Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KItap VİTRİNDEKİLER Top / Gulam Hüseyin Sâedi / Çeviren: Farhad Eivazi, Makbule Aras / Yapı Kredi Yayınları / 160 s. Top, yirminci yüzyıl başında İran’da Meşrutiyet’e geçiş sancılarının yaşandığı bir zaman dilimini ele alıyor. Ülke içinden ve dışından farklı güç odakları, siyasi iktidarı ele geçirme mücadelesine girişir ve kendi çıkarı için obaları birbirine düşüren hoca, sonunda birlik olmayı başaran göçerler tarafından cezalandırılır. Roman boyunca oradan oraya taşınıp duran top, sonunda hedefini bulur ancak bu noktaya gelene kadar güçsüz, masum, hiçbir şeyden haberi olmayan halk, yokluk içinde yaşayıp büyük eziyet görür. Çağdaş İran edebiyatının özgün kalemi Sâedi, Top adlı romanıyla Türkçede. Karanlığımın Kızıl Geçidi / Suphi Varım / Labirent Yayınları / 270 s. 1921 İstanbulu. İngilizler yardımıyla “Kuvvacılara” kıyam peşinde olan padişah yandaşları. Bir yanda yoksulluk, diğer tarafta karaborsa ve yabancı devlet işbirlikçileri... “Kızıl Üçleme”nin ilk romanı Simirna Kızılı’nın kahramanı Sergey Andreyev, bir yandan bu kaotik ortamı gözlemekle görevli, diğer taraftan ihbar sonucu öldürülen yoldaşının katilini bulmak zorunda. Karanlığımın Kızıl Geçidi, Suphi Varım’ın yine bir döneme odaklandığı yeni romanı. Bülbül Efkârını Gizlemek İçin Öter / Mehmet Taşdemir / Agora Kitaplığı / 144 s. “Bir insan daha genç sayılacak bir yaşta, üstelik sağlığı da yerindeyse, kendisine mezar yeri aramaya çıkmışsa ya gösteriş budalası, ya deli ya da günahkârdır. Senin gözlerinde bir suçlu oturuyor. Belki istemediğin bir suç işledin. Çünkü suçluyla vicdanın durmadan yer değiştiriyor. Bir insan suçlu da olsa, yakasını vicdanına kaptırıyorsa, o iyi bir insandır. Senin vicdanın, senin çok uzağında durduğun bir kötülük için bile yakandan düşmüyor. İçindeki bir azabı dindirmek için yola çıkmış biri gibi geliyorsun bana. Belki bir kadın senin yüzünden kendini harap etti. Belki bir ölüme sebep oldun. Belki korkuların yüzünden bir kötülüğe engel olamadın. Acını sığdıramadığın bir dünya da bulamamış olabilirsin...” Mehmet Taşdemir, Bülbül Efkârını Gizlemek İçin Öter’le okuların karşısında. Kumların Kadını / Kobo Abe / Çeviren: Barış Bayıksel / Monokl Yayınları / 184 s. Bir ağustos günü bir adam ortadan kayboldu. Bir tatil gününde, buharlı trenle yarım günlük mesafedeki sahile doğru yola çıktı ve kendisinden bir daha haber alınamadı. Ne kayıp başvurusu ne de gazete ilanları bir işe yaradı... Bu adamla ilgili vakada kayda değer bir ipucu yoktu. Ayrıca, günlük hayatında ortadan kaybolmak istediğini düşündürecek en ufak bir hâl veya harekete rastlanmamıştı. Başlangıçta herkes gizli bir ilişkisi olabileceğini düşündü. Fakat eşi, adamın bu geziye böcek toplamak maksadıyla çıktığını söylediğinde, hem polisler hem de iş arkadaşları biraz hayal kırıklığına uğradı. Kobo Abe’nin kaleme aldığı Kumların Kadını yeniden okur karşısında. Tahran’ın Kırmızı Sirenleri / Shahzadeh N. İgual / Mona Kitap / 226 s. Vatan hasreti çekmemiş insanlara anlatması en zor duygudur “yurt özlemi”. Bunu bizzat yaşayan Shahzadeh N. İgual, önce İslam Devrimi, ardından İranIrak Savaşı derken Türkiye’ye sığınmak zorunda kalan İranlı bir ailenin gerçek yaşam öyküsünü kaleme aldı. 1979’da değişen rejimle ters düşünenlerin ve yeni sisteme direnemeyen bir kitlenin gitmekten gayrı hiçbir çaresi yoktu. Tutuklanıp hapsedilen veya öldürülenlerin dışındakiler ya kaçtı ya sürüldü. Tahran’ın Kırmızı Sirenleri, İran’ın en saygın ailelerinden birinin, devrim ve savaşın ardından yaşadığı acıyı ama her şeye rağmen birbirlerine olan bağlılığını anlatan sevgi ve hüzün dolu bir roman. Ben, Jack Engle / Walt Whitman / Çeviren: Aytek Sever / Everest Yayınları / 136 s. Çimen Yaprakları’yla beraber Walt Whitman müstear isimle, bir gazetede tefrika edilecek bir roman kaleme almaya başlamıştı 1852’de. Kitabın başlıca temaları öksüzlük, para hırsı, gençlik ruhu, hızla büyüyen New York ve yeniden bulunan sevgiydi. 2016’da, Zachary Turpin adındaki genç akademisyen, ısrarla bu romanın izini sürdü ve bir kütüphane rafında okurlarını beklerken buldu. Yazılmasından 160 yıl sonra Iowa Üniversitesi tarafından özenli bir şekilde basılan kitap şimdi de Türkçede. Hassas Kalp Hikâyeleri / Feridun Andaç / Eksik Parça Yayınları / 142 s. Feridun Andaç, kitabında insanın insana gitmesinin sevinçlerini, burukluklarını, bırakılmışlığının öyküsünü anlatıyor. Kitaptaki metinler, insan ruhunda ve belleğinde iz bırakan anların, anıların hassas bazen de travmatik hikâyelerinden oluşuyor. Anlatarak iz süren, belleğin labirentlerinde gezinen, anlatıcıyla yüz yüzeyiz bu kitapta. Her yaşanmışlık, onun anlatımıyla hayatın yazıdaki izlerine dönüşüyor. Mülksüzleşme / Judith Butler, Athena Athanasiou / Çeviren: Başak Ertür / Metis Yayınları / 200 s. Mülksüzleşme’de yer alan yazılar, Mısır devriminin en yoğun olduğu dönem ile Yunanistan’da solun neoliberal kemer sıkma politikalarına karşı ciddi muhalefet gösterdiği dönem sırasırda iki yazarın yürüttüğü diyalog sonucunda ortaya çıktı. Irigaray’ın çalışmalarından, Heidegger’in teknoloji eleştirisinden, Foucault’nun biyopolitika kavramından ve Lacan sonrası psikanalizden beslenen Athena Athanasiou ile Foucault’nun söz edimleri kuramından, toplumsal cinsiyet kuramından, kuir aktivizmden ve heterodoks psikanalizden yola çıkan Judith Butler, “Siyasal duyarlılığı mümkün kılan nedir?” sorusunun peşine düşüyor. Gecede Saklı Yalnız Aşklar / Adil Yıldırım / Doğan Novus / 272 s. Sanki bir laf etsek birbirimize sarılıp ayrılmayacakmışız gibi bir his vardı aramızda. Bunu düşününce ister istemez ürperdim. Bunu kendi kafamda uydurmadığımı hissettiren bakışları, ona baktığımda bana mıhlanıyordu ve bu durum beni daha da karanlık ve dipsiz bir kuyuya atıyordu. Bazı kadınların aşkı erkeği ürkütür, en serseri adamı bile. Çok gerçektir, çok çıplak, çok yabani ve ateşli. Gisella, öyle bir kadındı. Üstünden yaşına uygun çocuksuluğu attığında öldürücü olacaktı. Kitap, Adil Yıldırım’ın ilk romanı. Evren Avucunda / Christophe Galfard / Çeviren: Duygu Akın / Domingo Yayınevi / 380 s. Christophe Gaflar, bizi muazzam bir yolculuğa çıkarıyor; karadeliklere, en uzak galaksilere ve kâinatın başlangıcına götürüyor okuru. Bir atomun çekirdeğine dalıyor, zamanda yolculuk ediyor, Güneş’in içine giriyoruz. Dokunuyoruz. Galfard, evreni avucumuza bırakıyor. Popüler bilim klasiğine dönüşen Evren Avucunda’da, Christophe Galfard ki kendisi Stephen Hawking’in öğrencisi denklemler yerine hayal gücümüzden faydalanarak bizleri kelimenin gerçek anlamıyla “bambaşka dünyalara” yolluyor. Çizmelerimi Çıkarayım mı?Soma... 13 Mayıs 2014 / Onur Yıldırım, Uğur Şahin Umman / Ayrıntı Yayınları / 352 s. Tütün üretimiyle geçimlerini sağlayan Soma köylüleri, yanlış politikalardan ötürü yer üstünde geçim kaynağı bulmakta zorlanınca bu kaynağı yeraltında aramak zorunda kaldı. Hızla işçileşen çiftçiler, özelleştirilen madenlerde zor koşullar altında, özellikle de taşeronlaşma ve dayıbaşılık sisteminin basıncıyla, düşük ücretlerle, ağır şartlarda çalışmaya mahkum edildi. Soma Katliamı, aşırı kâr hırsı, üretim baskısı, özelleştirme ve taşeronlaştırma politikaları ile dayıbaşılık denen kuralsızlığın ve denetimsizliğin oluşturduğu kötü düzenin bir sonucu. Onur Yıldırım ve Uğur Şahin Umman’ın kaleme aldığı Çizmelerimi Çıkarayım mı? bu süreci mercek altına alıp Soma insanının acılı serüveninin her aşamasını, tanıklıklara dayanadırarak gözler önüne seriyor. Büyük Mühendisler / Ioan James / Çeviren: Yonca Aşçı Dalar / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 310 s. Ioan James, dört yüz yıl geriye uzanarak elli bir mühendisin biyografisini kaleme alıyor. Kitap, on yedinci ile yirmi birinci yüzyıl arasında dünyayı büyük oranda değiştiren mühendisliğin öncüsü isimlerin başarıları ve her biri oldukça merak uyandırıcı yaşam öyküleri üzerinde titizlikle duruyor. Kronolojik olarak düzenlenmiş biyografilerle, mühendisliğin yıllar içinde hangi toplumsal koşullarda geliştiğine dair çarpıcı bir tablo sunuyor. Bilimsel ve teknik ayrıntıları asgaride tutan kitap, konuya ilgi duyan okurları modern gelişmeleri kolayca izlemeye davet ediyor. n 24 1 Haziran 2017 KItap