23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MURAT AKAN‘DAN ‘LAİKLİK SİYASETİ’ ‘Laiklik beraber yaşama prensibidir!’ Fransa ve Türkiye üzerine yapılan karşılaştırmalı çalışmalar genelde katı antiklerik laiklik ile ılımlı liberal laiklik karşıtlığını vurgular. Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesi olan Doç. Dr. Murat Akan’ın Laiklik Siyaseti / Fransa ve Türkiye’de Din, Çeşitlilik ve Kurumsal Değişim’i (Bilgi Yayınları), iki uçlu bir yaklaşımın laikliğin siyasi inşasının temel sorununu göz ardı ettiğini gösteriyor: Devlet sivil dini. “Kemalist laikliğin “katı” olduğu, din karşıtı olduğu, siyasal İslam tarafına bükülen akademik anlatıların da bir parçası; çünkü Kemalist laiklik “katı” olarak tespit edildiğinde siyasal İslamı aklamak daha kolay oluyor” diyen Akan, bir tarihçinin titiz bilgisi ile bir sosyoloğun teorik ustalığını bir araya getiriyor. Diyanet ile veya imam-hatipler ve askerler tarafından nasıl BURAK KAYA ve okullarda din kültürü dersle- el ele büyütüldüğünü gözler ri üzerinden dini, özellikle sola önüne seriyorsunuz. n Laiklik Siyaseti’ni okuduğumuz- karşı, toplumun çimentosu ola- Yalnızca Kemalistler için de- da, hem Türkiye hem de Fransa’da top- rak kullandıklarını 1940’lardan ğil muhafazakâr kesim açısın- lumun büyük bölümünce laiklik ilke- 1982’ye kadar detaylandırarak dan da Laiklik Siyaseti ezber sini koruduğu varsayılan kesimlerin gözler önüne seriyorum. bozan bir kitap. (Türkiye’de bu, kurumsallaşmış Kema- Türkiye’nin çok sesli toplu- Kitabınızla ilgili aldığınız ilk list laiklik oluyor), kısıtlı bir laiklik anla- munun temsil edildiği bir par- tepkiler nasıl? yışına sahip olduğu, bu yüzden de laiklik lamenter sistem, kendi kısıtlı- Olumlu. Bu da Türk toplumu- karşıtı hareketlerin kurumsal düzlemde lığını masaya yatıracak kadar nun laiklik veya hepimizi ilgi- yolunu açtığını görüyoruz. özeleştiriye açılmış bir Kema- lendiren herhangi bir başka ko- Sizce Türkiye’de bu kurumsal kaygan- list laiklik, Türkiye’yi refleksif nuda ideolojik kamplar ötesin- lığı engellemek ve daha sağlam bir laiklik bir cumhuriyetçiliğe götürebilir. de düşünme ve konuşma özle- anlayışını kurumsallaştırmak olanaklı mı? Kitap, hem Fransa hem de Türkiye’de söz mi olduğunu gösteriyor. Olanaklı. Kitabın belgelediği sonuçlar- konusu kurumsal kayganlığın önüne nasıl Artık beraber yaşayabilmek istiyo- dan bir tanesi siyasetin bir kapanma değil, geçileceğine dair ipuçları barındırıyor; ay- ruz. Kitap dikkatle okunursa hangi laik- bir açılma olduğu ve geleceğin açık olduğu. rıca çok kaba eskizini çizdiğim bu siyasi ta- liğin bizi nasıl beraber yaşatacağını gör- Evet, tüm Kemalist laikleri bir saymadan, ban, bu kayganlığın önünü kesmenin birçok mek olanaklı. Kemalist laikliğin yöntemlerindeki şidde- başka kurumsal yolunu da üretme kapasite- Tam resmi görmek için öncelikle toplum- te (askeri darbeler, Tek Parti Dönemi) de- sine sahip olacaktır. sal olarak beraber düşünme ve konuşma- ğil de ortaya koyduğu kurumların içeriği- nın parçası olması gereken ve ne yazık ki ne odaklandığımızda, bu içeriğin “sert”ten “LAİKLİK YAŞATIR! şu an halen hapis yatanların serbest bırakıl- çok “kısıtlı” bir laiklik olduğunu uzun bir ARTIK BERABER ması gerekir; çünkü laikliğin tam resmi an- evrak tarama sürecinden sonra Fransa ile de mik anlatıların da bir parçası; çünkü Kema- YAŞAYABİLMEK İSTİYORUZ!” cak hep beraber çizilebilir. Laiklik bir bera- karşılaştırarak öne sürüyorum. n Muhafazakâr kesimde CHP’nin ve list laiklik “katı” olarak tespit edildiğinde ber yaşama prensibi ve kurumsal pratiğidir. CHP olsun, asker olsun veya kurum deği- siyasal İslamı aklamak daha kolay oluyor. darbeci askerlerin din karşıtı bir