06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNKIDTAEPKİLER Tam O Anda / Dino Buzzati / Çeviren: Eren Cendey / Can Yayınları / 286 s. Tam O Anda, Dino Buzzati’nin yüreğini, zihnini meşgul eden meselelerle yazı aracılığıyla hesaplaşmasına dair bir yolculuk. İlk defa 1950’de yayımlanan kitap, yazarının deyişiyle metin parçacıklarından oluşuyor. İkinci Dünya Savaşı’nın beraberinde getirdiği umutsuzluk ortamına hiç de uzak olmayan bir dönemde kaleme alınmış bu metinlerde o ruh hâli hissediliyor: Akıp giden zamana karşı koyamayışın yılgınlığı, ölümle girişilen daimi düello, bekleyiş, yalnızlık gibi Buzzati’nin poetikasını oluşturan temel izleklerle örülü hepsi. Kimi kurmaca, kimi otobiyografik olan bu metinler, okurun, Buzzati’nin özünü daha yakından tanımasına olanak sağlıyor. Mutfaktaki Kimyacı / Bülent Şık / Doğan Kitap / 288 s. Onu yeme bunu yeme; peki ne yiyeceğiz? Çocuk gelişimini bozan kimyasal maddeler gıdalara nasıl bulaşıyor? Çocuklar neden bu kadar hızlı kilo alıyor? Çocukluk çağında görülen obezitenin gerçek nedenleri neler ve çözüm için ne yapılmalı? Toksik kimyasalların gıdalara ve sulara bulaşması neden önlenemiyor? İklim krizi mutfak alışkanlıklarımızı etkileyecek mi? Bunlar gibi daha birçok soruya Bülent Şık Mutfaktaki Kimyacı’da yanıt arıyor. Çocuk sağlığı ve beslenmesini gıda güvenliği konusunun odak noktasına yerleştiren; gıda güvencesi ve gıda güvenliğiyle ilgili meselelerin ekoloji ve mutfak kültürlerimizle olan ilişkilerini kurmaya çalışan bir kitap Şık’ın kaleminden çıkan. Nantucketlı Arthur Gordon Pym’in Öyküsü / Edgar Allan Poe / Çeviren: Dost Körpe / İthaki Yayınları / 192 s. Nantucketlı Arthur Gordon Pym’in Öyküsü, genç ve maceraperest Arthur Gordon Pym’in arkadaşı Augustus’la kaçak olarak bindiği Grampus isimli gemiyle güney denizlerine yaptığı yolculuğu anlatır. Gemide çıkan isyandan sonra Arthur ve arkadaşları hayatta kalmak için yamyamlık, açlık ve kötü hava koşullarına karşı mücadele eder. Edgar Allan Poe’nun yayımlanmış tek romanı ve en dikkat çeken eserlerinden olan Nantucketlı Arthur Gordon Pym’in Öyküsü, Herman Melville’in Moby Dick, H. P. Lovecraft’ın Delililiğin Dağlarında kitaplarına esin kaynağı olmuş, Jules Verne ise romanın devamını Buzlar Sfenksi adıyla kaleme almıştır. Denizden Yansıyan / Joseph Conrad / Çeviren: Ömer Bozkurt / Everest Yayınları / 286 s. Joseph Conrad’ın denizci hayatında yaşadığı sıra dışı olaylara, anekdotlara yer veren Denizden Yansıyan; okyanusları, fırtınaları, boğazları, ilginç şahsiyetli kaptanları, tehlikeli seferleri, maceraları ve kendisinin bir denizci olarak gelişimini anlatıyor. Bununla birlikte denizcilik hakkında son derece ilginç bilgiler veriyor. Zira kitap, yelkenli gemilere yönelik tutkulu bir övgü olarak da okunabilir. Conrad’ın yirmi yıllık denizcilik hayatında yaşadıklarını engin bilgisi ışığında, bir romancı üslubuyla anlatan Denizden Yansıyan, Ömer Bozkurt’un kapsamlı sunuş yazısı ve özellikle denizcilik terimleriyle ilgili ayrıntılı dipnotları eşliğinde okurla buluşuyor. Babil’den Sonra Yaşayacağız / Ara Güler / Çeviren: Sirvart Malhasyan / Aras Yayıncılık / 144 s. Ara Güler’in erken döneminde kaleme aldığı öykülerle daha sonra çektiği fotoğrafları bir araya getiren Babil’den Sonra Yaşayacağız, Türkiye’de yaratıcı fotoğrafçılığın uluslararası alanda ün kazanmış en önemli temsilcisi. Fotoğrafçı kimliğiyle sivrilen sanatçının pek bilinmeyen öykücülüğünü etraflı bir şekilde ele alıyor. Türkçe, Ermenice ve İngilizce üç cilt halinde eşzamanlı olarak yapılan bu yeni basım, Güler’in metinleriyle görsel dünyası arasında muhtemel eşleşmelerin izini sürerek bir “fotoöykü albümü” hâlini alıyor. Fotoğraflarında anlamlı anları yakalayıp onlardan bir kompozisyon oluşturabilmesinde bu erken dönem öykülerinin önemli bir rolü olduğunu düşünen Güler, kitapta yer alan on üç öyküsünü birer fotoğraf olarak nitelendiriyor. Ağustosböceği / Shaun Tan / Çeviren: Ümit Mutlu / Desen Yayınları / 32 s. Resimli kitap sevenler için koleksiyon değeri taşıyan Ağustosböceği, çalışma yaşamında “köleleşen” insanın dramını ele alıyor. Tan, büyükşehirde tutunabilmek için tek çaresi çalışmak olan modern zaman insanının hayatından çarpıcı bir kesit sunuyor. Çalışma yaşamının esiri hâline dönüşen insanların yaşadığı kaybolmuşluk ve sıkışmışlık hislerini plaza çalışanına dönüştürdüğü ağustosböceği metaforuyla anlatan Tan, yarattığı tanıdık dünya ile iş ortamının acımasızlığından dem vururken insanın yeteneklerini takdir etmeyen, gelişmesi yönünde onu teşvik etmeyen, herkesi tektipleştiren işveren politikalarını eleştiriyor. 21. Yüzyıl İçin 21 Ders / Yuval Noah Harari / Çeviren: Selin Siral / Kolektif Kitap / 336 s. Yuval Noah Harari, ilk kitabı Sapiens’te insanın nasıl önemsiz bir hayvandan dünyanın efendisine dönüştüğünü, ikinci kitabı Homo Deus’ta çarpıcı öngörüleriyle insanlığın ölümsüzlük, mutluluk ve Tanrısallık peşindeki yolculuğunu ele almıştı. 21. Yüzyıl İçin 21 Ders ise yüzyılımızın eşi benzeri görülmemiş teknolojik ve ekonomik kırılmalarıyla ve yaşanan aralıksız değişimlerle başa çıkabilmek için elzem soruları tartışmaya açıyor. Yazar; “Tanrı geri mi dönüyor?”, “Yalan haber salgını karşısında ne yapabiliriz?”, “Büyük Veri bizi sürekli izlerken seçme özgürlüğümüzü nasıl geri kazanabiliriz?”, “Eşitsizlik ve iklim değişikliğinin açtığı dertlere milliyetçilik deva olabilir mi?” gibi çok temel soru(n)ları, birbirinden kışkırtıcı ve derinlikli yirmi bir bölümde ele alırken daha önceki kitaplarında ortaya koyduğu fikirlere dayanarak siyasi, teknolojik, toplumsal ve varoluşsal zorluklara açıklık getiriyor. Kitle İletişim Kuramları / Burak Özçetin / İletişim Yayınları / 280 s. Kitle İletişim Kuramları iletişim kuramlarının ezberlenecek malumatlar bütününden ibaret olmadığını, sosyal ve beşeri bilimler içerisinde derinlikli, incelikli ve zor bir çalışma alanı olduğunu gösteriyor. Burak Özçetin sade bir anlatımla Chicago Okulu’ndan Lippmann, Lasswell, McLuhan, Castells gibi isimlere, kitle iletişim modellerinden İngiliz kültürel çalışmalarına, iletişimin ekonomi politiğinden Frankfurt Okulu’na birçok kavram, kuram ve modelin soru, cevap ve işleyişlerine uzanarak geniş bir yelpaze çiziyor. Modem Zamanlar 2.0 / Michael Moorcock / Çeviren: İnönü Korkmaz / Ayrıntı Yayınları / 144 s. Nebula ödüllü bilim kurgu yazarı, editör ve müzisyen Michael Moorcock’un kahramanı Jerry Cornellius çoğulevrende çalkantılı bir serüvene çıkıyor. 1960’ların Londrası’nda baş layan yolculuğunda Jerry, New Orleans, Guantanamo, California gibi duraklara uğrarken modern dünyanın belli başlı siyasi karakterleri ile olaylarını da es geçmiyor. SünniŞii çekişmesi, Ebu Garib cezaevindeki insanlık dışı uygulamalar gibi tartışma yaratan birçok konu Moorcock’un radarından kaçmamış. Rüya nöbetleri gibi art arda gelen kısa bölümleri ile elden düşmeden okunabilecek bir maceranın ardından Moorcock’un bakış açısından Londra’nın 1940’lardan 1990’lara dek geçirdiği değişim tüm çıplaklığıyla aktarılıyor. Dudullu Postası / Serkan Yılmaz / Alfa Yayınları / 200 s. Ulusal gazeteleri taklit eden ve gazetecilik hakkında hiçbir fikri olmayan bir yerel gazetedir Dudullu Postası. Köşe yazarı Asım Velioğlu, idealist, aydın, gurme, sanatçı bir duayendir. Fakat kafasına aldığı darbeler sebebiyle mantıklı düşünemez. Asım bey, deli olduğunu bilir fakat toplumda yaşanan olayların daha mantıksız olduğunu gözlemlediğinden, ulaştırmaya çalıştığı ideal, Asım Bey’in kendi deliliğidir. Dudullu Postası, 2008 başından itibaren, Penguen dergisinde sekiz yıl yayımlandı. Kitap bunlardan derlendi. Devrim Ateşinin Gölgesinde / Ayfer G. Cambier / Aya Kitap / 232 s. Romanın ana karakterleri on yıllık birlikteliği olan bir çift. İş dolayısıyla geldikleri Libya’da, henüz bu yabancı kültüre daha ayak uyduramadan kendilerini bilmedikleri bu ortamda anlayamadıkları bir savaşın içinde bulurlar. Devrim Ateşinin Gölgesinde, Batı medyasında Arap Baharı diye nitelendirilen ve Orta Asyayı hâlen etkisi altına alan ayaklanmaların bir ayağı olan Libya’daki olayların ilk on iki gününü bir kadının ruh hâliyle anlatıyor. En Yabancı / Michael J. Seidlinger / Çeviren: Başak Kartal / 198 s. Michael J. Seidlinger En Yabancı ile yirminci yüzyılın en önemli edebiyat klasiklerinden birini; Yabancı’yı, yirmi birinci yüzyıla uyarlama cesaretini gösteriyor. Seidlinger’in bu uyarlamasında, Albert Camus’nün çevresinden kopuk ve yabani, insanlarla bağlantı kurabilme yeteneğinden yoksun antikahramanı Meursault, internet kuşağı için bir metafor olarak yeniden hayat buluyor. n 18 6 Eylül 2018 KITAP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle