Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
JOSÉ ORTEGA Y GASSET’TEN “QUIJOTE ÜZERİNE DÜŞÜNCELER” OKURLARA Quijote’nin hazin parodisi José Ortega y Gasset’in kitaplarının, Avrupa’nın hafızasındaki boşlukları ve kıta kültüründeki noksanlıkları giderdiği söylenir. Bu kitapların ilki, yazarın sanat ve edebiyatla ilgili görüşlerini sıraladığı “Quijote Üzerine Düşünceler.” ali bulunmaz alibulunmaz@cumhuriyet.com.tr A dını kültür tarihine yazdıran José Ortega y Gasset; yazıları, konferansları ve gönüllü sürgünlüğü sırasında, felsefeyi tarihle ve diğer sosyal bilimlerle bütünleştirmişti. Memleketi İspanya’dan hareketle Kıta Avrupası’nın ve bir süre yaşadığı Arjantin’in kültürel farklılıklarını ve benzerliklerini ortaya koyan Gasset, “kendisini çevresiyle bir olarak gördüğünü” söylemişti. Albert Camus’nün “Nietzsche’den sonraki en önemli Avrupalı yazar”, Edmund Husserl’in ise “İspanya’nın eğitmeni” diye nitelediği Gasset, İspanya İç Savaşı patlak “Quijote Üzerine Düşünceler”, Gasset’in sonraki kitapları ve söylemi için hem bir kılavuz hem de önsöz niteliğinde. verince Fransa’ya, oradan da Arjantin’e gitmesine rağmen “Ben her ne yapacaksam İspanyol ortamında yapmalıyım” demişti. “Aydın olmak, çölde haykıran ses olmaktır” düsturuyla 1930’lardan itibaren ülkesinde ve Avrupa’daki nitelik kaybını ve kişiliksizleştirme harekâtını kıyasıya eleştiren Gasset, “Avrupa’nın düşünen insanı” diye anılmaya başladı. Gasset’e ilişkin görüşlerin ortak noktası, kitaplarının Avrupa’nın hafızasındaki boşlukları ve kıta kültüründeki noksanlıkları giderdiğiydi. Bu kitapların ilki, yazarın sanat ve edebiyatla ilgili görüşlerini sıraladığı Quijote Üzerine Düşünceler’di. CERVANTES’İN ESPRİSİ Gasset, “bağlantısızlığın ve nefretin insanlığı yok oluşa sürükleyeceği” tezini bu denemelerinde ilk kez kâğıda döküyor; yıl 1914 ve o tarihte otuz bir yaşında: Kolonyal dönem can çekişiyor, Birinci Dünya Savaşı’nın eli kulağında, faşizme, kitapları yakan Nasyonal Sosyalizme, İspanya İç Savaşı’na ve “her şey yapılabilir” gibi bir “ilkenin” geçerli olacağı İkinci Dünya Savaşı’na henüz vakit varken şöyle diyor yazar: “Yerkürenin muazzam kısımlarını yok ederek hayatımızı kolaylaştırmak için ahlaki buyruğu bir silah olarak kabul ettiğimiz söylenebilir.” Erdem yoksunluğunu ve ikiyüzlülüğün katılığını, sağlam temellendirmelerle eleştiren Gasset’i rahatsız eden başka konular da var: Pragmatizm ve “uçucu iyilik” dediği saf idealin bir türlü gerçekleştirilememesi... “İnsan olma” derdine düşen Goethe’ye, erdemlerden söz açan José de Campos’a ve dışlama yerine sevgiyi öneren Flaubert’e atıflar yaparak yaratıcı kültürel eylemden ve fetihlerle edinilen kültürün sakatlığından bahseden yazar bunlara çileyi, ironiyi, kaybolmaya yüz tutan masumiyeti ve istenci de ekleyince kitabın ismindeki Quijote’nin sırrı ortaya çıkıyor: “Don Quijote, bir bakıma daha ilahi ve dingin bir İsa’nın hazin parodisidir (...) çağdaş ıstıraplarla çile çeken gotik bir İsa’dır (...) sıkıntılı bir imgelem tarafından yaratılan mahallemizin gülünç İsa’sıdır.” Don Quijote; Gasset için kültür mirası niteliğinde bir kitap olduğu kadar bir kahraman, metafor ve isim. Onun adının altına, İspanya ve Avrupa sanatı, kültürü ve felsefesi ile kitabı kaleme aldığı tarihlerdeki güncel sorunları (elbette ileride yaşanabileceklere dair öngörülerini de) not ediyor yazar. “BÜTÜNLEŞMEYİ TEKLİF EDİYORUM” Görme ve derinlik üzerine kalem oynattığı denemelerde, yüzeydeki toprağı büyük bir dikkatle ve ağır ağır kazan yazar, doğaya saygı duruşunda bulunuyor. En başta da “ideal bir orman” ve “derin başyapıt” dediği Don Quijote’ye... Gasset, bu sırada derinlik ve yüzeysellik kültürüne dair bir ayrım yapıyor. Gasset; geçmişbugüngelecek arasındaki bağlantının, yüzeyselliğin çekimine kapılıp gitmeme üzerine kurulması gerektiğini belirtirken “Ben terk etmeyi değil, bütünleşmeyi teklif ediyorum” diyor. Buradaki espri, İspanya’dan hareketle Avrupa kültürünü her farklılığı hesaba katarak inceleme arzusu. Bunu gerçekleştirirken “dünya üzerinde tekdüze bir benzerlikten ziyade başa çıkılmaz bir çeşitliliği” tercih ediyor. Ardından karşısına Antikçağ destanları ve mitleri, Ortaçağ metinleri, Rönesans ve Aydınlanma düşüncesi, Nietzsche, Hume, Locke ve elbette İspanya tarihine mal olmuş kişiler çıkıyor. Cervantes’in başyapıtını enine boyuna incelediği Quijote Üzerine Düşünceler, Gasset’in sonraki kitapları ve söylemi için hem bir kılavuz hem de önsöz niteliğinde. Ayrıca ileride ortaya koyacağı kavramların ilk örneklerine rastladığımız, İspanya ve Avrupa kültürüne ilişkin temel bir kaynak. n Ouijote Üzerine Düşünceler / José Ortega y Gasset / Çeviren: Mehmet Sait Şener / Yapı Kredi Yayınları / 104 s. “Mektuplarda Bir Yaşam” D evrimci değişimlerin yaşandığı bir dönemde gelişen yazarlık kariyerinde John Steinbeck’in aldığı tüm virajlar, sanılanın aksine ne sadece politik ne de kişisel yaşamına dair kırılmalara dayanıyordu. Bu nedenle eşi Elaine Steinbeck ve yayıncısı Robert Wallsten tarafından, binlerce mektup arasından elenerek oluşturulan “Mektuplarda Bir Yaşam”, Steinbeck’in okurlarını en savunmasız ve çıplak hâliyle kucakladığı bir çalışma. Mısra Gökyıldız değerlendiriyor Steinbeck’in mektuplarını. “Soyka”, Bedia Ceyla Güzelce’nin ikinci romanı. Güzelce, bir sorgu odası hikâyesi anlattığı yeni romanında, sevmenin öğretilmediği insanların trajedisini kelimelere bölüyor. Güzelce’nin kendine has üslubuyla gerçek hayatların gerçeküstü anlatımı var romanda. İlk romanı “1473” ile bir tarih sahnesini romanların dünyasına taşıyan yazar, bu kez toplumun kanayan bir meselesini edebiyat sahnesine taşıyor. Itır Şen, Güzelce ile romanını ve hikâyenin hangi fay hatları üzerine kurulduğunu konuştu. Yekta Kopan’ın, yeni romanı “Sıradan Bir Gün”de, takma isimle kişisel gelişim kitapları yazan Armağan Gündoğdu’nun hikâyesi var. Herkeste yer etmiş sahteliklerin, artık doğrunun yerini almış yalanların, yıllar öncesinden bugüne taşınan hesaplaşmaların ama en çok da masumiyeti yitirişin hikâyesini anlatıyor Kopan bu romanında. Eray Ak değerlendirdi. Şiir, 2000’lerde kişisel, ironik, somut, antilirik, toplumsal ve cesur bir yola girdi. Cenk Gündoğdu; bu yeni şiiri oluşturan imzaların ürünlerini “2000’ler Şiir Antolojisi”nde bir araya getirdi. Gündoğdu ile antolojisini konuştuk… Bol kitaplı günler... KItap İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Genel Yayın Yönetmeni: Aykut Küçükkaya lYayın Yönetmeni: Turhan Günay l Editörler: Ali Bulunmaz, Eray Ak l Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı l Sorumlu Müdür: Ozan Alper Yurtoğlu l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam Genel Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: DPC Baskı Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. l 36 Aralık 2018 turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr twitter: www.twitter.com/CumKitap