22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Yeni Osmanlıca... Bu yazıdan anlaşılması gereken şey nedir? Hayır, Arapça sözcük kullanılmamalı demiyorum (dilimize yerleşmiş, dilin malı haline gelmiş Arapça sözcükler vardır), yabancı kaynaklı sözcükler ya da eğretilemeler kullanılmamalı da demiyorum (bütün dillerde başka dillerden ödünç alınmış sözcükler, eğretilemeler bulunur). Yeri geldiğinde ve anlaşılır bir gerekçeniz varsa hepsi kullanılabilir. Ancak felsefe gibi ciddi konularda yazı yazmak öncelikle dil titizliği isteyen bir iştir demek istiyorum. Zamanında bize, “mevzusu” denme- demek varken “teyit etmek”, “önermek” Örneğin “doğal hakların delegasyo- ÜLKER İNCE yeceğini, “mevzuu” deneceğini öğret- demek varken “teklif etmek”, “dolaşım- nuna dayalı sözleşme” sözünden ne mişlerdi. Yoksa artık doğrusu yanlı- da” demek varken “tedavülde”, “ken- anlıyorsunuz? Bu cümleyi yazan ki- şı diye bir şey kalmadı mı? Kimin keyfi dine özgü” demek varken “nevi şahsına şi belki de “delegasyon” sözcüğünün oğu Batı dergisinin 96. nasıl isterse öyle mi? münhasır” desinler? Türkçede de kullanıldığını düşündü ve sayısının alt başlığını Dil topluluğunda oluşmuş uzlaşımla- Benim bildiğime göre bütün dillerde hiç duraksamadan “delegasyon” olarak görünce (Akıl Tutulması ra uymak diye bir şey yok mu? sözcükler hazır halde gökten zembille kullandı ama “delegasyon” Türkçe bir Çağı-1) dergideki yazıları “Mümkünat denizi” sözünü, “olabi- inmez, anlamlarını ve içeriklerini kulla- Dhemen okumak istedim. sözcük değildir, ödünç bir sözcüktür ve lirlikler / olasılıklar / olanaklar ya da nımdan kazanırlar. Yazarların çoğunun ele aldıkları “ödünç sözcükler” genelde belli anlam- imkânlar denizi” söyleyişlerinden Bir başka deyişle bu demektir ki dili- konularla ilgili olarak etraflı bilgiye larıyla ödünç alınır. Örneğin biz “dele- biri karşılamıyorsa “mümkünat” sözcü- nizde var olan sözcükleri farklı bağlam- sahip oldukları, o konuda yazılmış metin- gasyon” sözcüğünü Türkçede yalnız- ğünün nasıl bir farka işaret ettiğini ben larda ne kadar çok kullanırsanız o lerin pek çoğunu okudukları, okudukla- ca “temsil heyeti” anlamında kullanırız, anlayamadım, herkes anlıyorsa kabahat sözcükler o kadar çok içerik kazanır, rı şeyler arasında ilişki kurmayı bildikle- oysa yukardaki örnekte o sözcük bende diyeceğim. kullanıldıkça daha kullanışlı hale gelir, ri anlaşılıyor ama yazıları okumak büyük “belirlemek, saptamak, adını koymak” Ancak zaten var olan felsefe dilini, kullanmadığınız zaman da yaprak bir eziyet hatta bana göre olanaksız. anlamında kullanılmıştır. felsefe terimlerini kullanmayarak gibi kurur, düşerler. Felsefe metinlerini okuyup anlamak Bir de şu var: “Delegasyon” sözcü- oturup yeniden bir dil icat etmek felse- zaten zordur, diyeceksiniz belki de ama ğünü “delegasyon” olarak değil de feyi bilmeceye çevirmek değil de nedir, YABANCI SÖZCÜKLER buradaki zorluk o değil. buradaki “belirlemek ya da saptamak” sorusunu sormadan da edemeyeceğim. O bakımdan Türkçe karşılıkları var- Doğu Batı dergisinin yazarları adeta anlamıyla aktarmaya kalktığınız ken ve o karşılıklar yaygın olarak kulla- derginin adını hak etmesi için -İngiliz- zaman cümleyi de başka türlü kurmak ARAPÇA SÖZCÜKLER nılan işlek sözcüklerken yabancı dil ce, Fransızca, Almanca gibi- Batı dille- zorunda kalırsınız. Bambaşka bir cüm- Derginin hemen ilk 4-5 sayfasın- kökenli sözcükler kullanmanın mantığı- rinden ödünç alınmış olan yabancı le kurarsınız. dan rasgele ve kabaca derleyeceğim şu nı anlamam da zordur. kökenli ne kadar çok sözcük kullanmış- Bunu özellikle vurguluyorum çün- Arapça sözcüklerin, o güzelim Türkçe “Varsayımsal” demek varken niçin larsa Doğu (Arapça, Farsça) kökenli de kü sözcükleri ödünç alırken çoğu kez karşılıklarının kabahati nedir? “hipotetik” densin (Hipotetik sözcüğü- o kadar çok sözcük kullanmışlar. sözcüklerle birlikte, dilsel yapıları da Derginin yazarlarının sanırsınız ki nü -eğitimli eğitimsiz- herkes çok Mis gibi Türkçe karşılıkları dururken ödünç alırız. Bu ne demektir? Yabancı Cumhuriyetin kuruluşundan sonra Türk mu iyi bilir?), “olgu, olay, görüngü” sözcüklerin Türkçelerini ısrarla kullan- kökenli sözcük kullanma sorunu yalnız- dilinin, “yabancı dillerin egemenliğinden demek varken “fenomen” (Rasgele mamalarının özel nedenini hiç anlaya- ca sözcüklerle sınırlı değildir, dilsel kurtarılması” amacıyla başlatılılan sorun bakalım eğitimli insanlar arasında madım. Yazarlar biliyorsa keşke bunu yapıları da ilgilendirir demektir. açıklasalardı. arılaştırma hareketinden, bu hareketin kaç kişi “fenomen” sözcüğünün Yabancı kökenli sözcüğü kullanırken başarılı sonuçlarından hiç haberleri yok anlamını tam olarak söyleyebilecek) Örneğin “konu” gibi son derece çoğu kez yabancı kökenli dil yapılarını ya da bu harekete tamamıyla karşı olduk- ya da “ayrıntı” sözcüğü dururken güzel ve işlek, rahatça Türkçe ekler da kullanırsınız. Bol kepçe yabancı ekleyebileceğiniz Türkçe bir sözcük larını ilan ediyor, bu hareketi reddediyor “detay” demenin gerekçesi nedir? kökenli sözcük kullanmaya meraklı ve suyu tersine akıtmak istiyorlar. Sonuçta yabancı sözcükler, bir dil top- dururken insan neden acaba Arapça arkadaşlara, sözcüklerle birlikte “mevzu” sözcüğünü kullanır? Hele o Yoksa niçin “görev” demek varken luluğunun pek çok üyesi için ancak bel- yabancı yapıları da ödünç aldıklarını Arapça sözcüğe bir de (ses etkisi bakı- “vazife”, “oluşan” demek varken “müte- li bir bağlamda anlam ifade eden, onun hatırlatmak istiyorum ki bu çok iyi bir mından yaratacağı soruna aldırmadan) şekkil”, “adamak” demek varken “vak- dışında kaynak dildeki anlam zenginlik- Türkçe ek ekleyip de “mevzusu” der? fetmek”, “onaylamak, doğrulamak” lerini taşımayan “verimsiz” sözcüklerdir. şeyse almaya devam etsinler. >> 6 16 Eylül 2021
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle