Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
                        Yıllar
                    
                    
                
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                LEVENT CANTEK VE LEVENT GÖNENÇ’TEN “MUHALEFET DEFTERİ”  ‘Mizahın hasmı ve hempası bellidir!’  Mizah dergilerinin ve pek çoğu içimizden çıkan tiplemelerin bir dökümünü yapan “Muhalefet Defteri: Türkiye’de Mizah Dergileri ve Karikatür”; Akbaba’dan Gırgır’a, LeMan, Penguen ve Uykusuz’a kadar ülkemizde yayımlanmış bütün dergileri etraflıca ele alıyor. Dergilerin perde arkalarını anlatmasının yanı sıra Zalim Şevki, Avanak Avni ve Abdülcanbaz’ın ardındaki yerli, yabancı esin kaynaklarını gösteriyor. Levent Cantek ve Levent Gönenç’in hazırladığı inceleme, mizahın gücünü ve muhalif mizahın güçlüyü korkutan niteliği ile cesaretini de ortaya koyarken Türkiye’de mizahın tarihini yazıp sosyopolitik anlamda iktidarmuhalefet haritasını çıkarmayı hedefliyor. Cantek ve Gönenç, “Muhalefet Defteri”ni anlattı.  Levent Cantek  Levent Gönenç  gamze akdemİr gamzebaharakdemir@gmail.com M uhalefet Defteri’nde nereden yola çıktınız, temel meseleniz neydi? n LEVENT CANTEK: Böyle bir çalışma yaparken ister istemez mesele ettiklerinize yoğunlaşıyor, ayrıntıları betimliyor, farklı açılardan tartışmaya çalışıyorsunuz. Biz önce tarihsel bir perspektif çizdik, sonra karikatürün doğasını, açmazlarını ve gücünü irdelemek istedik. Önemli dergileri, iddiaları  ve siyasetle ilişkisini anlatmaya çalıştık. n LEVENT GÖNENÇ: Bizden önce de karikatür ve mizah üzerine yapılmış çok önemli ve değerli çalışmalar var. Hepsi bize yol gösterdi. Galiba biz biraz daha “akademik” bakmayı denedik. İkimizin de akademik bir arka planı olmasıyla ilgili olabilir bu ama nihayetinde, mizah ve karikatür Türkiye’de çoktan bu “akademik” ilgiyi hak ediyor. Kitabı yazarken zihnimizi kurcalayan temel meselelerden biri de buydu. “KAMU DEĞİŞTİKÇE MİZAH DA DEĞİŞİR” n Mizahın siyasetle ilişkisi, etkileşimi konusunu öne alarak devam edelim; nasıl bir etkileşimdir bu? n CANTEK: Siyaseti ve siyasetçileri  temel alan bir mizah, siyasetin aktüalitesine bağımlıdır; liderlere, siyasetçilere, kararlara, krizlere, çekişmelere ve seçimlere dayanır. Siyasi mizah, bunun yanı sıra kamusallığın ve medyanın da bir parçasıdır. O kamusallık neleri içeriyor, o medya nasıl varoluyorsa o mizah da o hamurdan yoğrulur; o espri ve mizahın hasmı ve hempası bellidir. Demokratik rejimleri etkilediği için söylüyorum; Fransız Devrimi’nden bu yana ülke kamusallıkları milliyetçi, seküler ve moderndir. Buna muhalefet edenler hasımlaştırılır. Bizim mizahımız bu çerçevenin dışında değil elbette. Muhalifleri rejim dışı gösterme iştahı, medyanın, siyasetin ve bu çerçevede kullanılan mizahın motiflerindendir. Memleket kamusallığı ve çoğunluk değerleri değiştikçe mizah da değişir.  n GÖNENÇ: Siyaset, mizah için her zaman iyi bir malzemedir. Okur, söyleyemediğini mizahçının, karikatürcünün söylemesini ister. Böyle bakınca mizah siyasetten kendini soyutlayamaz ya da bunu ancak bir noktaya kadar yapabilir. Mutlaka gündeme temas eder, siyasete bulaşır. Türkiye’de mizahın tarihini yazarken sosyopolitik anlamda “iktidarmuhalefet” haritasını da çıkarmak gerekiyor. Kitapta biraz da bunu yapmaya çalıştık. n Mizahın bu sosyopolitik alanda entelektüel bir iddiası olduğunu düşünüyor musunuz? n CANTEK: Mizah temelde bir his. Entelektüel iddiası olması gerekmiyor. Onu nasıl kullanacağınıza bağlı olarak ayrıca bir anlam kazanabilir. Muktedir karşısında alt kültürler, azınlıklar, muhalifler veya sanatçılar mizaha başvurabilir, baskıyı mizah yoluyla alenileştirerek eleştirebilir.  “KARİKATÜR, ÇOĞUNLUK  DEĞERLERİNDEN BESLENİR”  n Karikatür ötekileştirilenlere karşı  nasıl bir tavrı benimsemiş?  n CANTEK: Karikatür, genelleme  yapıyorum, popüler bir sanattır; çoğun  luk değerlerinden beslenir. Herkesin  kızdığına kızan, güldüğüne gülen bir  yönü vardır. Siz, bir gazetede çiziyor,  bir mizah dergisinde çalışıyorsanız ço  ğunluk değerleriyle ve zamanın hâkim  yargılarıyla uyumlu olmak zorundası  nız. Memleket karikatürü, tarihini in  celersek kabul edelim, rejimin düşman  saydığı her şeye düşmanlık göstermiş  tir. Her türlü azınlık, her türlü muhalif  görüş, çoğunluk değerleriyle uyuş  mayan farklı milliyetler, marjinaller  tahkir edilmiştir. Demokrasi kültürü  geliştikçe bu yargılayıcı tutum, tektip  leşmekten çıkıyor.  n GÖNENÇ: Katılıyorum, karikatür  bir popüler kültür ürünü. Dolayısıy  la “satmak” için popüler değerlere,  popüler söylemlere ihtiyaç duyabilir,  prim verebilir. Bir sınır da olmalı tabii.  Günümüzde insan hakları hukukunda  kabul edilen “insan onuru” en iyi ölçüt  gibi geliyor bana.  n Türkiye’de sol eğilimli dergilerde  karikatüre daha çok yer verilmesinin  nedeni nedir?  n GÖNENÇ: Bir sebebi solun yıllar  yılı muhalefette yer alması. Karikatür  bu yayınlarda muhalif duruşun çiz  gili ifadesi olarak karşımıza çıkıyor.  Türkiye’de solun etkilendiği ve takip ettiği ülkelerdeki yayın  >>  10 20 Temmuz 2017  KItap   
            
    
