Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ATİLLA CEMAL EŞEN’DEN
‘Dinlerin Sınıfsal Kökeni
ve Din Üzerinden
Siyaset’
Atilla Cemal Eşen, Berfin Yayınları tarafından yayımlanan yeni kitabında,
dinler tarihini sınıfsal açıdan mercek altına alıyor.
Yazar, dinlerin sınıfsal kökenini incelerken tek tanrılı dinler Musevilik,
Hıristiyanlık ve İslamiyet’in arka planlarını, birçok putperest pagan inancıyla
ilişkilerini, Gnostisizm, Kabala öğretisi, Luvileri, Essenlileri, Katharları ele
alıp; İslamiyet’le ilgili Şeyh Şeyh Bedreddin, Mazdekiler, Karmatiler, Hallacı
Mansur, Hasan Sabbah, Farabi, İbn-i Sina, İbn-i Haldun gibi muhalif
akımları ve önemli kişileri okuyucuya sunuyor.
iktisadi çıkarlara sa- Yazar, dinlerin sınıfsal kökenini inceler- nemde yazılmaya başlandı:
hip sınıfların kendile- ken tek tanrılı dinler Musevilik, Hıristiyan- “Yaradan’ın tanımı: Yaradan ve yara-
rini ve toplumu kısır lık ve İslamiyet’in arka planlarını, birçok
tılan aynıdır, birdir. Varoluşu Yaradan
bir mücadelenin için- putperest pagan inancıyla ilişkilerini, Gnosti-
ve yaratılan olarak ayırmak, ikilik yarat-
de eritip bitirmemele- sizm, Kabala öğretisi, Luviler’i, Essenliler’i,
maktır. İnsan da dahil, yaratılmış olan
ri için görünüşte top- Katharlar’ı ele alıp; İslamiyet’le ilgili Şeyh
her şey, tek olan Yaradan’ın dışında değil
lumun üstünde yer alan, çatışmayı hafif- Şeyh Bedreddin, Mazdekiler, Karmatiler,
içindedir. En büyük, en küçükte gizlidir.
OKAN GÖKAY EMGENGİL
letmesi, düzen sınırları içinde tutması ge- Hallacı Mansur, Hasan Sabbah, Farabi,
Mevlana da bunu Alem-i Asğar
reken bir güç gereksinmesi kendini kabul İbn-i Sina, İbn-i Haldun gibi muhalif akım-
olsan bile Alem-i Ekber’i temsil edersin
ettirir. İşte toplumdan doğan ama onun ları ve önemli kişileri okuyucuya sunuyor.
sözüyle ifade etmiştir. İslam tasavvufun-
BAŞLANGIÇTA TANRIÇA VARDI!
üstünde yer alan ve gitgide yabancılaşan
da Vahdet-i Vücut olarak bilinen, Hallac-ı
Başlangıçta “Tanrıça” vardı. Toplumun
bu güç devlettir.” ŞEYH BEDREDDİN
Mansur tarafından Ene-l Hak sözleriyle
hem komünal hem de eşitlikçi olduğu
Dinler tarihi ile ilgili birçok bilmediğimiz
özetlenen bu inanç, Alevi felsefesinin
anaerkil çağda, ne iktisadi ve siyasi ege-
TEK TANRICILIK! bilgileri bu kitaptan öğreniyoruz. Bu bölü-
özünü teşkil eder.”
menlik, ne dinsel ayrıcalık, ne de hak ve
Eşen, Engels’in bu cümlelerinden me bir göz attığımızda kısaca şunları görü-
yetki kavramı yoktu.
yola çıkarak kitabının Tek Tanrılı Dinle- yoruz: İslam coğrafyasında, dinsel temelli
SINIFSIZ TOPLUM VE DEVLET!
Tarım ve çiftçilikle başlayan yerleşik
rin Doğuşu bölümünde şu önemli sapta- sosyalist ayaklanmaların içinde en bilineni
Atilla Cemal Eşen, Son Söz’de, Lenin’in Din
düzene geçerken, üretimi düzenleyen
malarda bulunuyor: “Üç bin XV. yüzyılın başındaki Şeyh
Üzerine yapıtından şu alıntılara yer veriyor:
yönetici, rahip ve zanaatkârlardan oluşan
yıl önce insanlar 35 bin tan- Bedreddin hareketidir:
sınıflar ortaya çıkmaya başladı. “Lenin’in yazdıklarından temel karşıtlık
rıya tapıyorlardı. “Şeyh Bedreddin, deiz-
Anaerkil toplum yerini ataerkil topluma olarak sınıf karşıtlığını gördüğü, mücade-
Tüm tanrıların bir Tanrı me kapı aralamakla kal-
bıraktı. İlerleyen dönemlerde tüccar sını-
lenin temeline dini görüşlerdeki ayrılığı de-
kavramında birleştirilmesiy- mayıp, deizmi hayata geçi-
fının ortaya çıkmasıyla “Tanrı”, “Tanrı-
ğil, sınıf mücadelesini koyduğunu anlıyoruz.
le tek tanrılı dinlerin doğ- ren bir düşünürdür. Şeyh
Kral” gibi kavramlar, bireysel ve sosyal
Zaten bir sosyalist için temel çatışma
ması bu dönemde oldu. Bedreddin’in mezhep fark-
hayata hükmetti.
sömüren ve sömürülen çatışmasıdır,
Tüm ruhların tek bir ruha lılıklarını nesnel olarak or-
Sömürünün esas olmasıyla egemen sı-
diğer bütün ayrımlar bu çatışmanın
bağlı olduğu fikri, tüm tanrı- tadan kaldıracak bağdaş-
nıflar; kadın, özel hayat, düşünce ve bilim
doğurduğu sonuçlardır. Proleterleri din-
ların da tek bir Tanrı’ya bağlı tırmacı (senkretik) sistemi
üzerinde tahakkümlerini meşrulaştırdılar.
dar-dindar olmayan diye ayırmak sınıfsal
olduğu fikrini doğurdu. Böyle- İslam’la sınırlı değildir.
Çok tanrılar ilk olarak Yahudiliğin ataerkil
hareketi bölmek ve egemen güçlerin
ce tek tanrıcılık ortaya çıktı... Onun felsefesi, Hıristiyanlı-
anlayışında tek tanrılara dönüştü.
çıkarlarına hizmet etmektir.
Tanrılar arasındaki hiye- ğa ve Museviliği de kapsar, bu
Marks ve Engels ‘Komünist Parti
rarşik yapı, köleci toplum dinler arasındaki ortak nokta-
ORTAÇAĞ’DA SINIF SAVAŞLARI
Manifestosu’nda, ‘Devrimlerin ve karşı-
düzeyindeki köle-efendi iliş- ları öne çıkarır. Bu bağdaştır-
Bu bağlamda, Atilla Cemal Eşen, Din-
devrimlerin tarihi sınıf mücadelesinin ta-
kisinin yani sınıflı toplumun macılığa izin veren, tasavvuf
lerin Sınıfsal Kökeni ve Din Üzerinden
rihidir’ derler. Bu nedenle birinci planda
yansımasıydı. felsefesinin Vahdet-i Vücut önermesidir.”
Siyaset’te, dinler tarihini sınıfsal açıdan
önemli olan bir proleterin dini inancı de-
Toplayıcı-avcı komünal toplumlarda tüm Karmatiler, İslam Komüncüleri olarak
mercek altına alıyor.
ğil, sınıf bilincine sahip olup olmadığıdır.
varlıkların özünde olan ruhlar, sınıflı top- adlandırılıyor:
Giriş bölümünde Engels’in Ortaçağ’da-
Hatta din adamları içinde bile devrimci
lumların ortaya çıkmasıyla, egemen sınıf- “Karmatiler, İslam dininin getirdiği ibadet
ki sınıf savaşlarına ilişkin görüşlerinin
mücadelenin saflarına katılacaklar
lar tarafından dünyadan ayrı, boyun eğ- kurallarının, insanları mutlu etmeye yetme-
altı çiziliyor: “Ortaçağ, felsefe, politika
olabilir, onları dışlamak yerine mücadele-
meyenleri cehennemde cezalandıran, itaat diğine inanıyorlardı. Karmatilikte din anla-
hukuk gibi ideolojinin tüm biçimlerini
ye katmak için çaba gösterilmelidir.”
edip acı çekenleri de cennetle ödüllendiren yışı Kur’an’ın yorumundan kaynaklanırdı.
teolojiye bağlıyor. Yığınların duygu
Yazar, kitabına son noktayı sınıfsız top-
bir Tanrı’ya dönüştürüldü. Bu yorum, sözcüklerin gizli anlamlarını
dünyaları yalnızca dinsel gıdalarla
lumun kuruluşunda devletin ortadan kalk-
Çalışan ve ezilen halk yığınları kullar, açıklamaya, görünüşle yetinmemeye da-
besleniyordu; bu bakımdan da yığınlara
ma sürecini imleyerek koyuyor:
efendilerin efendisi krallar da Tanrı’nın yanırdı. İnsan, şeriatın koyduğu kurallara
kendi çıkarları ancak dinsel kılık
“Üretim araçlarının kamulaştırılması,
altında gösterilebilirdi.” yeryüzündeki temsilcisi Tanrı-Krallar oldu- uymakla Müslüman olamayacağı gibi, iyi
kapitalist sistemden kalan artıkların or-
lar. Tek tanrılı dinler bu ihtiyaçtan doğdu.” ve mutlu da olamazdı, içi arınamazdı.”
tadan kaldırılması, işçi sınıfının yönetimi
DEVLETLEŞME SÜRECİ Eşen’in Dinlerin Sınıfsal Kökeni ve Din
ele alacak kadar yetkinleştirilmesi, karşı-
Engels, Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Üzerinden Siyaset kitabındaki tek tanrı- TARİHTEN SAKLANAN LUVİLER!
lı dinlerin doğuşuna ilişkin bu saptaması Gelelim Luviler’in inançlarına. devrimci güçlerle mücadele edilmesi çok
Devletin Kökeni eserinde devletleşme
sürecini de şu şekilde açıklıyor: “Karşıt meselenin özüdür. Adeta tarihten saklanan Luviler son dö- önemli bir süreçtir.” n
16 30 Eylül 2021