22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

‘MUSTAFA KEMAL’İN ÇANAKKALE EFSANESİ’ ‘Kuvayı Milliye ruhunun mayasıydı!’ Doç. Dr. Hüner Tuncer, Mustafa Kemal’in Savaşları’ndan sonra Cumhuriyet Kitapları tarafından yayımlanan ikinci kitabında, alternatif tarih yazıcılarının iddialarını belgeleriyle çürüterek, Çanakkale Zaferinde Mustafa Kemal’in büyük önemini ortaya koyuyor. Tuncer bu çalışmasını; “hem sorumluluk hem de zorunluluk” olarak değerlendiriyor. ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR n Çalışmanızda Mustafa Kemal’in Çanakkale’deki rolünü tam olarak nasıl ortaya koyuyorsunuz? Çanakkale’de komutanı olan 5. Ordu Komutanı Liman von Sanders, 8 Ağustos 1915’te Mustafa Kemal’e şu soruyu yöneltmişti: “Durumu nasıl görüyorsunuz ve nasıl bir önlem tasarlıyorsunuz?” Mustafa Kemal’in, Sanders’e yanıtı şu oldu: “Bu dakikada tek bir önlem kalmıştır ve bu da, bütün mevcut kuvvetlerin tahtı kumandama (komutam altına) verilmesidir.” Sanders, alaylı bir karşılık vermiş ve “çok gelmez mi?” diye sormuştu. Mustafa Kemal’in yanıtı ise, “az gelir” oldu. Sanders Paşa sonunda bu teklifi kabul etti. Mustafa Kemal, 10 Ağustos 1915 Conkbayırı taarruzundan önce birliklerine şöyle sesleniyordu: “Asker, düşmanı yeneceğimiz konusunda hiçbir kuşku yoktur! Ancak, acele etmeyin. Önden ben gideyim. Ben kırbacımı kaldırdığım zaman, hepiniz öne fırlarsınız.” Çok sık örneği olmayan biçimde askerlerinin önünde korkusuzca taarruza öncülük eden Mustafa Kemal ise, büyük bir komutanın nasıl davranması gerektiğinin eşsiz bir örneğini sergilemekteydi. Sanders, 10 Ağustos 1915 Conkbayırı zaferini kazanan Mustafa Kemal’i şu sözlerle kutluyordu: “Olay, tarihe büyük bir İngiliz zaferi olarak geçecekti. Savaşın gidişi değişecekti. İngilizler, İstanbul’a Ruslarla birlikte gireceklerdi. Siz, yetersiz bir güçle bu büyük zaferi tersine çevirdiniz. Bu zafer, tarihe sizin adınızla geçti!” HALKIN KAHRAMANI n Bu büyük başarı ve halkın takdirinin, Milli Mücadele’ye ne gibi katkısı olmuştur? Her şeyden önce Çanakkale Zaferi, Mustafa Kemal’in halk tarafından daha fazla tanınmasını ve kahramanlaşmasını sağladı. Çanakkale zaferi, ordu ve millete özgüven kazandırmış ve direnilirse emperyalizmin yenilebileceği kanısını perçinleştirmişti. Çanakkale Muharebelerinde deneyim kazanan genç komutanlar, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda Büyük Atatürk’ün önderliği altında, birliklerini büyük başarıyla yönetecekler ve sonunda zaferi kazanacaklardı. Çanakkale ruhu, Kuvayı Milliye ruhunun mayasıydı. Çanakkale ruhu daha gelişerek, güçlenerek, yaygınlaşarak ve bilinçlenerek, Kuvayı Milliye ruhunu oluşturacaktı. Türkiye Cumhuriyeti’ni, Kuvayı Milliye ruhu ile bilinci yarattı. Bu ruh olmasaydı, ulusumuz sonsuza değin Sevr Antlaşması’nın tutsağı olarak kalacaktı. ‘ATATÜRKSÜZ ÇANAKKALE OLMAZ’ n Alternatif tarihçiler, neden Atatürk’ü Çanakkale’de yok saymak istiyor? Bu tavırlarının özüne ilişkin görüşünüz? Çanakkale zaferinin çok boyutlu sonuçları var. Atatürk açısından baktığımızda tam anlamıyla tarih sahnesine çıkış. Başka boyutuyla Milli Mücadele’nin önsözü. Bugün büyük ölçüde kutuplaştırılan toplumumuzdaki ortak paydalardan birisi. Ve en büyük zaferlerimizden. Cumhuriyet ve Atatürk düşmanları öncelikle, Atatürk’ü Çanakkale’den silerek, bu büyük zaferin askeri boyutunu da silmek, hurafeye indirgemek istiyorlar. Yalanlarıyla gerçeklerle örtbas edebileceklerini düşünüyorlar. Bunu başaramayacaklarını yaşayarak görecekler. Bu nedenle bu kitabı yazma zorunluğu hissettim. Aymaz sözde tarihçilere ve sözde yazarlara, tarihi gerçeklere dayandırarak, Mustafa Kemal’siz Çanakkale Savaşı’nı yazmanın mümkün olamayacağını göstermek istedim. Halkımıza ve özellikle gençlerimize, gerçek Çanakkale Destanı’nın nasıl yazılmış olduğunu göstermeyi bir görev bildim. n 17 18 Mart 2021 ROMAN Çanakkale Savaşı’nın 106. yılı anısına... BUKET UZUNER BÖACZSİLEITMLLİ BA7S8K. I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle