Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sevgi cesaretle buluşunca...
Kayıpları kazandıklarından çok, yoksunluk ve sevgisizlikle boğuşarak büyüyen “kenar mahalle” çocuklarının
hayata tutunma, dayanışma, var olma serüvenlerini başarılı bir kurgu ve lezzetli bir anlatımla ortaya koyarken
onca umutsuzluktan yeni umutlar doğacağının da altını çiziyor, çıkışa doğru zarif fenerler tutuyor Çiğdem Sezer.
ÖTEKİ ÇOCUKLAR safhasında bizim meslek liselerimizi tek maz, Ersin Hoca’yı gittiği yolun yol ol-
Y. BEKİR YURDAKUL
Yıllar önceydi. Mesleki yaşamımın tek dolaştığımı belirteyim. madığına, bu işten tez elden vazgeç-
erken bir döneminde ek olarak ticaret mesi gerektiğine ikna etmeye uğraşır.
debiyat, yazınsal metinler han-
lisesinde de görevlendirilmiştim. Daha İYİLER DE VAR ELBETTE Ne ki Ersin Hoca kararlıdır.
gi sorunumuzu çözebilir, han-
ilk dersin öncesinde birkaç meslekta- Madalyonun bir yüzünde hayatın bu
gi derdimize derman olur? Ör-
şım, “Gireceğin sınıfta bir deli var, ona ağır fotoğrafı her gün yeni bir sıkın- UMUTSUZLUKTAN UMUT DOĞAR
neğin ödevlerimizi yapabilir,
dikkat et. Ötekiler iyi çocuklardır” diye tı sunarken öteki yüzünden hayata in- Herkesin sıcak yatağının, sevgiyle ku-
E sınav sorularını yanıtlayabilir
uyarmıştı beni. sanca ve sevgiyle katılan çoban ateş- caklandığı bir yuvasının, gönlünce oku-
mi? Bir açmazdan çıkarır, bir çıkmaz-
“Deli” diye yaftalanan; aslında ede- lerinin ışığını yükseltir yazar. yacağı okulunun olmadığı / olamadığı
dan kurtarır mı edebiyat bizi?
biyatı, bunaldığı okul hallerinin, katı Çocukların sokakta kalmasını, başla- koşullarda bile insanın “kalbine çakılan
Aynı soruları sanat için de çoğaltabi-
yönetim tutumlarının önüne koyan, la- rının derde girmesini gizemli bir tavırla çivi”yi çıkarmanın her şeye karşın bir
liriz. Şiir devrim yapmaz, öykü demok-
fını sakınmayan, yaşça da sınıfın bü- engelleyen bozacı Kenan, eşini yitirin- yolu vardır. O yolu gösterecek olanlar-
ratik bir yaşam sağlamaz, deneme da-
yüğü bir delikanlıydı. ce “ekmek teknesi”ni dev- sa yolu sevgiden geçenlerdir.
ha adil bir dünya sunmaz, tiyatro oyunu
Kitaplardan armağan bir ralan oto tamircisi Leman Hangi insan, hangi çocuk içinde on-
eğitim sorunlarımıza çözümler üretmez...
dili olduğu için de edebi- Hanım, karşılaştığı her ço- ca cevher taşırken horlanır, aşağılanır;
Ne ki edebiyat olmaksızın bütün bu
yatın dışında bir hayat sü- cuğun içindeki cevheri gö- her gün yüzüne beceriksiz, işe yara-
sorunların üstesinden gelmek de ola-
renler kolay yoldan etiket- müldüğü yerden çıkarmaya maz olduğu haykırılırsa o cevher ne-
sı değildir.
lemişti onu. kararlı beden eğitimi öğret- relerde soluk alır?
Çünkü bize bir şey öğretmeye yel-
İşte, Sezer’in kahra- meni Ersin Hoca... Kayıpları kazandıklarından çok,
tenmeyen edebiyat, sorularımızı ço-
manlarından Sefa ve ar- Biz Kenan’la, Leman’ın yoksunluk ve sevgisizlikle boğuşarak
ğaltır, bizi; fark etmeye, anlamaya,
kadaşları benim yıllar ön- hikâyelerini okura bırakıp büyüyen bu “kenar mahalle” çocukla-
kendi çözümlerimizi üretmeye, kendi-
ce tanıdığım “deli” öğren- okula geçelim. rının hayata tutunma, dayanışma, var
mizi tanımaya, kendimiz olmaya, kısa-
cimin de “arkadaş”larıydı. Ersin Hoca’nın okulda gö- olma serüvenlerini başarılı bir kurgu
cası yola çıkmaya çağırır.
Lafa gelince konuşan, reve başlaması, daha ilk gün- ve lezzetli bir anlatımla ortaya koyar-
Çünkü edebiyat yalnızca bilimden,
kendini ifade edebilen bi- den fark edilecektir. Müdü- ken onca umutsuzluktan yeni umutlar
düşünden, sistemlerden değil hayat-
reylerden söz açsak da rün bütün aşağılamalarına doğacağının da altını bir daha çiziyor
tan da önce söyler.
okullarımızda (hayatta da kulak tıkayan, bildiği yol- Çiğdem Sezer.
öyle sanki) sözünü bilip diyenlerden dan bir an olsun şaşmayan Ersin Ho- Kahramanların her an bir köşe ba-
YALNIZCA DERTLER Mİ?
pek hoşlanmadığımız da bir gerçek. ca, bir gün bu, “işe yaramaz, kafasız, be- şında, derslikte, atölyede karşımıza
Şiiriyle çoban ateşleri yakan, ardın-
Annesi onu doğururken ölmüş, ba- ceriksiz, bozguncu”ların da yer alacağı çıkacak denli sahiciliği; başarılı kurgu-
dan çocuklarımıza yönelik yapıtlarıyla
basının ikinci eşi, ona annesini hiç bir hentbol takımı kurmaya karar verir. su; düşmeyen temposunun yanında
da hayata seslenen Çiğdem Sezer’in
aratmamış Elmas Hanım’ın da ölümü Dal olarak hentbolun seçilmesi de taşıdığı sevgi sesiyle de okurunu var-
yine çocuklarımız için kaleme aldığı
üzerine babası üçüncü kez evlenince rastlantı değildir. Başlarda karşı du- sıllaştırıyor Son Şans Durağı. Edebi-
son yapıtı Son Şans Durağı’nı okurken
kendisini sokakta bulan Sefa, kanka- rurlar. Öyle ya “kız oyunu”yla ne işleri yatın / sanatın, sporun sihirli gücünü
de aynı duygular içindeydim.
sı Zafer, müdüre göre her belada başı olur bizimkilerin? de alttan alta fısıldıyor. n
Parçalanmış aileler, kimsesiz kalmış
çekenler: Felaket Şadi, Necdet, Nihat, Toparlak Hamdi de bildiğinden şaş-
“büyümeden büyüyen” çocuklar, ev-
Yusuf ve başkaları... Teyzesinin evin- Son Şans Durağı / Çiğdem Sezer /
siz barksız, sevgisiz hallerimiz, yok-
de sığıntı “kimsesiz” Buse. Günışığı Kitaplığı / 164 s. / 9+ / 2021.
sunluk ve yoksullukla terbiye olmala-
Hepsi yoksunluk içinde, hepsi sevgi-
rımız, bitmek bir yana her gün artan
ye muhtaç, hepsi horlanan çocuklar...
eğitim sorunlarımız, insandan ve ha-
Meslek lisesinin sınıflarını dolduran bu
yattan umudu kesmelerimiz...
çocukları bulduğu her fırsatta taşlayan,
“Yıkılan hayatların gürültüsü”nü kim-
işe yaramazlar, haytalar rafından asla in-
selerin duymadığı, bilmediği bir dünya!..
dirmeyen okul müdürü Toparlak Ham-
Yalnızca dertler, kederlerden mi söz
di. Onların hikâyesinin her adımında, her
açıyor Sezer?
Evet, onları taşıyor dünyamıza ama
şairin, “Dert çok hemdert yok...” dedi-
ği noktada, onca kederin, bungunlu-
ğun içinden birer yıldız gibi yükseliyor,
güneş gibi parlıyor insan kalmışlığımız.
İşte onca sıkıntının yanında umudu
da söylüyor Çiğdem Sezer, çıkışa doğ-
Desenler: VASSİLİKİ NEVROKOPLİ
ru güçlü bir fener de tutuyor.
25 Kasım 2021
20