04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

VİTRİNKIDtaEpKİLER Tavan / Rober Haddeciyan / Çeviren: Anahid Hazaryan / Aras Yayınları / 208 s. Bereketli bir edebiyat yaşantısına son derece başarılı eserler sığdıran ve Ermenice edebiyatın yaşayan en önemli isimlerinden Rober Haddeciyan, başyapıtı olarak kabul edilen “Tavan”da yatalak kalmış bir adamın dünyasına davet ediyor okuru. Hastanede tavanı izlerken girişilen hayat muhasebesinin zaman ve mekân algısını nasıl yeni baştan şekillendirdiğine şahit oluyoruz. Bu yeni kurgunun yegâne pusulasıysa iç âlem oluyor. Serbest çağrışım ve bilinç akışı tekniğiyle “Tavan”, evrensel konusunun yanı sıra türünün çağdaş, eskimeyen bir klasiği olarak da dikkat çekiyor. Büyülü Yol / Drew Magary / Çeviren: Can Evren Topaktaş / Doğan Kitap / 320 s. Aile babası Ben, iş gezisi için gittiği Pennsylvania kırsalında, akşam yemeğinden önce kısa bir yürüyüşe çıkmaya karar verir. Otelin arkasındaki ormana girmesinden hemen sonra, seçtiği patikadan kolayca dönemeyeceğini anlayacaktır. İlerlemekten başka çaresi kalmayan Ben, kendini bir anda insan yiyen devlere, acayip iblislere ve devasa böceklere ev sahipliği yapan tuhaf bir dünyanın içine sürüklenirken bulur. Büyük bir ölüm kalım mücadelesine dönüşen bu macerada, küstah bir deniz kabuklusu, bir dizi sihirli cisim ve iksir ona yardımcı olacaktır. Sekiz Dağ / Paolo Cognetti / Çeviren: Yelda Gürlek / Kafka Kitap / 256 s. Pietro, Milano’da ailesiyle yaşayan yalnız bir çocuktur. Annesi banliyöde bir sağlık merkezinde çalışmakta, melankolik bir adam olan babası ise bir fabrikada kimyagerlik yapmaktadır. Yıllar geçtikçe birbirinden uzaklaşan çiftin en önemli tutkusu ise İtalya’nın dağlarıdır. Ailelerinin temeli bir dağda atılmış, trajedide bile onları dağlar bir arada tutmuştur. Yaz tatilleri için Pembe Dağ’ın eteklerindeki Grana köyünü keşfettiklerindeyse, oğulları Pietro için doğru yeri bulduklarını düşünürler. Burada Pietro’yu kendi yaşlarında ama onun gibi tatil yapmak yerine sığır güden sarışın bir çocuk, Bruno bekler. Çocukluk, yetişkinlik, dostluk, insanın dünyadaki yerini bulması, babaoğul ilişkileri gibi evrensel temaları lirik bir dille işleyen roman, sakin ama derin anlatıları sevenler için müthiş bir okuma deneyimi sunuyor. Weber ve Durkheim: Metodolojik Bir Karşılaştırma / Henrik Jensen / Çeviren: Deniz Boyraz / Dergâh Yayınları / 154 s. “Weber ve Durkheim: Metodolojik Bir Karşılaştırma”, Max Weber ile Émile Durkheim’ın metodolojilerinin sistematik, karşılaştırmalı bir analizi. Henrik Jensen, Weber ve Durkheim’ın Protestan Ahlâkı ve İntihar’da sırasıyla Protestanları ve Katolikleri nasıl analiz ettiklerini ortaya koyuyor. Weber ve Durkheim’ın birbirinden oldukça farklı analiz biçimleri, daha sonra ikisinin metodolojik ilkelerini ve bakış açılarını açıklamada ve karşılaştırmada kullanılarak sosyolojik ve sosyal bilim analizlerinde; ‘Sosyolojinin konusunu ne oluşturur?’, ‘Topluma yönelik bilimsel bir bakış açısı geliştirirken ne tür imkânlara ve kısıtlamalara sahibiz?’ gibi temel soruları gündeme getiriyor. Prendiluna / Stefano Benni / Çeviren: Sema Baykal / Cumartesi Kitaplığı / 224 s. Prendiluna için görevlendirilen hayalet kedi, bir gece insanlığın kaderini etkileyecek bir görev alır. Diecimianlar, On Erdemli’ye teslim edilmelidir. Bütün bunlar gerçek mi yoksa hayal mi? Okur bu noktadan sonra çılgın bir adamın sayıklamalarında mı, yoksa zamanımızın acımasız gerçekliğinde mi olduğunuzu asla bilemeyecektir. İtalyan hiciv yazarı ve gazeteci Stefano Benni’nin “Prendiluna” isimli romanı kitapseverlerle buluştu. İtfaiyeci / Joe Hill / Çeviren: Cihan Karamancı / İthaki Yayınları / 700 s. 2000’lerde pek çok yazar korku türünde eserler verip sıradışı işler ortaya koydu. Joe Hill ise bu isimler arssında dünya çapında en öne çıkanı oldu. Her yapıtı modern bir korku klasiği hâline gelen gelen Hill’in “İtfaiyeci”si de hem distopyayla teması hem sosyal medya çağını yansıtması hem de özgünlüğü ile yalnızca bugünün değil, Hill’in de en iyi ya pıtlarından biri olarak gösteriliyor. ‘İtfaiyeci seni kurtarmaya geliyor. Sakinliğini yitirme.’ Tahir Elçi Hikâyesi / Yayına Hazırlayan: Muharrem Erbey / h2o Kitap / 240 s. Muharrem Erbey, yayına hazırladığı “Tahir Elçi Hikâyesi” isimli kitap için şöyle diyor: “Bu proje avukat, insan hakları savunucusu, arkadaş, dost, eş olan sevgili Tahir Elçi’nin biyografisidir. Tahir’i, yaşadığı o acılı coğrafyayı sevenlerine göstermek istedim. Tahir ile birlikte sevdiklerinin çektiklerini, neler yaşadıklarını sizlere göstermek istedim… Kitap hazırlığından bahsettiğim insanların ilk sorusu şu oldu: ‘Tahir nasıl öldürüldü?’ Ben onlara ‘Tahir’in nasıl öldüğünü değil, nasıl yaşadığını yazıyorum’ diye cevap verdim.” Cennetten MahşereOrtadoğu’da Birinci Dünya Savaşı / Roger Ford / Çeviren: Nurettin Elhüseyni / Yapı Kredi Yayınları / 504 s. İstanbul, 1914. Savaşın patlak vermesine sadece birkaç gün vardır. Bir zamanların kudretli Osmanlı İmparatorluğu, tecrübeleri sınırlı yeniyetmelerin elinde ve tek başına kalmıştır. İmparatorluğun Avrupa’daki eski konumuna kavuşmasını isteyen ve bütün diğer çareleri tüketmiş Türk nazırlar muhtemel son hamiye yönelerek Almanya’yla gizli bir ittifaka girer. Ortadoğu’da savaş, Kitabı Mukaddes’e göre cennetin bulunduğu yere bir saldırıyla başlamış ve mahşerin yaşanacağı söylenen yerde sona ermiştir. Bu hikâyenin tamamı tek ve eksiksiz bir kitapta sunuluyor: “Cennetten Mahşere”. Mezopotamya’da şimdiki Irak’ın kurulmasına yol açacak muharebe; Kafkasya’da toprak kazanma kavgası; başarısızlığa mahkum Gelibolu harekâtı; Osmanlı İmparatorluğu’nun çöktüğü Filistin’deki son perde... Kürt Tarihi ve Siyasetinden Portreler / Yayına Hazırlayan: Yalçın Çakmak, Tuncay Şur / İletişim Yayınları / 448 s. Hatırlayamamakla malul bir çağda, unutmakla makulleştirilen bir düzende, ‘yeni’ olanın sorgusuz kabulüyle övünülen bir dünyada yaşıyoruz. Tarihe karşı sorumluluklarımız, kolektif belleğin erozyonuyla toplumsal yaşamın gündeminden çıkmış görünüyor. Elinizde tuttuğunuz, Tuncay Şur ve Yalçın Çakmak’ın titizlikle derlediği “Kürt Tarihi ve Siyasetinden Portreler”, tam da böyle bir problemin üzerine hatırlama, aktarma ve anlatmanın politik savunusuyla giden bir biyografya çalışması. Portreler üzerinden tarihe yeniden bakmayı, bakmakla kalmayıp Kürtlerin entelektüel ve siyasi tarihlerini, çeşitliliğe halel getirmeyen bir bütünlük üzerinden okumayı isteyenler için eşsiz bir başlangıç noktası. Tarihyazımına yeni bir soluk getirmeyi amaçlayan bir çalışma. Freudyen Özne Tutkusu / Bernard Penot / Çeviren: Perge Akgün / Bağlam Yayıncılık / 216 s. Analiz uygulamamızla düzenli olarak doğruladığımız tam da şudur: Bir analizanın varlığının daha iyi bir öznelleşme yönündeki ilerlemesi esas olarak pasifleşme yönünde kapasitesinin daha artmış olmasına bağlı olacaktır. Analistin sağladığı bilgileri daha iyi alma anlamından çok, seansta çağrışımsal olarak gelenlere, ortaya çıkanlara kendini daha çok bırakabilmek anlamındadır. Analizan bu yolla gelişimi sırasında ona kaydolan anlamlı izlere gerçekten boyun eğmiş olduğunu tanıyabilecektir. Öyleyse bilinçdışı, hayatta kalmasını borçlu olduğu bu ‘Öteki’ ile birlikte üretilir. Bernard Penot’nun kaleme aldığı “Freudyen Özne Tutkusu”, bilinçdışı ve ‘öteki’ arasındaki bağlantıya yoğunlaşıyor. Gündoğan’da Bir Kış / Refet Özkan / Heyemola Yayınları / 160 s. ‘Çocukluğumda yediğim kirazın/ tadını damağımda taşırım/ kiraz mevsimi damağım kaşınır/ kollarımı açsam da/ birini kucaklasam/ yüreğim ferahlar mı/ günlerden pazarı sevdim/ karım evde ben evde/ gurbet yoluna düşenler/ bilir özlemin tadını...’ Refet Özkan’ın “Gündoğan’da Bir Kış”ı okurlarla buluştu. Kimya – Kısa Bir Giriş / Peter Atkins / Çeviren: Ferhat Sarı / Ginko Bilim Yayınları / 110 s. Ünlü İngiliz kimyacı Peter Atkins, “Evreni Yöneten Dört Yasa” ve “Galileo’nun Parmağı” gibi kitaplarından sonra okurların karşısına bu kez “KimyaKısa Bir Giriş” ile çıkıyor. Atkins bu kitapta kimyanın ne olduğuna dair kısa ama kapsamlı bir özet sunuyor. Kimyanın temel kavramlarını, ilkelerini, geleneksel ve yeni nesil uygulamalarını teknik olmayan ve herkesin anlayabileceği bir dilde anlatan Atkins, çoğumuzun kimya ile ilgili okul günlerinden kalma kötü anılarını silmeyi hedefliyor. Atkins, kimyanın insanlığın iyiliği için kullanıldığında başardıklarına ve başarabileceklerine dikkat çekiyor. n 26 13 Aralık 2018 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle