devam ettim. Bazen esprilerim derginin kadrolu us- n 40 yıldır karikatür çiziyorsunuz. Başladığınız günle ta çizerleri tarafından çizildi, bazen kendi çizgilerimle İYİLİĞİ İSTEMENİN BEDELİ bugünün Türkiyesi’ni kıyasladığınızda neler değişti? Gırgır’ın sayfalarında yer aldım. Birkaç defa kapak olma n Siyasi hiciv alanında eserler üretiyorsunuz. Bu O dönemin siyasetçilerinde geniş bir hoşgörü mevcuttu. onuruna eriştim. alanda ne gibi zorluklarla karşılaştınız? Politik mizah üretiminin kendileri için önemli bir yol gös- Siyasi karikatür ülkemizdeki mevcut baskı orta- terici olduğunun bilincindelerdi ve yazılan, çizilen, üreti- ‘TURHAN SELÇUK EKOLÜNE YÖNELDİM!’ mından dolayı üretimi çok zorlaşmış, hatta neredey- len her şeyi dikkatle takip ederlerdi. Gırgır’dan sonra sırayla Fırt, Hıbır, Avni gibi başka mi- se imkânsızlaştırılmış bir alan. Çizdiğiniz bir karikatür- Çizerlere ve çizgilerine dava açmak şöyle dursun, esp- zah dergilerine de çizdim. O sırada hem profesyonel ola- den ötürü yargılanabiliyor, cezalandırılabiliyorsunuz. İfa- rilerimize hem gülerlerdi hem de devamının üretimini teş- rak voleybol oynadığım hem de TEKEL’de çalıştığım için de özgürlüğünün hiçe sayıldığı bir dönemi deneyimliyo- vik ederlerdi. Süleyman Demirel bu hususta örnek teşkil hiçbirinin kadrolu çizeri değildim ama mizahla bağımı ruz hep birlikte. eden bir politik figürdür. Kendisine Nasreddin Hoca ile koparmaya da hiç niyetim yoktu. Bu anlamda son dönemde karşılaştığım en büyük zor- ilgili bir festivalde Nasreddin Hoca’nın kaftanının sembo- Mizah dergilerinin formatı gereği ilk dönemlerim sözlü luk çizdiğim bir karikatürden ötürü şikâyet edilmem ve lik olarak giydirilmişliği dahi vardır. karikatür üretmekle geçti. Fakat sonrasında Turhan Selçuk yargılanmam oldu diyebilirim. Bugüne bakıldığında böyle bir hoşgörü ortamından ekolü, sözsüz politik mizah üretimine yöneldim. Turhan Sel- Pek çok çizer arkadaşımın da başına gelmiştir, bu ülke- bahsetmemiz söz konusu bile değildir. Söyleyecek çok çuk, karikatürün erki rahatsız etme işlevine vurgu yapardı. nin iyiliğini dileyen bir sanatçı olarak söz konusu sürecin şey var ama şununla bitirmek isterim: İktidarlar gelip ge- Bu şekilde konuşma balonları olmaksızın çizdiğim yeni ne kadar yaralayıcı ve yıpratıcı olduğunu tahmin edersiniz. çicidir, sanat ve mizah ise kalıcıdır. n 10 3 Kasım 2022
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle