04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İSİMSİZ’DEN ‘FİL MEZARLIĞI’ Gerçek şiir zamansızdır Usta işi hat, minyatür, estamp gibi geleneksel sanatlarda genellikle sanatçının imzası bulunmazmış. Ölçü üsluptaymış. Sanatçı üsluptan anlaşılırmış. Birçok şeyin metalaşmadığı eski Japonya’dan eski İran’a, Osmanlı’ya dek alçakgönüllülük dolu bu anlayış sanatçının onuruymuş. BESİM DALGIÇ K endilerinden önceki ustalara, inançlara saygı duyma gereğiymiş. Anadolu anonim halk edebiyatının örnekleriyle dolu. Sözlü anlatıma dayanan Odisseus’un, İlyada’nın büyük şairi Homeros’un tek kişi olduğu şüphelidir. İsimsiz imzalı Fil Mezarlığı kitabında şairin esrarlı olmak, ilginç gözükmek gibi bir niyeti yok. Onun bir tür dışa vurumu olarak kabul edilmeli. Veya tam tersi. Bu da insani bir şey. Belki kendini, dolayısıyla şiirlerini etkileyen önceki ustalara saygı gereği anonim kalmak arzusunda. Onun şairliği Turgut Uyar, Edip Cansever, İlhan Berk, Can Yücel, Cevat Çapan gibi ustalarla benzeşmekten çok onlarla bir çeşit duygudaşlık içinde. Artık eski şiir, yeni şiir tartışması yaşanmıyor. Toplumcu sanat anlayışı baskısı da ortadan kalktı. Günümüz şiiri artık çok daha özgün, daha fazla çeşitlilik içeriyor. Bu kitapta bulunan şiirler de bu özgün anlayışla yazılmış. Fil Mezarlığı kitabında üç bölüm var. İlki Meşhur Adamlar Ansiklopedisi, ikinci bölüm kitaba adını veren Fil Mezarlığı, üçüncü bölüm 21 Alfabetik Şiir. İlk bölümde (...) İhtiyarlığımdan kıvanç/duyuyorum (...) dizeleriyle biten “İlhan Berk’e Sonecik”, “Ankara’nın Gizli Tarihi: XX Yüzyıl”, “İstanbul’un Gizsiz Tarihi: XX. Yüzyıl” gibi adlandırılmış 19 şiir var. “İstanbul’un Gizsiz Tarihi: XX. Yüzyıl” şiirinde Fethi Naci, Hayalet Oğuz, Patriyot Hayati, Kürdün Meyhanesi, Haşet Kitapevi, Sinematek, Edip Cansever, Tomris ile Turgut Uyar var. Tarih var, anılar var. Mekânlar, ya şanmışlıklar var. 19 şiir içinde Paris, Jean Gabin, Sartre var. Ünlü, ünsüz kişilere ait portreler var. İkinci bölüm Fil Mezarlığı’ndaki 9 şiir bir tür yolculuğu betimliyor. Şiirler de bir yere varılması olanaksız kuşaktan kuşağa sürdürülen bir yolculuğa benzer. (...) “İhtiyar filler gibi dişler uzadı surat çöktü / Sağolsun genç filler çevreleyip koruyor / Bilgeleştiği doğrudur ama bildiği azalıyor” (...) dizeleri “Fil Mezarlığı” şiirinden. Buradaki geçen zaman, kalan zaman arasındaki anlamsızlığı reddediş nihilistik değil. Hiçten gelip, hiçe yönelme daha çok doğal bir döngü. Filler hayatlarının sonuna geldiklerini hissettiklerinde, tek başlarına ölüme yaptıkları sıra dışı bu yolculuk doğal olarak kabullenilmiş bir normal. İnsanın bu normali kabullenişi zor. 21 Alfabetik Şiir kitaptaki son bölüm. Metaforik bir iç serüven, kendiyle hesaplaşma olmasa bile başkalarıyla bir tür paylaşma. “Ölmek bir ömür sürer / Sıvışmak bir dakika” dizeleri ise “Bir Ölüye Sonecik” şiirinden. “Yolculuk” adlı şiirdeki, “Ölülerimi saydım bugün bitiremedim. / Adını anacaktım sonuncusunun, / Ürktüm, söyleyemedim.” bu dizeler kitaptaki son şiirden değil. Kitap bir Haiku ile bitiyor. Ama bu bitiş ömür gibi değil. Ömür zamandır, her ikisi de birbirine bağlı olarak biter. Gerçek şiir ise zamansızdır. Meteforik olduğu kadar yalın, içten, keyifle okunan, sonradan düşündüren dolayımsız, doğrudan şiirler. Belki gazetecilikten gelen gözlemciliğinin yanı sıra şiir, roman çevirilerindeki deneyimleri nedeniyle İsimsiz şairin şiirleri öyküsellik taşıyor. Bazı şiirleri fabl tadında, bazılarıysa haiku geleneğinden. Kısaca İsimsiz şairin kitabında başka tür bir şiirsellik var. n Fil Mezarlığı / İsimsiz / Sözcükler Yayınevi / 96 s. / Ağustos 2020. 15 10 Eylül 2020
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle