Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
William Wordsworth / Şiirler cevatcapan33@gmail.com Çeviren: Nazmi Ağıl İ ngiliz Romantizminin kurucusu sayılan William Wordsworth 7 Nisan 1770’te doğdu. Dünya görüşünü Fransız Devrimi ve sanayi devrimi belirledi. Coleridge ile birlikte yayımladıkları Lirik Baladlar’a yazdığı önsöz İngiltere’de Romantizmin manifestosu kabul edildi. Sanayi toplumuna kar şı gösterdiği çevre ve doğa duyarlığı şiirlerinin başat temasıdır. 1843’te Kraliyet Şairi unvanı aldı. 23 Nisan 1850’de öldü. DÜNYA ÇOK FAZLA BİZE Dünya çok fazla bize, bitmek bilmez bir yarış, Kazan harca, hep çöpe olan tüm güçlerimiz. Doğada bize ait dediklerimiz ne az, Verdik kalplerimizi, aşağılık bir bağış! Göğsü mehtaba doğru inip kalkan bu deniz, Şimdi uyuyan çiçek, ama sonradan tekrar Uluması saatler boyu sürecek rüzgâr. Bunların ve hepsinin havasında değiliz. Coşturmuyor bizleri, Tanrım! Ah neden sanki Eski inancı emmiş bir Pagan değilim ben? O zaman bu hoş kırda durup baktığım yerden Hüznümü azaltacak şeyler görürdüm belki. Sudan kalkan Proteus’u görür, duyardım Tritonu çelenkli borusunu üflerken. KALBİM YERİNDEN FIRLAR Gökkuşağı görmeyeyim Kalbim yerinden fırlar: Çocukluğumda böyleydi, Büyüdüm, hâlâ böyleyim; Ve yine olayım böyle bir ihtiyar. Yoksa öleyim! Çocuk babasıdır İnsanın. Ve birbirlerine, dilerim, Doğaya imanla eklensin günlerim. TUHAF TUTKU NÖBETLERİ YAŞADIM Tuhaf tutku nöbetleri yaşadım, Çekinmeyip anlatacağım ama sade Âşıkların kulağına, bakın Ne oldu bir keresinde. Her gün tazeyken sevdiğim Bir haziran gülü kadar, Kulübesine niyetlendim Bir akşam, gökte ay var. Aya diktim gözümü, Bitti uçsuz bucaksız mera, Sabırsız adımlarla vardı atım, O canım patikalara. Ve işte meyve bahçesine geldik; Tek, çıktığımız şu tepe kaldı; Derken, ay Lucy’nin evi üstünde Alçaldı, daha da alçaldı. Başım nazik tabiatın en kibar Lütfü o tatlı rüyalardaydı, Ve gözüm de her an İnmekte olan aydaydı. Adım adım çıkmaya devam Ediyordu atım, soluk vermeden: Ki kulübenin çatısı ardında Ay, düşüverdi birden. Ne olmaz vehimlere kapılır Seven birisi: “Tanrım” diye haykırdım, “Yoksa öldü mü Lucy?” BİR BULUT GİBİ YALNIZ DOLAŞTIM Bir bulut gibi yalnız dolaştım Vadiler, tepeler üzerinde süzülen, Ve bir kalabalıkla karşılaştım Bir sürü altın nergisle birden; Gölün kıyısında, ağaçların dibinde, Meltemle, kıpır kıpır dans eden. Samanyolunda göz kırpıp Işıldayan yıldızlar gibi, körfez Hattı boyunca uzayıp Gidiyorlardı bitimsiz, aralıksız. İlk bakışta sayıları on bin kadardı, Neşeyle sallanıp duruyorlardı. Yanlarında dalgalar da danstaydı, fakat Daha şendi onlar köpüklü dalgalardan. Böyle coşkun bir grup kendisine refakat Eder de sevinçle dolmaz mı bir ozan. Baktım bakıp durdum, ama sormadım şunu: Bu gösterinin nasıl bir zenginlik sunduğunu. Çünkü sık sık, düşünceli ya da öylesine Kanepemde uzanmış yatıyorken, Yalnızlığın lütfu olan o gönül gözüne, Çıkıp, görünüveriyorlar aniden. İşte o dem kalbim en hoş hislerle Doluyor ve dansa duruyor nergislerle. BİR UYKU MÜHÜRLEMİŞTİ RUHUMU Gökkuşağı görmeyeyim Kalbim yerinden fırlar: Çocukluğumda böyleydi, Büyüdüm, hâlâ böyleyim; Ve yine olayım böyle bir ihtiyar. Yoksa öleyim! Çocuk babasıdır İnsanın. Ve birbirlerine, dilerim, Doğaya imanla eklensin günlerim. 20 10 Eylül 2020