Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
                        Yıllar
                    
                    
                
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                ‘Sevgili Piraye, hemşirem ve yengem’  “Kemal’den Piraye’ye Mektuplar” büyük bir aşkın tanıklığı, Nâzım Hikmet ve Kemal Tahir’in hapislik günlerinin ve Kemal Tahir’in yaşamının bir bölümünün ilk ağızdan anlatımı olması açısından önemli. İçindeki belge, fotoğraf ve resimlerle de arşivlik, saklamaya değer bir kitap.  Ö ncelikle Nâzım Hikmet’in eşsiz şiirlerden, sonra onun yazdığı mektuplardan bildiğimiz bir aşk. Büyük şairin yaşamını ve eserlerini etkilemiş Piraye’ye aşkı. Bu aşk ilişkisinin sadece bir yönünü, Nâzım’ın anlattığı tarafını okumuşuz, bilmişiz. Gerçi az bir şey değil, sadece Nâzım Hikmet’in Piraye’ye yazdığı ve elde kalan mektupların sayısı 583. Piraye, yaşamı boyunca Nâzım Hikmet hakkında hiç konuşmamış, yazmamış, demeç ya da röportaj vermemiş. Yalan yanlış şeyler yazanlara bile cevap vermemiş, verdirmemiş. Âdeta Nâzım Hikmet’in yaşamında taraf olmaktan kaçınmış. NÂZIM’DAN SONRA YAYIMLANANLAR Memet Fuat, Gölgede Kalan Yıllar (Yapı Kredi Yay.) adlı anı kitabında Piraye’nin hiçbir şeyini atmadığı gibi başkalarının verdiği defterleri, kâğıtları, not ve mektupları da sakladığını anlatır. Şimdi “Piraye Koleksiyonu” olarak adlandırılan o terekeden öncelikle Nâzım Hikmet’in şiirleri çıkmış. Piraye, Nâzım Hikmet’in kendisine verdiği, yolladığı şiirleri iki kopya olarak saklarmış. 1950 Temmuzu’nda, Nâzım Hikmet hapisten çıktığında bu şiirlerin kopyalarını Piraye’den istemiş. Piraye de ayrıyız gayrıyız demeden bu şiirleri Nâzım Hikmet’e vermiş. Nâzım Hikmet bu kopyaların üzerinde çalışmış, yayımlanacak hâle getirip bir dostuna teslim etmiş. Ama Nâzım Hikmet’in ölümünden sonra Türkiye’de şiirlerini yayımlama orta  mı oluştuğunda, bu bir dost da, onun  sitesi Yayınları’ndan  düzelttiği kopyalar da bulunamamış  çıkan “Çankırı’dan  ve yine Piraye’ye başvurulmuş. Ama  Piraye’ye Mek  Piraye’nin sağlığında bu koleksiyondan tuplar” ve “Nâzım  Nâzım Hikmet’le ilişkisi hakkında hiçbir Hikmet’in Açlık Gre  belge çıkmadığını da biliyoruz. Oğlu  viBelgeler” ve Yapı  Memet Fuat, Piraye’nin ölümünden son Kredi Yayınları’ndan  ra, 1975’te Nâzım Hikmet’in Piraye’ye  çıkan ve Nâzım  yazdığı mektupları kitaplaştırdı (Yapı  Hikmet’in Piraye’ye yazdığı mektupların  Kredi Yay.).  yirmi yedi tanesinin tıpkıbasımından  Memet Fuat’ın ölümünden sonra on oluşan “Sana Gelince”. Yeşim Bilge,  dan geriye kalanları Memet Fuat Arşivi  bu yıl içinde Yapı Kredi Yayınları’ndan  adıyla tasnif ederken “Piraye Koleksiyo “Nâzım’ın Cep Defterlerinde Kavga, Aşk  nu” olarak adlandırılacak Piraye’nin te ve Şiir Notları” adlı bir kitabın daha çıka  rekesi ile karşılaştığını yazıyor Yeşim Bil cağını müjdeliyor.  ge. Bu terekeden Nâzım Hikmet’in daha önce yayımlanmamış şiirleri, bitmemiş  ÜÇ YILLIK “ÖZGÜRLÜK”  romanları, piyesleri çıktığı gibi üç tıpkı  Erden Akbulut, Yeşim Bilge, Handan  basım kitap da yayımlandı; Bilgi Üniver Durgut ve Mehmet Ulusel’den oluşan  “Piraye Kolek  siyonu Çalışma  Grubu” Kemal  Tahir’in 1940’larda  Piraye’ye yazdığı  on beş mektup, bir  kartpostal ve bir not  ile Nâzım Hikmet’e  yazdığı bir kart  postal, iki mektup  ve iki farklı mektu  bundan sayfaları,  Naci Sadullah’a  yazdığı bir mektupla  birlikte kitaplaş  tırdı. Kemal’den  Piraye’ye Mektuplar  (Nisan 2017, İthaki  Yay.) adlı kitapta  Kemal Tahir, Nâzım Hikmet’i önce şiirleriyle tanımış. Nâzım Hikmet, Bursa Hapishanesi’nden çıkıp İstanbul’a gelince de tanışıp arkadaş olmuşlar.  Nâzım Hikmet ve Kemal Tahir’le  birlikte Çankırı Cezaevi’nde yatan Dr. Hikmet Kıvılcımlı’nın da olduğu on altı fotoğraf ve Nâzım Hikmet’in yaptığı yedi resim de yer alıyor. İnsanların, hele bizden yaşça çok büyük, üstelik şahsen tanımadığımız kişilerin ön adlarıyla anılmasını sevmem. Nâzım Hikmet’e sanki mahalle arkadaşımızmış gibi Nâzım denmesini garipserim. Tam adıyla Hatice Zekiye Pirayende’yi “Piraye” diye anmak da garibime gidiyor. Kitabın imzasız giriş yazısında anlatıldığı gibi Piraye Hanım ömrü boyunca babadan ya da evlilik yoluyla gelen soyadlarını hiç kullanmamış, kendisine “Piraye” denmesini istemiş, öyle bilinmiş. Onun arzusuna uyrarak ön adıyla söz ediyorum. Piraye, Nâzım Hikmet’le tanıştığında Vedat Örfi ile evlidir. Suzan ve Memet Fuat adında iki çocukları vardır. Vedat Örfi’den ayrılma aşamasındayken Nâzım Hikmet’in kardeşi Samiye’yle arkadaş olur. Bu vesileyle Nâzım Hikmet’i tanır. Önce dost, sonra sevgili olurlar. 1932’de boşanınca evlenmeye karar verirler. Ama araya Bursa tutukluluğu girer ve ancak 1935’te evlenebilirler. Piraye ile Nâzım Hikmet’in on altı yıllık evliliğinin sadece üç yılı “özgür” geçmiş. On altı yıl boyunca sadece Nâzım Hikmet’in kaldığı Ankara, İstanbul, Çankırı ve Bursa’daki cezaevlerine Piraye’nin ziyaretleriyle buluşabilmişler. Bu ziyaretlerin bazılarında çekilen fotoğraflarda karenin içinde üçüncü bir şahıs da yer alır. Bu kişi Nâzım Hikmet’in koğuş arkadaşı Kemal Tahir’dir. Kemal Tahir, Nâzım Hikmet’i önce şiirlerinden tanımış. Nâzım Hikmet’in Bursa Hapishanesi’nden çıkıp İstanbul’a gelmesiyle da tanışıp arkadaş olmuşlar. Birlikte Geçit dergisini çıkarmışlar. Ardından da aynı davada yargılanmışlar. Kemal Tahir, on beş yıl ağır hapis cezasına çarptırılmış. 3 Haziran 1938’de tutuklanmış. 19381939 arası İstanbul Tevkifhanesi’nde Nâzım Hikmet’le birlikte kalmışlar. Şubat 1940’ta Çankırı Cezaevi’ne nakledilmişler. Aynı koğuşta kalmışlar. Piraye, hapishane ziyaretleri sırasında Kemal Tahir’le tanışmış. Kemal Tahir ise Piraye’yi öncelikle Nâzım Hikmet’e yazdığı mektuplardan biliyor, tanıyor. Kemal Tahir de Piraye’ye mektuplar yazmaya başlamış. Kemal Tahir mektuplarda kendinden, çalışmalarından, hapishane hayatından, özgürlüğüne kavuşma umudundan söz ediyor ama esas unsur Nâzım Hikmet. Çok sevdiği yengesine hep Nâzım Hikmet’in durumundan, yapıp ettiklerinden söz ediyor. PirayeNâzım aşkını üçüncü şahsın tanıklığından okuyoruz. İlişkinin nerede sekteye uğrayacağının izlerini de görüyoruz. Kemal Tahir yengesine hayran, sevgi dolu. Nâzım Hikmet’in Piraye’den ayrılığında da yengesinden yana olduğunu açıkça belirtiyor ama Nâzım Hikmet olmadan da bu mektuplaşma sürmüyor. Kemal’den Piraye’ye Mektuplar büyük bir aşkın tanıklığı, Nâzım Hikmet ve Kemal Tahir’in hapislik günlerinin ve Kemal Tahir’in yaşamının bir bölümünün ilk ağızdan anlatımı olması açısından önemli. İçindeki belge, fotoğraf ve resimlerle de arşivlik, saklamaya değer bir kitap. n  12 1 Haziran 2017  KItap   
            
    
