Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
>> dan” dem vurarak partinin fuara yönelik olumsuz bakışını içeren ifadelere yer verir. Bostancı’nın, Heartfield’ın sanatsal gelişimine paralel bir çizgideki politik kimliğini, dönemin toplumsal koşullarıyla birlikte ele alarak belirleme çabası, kitabın birinci bölümünün ana eksenini oluşturuyor. Yazar, Heartfield’ın politik fotomontajlarının giderek artan etkisini örneklerle netleştirirken kardeşiyle birlikte Malik Yayınevi bünyesinde yayımladığı sol görüşlü kitapların kapaklarında uygulanan grafik tasarımın gücüyle daha geniş kitlelere ulaşma gayretine de vurgu yapıyor. Bostancı’nın alıntıladığı, Alman yazar ve sanat tarihçi Erhard Frommhold’un 1968’de yayımlanan bir yazısında John Heartfield, “modern kitabın ana biçimini oluşturan” ve “yirminci yüzyılın kitabını keşfeden kişi” diye niteleniyor. HEARTFIELD’IN İŞARET ETTİĞİ KÖTÜLÜKLER Heartfield’ın 1928’de Komünist Parti için tasarladığı “Bir Elde 5 Parmak Vardır, 5 ile Düşmanı Yeneceksin!” başlıklı seçim afişine, sanatçıyı kitlelerle buluşturan ve defalarca çoğaltılarak gündelik yaşamın hemen her noktasında öne çıkarılan etkili bir çalışma olarak işaret ediliyor. Bir işçinin elini ve gücü kavrayan parmaklarını görselleştiren afiş, Heartfield’ın sloganıyla partinin oy pusulasında yer aldığı beşinci sırayı vurgulayarak halkın önündeki kurtuluş hedefini de belirginleştiriyor. Çalışmalarından örneklerin verildiği ikinci bölümde, Berlin Dada hareketinin merkezine yerleşerek devrimsel bir etki yaratan fotomontaj tekniğinin, biçimsel yapısı ve hicve dayalı muhalif ruhuyla çok yönlü Nazi propagandasına karşı mücadelede, Hitler ve Nazizm’in gerçek yüzünü görünür kılan yöntemleri inceleniyor. Özellikle Hitler’in röntgenini çekerek Nasyonal Sosyalizm’in omurgasını oluşturan ve kapital varlığın iradesini dile getiren ‘Üstün İnsan Adolf, Altın Meral Bostancı, politik fotomontajların giderek artan etkisini örneklerle netleştiriyor. Yutup Teneke Konuşuyor’ ile Sosyal Demokrat Parti’nin yayın organı olan iki gazeteye tamamen sarılmış bir adamın kafasını gösteren ‘Burjuva Gazetelerini Okuyanlar Kör ve Sağır Olur: Sizi Aptal Yapan Sargıları Çıkarın Kafanızdan’ adlı ikonik Heartfield fotomontajlarının çözümlemeleri izleyiciyi uyaran ve eyleme geçmeye çağıran mesajlarıyla öne çıkıyor. Bostancı, kitabın sonuç bölümünde; kendisi bir fotoğrafçı olmamakla birlikte, geliştirdiği fotomontaj tekniğiyle fotoğrafçılık sanatına yeni terimler getiren ve medyada kullanılan fotografik araçlara yeni boyutlar kazandıran Heartfield’ı, yirminci yüzyıl sanat tarihinde özel bir yerde konumlandırıyor. Fotomontajın devrimci ruhu ve toplumsal erişim gücünün, sınıf mücadelesinde etkili bir kullanıma kapı araladığını tespit eden Heartfield tarafından önü açılan politik fotomontajların, geçen yüzyılda pek çok sanatçı tarafından rağbet gören bir alan olduğunu belirtiyor yazar. POLİTİK SANAT Bununla birlikte, Bostancı’nın Arthur C. Danto’ya atıfla işaret ettiği ve Heartfield’in çalışmalarını bugün müzelerde ya da bienallerde sergilenerek “politik sanat” diye adlandırılan çalışmalardan ayıran önemli bir fark dikkat çekiyor: Sanatın toplumsallaşması gerektiğini kabul eden Heartfield, müzeler ve koleksiyoncular için biricik sanat yapıtları üretmek yerine; politik gerçekliği sanat yoluyla değiştirme hedefiyle, gazete ve dergilerde reprodüksiyonları yapılarak dağıtılan fotomontaj düzenlemeleri aracılığıyla halkın her kesimi tarafından, her köşe başında ulaşılabilir bir sanatın savunusunu yapıyor. Bostancı’nın kaleme aldığı John Heartfield ve Politik Fotomontajları, fotomontajın sanatsal bir yöntem olarak kullanımına, yirminci yüzyılda politik gelişmelerin ve sanatsal stratejilerin birbirini yapılandıran karşılıklı etkilerine ilgi duyanlar için bir başvuru kitabı. Ayrıca kitapta yer verilen tarihsel olgular, ne yazık ki yirmi birinci yüzyılda da geçerliliğini koruyor. Bostancı’dan alıntılarsak “failleri ve mekânları değişmiş olsa bile John Heartfield’ın işaret ettiği kötülükler; militarizm, savaş vurgunculuğu, etnik kırım ve temizlik, politik yozlaşma ve komplo, bugün de varlığını sürdürüyor.” Bu bağlamda, Heartfield’ın sanatın daha âdil bir dünya yaratmaya yardım edebileceğine dair düşüncelerine neredeyse yüz yıl sonra yeniden vurgu yapan kitabıyla Bostancı, yalnızca politik sanata dair kuramsal çözümlemeler yapmakla kalmıyor, aynı zamanda dünya barışını hâlâ önümüzde duran bir hedef olarak belirliyor. n John Heartfield ve Politik Fotomontajları / Meral Bostancı / Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Yayınları / 328 s. (*) 1929’da Stuttgart’ta açılan “WerkbundUluslararası Film ve Fotoğraf Sergisi”nde, John Heartfield’a ayrılan salonun girişinde kullanılan slogandan. KITAP 116 Eylül 2018