25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ROBERT MOOR’DAN “PATİKALAR ÜZERİNE” OKURLARA Patika bilgeliği Halkın abisi Ahmed Arif Robert Moor, “Patikalar Üzerine”de, herhangi bir kaos ânında ya da dünya çok karmaşıklaşıp yol çatallandığında önümüze seçenekler sunan patikaların, sendelettiği insana ayakta kalabilmeyi öğrettiğini söylüyor. ALI BULUNMAZ alibulunmaz@cumhuriyet.com.tr M ichel Onfray, “her yolculuk bir anımsamanın üzerini örter ve onun örtüsünü kaldırır” diyerek yolda olmanın ve insanın kendisini dinlemesinin nasıl bir anlamı bulunduğunu anlatmaya çalışmıştı. Hevesle, merakla ve bilgece bir tavırla seyahate çıkan Robert Moor ise arşınladığı patikalarda, geçmişle karşılaşıp yalnızca kendisini değil tarihi de dinliyor. Onfray, “yolda kendimizi tanımlayıp tanırız” demişti Yolculuğa Övgü’de. Moor ise Patikalar Üzerine’de bir artırıp buna başkalarını tanımayı da ekliyor. Yolculuğun Felsefesi adlı metninde yola çıkmayı ve yürümeyi; zamandan kopma, dertleri erteleme ve mekândan sıyrılma şeklinde niteleyen Frédéric Gros’un aksine Moor, gözünü dört açıp bugünden geçmişe uzanarak Nietzsche’nin, “Benlik düzlüklere değil engebeye aittir” sözünü hayata geçiriyor. Patikanın diğer yanında ise yaban ve tarihöncesi var; Moor bunu, “ben olmayan” diye tanımlıyor. Kaos yaratan “Ben”e karşı “Ben olmayan”da uzun yıllara dayanan bir düzen bulunuyor. Moor, çıktığı yürüyüşte ve yolculukta işte bunu sorguluyor. AYDINLANAN BİR SEYYAH Moor, yaşamı sorgulamakla ve yabanı anlamakla patikaları keşfetmek ya da orada yürümek arasında bağlantı kuranlardan. Adını andığı büyük gezgin şair Gary Snyder, patikaların ve yabanın “bir okul, içindekilerin de sert öğretmenler olduğunu” yazmıştı. Moor, Snyder ve yaban hayata hayran diğer gezginlerin izlerini takip ederek en başa ulaşıyor; her adımda, hayatın neden ve nasıl hareketlendiğini soruyor kendisine. Bu arada işaretlenmiş; yol gösterenlerin (yönlendirenlerin) yanı sıra patikalarda eskiye (bozulmadan kalana, yabana) rastlayınca bir gerçeğin farkına varıyor: “Patikanın özü onun işlevinde; kullanıcılarının ihtiyaçlarını karşılamak için sürekli olarak nasıl geliştiğinde yatar.” Moor, patikalarda ağır ağır yürürken yolu ve etrafı gözlüyor; kararların kendisine ait olmadığını ve yaban hayatın onu yönlendirdiğini görüyor. Patikanın insanı, insanın da patikayı değiştirdiği bir macera bu. Moor’un bahsettiği süreç, insan ve patikanın evriminin bir yansıması: Yaban ile medeniyetin etkileşimi; tarihin bir bölümünün yazıldığı rotalardaki yürüyüşlerin toplamı. Bu yürüyüşte keşif, geçmiş, edebiyat, ütopya, distopya, şiir, ekoloji ve jeoloji var. Kısacası patikaların aydınlattığı tarih ve patikalarla aydınlanan bir seyyah var. “SOSYAL MÜNZEVİLER” Moor, daldığı patikaları kendisi seçiyor ama bazıları da onu çekiyor. Patikayla hayat arasında bu tür bir bağlantı kuran Moor, yaşamı sorgulamakla ve yabanı anlamakla patikaları keşfetmek ya da orada yürümek arasında bağlantı kuranlardan. yazarın üzerinde durduğu bir başka ilişki, insanın yol bulması ile patikanın yol göstericiliği arasında. Yürürken değişen insan, Moor’a göre bu güzergâhı dönüştürüyor. Diğer bir ifadeyle patikayı izleyen kişi, onun şartlarına uygun hâle geliyor. Yazar bunu “patikanın sonuna geldiğimde yabani bir hayvan kadar biçimli ve aklı başındaydım” diye tarif ediyor. Yola çıkıp yabanla karşılaşılan patikalar keşfetmek veya sınırları çok kesin biçimde çizilen bu deneyim, Moor’un deyişiyle hem ortalıkta olmayı hem de gizlenmeyi sağlıyor. Patikadaki bu “sosyal münzeviler”in çoğu, bir noktada terk edilen yaban yaşama geri dönülmesi gerektiğini” düşünüyor. Zapt edilmesi neredeyse imkânsız; “Ben olmayan” yaban, yazarın deyişiyle insana, saygıyı ve tevazuu öğreten en önemli güç. Bu noktada, patikaların ve yaban hayatın bilgeliğinden söz etmek gerekir, şöyle diyor Moor: “Bilgeliğin ölçüsü işlevseldir. Yürüyenlerin ihtiyaçlarına cevap veren patikalar kullanılır ve kullanılan patikalar da varlığını idame ettirir. Daha fazla kullanıma ve daha uzun bir ömre götüren niteliklerse doğal olarak bir patikanın bilgeliğinin özü hâline gelir. Patikaların, insanın modern durumuyla bu kadar alakalı olmasının nedenlerinden biri tutkulu biçimde açık fikirli olmasıdır: Bilge bir patika, herhangi bir yere gidebilir ve herhangi birini taşıyabilir.” Moor’un deneyimlediği şey, tam anlamıyla patika bilgeliği. Herhangi bir kaos ânında ya da dünya çok karmaşıklaşıp yol çatallandığında patikanın önümüze seçenekler sunduğunu söylüyor yazar. Patika, sendelettiği insana ayakta kalabilmeyi öğretiyor. Ontolojik hakikat (kaos) ile pragmatik hakikat (yol) patikaya, patikadan da hayata çıkıyor. Bu da nereden baksanız heyecanlı ve zevkli bir keşfi barındırıyor. n Patikalar Üzerine / Robert Moor / Çeviren: Burcu Halaç / Kolektif Kitap / 384 s. Ş eyhmus Diken, bugüne kadar birçok kitap yazdı ve hep Diyarbakır’ı, kentin insanlarını anlattı. “Ahmed Arif: Abisi Olmak Halkının” adlı çalışma, bu anlamda külliyatın devamı sayılabilir. Diken kitapta, bir kronoloji izlemeden, Diyarbakır doğumlu şairin yaşamı, mücadelesi ve edebiyatını ele alınıyor. Aslı Uluşahin, Diken’le kitabı üzerine bir söyleşi gerçekleştirdi. “Körburun” ile 2017 Attilâ İlhan Roman Ödülü’ne değer görülen Hikmet Hükümenoğlu, bu kez bir öykü kitabıyla çıkıyor okur karşısına: “Aşka İnanmayanlar İçin Aşk Öyküleri”. Yazar; tuhaf, patolojik, alışılmadık aşk hikâyelerinin yanında bildik durumları da incelikli bir mizahla ve merak duygusunu hep canlı tutarak anlatıyor öykülerinde. Kitabı Eray Ak değerlendirdi. 2015’in Mart ayında, koynunda kedisiyle KüreDünya’ya veda eden Sir Terry Pratchett, altmış altı yıllık kısa ziyareti boyunca fantastik edebiyatın en yetkinlerinden ve de tartışmasız en eğlenceli külliyatını oluşturdu; yetmişten fazla kitap yazdı, kitapları filmlere, tiyatro ve bilgisayar oyunlarına, çizgi romanlara ve televizyon dizilerine uyarlandı, müzik parçalarına ilham oldu. Pratchett’ın bundan tam otuz beş yıl önce başlattığı koca bir serüvenin, DiskDünya dizisinin on dördüncü kitabı “Hanımlar ve Beyler” de Türkçeye çevrildi. Alev Karakartal bakıyor kitaba. Bol kitaplı günler... KITAP İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Mehmet Orhan Erinç l Genel Yayın Yönetmeni: Murat Sabuncu lYayın Yönetmeni: Turhan Günay l Editörler: Ali Bulunmaz, Eray Ak l Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı l Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Faruk Eren l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam Direktörü: Deniz Tufan l Reklam Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: DPC Baskı Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. l 330 Ağustos 2018 turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr twitter: www.twitter.com/CumKitap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle