Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AYŞE KAYPMAZ’DAN ‘GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN
1933 ÜNİVERSİTE REFORMU VE ÖĞRENCİLERİ’
Üniversite reformu ve çağdaşlaşma
sürecinde üniversiteler
Türkiye’nin çağdaşlaşma yolunda en köklü ve tarihsel adımlarından biri hiç kuşkusuz 31 Mayıs 1933
tarihli üniversite reformudur. 1933’te Almanya’da iktidara gelen Nazi politikaları birçok bilim insanını
üniversitelerinden ayrılmak zorunda bırakır ve içlerinden bazıları İstanbul Üniversitesi’ne çağrılır. Ayşe
Kaypmaz da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1933 Üniversite Reformu ve Öğrencileri (Nobel Tıp Kitabevleri)
adlı kitabında, tıp ve fen fakültelerinde çalışan bilim insanlarının Cumhuriyet döneminde eğitimin ve bilimin
gelişimine unutulmaz katkılarının yanı sıra dostlukları, yaşam öyküleri ve anılarını paylaşıyor.
profesör”dür. (s. 198)
MUSTAFA GÜNAY
Bu Alman hocanın ülkemize ve
insanımıza duyduğu sevgi öyle güç-
REFORMUN ARKA
lüdür ki öldükten sonra eşi ve kendi-
PLANINDAKİ RAPOR!
si mezarlarının burada olmasını iste-
Önceki adıyla Darülfünun olan ku-
mişlerdir. Her ikisi de Almanya’da
rum İstanbul Üniversitesi olarak kurulur.
yaşamlarını kaybettikleri halde bu
1933 tarihli Üniversite Reformu’nun ar-
istekleri yerine getirilir. (s. 197)
ka planında İsviçreli bilim insanı Albert
Malche’ye hazırlatılan bir rapor bulunur.
KOSSWIG’İN KALEMİNDEN
Malche’nin raporunda bazı noktalar
ATATÜRK!
dikkat çeker: Türkçe bilimsel yayınların
Kaypmaz, Kosswig’in 1981’de yazdı-
eksik, ders yöntemlerinin çağdışı, öğren-
ğı ve 1935’te Atatürk’ü gördüğü günü
cilerin yabancı dil bilgisinin yetersiz ol-
anlatan “Türkiye’nin Yaratıcısı” ya-
ması, düşük ücret alan profesörlerin ders
zısına da yer verir. “Türkiye’nin ya-
dışı işler yapmaları vb.
ratıcısı”, hiç korunma gereksinimi duyma-
Malche, sorunun çözümü için geleneksel
dan davranabilen bir adamdır. Almanya’yı
öğretim metotlarının yerine bilimsel düşün-
mahveden adam ise asla, böyle herhangi
ceye sahip Avrupalı bilim adamlarının da-
biri olarak görünmez, her zaman ordunun,
vetinin önemini vurgular. Bu bağlamda bir
polisin ve SS’in kalın koruma duvarı arka-
tarihsel tesadüften söz edilebilir.
sında kalır. (s. 206)
1933’te Almanya’da iktidara gelen Nazi
Kaypmaz, yabancı akademisyenlerin
politikaları birçok bilim insanını çalıştığı
ülkemize duydukları sevgi ve vefa duy-
üniversitelerden ayrılmak zorunda bırakır.
guları konusunda başka bir örnek olarak,
İçlerinden bazıları İstanbul Üniversitesi’ne Kimi önemli noktalara dikkat çekerek gü- Üniversitenin çağdaşlaşma sürecinin et-
Münih Üniversitesi’nden gelen meşhur
çağrılır. Ayşe Kaypmaz, Gazi Mustafa Ke- nümüzle karşılaştırmalar ve değerlendir- kin bir parçası olması söz konusudur.
bakteriyolog Hugo Braun’un savaş sonra-
mal Atatürk’ün 1933 Üniversite Reformu meler yapma konusunda ipuçları verir. Ayşe Kaypmaz, yalnızca akademik at-
sı memleketine çağrıldığı zaman söyledi-
ve Öğrencileri’nde (Nobel Tıp Kitabevle- mosferden değil yer yer toplumsal ve po-
ği çok anlamlı şu sözlerini aktarır:
ri) tıp ve fen fakültelerinde çalışan bilim DÖNEMİN ÜNİVERSİTESİNDEKİ litik ortamdan da söz eder. Öldürülen öğ-
“Öyle bir dönemde, yani denizlerin bi-
insanlarından söz eder. BELİRGİN ÖZELLİKLER renciler için akademisyenlerin yaptığı yü-
le bizi kabul etmediği zaman bize kucak
Kaypmaz’ın ifadesiyle, “Fizik alanında Nedir o dönemin üniversitesindeki be- rüyüş ve halkın gösterdiği ilgi ve destek
açan, bağrına basan Türkiye’ye bu vefa-
Kurt Zuber, kimyada Fritz Arndt, Fried- lirgin özellikler? Şöyle sıralamak olanak- de anlatılır. (s. 11)
sızlığı yapamayız.” (s. 51)
rich Breusch, zoolojide Curt Cosswig, bo- lı: Liyakat, sorumluluk bilinci ve duygu- Almanya’dan gelen hocalar yalnız -
Kaypmaz’ın kitabı, Cumhuriyet döne-
tanikte Alfred Heilbronn kendilerine dil ba- su, özverili çalışma vb. Üniversite, araş- ca üniversitede ders vermekle kalmayıp
minde eğitimin ve bilimin gelişiminde
kımından yardımcı olan hocalarımızla bir- tırma ve yayın yapan bir kurumdur. Hal- Anadolu’nun çeşitli yerlerinde uzmanlık
unutulmaz katkıları nedeniyle bilim in-
likte (…) yıllarca ders vermiş ve on binler- ka açık konferanslar da verilir. Bu durum alanlarıyla ilgili araştırmalar da yapmış-
sanlarına duyulan saygının bir ifadesidir.
ce öğrenci yetiştirmişlerdir.” ise bilimin ve bilginin toplumla buluştu- lardır. Bunlardan biri de Curt Kosswig’dir.
Ama bu kitap aynı zamanda üniversite-
Bilimsel çalışmalardan, dostluklardan, rulması konusunda önemli bir etkinliktir. Kosswig, Türkiye faunasını incelerken bü-
yi, bilimi, bilim insanlarının sorunlarını,
yaşamöykülerinden ve çeşitli anılardan Üniversite, kendi akademik alanına ka- tün Anadolu’yu adım adım dolaşır. Kayp-
söz eden yazarın kitabında ayrıca yaşanan palı, toplumla bağıntıları kopuk bir ku- maz, hocası Kurtuluş Töreci’den aldığı bil- görevlerini ve sorumluluklarını yeniden
düşünme olanağı sunarken bir yandan da
dönemin yansımalarını da görürüz. rum olmaktan çıkmıştır. Bu önemli deği- gilerle Kosswig hakkında bazı açıklama-
Kaypmaz, belgelerle somutlaşan ve şimin temelinde söz konusu üniversite re- lar yapar. O, “olumlu ve insancıl yapısıy- çağdaşlaşma ve aydınlanma yolunda ne-
ler yapmamız gerektiğine ilişkin ipuçla-
anılarla renklenen kitabında İstanbul formu ve üniversitenin akademik ve idari la Anadolu insanına kendini çok sevdir-
Üniversitesi’nin tarihinden kesitler sunar. personelinin özverili çalışmaları yer alır. miş ve onlarla yakınlaşmayı başarmış bir rı veriyor.
n
ARTUN ÜNSAL’DAN ‘BOĞAZ’IN İNSANLARI - BOĞAZİÇİ’NDE TANIDIK YÜZLER’
örünüşte sıradan” insanların redir Çengelköy sakini Ünsal, Üsküdar’dan içinde hem var hem yoklar... Ama artık varlar!
kişisel cevherini keşfetmede Paşabahçe’ye yer yer Beyoğlu, Ortaköy Artun Ünsal’ın kaleminden bir küçük
‘‘G keskin bir göz, bunu aktarmada ve Beşiktaş’a uğrayarak balıkçısından çiçekçi- insanlar fotoğrafhanesi, Boğaz’ın İnsanları.
usta bir kalem Artun Ünsal. Yıllar önce sine, halatçısından dişçisine, mimarından pas- Ara Güler’in söylediği gibi “Hayat dediğin,
başlattığı “sıradan insan portreleri”nde tanecisine kırk dört “sıradan insan” portresi küçük adamların hikâyesidir”. n
yepyeni bir toplam Boğaz’ın İnsanları - çiziyor okuyuculara.
Boğaziçi’nde Tanıdık Yüzler. Belki yanımızdan geçen, belki dükkânından Boğaz’ın İnsanları - Boğaziçi’nde Tanı-
Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından yayım- alışveriş yaptığımız insanlar bunlar, aslında dık Yüzler / Artun Ünsal / Kırmızı Kedi
lanan kitabında çeyrek asırdan fazla bir sü- hepsini yakından tanıyoruz. Günlük hayhuy Yay. / 288 s. / 2021.
18 28 Ekim 2021