Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KItap Renkler... Sesler... Harfler... AYTÜL AKALl ÇİĞDEM GÜNDEŞ lMAVİSEL YENER lMUSTAFA DELİOĞLU Kitap Gölgesi Tunç ve Ayçiçeği Çin’in en tanınmış çocuk kitabı yazarlarından Cao Wenxuan’ın romanı “Tunç ve Ayçiçeği”, tarihsel bir kurmaca. Roman, Wenxuan’ın Türkçeye çevrilen ilk çalışması. MAVİSEL YENER maviselyener@yandex.com www.maviselyener.com İ yi kitaplar bizi kendimize ve dünyaya götürür, Tunç ve Ayçiçeği de böyle bir kitap. Cao Wenxuan, Pekin Üniversitesi’nde Çin Dili ve Edebiyatı profesörü; hem yetişkinler hem de çocuklar için yazıyor. Yazar, Andersen Ödülü’nün yanı sıra İngiltere Pen Ödülü’nün de sahibi. 2005’te yayımlanan Tunç ve Ayçiçeği, Çin’de en çok okunan çocuk kitapları arasında. Tunç ve Ayçiçeği’nin, Türkiye’de de çocukların unutulmazları arasına gireceğini çok iyi biliyorum. Nereden mi? Kendimden! İnsanların çiftçilikle geçimini sağladığı fakir Çin köyünde, saz damlı küçük bir evde yaşayan ailenin dokunaklı hikâyesini anlatan Pearl S. Buck’ın romanı Ana’yı ortaokul yıllarımda okumuştum. Kitabın atmosferi beni büyülemiş, unutulmazlarım arasına girmişti. Tunç ve Ayçiçeği’ni okuyunca o yıllarıma döndüm, benzer coğrafyada geçen bu hikâyenin okurları hangi duygularla yoğrulacağını öngörmek zor değil. Çocukların farklı coğrafyalarda geçen öyküleri okumaya gereksinimi büyük. Bu roman, okurda bir Çin köyünü ziyaret etmiş duygusunu yaratacak; belki de Orta Çin’deki Sarı Nehir’in kuzeyinde yer alan Weining Dağları’nın ortasındaki küçük köyü keşfetme arzusu filizlenecek yüreklerimizde. 240 sayfa boyunca pastoral bir tablodaki küçük ahşap tekneler, ayçiçeği tarlaları, kâğıt fenerler eşlik edecek hikâyeye. Tunç ve Ayçiçeği’nin hem çocuklara hem yetişkinlere söyleyecekleri var. Ro manda, yoksulluğun, mahrumiyetin, zor için ilginçtir bu yaşam. Nehrin öte yaka bir yaşamın üstesinden ailevi bağlılık, an sındaki Damaidi Köyü’ne gitmeyi kafasına layış ve sevgiyle nasıl gelindiği anlatılıyor. koyar, oradaki çocuklarla oynamak ister. Çin Kültür Devrimi (19601970’ler) Babasını ani bir kazada yitirmesiyle be konusunda biraz bilgisi olan yetişkinler, raber ona bakacak bir aileye ihtiyacı olur. romanı bu gözle okuduğunda Ayçiçeği Bu aile, Damaidi’de onu bekler. adlı yedi yaşındaki kızın babasının bir Damaidi’de Ayçiçeği’ni evlatlık al çalışma kampına gönderilmiş sanatçı ol mak isteyen ailenin oğlu Tunç, kendi duğunu hemen fark edecek. Çin Devrimi, dünyasında yaşayan bir çocuktur. Beş Türkiye’deki çocukların bilgi dağarcığında yaşındayken tanık olduğu yangından olmasa da bunun bir önemi yok çünkü beri hiç konuşmaz, köylüler onu “dilsiz” çocuk okurlar, “ağır işçilik” yapmak, diye çağırır. Bu aile çok fakir olmasına toprakları tarıma elverişli hâle getirmek, karşın cömerttir. Ayçiçeği’ne kucak açar, balık yetiştiriciliğini geliştirebilmek için sevgiyle sarmalar, iki çocuk birbirinin en şehirden köye gelen bir ailenin öyküsü ile büyük destekçisi olur. Aile zor zamanlar karşılaşacak. Nehrin bir yanında şehirden geçirecek fakat el ele vererek hepsinin gelenlerin, öte yanında Damaidi Köyü üstesinden gelecektir. Özellikle, ninenin halkının yaşadığını okuyacak. cesaret veren davranışları, fedakârlıkları FAKİR AMA ÇOK MUTLU dikkat çekicidir. Hep sessiz kalmak zorunda olan Ayçiçeği’nin babası çalışma kampına Tunç’un yalnızlığı ile Ayçiçeği’nin yal (kitapta ‘Mektep’ olarak anılıyor) gider nızlığı nasıl hoş bir öyküye dönüşecek ken yanında kızını da götürmek zorunda göreceğiz. Aslında bu hikâye zamansız, kalmıştır. Heykeltıraş olan baba, kırsal sınırsız ve her coğrafyaya ait olabilir, bu kesimin gerektirdiği işleri yapmak, top da Wenxuan’a neden Hans Christian lantılara katılmak zorunda olduğundan Andersen Ödülü verildiğini açıklamaya kızını yalnız bırakır. Başlangıçta Ayçiçeği yeter! İki çocuğun çok fakir ama çok mutlu, cömert bir ailede yaşadığı dostluğu, macera dolu deneyimleri ni okurken şefkat sözcüğünün ger çek anlamı üze rine bir kez daha düşüneceğiz. Wenxuan, aşırı çirkinliklerin ortasında gözle görülür iyi bir şey lerin olabileceğini gösteriyor okura. Kitabın sürprizli sonu düşündürü cü. Roman mutlu Cao Wenxuan’ın romanı ‘Tunç ve Ayçiçeği’nin hem çocuklara mu bitti, hüzünlü hem de yetişkinlere söyleyeceği şeyler var. mü? Orası sizin düş gücünüze kalmış… Bu kitabın acımasız karakteri, akran zorbalığı yapan, şımarık çocuk Gayu gibi görünse de en acımasız karakter aslında doğa. Bilerek “karakter” dedim çünkü romanda doğa bir “karakter” olarak ön plana çıkıyor diyebiliriz. Köyde çıkan fırtınalar, sel baskını, nehrin azgınlığı, çekirge istilası, aç ördekler ve diğerleri, doğanın acımasız yanlarını ortaya koyuyor. İnsanlar, hayatta kalabilmek için önce doğa ile baş etmek zorunda. ÇİNÇEDEN TÜRKÇEYE ÇEVİRİ Wenxuan’ın kimi bölümlerde kullandığı şiirli dili fark ettiğinizde çevirmeni alkışlayacaksınız. Yazarın doğal yaşam ve yerel kültür ile ilgili epeyce ayrıntıya girmesine karşın, çevirmen Nimet Melis Çağlar, dengeyi başarıyla sağlamış, gerekli yerleri dipnotlar ile beslemiş. Yazarlarımız Çinceye doğrudan Türkçeden çevrilirken biz Çin edebiyatını büyük oranda İngilizce, Fransızca ya da Almanca üzerinden yapılan çevirilerle tanımak zorundayız. Fakat Tunç ve Ayçiçeği’nin doğrudan özgün dilinden çevrilmesi büyük şans. Nimet Melis Çağlar’ın, Çin Dili ve Edebiyatı öğrenimi görmesi ve 2012’den bu yana Pekin’de yaşaması, onun Çinceden daha pek çok çeviri yapacağının müjdecisi gibi görünüyor. Türkiye ilk kez, 2012’de 19. Pekin Kitap Fuarı’na katıldığında Çinliler bazı Türk yazarlarımızı kendi dilinde okuma olanağı bulmuştu. Bunun ardından, pek çok yazarımızın yapıtı Çinceye çevrildi. Kültürlerin birbirini tanıması, buluşması açısından da çok önemli olan uluslararası fuarlarda telif ajanslarının önemini yadsıyamayız. Yeri gelmişken ülkemizin dışa açılması adına önemli adımlar atan ve Wenxuan gibi önemli kalemlerin ülkemizde okunabilmesini sağlayan Kalem Ajans ailesini bir kez daha kutluyorum; hem farklı kültürleri deneyimleyebilmek hem de kendimize özgü değerlerimizi yansıtmak için işini Kalem Ajans gibi layığıyla yapan ajanslara ihtiyacımız var. Londra Kitap Fuarı kapsamında, Birleşik Krallık Yayıncılar Birliği (IPA) işbirliğiyle düzenlenen Londra Kitap Fuarı Uluslararası Üstün Başarı Ödülleri’nde, Kalem Ajans’ın kurucusu Nermin Mollaoğlu’nun Edebiyat Ajanı Ödülü’nü kazanması da bu alandaki başarısının kanıtlarından biri. Umarım Wenxuan’ın daha çok kitabı Türkçeye kazandırılır, okurlar onun kaleminin tadını çıkarabilir. n Tunç ve Ayçiçeği / Cao Wenxuan / Çeviren: Nimet Melis Çağlar / FOM Kitap / 2017 / 240 s. / 10 + 14 20 Temmuz 2017 KItap