Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
J.M. COETZEE’DEN ‘İSA’NIN ÇOCUKLUĞU’
Belirsizliğin bilgeliği...
Sorgulayıcı düşünme, romanın üzerine inşa edildiği bir temelse eğer J.M. Coetzee’nin bir
üçlemenin ilk kitabı olan, düşünceyle hayali aynı zamanda hikâyeyi tek bir müzik halinde
birleştirdiği, insani olabilirliklerin alanında dolaşan romanı İsa’nın Çocukluğu (Can
Yayınları / Çev. Bülent Doğan), bu türün pekâlâ iyi bir örneği olarak görülebilir.
Edmund Husserl’in “yaşam dünyası” adını verdiği, kanıksamış olduğumuzdan genellikle
farkına varmadığımız sosyal ve fiziksel çevremiz ve kendimiz üzerine neler söylüyor
Coetzee’nin romanı? İsa’nın Çocukluğu’na bu pencereden bakmak istiyorum.
Simon yeni karşılaştığı dünyada açılarından göstermeye çalışmak,
NALAN ARMAN
güçsüz hissediyor kendisini. Bir
yaşananların farklı boyutları olabildiği-
süre kendi güçsüzlüğünün sarhoşlu-
ne işaret etmek.
ğuyla karşı konulmaz bir düşme arzu-
Hiçbirimizin dünyayı başkasının gör-
DÜŞÜNEN ROMAN!
su duyuyor.
düğü gözle görmediğimizi anlatmak bir
J.M. Coetzee’nin bir üçlemenin
Yük taşıyıcılığı yaptığı yerde -rıh-
ilk kitabı İsa’nın Çocukluğu (Can bakıma. Düşüncelerimizin, söyledikle-
tım ile gemi bordası arasındaki boşluk-
Yayınları / Çev. Bülent Doğan), onun rimizin, yaptıklarımızın kendi algımıza
ta- başı dönüyor sürekli. Oradan aşağı-
“düşünen roman” dediği türden.
ilişkin olduğunu göstermek.
ya rıhtıma çarpan dalgalara bakmaktan
Son derece çetrefil bir düşünceyi bir
Bu nedenle roman boyunca farklı ba-
kendini alamıyor.
romana dahil eden ve onu hoş ve mü-
kış açılarının bir şekilde karşılaştığı,
Neden buraya gelmişlerdir? Neden
zikal biçimde kompozisyonunun bir
bir araya geldiği ya da birbirinin yanın-
bu -yeni- dünyadadırlar?
parçası kılan roman, sözünü ettiği.
dan geçtiği anlara tanıklık edi-
Soruyu David soruyor. Soru
Bu romanlarda, yazar bir olayı da an-
yoruz.
ve Simon’un yanıtı pek çok
latsa bir yüzü de betimlese fikir yürüt-
David, İspanyolca konu-
şeyi düşündürecek güçte:
meler sürüyor.
“Herkesle aynı sebepten
şulan bir ülkede elinde Don
İsa’nın Çocukluğu, neresi olduğu-
buradayız. Bize yaşama şansı
Kişot’u tutan çocuk. Simon, baba
nu bilmediğimiz -İspanyolca konuşu-
verildi ve biz de bu şansı
olmayan baba. David’e anne olan
lan- bir ülkeye göç eden bir adamın ve
kabul ettik. Yaşamak çok
bakire Ines var bir de.
onun yolda karşılaşıp koruyuculuğunu
büyük bir şey. Her şeyden
üstlendiği bir çocuğun hikâyesi.
büyük.”
DAVID’İN (İSA) HİKÂYELERİ
Uzun bir deniz yolculuğuyla geldik-
Yersizlik, yurtsuzluk üzerine
Bakire anne ve hayal gücü çok geniş
leri şehir Novilla. Adam, Novilla’da
kurulu bir göç hikâyesi okuyacağımı
olan David (İsa), yazarın esinlendiği
çocuğun hiç hatırlamadığı annesini
düşünürken giderek Coetzee’nin bun-
başka bir hikâyeyi daha düşündürüyor.
bulmayı umuyor. Daha önce altı hafta
dan fazlasına odaklandığının farkına
kaldıkları Belstar’daki kampta her gün Diğerleri gibi anılarını silip atan,
varıyorum.
İspanyolca dersi almışlar. İspanyolca- köklerini bilmeyen David, “nasıl var-
ları çok akıcı değil. dığını bilmediği bir dünyaya dair ka-
‘AŞİNA DÜNYA’NIN
Hesap cüzdanları ve adları -hatta
fa karışıklığı” içinde mi? O yüzden mi
‘YABANCILAR’I...
yaşları- Belstar’da verilmiş. Yetişkin
Düz bir çizgi halinde, da- kendisini özel biri hatta anormal biri
erkeğin adı Simon, çocuğunki David.
ha çok diyaloglarla ilerleyen
olarak görüyor?
Yeni dünyaya uyum sağlamaya çalışır-
hikâyede varoluş, kimlik,
“Hayal kırıklığı ve isyan duygula-
ken başlarına gelenin yavaş yavaş
boşluk, çatlak, unutmak, cin-
rı hissettiği, kendi yanıtlarını bulmak-
ayırdına varıyorlar ve biz de onlarla
sellik, güzellik, annelik, baba-
ta serbest olduğu kişisel dünyası”nda
birlikte durumun vahametini kavrama-
lık, çocuk yetiştirme, çalışma,
kendisi için mi hikâyeler uyduruyor
ya başlıyoruz. eş-tözcülük, modernleşme gibi
David / İsa?
kavramlar yolculuğun her adı-
Simon ve David’in Novilla’ya
YAŞAMAK HER ŞEYDEN
mında sorgulanıyor.
gelişi ile başlayan İsa’nın Çocuk-
BÜYÜK BİR ŞEY! Romanın kurgusu buna izin
luğu, yanlarına katılanlarla birlik-
Roman kişilerinin daha önce hangi veriyor çünkü. Husserl’in sözü-
te, yine yolculuğa çıkış ile sona
ülkede, neler yaşadığını, hangi dili
nü ettiği “aşina dünya”da
eriyor. Yeni hayatlarına başlaya-
konuştuğunu, aile ilişkilerini, sevinçle- yaşayan, o dünyayı ka- Çizim: JOE CIARDELLO
cakları yer, Estrellita.
rini, travmalarını bilmiyoruz. Hatta dış nıksamış karakterler de-
bir daha elinden bırakmıyor. Simon’un
görünüşleri de ayrıntılı bir biçimde ğil, onlar. Bir üçlemenin ilk kitabı olan
ona kitabı okuduğu sırada David, yel
betimlenmiyor. “Yabancı dünya”yla ve o dünyanın İsa’nın Çocukluğu bana göre J. M.
değirmeni resimlerine bakıp dört kollu
Karakterlerin her biri, o andaki değerleriyle karşılaşıyorlar sürekli.
Coetzee’nin Romancının Romanı’yla
bir devin o şekilde çizilmesine anlam
varoluş sorunsalının özü neyse onu Yeni dünyadaki insanların kendileri
diğerleri arasında bir yerde duruyor.
veremiyor.
anlamamıza yarayacak şekilde tanıtı- gibi, yaşayan bedenlerini çevreleyen,
Hikâyenin büyüsüne kapılmaktan çok
lıyor. Hayal gücümüz anlatılmayanla- kişisel bir dünyaya sahip olduğunu
hikâyenin odaklandığı kavramlar üze-
DON KİŞOT VE SANCHO’NUN
rı tamamlıyor. görüyorlar.
rine wkafa yormaktan hoşlananlar için
GÖZÜNDEN, İKİ FARKLI DÜNYA!
Örneğin betimlemeler karakterlerin Simon ve David kadar, Novilla’da
iyi bir seçenek.
Simon’un Don Kişot’a ilişkin söyle-
bir şeylere tutunma isteğini anlamamı- yaşayan insanlar için de bu karşılaşma
Üçlemenin diğer kitaplarının çev-
dikleri romanın bütününe yayılan
za yarıyor. “Boğazına kadar düğüm- hayret verici bir keşif. Her adımda ken-
rilmesini bekliyorum. The Schooldays
düşünceyi ifade ediyor: “Don Qui-
lenmiş yün paltolu sıska, solgun di dünyalarının sorgulanamaz bir ger-
of Jesus ve The Death of Jesus’ı oku-
jote … dünyayı farklı iki gözden su-
yüzlü bir çocuk” hava sıcak olduğu çeklik olmadığını seziyorlar.
ma olanağı bulduğumuzda belki hâlâ
halde üzerindeki paltodan ayrılmak Simon, hikâyenin bir yerinde Toplum nar bize: Don Quijote’nin gözünden ve
Cervantes’in Don Quijote adlı romanı-
Sancho’nun gözünden.”
istemeyen David ile Simon’un Merkezi’ndeki kütüphaneden David’e
İsa’nın Çocukluğu’nun temelde nın hangi mesajı verdiğini tartışmaya
ruh halinin de aynı nedenle farkına çocuklar için hazırlanmış resimli Don
varıyoruz. Kişot’u getiriyor. David, Don Kişot’u yaptığı şey de dünyayı farklı bakış devam ediyor oluruz. n
4 30 Eylül 2021 KITAP