anlayı- Değindiğiniz, Muhafazakâr kesimde şim süreçlerinde rol almış ve kendilerini Ke- Yani kitabın belge üzerine belge suna- şa sahip olduğu görüşü yaygın. CHP’nin ve darbecilerin din karşıtı göste- malist laiklik içinde tanımlayan siyasi par- Siz binlerce belge, Meclis tutanağı ve rilmesi konusu, pek önemli bir mesele. rak ve Fransa ile karşılaştırarak yaptığı tiler harici elitler olsun, tüm bu siyasi ak- mahkeme kararını inceleyerek dini bir Bu, akademik tartışmalarda da böyle. Ke- “Kemalist laiklik ‘kısıtlı’ laikliktir” tespi- törlerin, bir yandan ortaöğretim ve üniver- ti, hem Kemalist laiklerin hem de siyasal araç olarak kullanan Türkiye’deki dev- malist laikliğin “katı” olduğu, din karşıtı ol- sitede başörtüsüne karşı çıkıp bir yandan da let-sivil dinciliği yaklaşımının CHP, DP duğu, siyasal İslam tarafına bükülen akade- İslamcıların algısını sorguluyor. n M. GÜNER DEMİRAY’DAN ‘TOPRAĞIN TÜRKÜSÜ’ Anadolu’dan lirik bozkır öyküleri! anlatan bir Güssünlerin Fa- “Hitit tanrılarının, halk arasın- eğitilirlerken diğer yandan üretime katkıda HATİCE EĞİLMEZ KAYA dime Ana şöyle betimleniyor da söylence haline gelmiş Frigya bulunurlar. Tonguç tarafından “canlandırı- mesela: önderlerinin, Hitit, Lidya, İyon- lacak köy” diye adlandırılan köylerde sayı- oprağın Türküsü (Toroslu Yayınla- “Zayıfça, kırışık yüzlüydü. Yü- ya, Likya, Karya, Urartu, Mit- sız yoksul genç kazanılmıştır. rı) kitabına, “Tarladayım. Her yanım zündeki çizgiler çileli, yoksul ve tani, Helen ve Roma uygarlık- Yurdun çağdaş uygarlıkların seviyesine T sonsuza giden bozlukla kaplı. Ben ye- dertli bir yaşamın tanığı idi. Diş- ları gülümseyen bir yüzle yatı- ulaşmasında bu gençler inanılmaz başarıla- rimde yalnız, ben yerimde tek karaltı. Boz- lerinin bazısı dökülmüştü. Başı- yorlar.” (s. 25) ra imza atmışlardır. Toprağın Türküsü’nü kır bakışlarımı alıp ta uzaklara götürüyor.” na yapık dedikleri bir başörtü- Kitabında Anadolu’daki yazan, onlarca yılını yoksul Anadolu köy- (s.5) diyerek başlıyor M. Güner Demiray. sü vururdu. Sırtına hep keçi kı- dev aydınlanma hareketinin lerini aydınlatmakla geçirmiş bir öğretmen Demiray’ın öyküleri köyün, kasabanın lından örülmüş bir hırka giyer- kurucusu, idealist eğitimci İs- olan M. Güner Demiray da onlardan biri. türkü ve masalları ile dokunmuş bir anlatı- di. Ayaklarında lastik ayakka- mail Hakkı Tonguç’u da unut- Yazıyı Demiray’ın 1963 Mayıs’ın- ma sahip. Sıradan insanlar, sıradan olaylar bılar, dolaşır, anlatırdı. Kom- muyor M. Güner Demiray: da yazdığı satırlarla sonlandıralım, inanılması güç mitolojik bir öykü anlatılır şulara konuk gittiğimiz günler “Yedi iklim dört bucakta Anadolu’nun nefesini duyumsayabilmeyi gibi ele alınıyor. onu da çağırır, gecenin birine kalkınan köyler. Bir yekinişin, dileyerek: “Ben halk öğretmeni, ben Cum- Kahramanlar en ince ayrıntısına kadar ikisine kadar onun dilinden dökülenleri din- uyanışın sancısı sarmış her yanı” diyerek huriyet öğretmeni, kafamı ve gönlümü ye- betimlenirken fiziksel özelliklerinin yanı sıra ruh dünyaları ile birlikte aktarılıyor. lerdik.” (s.13) anıyor Tonguç’un köylerini (s.67) ni çağdaş uygarlık ilkeleriyle doldurmuş, Elindeki toprak ibriği ile çevresindekile- Yazar, Nevruz’un, Hıdırellez’in müjde- Bu müthiş eğitim sisteminde okullar tüke- atandığım köye gidiyorum. Onlara yeni rin susuzluğunu gideren, öte yandan duy- lediği güzel günlerden söz ederken eski tici, işe yaramayan, bilgiler ezberleten ku- bir uygarlık ülküsü vereceğim. Karanlıkta duğunu, bildiğini en içten halk diliyle Anadolu uygarlıklarını ise şöyle imliyor: rumlar değildir. Oğullar ve kızlar bir yandan yaşayanlara ışık sunacağım.” (s. 85) n 20 28 Ekim 2021
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle