07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

‘BİR VATAN EVLADININ NOTLARI’ James Baldwin’den denemeler James Baldwin’in, Can Yayınları tarafından Suat Ertüzün’ün çevirisiyle yayımlanan, başta ABD olmak üzere, tüm dünyaya yönelttiği toplumsal ve kültürel bir eleştiri çalışması, siyah bir adam ve bir Amerikalı olarak kimlik arayışının da samimi bir portresi niteliğindeki Bir Vatan Evladının Notları, otobiyografi türünün klasiklerinden biri kabul ediliyor. Baldwin’in bu kitapta bir araya getirilen, 1940’larda ve 1950’lerin başında, henüz yirmili yaşlarındayken yazdığı denemeler, Sivil Haklar Hareketi’nin şafağında, Harlem’deki gündelik yaşamdan muhalif romana, filmlere ve yurtdışındaki Afro-Amerikanların deneyimlerine kadar ABD’de siyah olmanın karmaşık durumunu araştırıyor. Afrika’da bulup bunu da benimse- oynadığı opera ve müzikli oyun- NURSUN EREL mediğini anlatıyor: “Shakespeare’e, ları, hatta “Hollywood’un büyük Bach’a, Rembrandt’a, Paris’in taş- başarısı” diye bilinen Carmen “Bu dünya artık beyaz değil ve hiçbir larına, Empire State’e özel bir bakış Jones’u da eleştiriyor: zaman da beyaz olmayacak” açısı katıyordum. Onlar benim eser- “Carmen Jones’un tonu, James Baldwin lerim değildi, benim tarihimi içer- Hollywood’un sanat eserlerine miyorlardı, onlarda kendi yansıma- yaklaşımını betimleyen o kof merikalı, siyahi ve eşcin- mı sonsuza dek arasam boşunaydı. görkem ile siyahlar karşısındaki sel yazar James Baldwin, şaşmaz, sahiden de umarsız kibri- Aralarında yabancıydım. Benim 30’larında kaleminin olanca mirasım bu değildi. Başka bir mira- nin harmanından oluşan tonu gücüyle ülkesindeki “ırkçı- bizi boğuyor. sım da yoktu, kabile hayatına uyum Alık”, “sınıfsal aşağılama”, sağlayamayacağım ke- Carmen’in siyah bir oyuncu “bireyin cinsel seçimini ya- topluluğuyla yorumlanışı, aynı si- sindi. Beyazlardan nef- saklayan” yaklaşıma karşı yahların kayda değer anlamsız- ret ediyor, korkuyor- durmaya çabalıyordu, yorul- dum. Bu, siyahları sev- lığını, katıksız saçmalığını, siya- duğunda çareyi ABD’yi terk hi yaşantının gerçeklerini hatırla- diğim anlamına gelmi- etmekte buldu. yordu, tersine, belki bir tacak herhangi bir şeyden tümüyle Can Yayınları tarafından kopmuş olduklarını haklı göster- Rembrandt çıkarama- Suat Ertüzün’ün çevirisiyle dıkları için onları hor mek için kullanılıyor.” yayımlanan Bir Vatan Evla- görüyordum.” dının Notları’ndaki giriş, bir PARİS’TEKİ HAPİSHANE Siyahların hakkını çırpıda özetliyor: Baldwin, yaşamının farklı ke- teslim etme iddiasın- “Harper&Row sitlerindeki olayları “sansürleme- daki romanları sertçe Yayınları’nın basiret tim- den” anlatıyor. eleştiren Baldwin’e gö- sali ortağı Row, kitabı deh- Üvey babasıyla sıcaklık ve diya- re, öncü sayılan “Tom şet ve nefretle karşıladı, ona logdan uzak ilişkisini, onu ölümün- Amcanın Kulübesi” er- dokunmak bile istemedi, be- den sadece bir gün önce hastanede demlilik taslayan duygusal bir üs- nim genç bir siyah olduğumu ve bu kitabı ziyaret edişini, duygudan uzak bul- lup taşıyor: yayımlarsa, okurları uzaklaştıracaklarını, “Amaç sadece köleliğin dehşet duğu, herkesin aslında kendi gelece- kariyerinin mahvolacağını söyledi. Kısa- ğini düşündüğü cenaze törenini, do- verici olduğunu kanıtlamak, oysa cası bana bir iyilik yaparak onu çıkarma- bir süreliğine, keskin veya donuk bir ıs- kuz kardeşinin kirli bezinlerini de- bu malzemeden bir roman çıkmaz.” yacaklardı.” tırapla, çeşitli derecelerde, sebepsiz bir ğiştirip onları besleyerek geçirdiği fakir- Baldwin, biraz borç bulup, soluğu nefret hissetmeyen, intikamların en acı- lik günlerini, “Nefes alamıyordum” diye ROMANLARDA SİYAHLAR Paris’te alıyor, “takıntılı olduğu sorun- masızıyla bir gün bir beyazın yüzünü da- Baldwin’e göre pek çok başarısız ro- terk ettiği ABD’de beyazlarda hakim “ırk- lar” üzerinde çok sayıda öykü, tiyatro ğıtmak, kadınlarının ırzına geçmek, tüm çı ve tepeden bakan tavrın yansımalarını” man, “Siyah, dünyaya gelmek için berbat oyunu ve roman yazmaya başlıyor: beyazların bedenlerini parçalayıp onla- bir renk” söyleminin ötesine geçememiş, çarpıcı ve keskin bir dille ortaya koyuyor. “Otuz bir yıl önce Harlem’de doğdum, rı alçaltmak, kendisinin de serilip ayaklar neyse ki Richard Wright, muazzam anla- Şanssız olaylardan biri Paris’te başına ge- roman taslakları oluşturmaya aşağı yuka- altına alındığı o toprağa sermek isteme- liyor. 1949’da çalıntı mal gerekçesiyle ama tımıyla Amerika’da siyah olmanın ne an- rı okumayı söktüğümde başladım. Çocuk- yen, nihayetinde kendisini kuşatan zen- lama geldiğini Vatan Evladı’nı yazarak aslında haksız yere hapiste sekiz gün geçi- luk hikâyem alışıldık, iç karartıcı hülyalar- cilere ve içindeki zenciye ayak uydurmak kanıtlayabilmiş. riyor. O yılların korkunç hapishane koğu- dan biridir, bir daha kesinlikle yaşamak is- zorunda kalmayan bir siyah yoktur.” şu, Baldwin’e, “Nefes alamıyordum” diye temeyeceğim kısıtlı gözlemle geliştirilebilir. Chicago’da sıçanlarla dolu evde, sefil bir yaşam sürdüren Thomas’ın Mary’e tecavüz terk ettiği ülkesini anımsatıyor: Annem o günlerde bebek yapmak gibi sinir SİYAHLAR VE MÜZİK bozucu bir alışkanlığa tutulmuştu. Çocuk- edip işlediği cinayetle sonlanan öyküsü, Ja- “Aklım yurduma gidivermişti, orayı ar- mes Baldwin’in denemelerine de isim ver- Denemelerinde “siyahi müziğe” geniş tık hiç göremeyeceğimden emindim. Fev- lar doğdukça bir elimle onları devralıyor, yer ayıran Baldwin aslında 17 yaşınday- miş. Baldwin, Thomas’ı cinayete sürükle- kalade nefret ettiğim ve çok sevdiğim, ha- öbür elimle kitap okuyordum.” ken kısa süreliğine “vaazlar verip” kili- yen ruh halini çarpıcı biçimde yorumluyor: yatımın en büyük hedefi haline getirdiğim “Thomas o cinayeti işlediğinde haya- se korosunda sololar yapmış, sesi çok be- Harlem’de gördüklerimin hepsinden daha SİYAH MİRAS Gelişiminin can alıcı noktasını “Batı için tında ilk kez bir insanın yaşanması gerek- ğenilmiş, o kadar ki “Bir kez, sadece bir alçak bir noktaya düşürdüğü için, memle- kez konuşmuştuk” dediği üvey babası bile ketimden kaçmanın kendime karşı oynadı- piç gibi bir şey olduğumu anlamaya çalış- tiği gibi tam anlamıyla ve derinden yaşa- tığım dönemdi” diye anlatan Baldwin, geç- dığını hissedebilir. bundan gurur duymuş. ğım en hain oyun olduğunu düşünmüş ol- mişini ararken kendisini Avrupa’da değil Amerika’da yaşayıp da kısa veya uzun Baldwin siyahilere seslenen, siyahların malıyım.” n 10 25 Kasım 2021
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle