Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
JUAN ENRIQUEZ VE STEVE GULLANS’IN ARAŞTIRMASI OKURLARA Kendi evrimimizi nasıl yönetiriz? Juan Enriquez ve Steve Gullans, beraber yazdıkları kitap “Kendi Evrimimizi Yönetmek”le Darwin’in hatalı olmadığını ama en azından bugün, eskisi kadar haklı da olmadığını savunarak insanın kendi hikâyesini nasıl yazmaya başladığını ve bu hikâyedeki yanlış yazımları saptamayı ilgilendirmeye devam etmekte. Önemli olan bunun farkına varabilmek... Bu konuda pek çok kimse, pek çok şeyin farkında olmasa da artık şunun farkında kimi biliminsanları; evrim, bizim bugün yaşadıklarımızın sonuçlarından çok geçmişten gelenlerle, atalarımızın bize miras bıraktıklarıyla ilintili. “Yaşam tarzımız doğmamış çocuklarımızı ve torunlarımızı nasıl etkileyebilir ki amaçlıyor. ama?” diye sorduğunuzu biliyorum. Gelecekbilimci Juan Enriquez ve bili minsanı Steve Gullans’ın beraber yazdık ları kitap Kendi Evrimimizi Yönetmek’te baran çağsu bu kışkırtıcı soru ışığında bir yolculuğa çıkarmayı amaçlıyor okuru. Enriquez ve Gullans’ın amacı sadece kışkırtmak değil ayrıca. Okuru kendisi, yaşamı ve türü üze rine yeniden düşünmeye, yaşadıklarını tar tışmaya, başlarına gelenleri sadece bilindik Ş u cümleleri etrafından duymayan olduğunu sanmıyorum: “Önceden kanserden ölen bu kadar insan var mıydı?” ya da “Yahu yeni yeni hastalıklar türedi, her gün bir şey çıkıyor. Nasıl oluyor da oluyor bu?” veya “Otizm nereden girdi hayatımıza, evvelden böyle bir şeyi görmezdik...” Bunları duymak hem normal hem değil... Normalliği; artık hayatın bir gerçeği, hem de tam ortasında duran bir düzlemlerden değil, yeni fikirler odağında da düşünmeye çağırıyor yazarlar. DARWIN ESKİSİ KADAR HAKLI DEĞİL “Neye bakmamız gerektiğini bildiğinizde, hızlı evrimleşme belirtilerinin dört bir tarafımızı sardığını fark edersiniz. İnsan türü sadece 150 yılda değişti. Dünyamızı ve vücutlarımızı yeniden tasarladık, aynı zamanda daha evcilleşmiş ve daha zeki bir tür hâline geldik. Ancak kendi evrimimizin kontrolünü ele geçirmek de insanı hayrete gerçeği olarak kanserin, otizmin ve daha birçok yeni hastalığın ortaya çıkıp çevremize yerleşmesi. Durumun anormalliği ise bu ger çeğin nedenleri üzerine düşünmeye başladıktan sonra ortaya çıkıyor aslında. Yıllar önce Darwin’le birlik te ortaya atılan “evrim” kuıramının bugün hâlâ başka şekilleriyle yaşa maya devam ettiğini anlamadıkça yazının hemen başında etrafımızda sıkça duyduğumuz bu soruları da ha çok uzun yıllar işitmeye devam edeceğimiz anlamını taşıyor. Çünkü Darwin’in öne sürdüğü bu kuram bizi; dolayısıyla bizimle ilgili her şeyi yukarıda saydığımız hastalıklar mesela çok ama çok yakından Juan Enriquez Steve Gullans düşürebilir,” diyor ikili, kitaplarının giriş yazısında. Dertlerini anlatmaya da tam olarak bu noktadan itibaren başlıyorlar. Evet “biz”, yani “insan türü” son 150 yılda kendi evrimimizde inanılmaz bir yol kat ederek hayal edilemeyecek noktalara ulaştık belki ama buna bağlı olarak da hayatımıza adını bile bilmediğimiz yeni kavramlarla birlikte hastalıklar girdi. Darwin’in tasvir ettiği dünyada, güçlü güçsüzü yenecek ve “doğa” bir şekilde tüm dengelerin sağlayıcısı rolünü sürdürmeye devam edecekti çünkü ona göre “doğa”, evrimin hâkimi ve yöneticisiydi. Enriquez ve Gullans’ın ele aldığı problemler ise evrimin kontrolünü büyük oranda kendi elimize geçirerek inanılmaz bir ivme kazandırmamız üzerine kurgulanıyor. Yani, insan kendi istekleri doğrultusunda “doğa” ve işleyişine daha fazla müdahil artık. Bu da Darwin’in tezinin bir noktada tükendiği anlamına gelmez mi, peki? Enriquez ve Gullans’ın şu söyledikleri yola çıkarkenki amaçlarını olduğunu kadar, Darwin’e bugün nasıl bakılması gerektiğini de özetliyor: “Bu kitabın amacı Darwin’in hatalı olduğunu kanıtlamaya çalışmak değil; sadece artık eskisi kadar haklı olmadığını göstermektir.” Buna bağlı olarak da şunu soruyorlar: “Peki, Darwin’in teorisinin bir kısmını geride bırakmak ve insan kaynaklı bir evrim paradigmasına girmek ne anlama geliyor?” Bu sadece kitapta peşine düşülen ana soru değil. İnsanlığın gidişatı üzerine yaşadığımız çağın özetini de bize veren bir yola çıkış kaynağı niteliğinde soru aynı zamanda. Kendi Evrimimizi Yönetmek de bu bağlamda bir popüler bilim kitabından fazlası zaten. Bugünü dünden okumaya çalışan, bu yaptığıyla okurunun önüne bir gelecek vizyonu da koyan bir çalışma. n Kendi Evrimimizi Yönetmek / Juan Enriquez, Steve Gullans / Çeviren: Olcay Sevimli / Yapı Kredi Yayınları / 358 s. ‘Sus Barbatus!’ Ç. ilçesinin bir köyünde yaşayan Kenan ile hamile eşi Zeynep için yaşam çok zordur. Neredeyse yiyecek lokma bile bulamayan genç çift, her şeye rağmen direnir, birbirine duyduğu sevgi sayesinde bütün güçlükleri aşacaklarına inanır. Kenan, korkunç hava koşullarına aldırmadan ormana gider ve çok iri bir domuz vurur. İri domuzu köye götürmesi imkânsızdır. Soğuktan donmak üzere olan Kenan’ı, ormandaki sığınaklarda saklanan solcu gençler kurtarır. Faruk Duman dondurucu kışı, domuzuyla, kurduyla, kartalıyla acımasız doğayı ve yaşam döngüsünü masalsı bir dille anlatıyor “Sus Barbatus!”ta. Duman’la romanını konuştuk. Duygu Kankaytsın, beş yıl gibi uzun sayılabilecek bir aradan sonra gelen ikinci şiir kitabı “Rağmen” ile okurların karşısında. Melisa Bulut, Kankaytsın’la söyleşti. Aleksandros Rizos Rangavis’in “Mukavelat Muharriri / Le Notaire” adlı romanının Türkçe ve Fransızca tercümeleri Evangelia Balta ve Niki Stavridi’nin de katkılarıyla birarada yayımlandı. Kitap; 18891890’daki Karamanlidika gazetesi Anatoli’nin sayfalarından Türkçe kısaltılmış versiyonunu alıp transkribe ederek açıklamalar, lügatçe ve aydınlatıcı bir girişle birlikte yayımlandı. Niki Stavridi tanıtıyor kitabı. Oxana Timofeeva, insanlık tarihini hayvanların tarihi üzerinden okuyup bunun felsefe, sosyoloji ve edebiyattaki yansımalarını ortaya koyan bir akademisyen. “Hayvanların Tarihi” isimli kitabında Timofeeva, insan ile hayvan arasındaki tekinsiz ayrıma işaret ediyor. Ali Bulunmaz değerlendirdi. Bol kitaplı günler... KItap İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Genel Yayın Yönetmeni: Aykut Küçükkaya lYayın Yönetmeni: Turhan Günay l Editörler: Ali Bulunmaz, Eray Ak l Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı l Sorumlu Müdür: Ozan Alper Yurtoğlu l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam Genel Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: DPC Baskı Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. l 313 Aralık 2018 turhangunay@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr twitter: www.twitter.com/CumKitap