Katalog

VİTRİNKIDtaEpKİLER Yirminci Yüzyıl Filmini İzlediğim Akşam ve Başka Küçük KeşiflerNobel Konuşması / Kazuo Ishiguro / Çeviren: Özlem Yüksel / Yapı Kredi Yayınları / 48 s. “Büyük bir duygusal güce sahip romanlarında, dünyayla bir bağlantımız olduğu yanılsamasının altında yatan dipsiz uçurumu açığa çıkardığı” gerekçesiyle 2017 Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen Kazuo Ishiguro; Nobel konuşmasında, yazarlık hayatının dönemeçlerini ve sihirli keşif anlarını romanlarından alıştığımız yalınlık ve vuruculukla okurlarla paylaşıyor. Eleştiri Terimleri Sözlüğü / Ö. Faruk Huyugüzel / Dergâh Yayınları / 604 s. Ö. Faruk Huyugüzel’in kaleme aldığı Eleştiri Terimleri Sözlüğü, edebiyat dünyamızda öteden beri eksikliği hissedilen “edebiyat eleştirisi terimleri sözlüğü” ihtaiyacını bir ölçüde de olsa giderebilmek maksadıyla hazırlandı. Uzun yıllara yayılan bir çalışmanın ürünü olan bu kitabın asıl amacı; edebiyat öğrencilerine ve edebiyat araştırıcılarına edebiyat ve daha çok modern edebiyat eleştirisinin temel kavramları ve edebiyat eleştirisi tipleri hakkında özlü bilgiler verebilmek, böylece bizde yeni kullanılmaya başlanan modern eleştiri terimlerinin doğru ve yerinde kullanılmasına yardımcı olup birtakım yeni eleştiri terimlerinin kullanımını da yaygınlaştırmak. Yıldız Kumarhanesi ve Mercan Altunyan Çetesi / Murat Çulcu / E Yayınları / 320 s. 12 Eylül 1927’de, bir yıl kadar önce hükümetin kararı, Reisicumhur’un onayı ile ilk ruleti İstanbul Belediye Başkanı Muhiddin Bey tarafından çevrilerek hizmete sokulan ‘Yıldız Kumarhânesi’, savcılar ve polisler tarafından çepeçevre kuşatılarak basıldı. Kumar paralarına el konuldu. Sosyeteye mensup seçkinlerden ve çoğunluğu tanınmış işadamlarından oluşan ‘kumarcıların’ hepsi, mahkemeye sevkedilmek üzere ‘nezaret altına’ alındı. Kumarhâne bir daha açılmamak üzere mühürlenerek kapatıldı. Murat Çulcu, kitabında okurları âdeta bir zaman tüneline sokup doksan bir yıl önceye götürüyor. Zamanın konuşulan dili ve gazeteci diliyle konuya dair her şeyi yeni baştan yaşatıyor. Yıldız Kumarhanesi ve Mercan Altunyan Çetesi, dört başı mamur tarihsel bir olay ve nitelikli bir belgesel polisiye. Alçak Basınç / Semih Tuğrul / Can Yayınları / 272 s. Semih Tuğrul’un 1977’de yazdığı ve ilk defa yayımlanan romanı Alçak Basınç; aşkın, deliliğin, gençliğin hem insanlar hem de milletler için ne kadar yıkıcı olabileceğini gösteriyor. Osmanlı’nın son yıllarıyla başlayan roman, okuru 1950’lerin ortalarına kadar taşıyıp bir Türkiye tablosuyla baş başa bırakıyor. İstanbullu, kentli bir ailenin yarım yüzyıl içinde yaşadıklarının ülkedeki gelişmelerle harmanlandığı Alçak Basınç’ta; İstanbul’un işgalinden Atatürk’ün ölümüne, Demokrat Parti iktidarından 67 Eylül’e birçok toplumsal olay, kahramanların gözünden anlatılıyor. Dost Mektuplar / Yayına Hazırlayan: Yaşar Nabi Nayır / Varlık Yayınları / 328 s. Yazarların kişiliğine ışık tutacak mektupları seçmiş Yaşar Nabi. Ama Abdülhak Şinasi Hisar, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Reşat Nuri Güntekin, Nahit Sırrı Örik, Nurullah Ataç, Ahmet Kutsi Tecer, Bekir Sıtkı Kunt, Sabahattin Ali, Sait Faik Abasıyanık, İlhan Tarus, Sabri Esat Siyavuşgil, Ziya Osman Saba, Cahit Sıtkı Tarancı ve Orhan Kemal’in kaleme aldığı satırlar, sadece kendi özel hayatlarını değil, unutulup gitmiş bir incelikler dünyasını, yeni Türk edebiyatının kuruluş aşamalarını da aydınlatıp sıcaklığıyla okuru sarıyor. Nasıl Bir Zamanda Yaşıyoruz? / Jacques Ranciére / Çeviren: Murat Erşen / Metis Yayınları / 64 s. Filozof Jacques Rancière ile yayıncı ve aktivist Eric Hazan; demokrasiyi, temsili sistemin demokrasi olup olmadığını ve “popülizm”i tartışıyor, “sınıf mücadelesi” ve “tahakküm” gibi kavramlara dönüyor. İkili tahakküme karşı son on yıl içinde dünyanın pek çok yerinde patlak veren halk hareketlerini, “isyanlar”ı başarılı ve başarısız yönleriyle ele alırken ufuklarında hep başka bir dünyanın nasıl mümkün olabileceği var: “Geleceği yaratan sadece şimdiki anlardır ve bugün için hayati mesele, eşitliksizlik yanlısı mantıklar tarafından önerilen algı, düşünce, yaşam ve ortaklık tarzlarına mesafe almayı sağlayan tüm ayrılık biçimlerini geliştirmektir. Onlara birbirleriyle karşılaşma ve bir eşitlik dünyasından fışkıran gücü yaratma imkânı vermek için çaba göstermektir.” Hasta Olmaya DairHasta Odalarından Notlar / Julia Stephen, Virginia Woolf / Çeviren: Volkan Atmaca / Everest Yayınları / 80 s. Virginia Woolf’un Hasta Olmaya Dair adlı metniyle annesi Julia Stephen’ın Hasta Odalarından Notlar’ını bir araya getiren bu kitap, edebiyat tarihinde ilk kez, bu iki önemli figürün benzersiz yazınsal diyaloğunu gözler önüne seriyor; farklı deneyimlere sahip iki kadının “hastalık” üzerine düşüncelerini yansıtıyor. Stephen zaman zaman ironik bir dille, hastalığa, yardımseverin perspektifinden bakarken Woolf, etkileyici ve cüretkâr denemesinde, “acıyı betimlemek için yeni bir dil icat etmemiz gerekir” diyerek hastalıkla ilgili tabulara değiniyor ve “dünya ile ilişkimizi yeniden gözden geçirmemiz için bunun bir fırsat olduğunu” dile getiriyor. Sürgün ve MülteciKalbim DADA’da Kaldı / Lee Harwood / Çeviren: Deniz Kurt / SUB Yayın / 26 s. Dadacılık, Zürih’te doğan ve 1916’ya taş çatlasa 1923’e kadar süren kısa ömürlü, anarşist bir sanat akımıydı. Birçok kişinin gözünde, ki bunlara sanat tarihi meraklıları da dâhil, hepsi bundan ibaretti. Belki ilk “karşı sanat” akımı olarak görüldüğünü ve Sürrealizmin babası olduğunu ekleyenler de çıkacaktır. Fakat böyle genellemeler sonucunda detaylar bulanıklaşır ve sorun baş gösterir. Sorun, bu akımın temsil ettiği son derece özel ve kendine özgü nitelikleri anlayabilmektir. Dada hareketi, tezatlar ve karmaşıklıklarla doluydu ve Dadacılığın tarihi kronolojisine takılıp Dada’nın özünü gözden kaçırmak işten bile değildir. Lee Harwood, metninde Dada’nın tarihini “evelemeden gevelemeden” anlatıyor. Kapital’i Topraktan Çıkaranlar / S. Serpil Güvenç / Yazılama Yayınevi / 218 s “Anlatılan senin hikâyendir...” Marx, Kapital’in birinci baskısına yazdığı önsözde, okura böyle seslenmişti. Serpil Güvenç, yazarının doğumundan 200, yayımlanmasından 151 yıl sonra Kapital’in öyküsünü anlatıyor: 1867’de Almanya’da başlayan yolculuğun izini süren Güvenç, Marx’ın başyapıtının nasıl yazıldığı, nasıl yayımlandığı, farklı ülkelere nasıl ulaştığı ve bu ülkelerin halklarının dillerine hangi zorluklarla tercüme edildiğini anlatırken kendi tanıklıklarını da aktararak bu yolculuğun Türkiye ayağına özel bir önem veriyor. Aşkta ve Kavgada Solmaz Hanım’la Bir Ömür / İlhan Berktay / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 414 s. Üç ayrı şehirde geçen çocukluk. 1949’da, İTÜ’de, İstanbul Yüksek Tahsil Gençlik Derneği’ne üyelikle adım atılan siyasi mücadele yılları. 1951 tevkifatı. Harbiye, Sultanahmet cezaevleri. 67 Eylül. Mücadeleyle kazanılanlar, verilen kayıplar, izler, geriye kalanlar... Dostlar... İnşaat mühendisliği alanında profesör olmaya varan akademik kariyer. İnşaat Mühendisleri Kongreleri, 12 Eylül öncesinin siyasi cinayetleri. 1974’ten bugüne eksilmeyen Bodrum zamanları. Kitabı Türkiye’nin bir döneminin gerçek tarihi olarak da okuyabilrsiniz. “Mücadeleciler”Mücadele Birliği (19641980) / Ekin Kadir Selçuk / İletişim Yayınları / 264 s. Türkiye sağının belki ülkücüler ve İslâmcılar kadar “meşhur” olmayan fakat çok etkili, biraz da “gizemli” bir hareketinin portresini çizen bir kitap “Mücadeleciler”. 19641980 döneminde Mücadele Birliği derneğinde örgütlenen, Yeniden Millî Mücadele dergisini ve Bayrak gazetesini çıkartan “Mücadeleciler”, milliyetçimuhafazakâr cenahta kendine bir yer açtı. Antikomünizm, Siyonizm, Batı’ya karşı müteyakkız ve beka kaygısıyla hassaslaşmış bir milliyetçilik, “yabancılaşmış” aydın meselesi gibi dönemin sağının temel davalarını, “İlmî Sağ” doktriniyle kapsama iddiasındaydılar. Ekin Kadir Selçuk, “Mücadeleciler”in ideolojik portresiyle beraber sosyal ilişki ağını otoriter teşkilat kültürünü, iklimini de zengin ayrıntılarıyla tasvir ediyor. Büyük GökbilimcilerBatlamyus’tan Kopernik’e / Robert S. Ball / Çeviren: Ahmet Eliuz / Maya Kitap / 288 s. İnsan, çok eski tarihlerden bu yana birçok sorunun cevabını gökyüzünde aramış, bu arayış, insanı gökyüzünü izlemeye sevk etmiştir. En sabırlı gözlemciler, görkemli keşiflerle insanlığı aydınlatmış ve isimleri günümüze kadar ulaşmıştır. Kendi zamanına kadar gelen astronomi bilgilerini bir araya getirip kitaplaştıran ve ilk defa Dünya merkezli bir gezegenler sistemi fikrini ortaya atan Batlamyus’tan Güneş’in gezegenler sisteminin merkezi olduğunu söyleyen Copernicus’a dünyanın yuvarlak olduğunu öne sürerek kiliseyi karşısına alan Galileo’dan yerçekimini keşfeden Isaac Newton’a on sekiz gökbilimcinin sıra dışı hayat hikâyesi ve keşifleri yer alıyor kitapta. n 22 1 Kasım 2018 KItap