Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KItap KİTAPÇI Hazırlayanlar: AYTÜL Akal, ÇİĞDEM Gündeş, MAVİSEL Yener Duvarda 3 Hafta / Füsun Çetinel / Günışığı Kitaplığı / 2017 / 204 s. / 11 + Melisa, İstanbul’da yaşayan bir lise öğrencisidir, en büyük hayali Amerika’da bir üniversite eğitim görmektir. Yakın arkadaşları Ceren ve Mısra da aynı hayali kurar, üç genç bunun için her olanağı değerlendirir. Ancak Melisa’nın annesinin işinden ayrılmasıyla planları biraz değişir. Melisa, artık bir burs bulmak zorundadır. Bu yüzden ailesinin ısrarıyla Almanya’da bir çalışma kampına gider, Ceren ve Mısra ise Los Angeles’a… Melisa o güne dek elini sıcak sudan soğuk suya sokmamıştır. Babasının prensesidir ve şimdi neyle karşılaşacağını bilmediği bir kamp için tek başına yoldadır. Arkadaşları Amerika’da eğlenip gezerken kendisinin çalışmak zorunda olduğu düşüncesi bile onu huzursuz eder. Bunlar yetmezmiş gibi yolda başına gelenler iyice moralini bozar. Melisa kampın koşullarını ve yapılacak işleri öğrenince oradan hemen kaçıp kurtulmak ister. Diğer gençlerle tanışırlar ilkin. Koreli genç kız Rina, Fransız Raphaélle, Meksikalı Diana, İspanyol Enrique ve Claudia, Ukraynalı Saşa ve Oleh. Duvarda 3 Hafta, gençlerin kendini ve dünyayı tanıma süreçlerini bir duvar işçiliği çerçevesinde anlatan sürükleyici bir roman. Değer yargılarını, ön yargılarımızı, kültürel farklılıklarımızı ve onları bir zenginliğe çevirmenin kazanımlarını, aşkı, sevgiyi, dostluğu, paylaşma duygusunun verdiği huzuru son derece akıcı bir biçemle anlatıyor. “Birey” olabilmenin önemini ama bireysellikten sıyrılıp “ekip” olabilmenin güzelliğinin altını ustalıkla çiziyor. Suki’nin Kimonosu / Chieri Uegaki / Resimleyen: Stéphane Jorisch / Çeviren: Dila Altındiş Balcı / Bir Kitap Yolla / 2016 / 32 s. / 5 + Birinci sınıfa başlayan Suki, okula babaannesinin verdiği kimonosuyla gitmek ister. Ablaları, okulun ilk gününde havalı bir şeyler giymesi gerektiğini söylese de Suki onları dinlemez. Mavi kimonosu ve parmak arası terlikleriyle yola koyulur. Ablaları yol boyunca onu tanımamış gibi yapar, okula varır varmaz da Suki’den uzaklaşır. Okulda, Suki’nin giysilerinin gülünç olduğunu söyleyip onu yarasaya benzetenler olur. Ama Suki giysisiyle çok mutludur, alaylara aldırmaz. Öğretmen sınıfta öğrencilere kendilerini tanıtmasını ve yazın yaptıklarını birbirine anlatmasını isteyince Suki, babaannesiyle gittiği sokak festivalini canlandırır. Ne tuhaftır ki okul dönüşünde kimse ablaları Mari ve Yumi’nin giydiği yeni kazağın ya da havalı ayakkabıların farkında bile olmamıştır. Sadece Suki değil, okur da gülümser ablaların bu yakınmalarına. Suluboya resimleriyle yumuşacık, naif bir öykü. Endişeli / Isabel Thomas / Resimleyen: Clare Elsom / Çeviren: Onur Özbek / 1001 Çiçek Kitaplar / 2017 / 24 s. / 5 + “Duyguları Anlamak” dizisi, çocuklara olduğu kadar yetişkinlere de katkı verebilecek yedi kitaptan oluşuyor. Kişileri mutsuz eden, sosyal yaşama katılmasına engel olan duyguların nedenleri, doğru sorular ve etkin yanıtlarla çözülebilir. Diğer kitapların konuları: Öfkeli, Duyarlı, Mutlu, Kıskanç, Gururlu, Utangaç. Bu başlıkların içinde sizi yaşamınızdan alıkoyan, rahatsız eden ya da kaynağına inmek istediğiniz bir duygu varsa hemen kitabı edinin. Bu kitapta, endişelerimizi nasıl anlayacağımız, duygularımızı nasıl ifade edebileceğimiz konusu ele alınmış. Sadece bireyle sınırlı kalmayıp başkalarının duygularını anlamada da yol gösterici soru ve yanıtlarla “endişe” yaşayanların hayatını kolaylaştıracak ipuçları veriyor. Örneğin; “Endişe nasıl bir duygudur?”, “Endişelerle nasıl başa çıkabilirim?”, “Neden endişelerimle başa çıkmalıyım?”, “Endişe hisseden birine nasıl yardım edebilirim?” sorularının hemen ardından, uygulanabilir öneriler getiriliyor. Bir Ayağı Yerde Bir Ayağı Gökte Şiirler / Aytül Akal / Resimleyen: Mustafa Delioğlu / FOM Kitap / 2017 / 72 s. / 6 + Aytül Akal, şiir denizine bir kitap daha armağan etti. Bu kitaptaki eğlenceli şiirleri çocuklar çok sevecek. Görme, duyma, koku ve tatma, dokunma duyularını imgelerle harmanlayarak büyülü bir yolculuğa çıkıyoruz dizelerde. Akal, merak uyandıran, eğlendiren şiirleri nakış gibi içtenlikle işlerken konularını çocukların ilgi alanlarından seçerek onlarla gizli bir anlaşma yapıyor sanki. Delioğlu’nun çizgileri ile güzelleşen kitap, iki bölüm hâlinde sunulmuş. İlk bölüm “Yerde” adını taşıyor. İzlek olarak yeryüzündeki canlıları gördüğümüz bu bölümün ardından “Gökte” bölümü geliyor. Bu kez izlek, gökyüzü. Fırtına, dolu, yağmur, sis, ay, gece ve nicesi bu şiirlerle gülümsüyor çocuklara. Tadımlık olsun diye, “Gök Taşı” adlı şiiri paylaşıyoruz sizinle: “Pırıl pırıl bir gecede / Gök taşı yolunu şaşırıp / Düşse atmosfere / Alev alev yanarken / Kayıp gitse gecede / Dilek dilesem / Gerçekleşse…” (s. 66). Bu kitap galiba sihirli! Hangi sayfasını açarsanız açın size gülümsüyor… Yetenek(Siz) / Gordon Korman / Çeviren: Duygu Özcan / Bilgi Yayınevi / 2017 / 244 s. / 10 + Sadece başlıkta değil, ara bölümlerde de kullanılan “siz” ve “sız” yokluk ekinin bir anlamı aktarmada ne kadar etkili olduğunu fark etmek sizi şaşırtabilir. Öte yanda, Donovan Curtis adı henüz size bir şey ifade etmese de öğretmenlerine, ailesine ve arkadaşlarına sormuş olsanız yine şaşırtıcı, hatta çelişkili yanıtlar alabilirsiniz. İyisi mi, bu romanı hemen okumaya başlayın, zaten elinizden bırakamayacaksınız. Öyküsünde yer alan kahramanların bakış açısıyla bölüm bölüm ilerleyen bu ilginç romanın konusu kısaca şöyle: Donovan aklına estiğini düşünmeden yapan, her zaman çizgiyi aşan ve yaptığı eşek şakalarıyla sık sık ceza alan bir öğrencidir. Ailesi bile onun bir “ahmak” olduğu konusunda hemfikirdir. Ancak tuhaf bir karışıklık yüzünden bu yeteneksiz oğlanın kendini Üstün Yetenekliler Akademisi’nde bulmasıyla başlayan macerada Donovan, zekâ seviyesi 200’e ulaşan yeni arkadaşları ve öğretmenleri arasında “normal” bir öğrenci olarak barınabilecek mi? Eski okuluna dönmenin hayatını kolaylaştıracağını düşünebilirsiniz, ancak işlediği son suç yüzünden başı beladadır. Okul yöneticisi Dr. Schultz, okuldaki Atlas heykelinin sırtında taşıdığı küreyi düşürerek büyük bir kazaya neden olan, adını hatırlamadığı ancak görürse kesinlikle tanıyacağı öğrencinin peşindedir. Kim olduğunu anlamışsınızdır... Bu yüzden Donovan’ın gizlenebileceği bir yer gerekir ve bunun için her şeyi yapabilir. Gerekirse hamile ablası Katie’yi şantajla üstün zekâlıların ders programına girmesi için zorlayabilir. Sınıf arkadaşlarının yarışma için hazırladığı robot için bile yapabileceği şeyler olabilir. Onun yeteneksiz olduğundan kuşkulanan öğretmenlerinin tekrarlamak istediği sınavda ne yapacak acaba? Üstün Yetenekliler Akademisi Donovan’ı değiştirebilir mi, yoksa o “normal” oluşuyla mı birey haline gelecek? Ah Kuşlar Vah Kuşlar / Nursel Erdoğan / Resimleyen: Seçil Çokan / YKY / 2017 / 56 s. / 69 Kırlangıç ailesinin artık sıcak ülkelerdeki yuvasına dönme zamanı gelmiştir. Yavru kuş ve annesi, sürüyle birlikte göç yolculuğuna çıkar. Rüzgâr, yağmur, yangın, büyük şehirlerin ışıkları ve yüksek binalar işlerini zorlaştırsa da yılmadan uçarlar. Küçük kuş, cam binanın camına çarpıp kanadını acıtır. Zehirli duman çıkaran bir fabrikanın üzerinden uçarlar. Sürünün başındaki büyükanne, gidecekleri yeri bulacak mı? Yoksa özledikleri yemyeşil kırlar, ağaçlar ve gölün yerinde yeller mi esiyor? Kemal’in Brüksel Günlüğü / Özge A. Lokmanhekim / Resimleyen: Gökçe Eke / Altın Kitaplar / 2016 / 32 s. / 8 + Kemal ve Defne yakın arkadaştır. Aileleri kısa bir gezi için Belçika’nın başkenti Brüksel’e gideceklerini söylediğinde ikisi de çok heyecanlanır. Yola çıkmadan önce ve yolculuk boyunca Brüksel ile ilgili araştırma yapar, gezi rehberini incelerler. Şehre varınca ilk durakları kent merkezi olarak bilinen Büyük Meydan olur. Burada iki arkadaşı güzel bir sürpriz bekler. Bunca gezip tozunca insanın karnı acıkmaz mı? Belçika denince ilk akla gelen kuşkusuz çikolatadır. Kemal ve Defne de bu leziz çikolatalardan bol bol yer. Karınlarını doyuran arkadaşlar bu kez Çizgi Roman Müzesi’ne gider. İki arkadaşın Brüksel gezisi çok eğlenceli, aynı zamanda bilgilendirici. Dizinin diğer kitabı Kemal’in Londra Günlüğü de sizi bekliyor. Kitabın sonunda iki arkadaşın gezi anılarından hazırlanmış çıkartmalar belki sizin günlüğünüzü de renklendirir. Bir de boyama kitabı olan bu eğlenceli gezi öyküsü okurunu bekliyor. Tuhaf Bir Sabah / Fatih Erdoğan / Resimleyen: Fatih Erdoğan / Mavibulut Yayıncılık / 2017 / 32 s. / 3 + “Çocuktum, ufacıktım / Bir susayıp bir acıktım / Dedim: Dede, masal anlat / Dedem dedi: Sen anlat / Ben anlattım, dedem güldü / Bilmem dedem neden güldü…” Bu dizeleri bilmeyen, anımsamayan, duyduğunda ezberinden yinelemeyen yoktur herhalde. Fatih Erdoğan, yeni kitabı Tuhaf Bir Sabah’ta okurlarını bir yandan kıkır kıkır güldürürken bir yandan sanat kavramını anlatıyor. Küçük bir çocuk sabah uyandığında kocaman bir suratın ona baktığını görür. Sonra kocaman ve parlak bir güneş belirir. Derken surat dile gelir; “Keşke şapkam olsaydı. Başıma güneş geçecek…” (s. 4). Bir de şapka çıkıverir ortaya. Ama çocuk bir türlü onu alıp Surat’ın başına koymaz. Surat, acele eder. Ama onun acelesine inat bir saat çıkagelir. Ne dersiniz, Surat o şapkayı giyip güneşten korunabilecek mi? Saat zamana ayak uydurur mu sizce? Zaman nedir peki? Bu öykünün sonunu merak edenlere iyi okumalar diliyoruz. Kitaptaki her figür, ünü bir tablo veya sanatçıya götürecek okuru. Fatih Erdoğan’ın, sanat kavramı tarif etmeden ustaca anlattığı bu kısacık öykü, çok şey fısıldayacak küçük okurların kulağına, belleğine, düşlerine… İyi okumalar! n KItap 1520 Temmuz 2017