Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÖZGÜR ÇİÇEK VE IRMAK ERTUNAHOWISON’DAN “JANE AUSTEN VE ADABI MUAŞERET” ‘Bizim’ Jane sİnem bozkurt K afanızda bir yazar canlandırın, herhangi bir yazar, pervasızca dolaşan karakterlerini âşık edip onların çoluk çocuğa karışmasını sağlasın ya da onları sonsuz yalnızlığa mahkum edip hayata isyan ettirsin. Bu kendi yazdıklarının “efendi”si olan, kendi kurgusu söz konusu olduğunda her şeye muktedir, sarsılmaz otoriteye sahip yazarımız kadın mı erkek mi sizce? Kadın diyenlere bir alkış! Erkek diyenler ise hiç de azımsanmayacak bir çoğunluğa mensup. Duruma biraz daha açıklık getirelim: İngilizcede yazar anlamına gelen “author” sözcüğü ile İngilizce otorite anlamına gelen “authority” sözcüğü aynı kökenden gelir. Tam da otorite sahibi yazara atfedilen bu kutsal statüdür, yazar deyince bir erkek imgesinin gözümüzde canlanmasının nedeni. Bu durum yüzyıllar boyunca kadınların yazarlık mertebesine neden yükselemediğini ya da en iyi ihtimalle neden bunu başarabilmek için bin bir zorluğa katlanmak zorunda kaldığını bize birazcık olsun açıklayabilir. İşte kadınların yazar olmasının bir hayal, minicik bir ihtimal olduğu yıllarda, 1800’lerin başında karşımıza çıkıyor Jane Austen. FEMİNİST ELEŞTİRİLER Yazarlıkla para kazanan ilk kadınlardan olmasına rağmen İngiliz yazar Jane Austen, kitaplarında işlediği konular nedeniyle sıklıkla feminist eleştirmenlerin eleştiri oklarının hedefi olmuş, olmakta. Özgür Çiçek ve Irmak ErtunaHowison, Jane Austen ve Adabı Muaşeret isimli kitabında bu eleştiriyi mizahi bir dille masaya yatırıyor. Açık Radyo’da Jane Austen ile Adabı Muaşeret isimli programlarındaki söyleşilerine dayanarak oluşturdukları bu kitap bizi eğlendiriyor, güldürüyor, düşündürüyor ve sıkmadan döneme dair bilgiler vererek bugünün popüler kültürünün de bir eleştirisini yapıyor. 2013 Mayısı’nda Açık Radyo’da Gu Jane Austen, kitaplarında işlediği konular nedeniyle sıklıkla feminist eleştirmenlerin hedefi olmuş. Özgür Çiçek ve Irmak ErtunaHowison, “Jane Austen ve Adabı Muaşeret”te bu eleştiriyi mizahi bir dille masaya yatırıyor. Açık Radyo’da yayınlanan programları da böylelikle kitaplaşıyor... rur ve Önyargı’nın 200. basım yıldönümünü kutlayarak başladıkları bu program Ağustos’ta son bulmuş. Bu süre boyunca sürekli bah settikleri Jane Austen, zamanla onlar için “bizim Jane” oluvermiş. O dönem Türkiye’de yaşananlar kendileri ne arka plan olurken Jane Austen’dan tabiri yerindeyse kıyafet ve aksesuar seçimleri, yemek tarifleri ve iliş kilere dair ipuçları alıp bunları dinleyicileri ile paylaşmışlar. Programı yaparken kendilerini sürekli bir şeyleri araştırırken bulmuşlar. Hiç evlen meyen ama romanla rının sonları evlilikle biten, roman yazarak para kazanabilmiş ilk kerem halıcıoğlu kadın yazar gerçekten de feministlerin eleştirdiği gibi kadınlara uysal olması gerektiğini Özgür Çiçek ve Irmak ErtunaHowison’ın (solda) kitabı “Jane Austen ve Adabı Muaşeret”, fikir olarak, ikilinin Açık Radyo’daki programlarından doğdu. Yayından bir kare... mi aşılıyor yoksa döne me ait kültürel kodları anlatıp bu sosyal dünyasında kadınların sesi olmanın kurallarla dalgasını mı geçiyor diye yanı sıra kendi üslubunu yerleştiren bir kendilerine sormuşlar. Austen’ın karak kadının var olması takdire değer ancak terleri aracılığıyla anlattıklarına bakılır çoğu zaman kadın yazarların ele aldığı sa kadınların konumuna ilgisiz kaldığı konularla bu erkek egemen dünyanın söylenemez. Örneğin, Özgür Çiçek ve kodlarının daha da yerleşmesine se Irmak ErtunaHowison’ın dikkatimizi bep olduğu da tartışılan bir olgu. Jane çektiği şekilde Austen’in İkna isimli ro Austen’e gelen eleştiri tam da bununla manının yirmi yedi yaşındaki ağır başlı ilgili. Romanlarında evliliği ulaşılması karakteri Anne Elliot’ın “Kalem hep gereken mutlu son olarak sunması, dö erkeklerin elinde oldu” (s. 51) sözünden nemin toplumsal kuralları çerçevesinde yola çıkalım. Karakterimiz Anne, pek çizdiği kadın imgesi ve günümüzde çok kitabın yazarının genellikle erkek “chicklit” denen yirmili otuzlu yaşlarda olduğunu gözümüze sokarak dünyanın özellikle bekâr ve çalışan kadınlara ka çoğunlukla erkekler tarafından anlatıl dınlara yönelik edebiyatın temellerini dığını ileri sürüyor. Özgür Çiçek ve Ir attığının ileri sürülmesi, onu feminist mak ErtunaHowison bu tespitlerinden lerin hedefi yapıyor. Hâlbuki Özgür dolayı Anne’nin Jane Austen’in iç sesini Çiçek ve Irmak ErtunaHowison, Jane en iyi yansıtan karakteri olduğunu söy Austen’ın yaşadığı dönemin kodlarını lerken hiç de haksız değil. çok iyi analiz ederek bunları okura POPÜLER KÜLTÜR VE AUSTEN sunarken ironik bir tavır takınıldığının altını çiziyor. İçerikten ziyade üslubuy Feminist eleştiri açısından bakıldı la bir tavır aldığını belirtmekten de geri ğında da bir kadının, Jane Austen gibi, kalmıyorlar. edebiyat sahnesine çıkması çok önemli Yazarlık mertebesinin kadın açısın bir durum; erkek egemen edebiyat dan ulaşılabilir olmasının zorluğu bir yana, kadınların kitap okumasının da isyan niteliği taşıdığı durumlar yok değil. Yazarlarımız “Siz siz olun okuyan bir kadını asla rahatsız etmeyin!” (s. 51) derken benim de Austen karakterleriyle kendimi en çok özdeşleştirdiğim noktayı açığa çıkartıyor. Austen’ın kadın karakterlerinin birer kitap kurdu olması, Çiçek ve Howison’a göre hiç de tesadüf değil ve Austen’ı savunurken altını çizdikleri noktalardan biri. Austen, belki bizim beklediğimiz şekilde değil ama bu mesele üzerinden kendince dönem eleştirisi yapıyor. Görünürde karşımızda evliliği arzulayan kadınlar var belki sadece ama bu kadınlar okumaya tutkun, erkeklerin yazarlığını sorgulayan ve dönemin toplumsal kuralları içinde bireysel özgürlükleri için mücadele eden cesur kadınlar. Yazarlarımız, bu cesur kadınlar üzerinden Jane Austen’ı anlatırken feminist tarihin önemli isimlerine de değinmeden geçmiyor. “Meğer beybabalar özgürlük, eşitlik, kardeşlik derken sadece erkekleri kast ediyormuş!” (s. 50) diye düşünüp Fransız devriminden ilham alarak kadın haklarının altını çizen, feminist tarihin önemli figürlerinden Marry Wollstonecraft’tan tutun da patriyarka kavramını feminist bakış açısı ile anlatan Kate Millett’e yapılan göndermeler, Türkiye’deki kadın yazarlara dair tespitler ve ülkemize dair yapılan siyasi göndermeler bu kitabın hatırı sayılır bir araştırmanın ürünü olduğunu da gösteriyor. Özgür Çiçek ve Irmak ErtunaHowison ayrıca evlilik programlarından dem vurarak Survivor’dan Instagram’a popüler kültüre dair ne varsa Austen romanlarında da şekil değiştirerek varolduğunu gösterip kendi deyimleri ile Jane Austen kitaplarında yer alan toplumsal kuralların günümüzde hâlâ güncelliğini koruduğunun da altını çiziyor. Popüler kültür ile Jane Austen romanlarını bir araya getiren yazarların bize anlatmak istediği günümüzde hâlâ varolan toplumsal öğelerin, vaktiyle Austen tarafından başarıyla hicvedilerek ele alınması. Jane Austen’a bir de Özgür Çiçek ve Irmak ErtunaHowison’ın gözünden bakmak ve yazarın kadınlarının, aslında belirli toplumsal kurallar içinde bireysel özgürlükleri için mücadele ettiğini görmek, bunu yaparken kâh hınzır hınzır gülümsemek, kâh hayallere dalmak, kâh kahkahalar atmak istiyorsanız hemen çayınızı koyup koltuğunuza kurulun... n Jane Austen ve Adabı Muaşeret / Özgür Çiçek, Irmak ErtunaHowison / Doğan Kitap / 192 s. 4 1 Haziran 2017 KItap