06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KASIM 2019 FİLİZ ERMAN’DAN ‘NÜZHET ERMAN KİTABI’ HALİL EDHEM Müzecilik Yazıları Modern Sanat Müzesinin Tasarımı Derleyen ve Sunan: Ali Artun ‘Babama yazdığım en uzun mektup!’ “Ölüm Her Şeyi Silmez Nüzhet Erman Kitabı”, kızı Filiz Erman Immich tarafından 1996’da yitirdiğimiz şair ve bürokrat babasına adalı, anılar ve mektuplar ekseninde şiirsel bir güzelleme. İstanbul Resim Heykel Müzesi’ni, o zamanki adıyla “Müzei Hümayun”u, 19. yüzyılda Avrupa’da kurulan büyük müzeleri örnek alarak, modern ve ulusal bir müze modelinde düzenleyen ve kuran Halil Edhem’dir. Onun Müzecilik Yazıları Türkiye’de müzeciliğin kurucu metinleridir; aynı zamanda sanat tarihinin temel kaynakları arasındadır. Halil Edhem’in Müzecilik Yazıları, çağdaş müzeciliğimiz, özellikle de İstanbul Resim Heykel Müzesi’nin canlandırılması açısından bir rehberdir. sanathayattarih • eleştiri • kültür • politika DİZİ EDİTÖRÜ: ALİ ARTUN www.iletisim.com.tr [email protected] vimeo.com/iletisim facebook.com/iletisimbirikim twi er.com/iletisimyayin GAMZE AKDEMİR [email protected] K itabınızla asıl amaçladığınız nedir? Söyleşimize bunu sorarak başlıyorum zira sadece biyografi olarak nitelenmesi eksik olacaktır; Cumhuriyet’in ilk kuşağının bütün özelliklerine sahip bir kimlik Nüzhet Erman. Ne yazık ki ömrümüzün büyük bölümünü hem onun görevi ve daha sonra da benim görevlerim nedeniyle hasret geçirdik. Ancak daima mektuplaştık. Bu kitap babama yazdığım en son ve uzun mektup. Farklı zaman dilimlerinde yaşayıp yazdıklarını ona en yakın insanlardan biri olarak aktarmak; resmi tarihin dışında bilgi ve belge bırakarak anılarla birlikte biricik babamı ölümsüz kılmak, bu kitap vasıtasıyla onu yaşayanların arasına katmak en büyük amacım. VEDAT ARIK 1926’da bir Cumhuriyet çocuğu olarak doğan ve yetişen bir bireyin yöneticilik hayatı ve tüm yaşamı boyunca Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyetin ona sağladığı tüm imkânları, halkın esenliği için kullanmaya nasıl özen gösterdiğini yeni kuşaklara aktarmanın da görevim olduğunu düşünüyorum. Ayrıca Cumhuriyetin kuruluşundan babamı kaybettiğim ve günümüze kadar olan bu süreçte ülkemizde yaşanan siyasi ve toplumsal olayların yaşamlarımızı nasıl değiştirdiğine tanıklığımın altını da çizmek istedim. ‘ANADOLU’DA BARIŞ İÇİNDE YAŞAMIN GİZİNİ ANLAMIŞTIR’ n Öğreniyoruz ki dededen başlayarak görevleri boyunca sürekli tayinlerle Anadolu’yu dolaşmış Erman ailesi... Nüzhet Erman’ın şiirlerine de yansıyor bu. Bu yansımayı, asal duyguları, Anadolu’dan aldığı gözlem gücünü değerlendirir misiniz? Evet, Dedem Hamdi Erman, Kırşehir Mucur’lu. Emniyet Amiri ve Müdürü olarak eşi ve oğullarıyla Anadolu’yu dolaşmış. Dedemin ataları Hacı Bektaşı Veli Hazretleri ile Horasan’dan Anadolu’ya göç etmiş. Ailenin yaşam felsefesinin temelinde iyi, hoşgörülü, alçakgönüllü, olgun, tanrı sevgisiyle dolu olmak vardır. Babam da bu öğretilerle büyümüş ve tüm görevlerinde de bu yaşam felsefesi üzerinden hareket etmiştir. “Halk Haktır” şiir kitabında da “Şiirin gücü ile Anadolu toprağını yurt edinişimiz sırasında daha önceki ve daha sonraki insanlarla barış içerisinde yaşamasaydık bu topraklarda nasıl barınacaktık?” sorusuna cevap arar. Nüzhet Erman, Anadolu’ya uzanan tasavvuf zincirinin bir ucunda Ahmet Yesevi varsa, öbür ucunda da Yunus Emre olduğunu bildiği “Ahilik Töresiyle” dayanışma içerisinde yaşamanın bilincine erdiği için, bu topraklarda barış içerisinde yaşamanın gizlerini anlayabilmiştir. Babam çok iyi bir gözlemciydi, bunu şiirlerinde rahatlıkla görebiliriz. Görev yaptığı yıllar Anadolu çok fakir, yol, su, elektrik yok, sağlık olanakları çok yetersizdir. Öyle ki babamın deyimiyle “Anadolu’ya kuş kanadıyla selam gönde 12 14 Kasım 2019
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle