Katalog

JOHN BERGER VE SELÇUK DEMİREL’DEN “SAAT KAÇ?” OKURLARA Bir başka ‘zaman’ John Berger ve Selçuk Demirel beraberliğinin yeni bir ürünü olan “Saat Kaç?”, düşüncenin tarihsel ve siyasal mevsimleriyle birlikte değişen felsefi bir kavram olarak zaman kavramı üzerine düşünen bir kitap. ERAY AK erayak@cumhuriyet.com.tr Y akın zaman önce yitirdiğimiz, evrensel kültürün gür seslerinden biri olarak nitelenen John Berger ile pek çok saygın yayın organında çizgilerini yayımlamak onur sebebi sayılan, aynı zamanda çizgilerle hikâyeciliğin âdeta çerçevesini belirleyen Selçuk Demirel’in birlikteliğine aşinayız. Daha önce de pek çok kez beraber hazır ladıkları kitapları okura sunmuşlardı; 1998 verimi Kıyıdaki Adam, 2011’de ya değinildiği gibi, yımlanan Katarakt ve 2016’da raflardaki Nadotti’nin rolü yerini almış Duman bunlara güzel örnekler büyük. olarak öne çıkıyor. Yeni yayımlanan Saat Nadotti, ‘Acele Kaç? ile görüyoruz ki Berger ve Demirel Etmemek’ başlığıy birlikteliği kolayca solan yol arkadaşlıkla la kaleme aldığı, rından farklı... kitabın önsözünde, Saat Kaç?, Berger ve Demirel’in 2016’da “John Berger’la Selçuk Demirel, 2016’da tasarlayıp üzerine çalışmaya başladıkları tasarlayıp üzerinde çalışmaya başlamış bir kitap. Anlaşılan o ki Berger’ın 2017’de ki ölümüyle proje duraksıyor. Fakat kitabı yayına da ha zırlayan gazeteciya zar Mario Nadotti’nin el vermesi sonucu, yarım kalan iş kal dığı yerden yoluna devam ediyor. Sonuç olarak da bugün elimizde yine Berger ve Demirel birlikte liğinden doğmuş bir kitap duruyor; evet ama bu birlikteliğin, Berger’ın ölümünden sonra bile devam edebilmesinde, hemen yukarıda da Saat Kaç?, Demirel ve Berger’ın 2016’da tasarladıkları bir kitap. lardı,” deyip şöyle devam ediyor: “Bu oyun, eğlence, merak ve ortak hayranlıkla ilgili yeni bir işbirliğinin (ya da komplonun), imgeyle sözcük birbirinden habersiz ve birbirini açıklamadan buluştuklarında ne olacağını birlikte keşfetmenin büyüsü konusunda bir çalışmanın ilk bölümü olacaktı.” Olmuş da... DÜNDEN GELECEĞE UZANAN HİKÂYE Ancak ilk bölüm olarak kaldı. Çekmecelerde saklı kalmış dosyalar varsa ne âlâ. Kitaplar yayımlandıkça keyifle kütüphanelere yerleştirilir ve dönüp dönüp bakılacak kitaplar arasındaki yerini alır. Yoksa da Saat Kaç?’ın kıymetini bilmeye çalışma lıyız çünkü Saat Kaç?’ta bu kez farklı bir saikle çıkıyor Berger ve Demirel yola. Nadotti’nin deyişiyle; “düşüncenin tarihsel ve siyasal mevsimleriyle birlikte değişen felsefi bir kavram olarak zaman”, ikilinin farklı enstrümanlar eliyle üzerine yürüdükleri konu olarak dikkat çekiyor. Farklı enstrümanlardan kasıt ise Berger’ın yazdıklarından alınan pasajların ve Demirel’in kaleminden çıkan çizgilerin bir harmanından doğması Saat Kaç?’ın. Belleğin ve yas tutmanın, aşkın ve umudun zamanı, “amansız ritimlerine ve hep canlı olan bilincin sınırları içine hapsedilmiş biyolojik zamanı” anlatıyor ikili. “Direnişin ve başkaldırışın, tasarıların ve ileriyi görüşün, kısa ömürlü kelebeklerle kaya gibi sıra dağlar ve buzullar arasındaki doğanın, sermayenin içimize kadar işleyen acımasızlığının” hikâyesini anlatıyorlar. Dolayısıyla bu anlatılanlar ‘yazı’nın ve ‘çizi’nin zamanı oluyor aynı zamanda çünkü kadim bir meseleyi yine kadim sorunlar üzerinden anlatmayı dert edinen ikili sadece dünden bugüne değil, dünden geleceğe uzanacak bir hikâyenin temellerini atıyorlar. Saat Kaç?, bir kez ele alınıp kenara bırakılacak bir kitap değil tüm bu yönleriyle. Yazılmaya henüz başlanmış bir insanlık hikâyesinin fragmanı niteliğinde ve bu kitap her okurunda yeniden doğup büyüyecek. Kendi hikâyesini merak eden herkese çok şey anlatıyor Berger ve Demirel. n Saat Kaç? / John Berger, Selçuk Demirel / Çevirenler: Cevat Çapan, Beril Eyüboğlu, Aslı Biçen, Zafer Aracagök, Müge Gürsoy Sökmen, Murat Belge, Taciser Belge, Oğuz Tecimen / Yayına Hazırlayan: Marina Nadotti / Yapı Kredi Yayınları / 126 s. Feklavye artık emekli Ö ncelikle bir haber verelim... Sevgili Semih Poroy, artık bir Cumhuriyet Kitap Eki klasiği hâline gelmiş Feklavye’yi emekli etme kararı aldı. On yılı aşkındır sayfalarımıza değer katan Feklavye artık bizimle olmayacak ama Poroy’un dostluğu hep bizimle kalacak ve bize desteğini sürdürecek. Semih Poroy’a beraber yol aldığımız zamanlar ve her biri birbirinden değerli Feklavye’ler için çok teşekkür ederiz. Feklavye’yi özleyeceğiz. Meral Bostancı’nın kaleme aldığı “John Heartfield ve Politik Fotomontajları”, fotomontajın sanatsal bir yöntem olarak kullanımına, yirminci yüzyılda politik gelişmelerin ve sanatsal stratejilerin birbirini yapılandıran karşılıklı etkilerine ilgi duyanlar için bir başvuru kitabı. Özlem Kalkan Erenus değerlendiriyor kitabı. British Museum’un eski yöneticilerinden Neil MacGregor “100 Objede Dünya Tarihi”nde, ele aldığı nesnelerin hikâyesiyle geçmişin nasıl örüldüğünü anlatırken icatların şaşırtıcılığını, işlevselliğini ve kültüre katkılarını aktarıyor. Ali Bulunmaz tanıtıyor kitabı. “Piramitlerin Gölgesinde”, ne bildiğimiz anlamda bir gezi kitabı ne de tarih. Kitap, hem bir gezginin gözlemlerini hem de gördüğü yerlerin tarihini içeriyor. Nedim Gürsel’le kitabını Gültekin Emre konuştu. Bol kitaplı günler... KITAP İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Mehmet Orhan Erinç l Genel Yayın Yönetmeni: Murat Sabuncu lYayın Yönetmeni: Turhan Günay l Editörler: Ali Bulunmaz, Eray Ak l Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı l Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Faruk Eren l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam Direktörü: Deniz Tufan l Reklam Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: DPC Baskı Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. l 36 Eylül 2018 turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr twitter: www.twitter.com/CumKitap