Katalog

KItap VİTRİNDEKİLER Kenarda Kalmış / Halit Ziya Uşaklıgil / Everest Yayınları / 272 s. “Kurucu” bir yazar Halit Ziya Uşaklıgil. Üretimini tek bir türde sınırlamayan, birçok şey üzerine düşünen, yazan, araştıran bir “zor zaman” entelektüeli. Uşaklıgil “Biz yırtık cübbesini başının üstüne çekerek kıvrılıp ayazda yatarken, setresinin deliklerinden yıldızları seyretmekle iktifa eden bir şair tıynetindeyiz” diyor. Kenarda Kalmış, hakiki bir “keşif” olarak okurun karşısında; Uşaklıgil’in yayımlanmamış yazılarından oluşuyor. Güneş Yalnız Dirileri IsıtırOktay Rifat’ın Şiirleri Üzerine / Alphan Akgül / Yapı Kredi Yayınları / 136 s. Alphan Akgül, Güneş Yalnız Dirileri Isıtır’da Oktay Rifat’ın şiirlerini anlamaya basit ama anlamlı bir soruyla başlıyor: İnsan nasıl düşünür? Bulduğu ilk yanıt: “Benzetme ve kıyas yaparak!” İster ilkel ister modern çağlarda olsun, insan benzetme ve kıyas yapar, varlıkları sınıflandırır. Oktay Rifat’ın şiirlerinin ağırlık merkezi de işte burası: Güneş kimi zaman bir Tanrı, kimi zaman bir hükümdar, kimi zaman da sadece Güneş’tir ama bir bisiklet tekerine, bir şamdana, bir köpeğe benzeyen bir Güneş... Alphan Akgül, Oktay Rifat’ın şiirlerini incelerken bir yandan da şiiri ortaya çıkaran düşünce tarzını yakalamayı hedefliyor; bir bakıma “şiir felsefesi” yapmaya çalışıyor. Orada Bir Yerde / Engin Türkgeldi / Can Yayınları / 94 s. “Çenemde demir halatlar vardı sanki, tek tek, yavaş yavaş koptuklarını duyuyordum. Üzerimdeki adamın ağırlığından nefesim bağırmaya yetmiyordu. Cansız bir inleme sürünerek ancak çıktı ağzımdan. Pas tadı geliyordu belli belirsiz. Gözlüklü, dişime asılmaya devam ediyordu. En sonunda bir çatırtı duydum, çene kemiğim parçalanmıştı sanki. İçimde bir boşluk hissettim.” Engin Türkgeldi’nin Orada Bir Yerde’si, bir öykü dünyası çıkarıyor karşımıza. Alabildiğine görsel, dünya edebiyatının tanıdık öykülerine ve atmosferine göndermelerle ilerleyen, fantastiğin kıyısında bir öykü dünyası bu. Terk edilmiş kasabalar, köleler, peygamberler, cüceler, krallar ve dağ bayır dolaşan bilge kişiler… Masallar ve Gerçekler Ülkesi Anadolu / Ahter Kutadgu, Bülent Demirbudak / Doğan Kitap / 210 s. Anadolu topraklarında tarih boyunca canlı cansız varlıklar acısıyla tatlısıyla ortak bir yaşam sürmüş, ortak bir kaderi paylaşmış. Ahter Kutadgu ile Bülent Demirdurak, Anadolu’nun duygusunu, mirasını ve güzelliklerini hikâyeler, efsaneler, tarihî ve çağdaş kişiliklerden yola çıkarak aktarıyor, aynı toprağın çocuklarının binlerce yılda oluşan köprüleri yeniden kurması gerektiğinin altını çiziyor. Paris / Mine G. Kırıkkanat / Kırmızı Kedi Yayınları / 180 s. “Büyük kentler insan gibidir. Mangal gibi yürek ister onları sevmek için. İğrençlik ve güzellikleri, cücelik ve yücelikleriyle kucaklamak gerekir. Sabahları Paris’te uyanmak heyecan vericidir. Gözünüzün kucaklamaya yetmediği koca kent, dev bir dizelin muhteşem temposuyla homurdanmaktadır. Gece düşen nabız, sabah beşe doğru güçlenir...” Mine G. Kırıkkanat, dünyanın en romantik kentini, Paris’i anlatıyor. Kafelerinden kiliselerine, tarihinden siyasi geçmişine, şehre dair ne varsa paylaşıyor. Sem / Çiğdem Aldatmaz / Alakarga Yayınları / 164 s. Gizli bahçesinde zehirli bitkiler yetiştiren kadının başlattığı bir hikâye Sem. Ama hikâyeyi o bitirmiyor çünkü kitapta her karakterin tek başına okunabilen bir öyküsü var. Kitabın ilk bölümü “Karanlık Fırın Sokağı”, umulmadık karakteriyle novella, ikinci bölümü “Şimdiki Zamanın Rivayeti” ise akışını arayan bağımsız bir kurgu olma özelliği taşıyor. Ölen Hayvan / Philip Roth / Çeviren: Can Kantarcı / Monokl Yayınları / 110 s. “1999 Noel’i. O gece Consuela’yı gördüm rüyamda. Yalnızdım, başına bir şey geldiğini görünce onu aramam gerektiğini düşündüm. Ama telefon rehberine baktığımda ismi yoktu. Neyse, bir hafta sonra, yılbaşı gecesi salonumda tek başıma oturuyordum. Yanımda bir kız yoktu, kasten yalnızdım ve piyano çalıyordum çünkü bin yıl kutlamalarını görmezden gelmek istiyordum. Herhangi birisine özlem duymadığınızı varsayacak olursak, yalnız yaşamak, gücünü kendisinden alan bir zevk olabilir ve benim o gece planladığım da bu zevkti.” Philip Roth, Ölen Hayvan’la kitapseverlerin karşısında. Sığıntı / Alper Akçam / Abis Yayınları / 302 s. Sığıntı, Alper Akçam’ın beşinci romanı. “Ben anlatmaya çalışmazsam hiç anlatılmadan kalacağını hissettiğim için yazıyorum” diyen John Berger’dan esinlenip devam ediyor. “Okurlarıma gizli bir yetimler ittifakı öneriyorum… Birbirimize yetim yıldızlar gibi göz kırpalım ve tüm hiyerarşileri reddedelim… Korkmayın; evrendeki yıldızlardan fazlası da hiçbir takım yıldıza ait olmayan yetim yıldızlardır. Yetim yıldızlar, takım yıldızların hepsinden fazla ışık verirler…” Sığıntı’da bir yetim yıldız var; Gülay… Akçam, Gülay’ın hikâyesini anlatıyor kitabında. Sonsuz Dikkat Dağınıklığı / Dominic Pettman / Çeviren: Yunus Çetin / Sel Yayıncılık / 126 s. Sosyal medyaya öylesine odaklanmış haldeyiz ki dikkatimizi başka bir şeye yoğunlaştırmak artık büyük mesele. Yapılması gerekenler kenarda beklerken her tür ekran vasıtasıyla sürdürdüğümüz kesintisiz çevrimiçi hayatlarımızda büyük bir irade savaşı veriyoruz. Dominic Pettman, Sonsuz Dikkat Dağınıklığı’nda, internetin ve sosyal medyanın yarattığı yeni ilişkilenme ve toplumsallaşma biçimlerini ele alırken bu bitmek bilmez gezinti hâlinin ne tür bir birey yarattığı ve sosyal medyayla ilişkilenmenin siyasi dönüşümlere ne türden bir etkisi olduğu gibi sorulara cevap arıyor. Onun Sırrı / Michael Robotham / Çeviren: Mehmet Gürsel / hep kitap / 456 s. Agatha Londra’nın banliyösünde yaşayan genç bir kadın. Yakında doğum yapacağı için çok mutlu. Ancak bebeğin babasının bundan haberi yok ve artık Agatha’yı istemiyor. Genç kadının en büyük arzusu ise bir aile kurmak. Tıpkı kendisi gibi hamile olan, kocası ve çocuklarıyla mutlu bir yaşam süren Meghan gibi. Psikolojik gerilim temalı kitapların yazarı Michael Robotham’ın kaleme aldığı Onun Sırrı’yla okurların karşısında. Tepedeki OkulRobert Kolej’in Üç Yüzyılı / Cem Akaş / NMC Televizyon ve Reklamcılık / 720 s. Tepedeki Okul yalnızca bir okul tarihi değil, aynı zamanda bir Türkiye tarihi. Türkiye’nin Amerika’yla ve Avrupa’yla ilişkileri ve Türk siyasetinin şekillenmesi ile ilgili ancak tahmin yürütülen alanlarda somut belgelerle ilginç açılımlar getiriyor. Siyaset ve eğitim tarihçileri gibi uzmanlarının yanı sıra tarihe meraklı okur kitlesini de illgilendirecek bir içeriğe sahip. Cem Akaş, kitapla okurun Robert Kolej’in tarihe tanıklık etmesini sağlamasının yanında okulun, bizzat tarihin yapılmasına nasıl katkıda bulunduğunu araştırırken on dokuzuncu, yirminci ve yirmi birinci yüzyıllarda Türkiye’nin en iyi okullarının başında gelmesinin nedenlerini de gözler önüne seriyor. Kitapta aynı zamanda 1840’lardan bugüne seçilmiş fotoğraflar yer alıyor. Büyük Filozoflardan 100 Önemli Aforizma / Laurence Devillairs / Çeviren: İsmail Yerguz / Say Yayınları / 160 s. Bazen baştan çıkarıcı, bazen manipülatör, bazen provokatör, bazen anlatıcı bazen de yol gösterici olarak karşımıza çıkan filozoflar kendine özgü yöntemleriyle hayatın içinde felsefeyi, felsefenin içindeyse hayatı arar. Sokrates’in “Kendini bil”, Sartre’ın “Cehennem başkalarıdır”, Diogenes’in “Gölge etme başka ihsan istemem”, Descartes’ın “Düşünüyorum, öyleyse varım” gibi tarihe yön veren aforizmalarını açıklayan bu seçki, felsefe meraklılarını düşünsel bir yolculuğa çıkarmayı vaat ediyor. Aileye Rağmen Birey Olmak / Aylin Göçmen / Siyah Kuğu Yayınları / 200 s. Hayat tercihlerimizi belirleyen, ailemiz tarafından nasıl bir tutumla ve hangi mesajlarla büyütüldüğümüzdür. Hayatımız boyunca; bir zamanlar bizi ailemizin gördüğü şekilde görecek, anne babamızın davrandığı gibi davranacak insanları kendimize dost seçer, sevgilimizde, eşimizde çocukluk senaryolarımıza karşılık gelen karakterleri arar, geçmişimizden yansımalar bulmaya çalışırız. Aileye Rağmen Birey Olmak, okurun çocuk yetiştirme sürecinde annebabaların ve toplumun yaşam biçiminin etkilerini açıkça görmesini sağlamayı amaçlıyor. n 20 6 Temmuz 2017 KItap