Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
‘Bazen olaylar çok hızlı ilerler’ Baştaki aile hekimliği ile ilgili bölümlerin ardından, Herman Koch’un kaleme aldığı “Havuzlu Yazlık” hızını alıyor. Gerilim artıyor. Kanlı değilse de heyecanlı bir gerilim romanı hâlini alıyor kitap. Çok iyi kişilik çözümlemeleri, doğa ve çevre betimlemeleri ile derinlik kazanıyor, edebi niteliği artıyor. E leştirmen Adnan Benk bazı kitapların eleştirisine kapağından başlardı. Kapaktaki resmi, yazıların karakterlerini ve puntolarını anlatır, eleştirirdi. Herman Koch’un Havuzlu Yazlık’ı hakkında yazmaya da Adnan Benk’i anarak kapağından başlamak ihtiyacı duydum. Havuzlu Yazlık’ın kapak tasarımcısı Geray Gençer. Gençer’i başarılı bir tasarımcı olarak tanıyoruz. Kitap kapakları uluslararası ödüllere değer buludu. Yaptığı yüz kitap kapağını Yüz (Doğan Kitap) adlı bir kitapta topladı. Havuzlu Yazlık’ın kapağında bilekten kesilmiş bir ayak deseni var. Kesik yeri kanla kaplı ve büyükçe bir damla da akmış, düşmek üzere. Arka kapağında da yukarıdan aşağı yatay olarak yerleştirilmiş “İntikam hakkı nerede başlar?” sorusu büyük harflerle yer alıyor. Kitap kapakları hakkında nadiren yazarım. Esas olarak içerikle ilgilenirim. Oysa kapakların kitaba okuru çağıran çok önemli işlevleri vardır. Yayıncılar, kitapçılar “İyi kapak sattırır” diye düşünür. Okurun beklentisi kapaktan kitabın içeriği hakkında bilgi almak, en azından bir izlenim edinmektir. Tabii böyle bir zorunluluk olup olmadığı tartışmalı. Ama en azından kitap kapağı hitap ettiği okur kitlesine “Al beni!” demeli. Kapaktaki bilekten kesilmiş ayak deseni hem kitabı okumaya başlayıp başlamama kararı verirken hem de okuma sürecinde beni etkiledi. Anton Çehov’u anarak “Kapakta bilekten kesilmiş bir ayak deseni varsa, içerikte de ona ilişkin bir şey vardır” diye düşündüm. Arka kapaktaki “İntikam hakkı nerede başlar?” sorusu ile birlikte düşününce de ayakların kesileceği kadar bol kanlı bir cinayet romanı okuyacağım kanısına kapıldım. Polisiyeye meraklı olmama rağmen kanlı cinayet romanlarını sevmem. O nedenle kapaktaki desen ve arka kapaktaki slogan bana seslenmiyordu. Başka bir okur kitlesini, kanlı cinayet romanları sevenleri hedefliyordu. Kitapçı rafında kitapla karşılaşan ve gözüne ilişen kitapla büyük bir ihtimalle sadece birkaç saniye ilgilenecek okur için kapağın çağrıcılığının önemini anlatmaya gerek yok. Kapaktaki desen çağırır, kitabın adı ve yazarı o çağrıyı kuvvetlendirir ve okurun kitabı eline almasını sağlar ya da gözünün hemen yanındaki kitaba kaymasına neden olur. ARKA KAPAK Havuzlu Yazlık adı tek başına bir etki yaratmıyor ama kesik ayak deseni ile birlikte bir yazlıkta kanlı olaylar yaşanacağı çağrışımı yapıyor. Kitabın yazarı Herman Koch. O da kitabın adı kadar büyük ve görünür bir şekilde vurgu lanmış. Herman Koch Hollandalı bir romancı. Türkçede daha önce Akşam Yemeği (Doğan Kitap) adlı romanını okumuştuk. Bu etkileyici romanı okumuş okurlar için onun yazdığı bir roman ilgi çekicidir. Herman Koch’u tanımıyorsanız da “Kimmiş bu yazar?” diye merak etme olasılığınız var. Kitabı elinize alır arka kapağına bakarsınız. Artık görev arka kapak yazısındadır. Havuzlu Yazlık’ın arka kapağında kapağın nerdeyse tamamını kaplayan bir yazı var. Önce romandan, sonra da yazarından söz ediliyor. “Aile hekimi Marc Schlosser’ın tıbbi bir hatası yüzünden hastalarından biri olan meşhur aktör Ralph Meier hayatını kaybeder. Dr. Schlosser kendisini Tıbbi Disiplin Kurulu önünde savunmak zorundadır fakat bu konuda endişeli değildir: Birkaç ay uzaklaştırma olur en fazla. Biz hepimiz birbirimizi tanırız. Daha fazlası olmaz.” “Ama bu bir tıbbi hata mıdır? Ne de olsa Ralph, doktorun güzel karısı Caroline’e biraz fazla ilgi göstermiştir. Yoksa bu Meier çiftinin Schlosser ailesini davet ettiği yazlıkta olanlarla mı ilgilidir? Havuzlu Yazlık’ta ana karakter kimseyi ve hiçbir şeyi atlamadan, hayatının nasıl dönüşü olmayan bir noktaya geldiğini dürüstçe anlatıyor.” Kitabın neyi içerdiğini anlatan ama konuyu da tamamen aktarmayan ideal sayılabilecek bir arka kapak yazısı. Herman Koch’un biyografisi ise arka kapak için biraz uzunca. Yazarın Türkçede daha önce kitabının yayımlandığı bilgisine ve önceki kitabın adına ancak son satırda ulaşıyorsunuz. Kitapçıda ilgisi her an başka bir kitaba kayacak okur, kapağın yarısını kaplayan bu paragrafı sonuna kadar okur mu? Kitap pazarlaması açısından önemli bir tartışma konusu. Okur olarak benim için en önemli bilgi son cümlede. Diğer cümleler yazarı merak ettiğimde öğrenmek isteyeceğim türden. Bana kalsa “Herman Koch Hollandalı romancı” dedikten sonra son cümleye bağlar ve bitirirdim. Yazarın biyografisini de kitabın içine koyardım. Yayınevinin, kitap tasarımcısının ve editörün tercihleri kitabın satış şansını belirliyor. Eğer önceden kitap hakkında bir bilgim yoksa, ilanını görmemişsem, hakkında bir tanıtma yazısı okumamışsam, önce kapak, sonra arka kapak yazısı kitabı alıp okumamda etkili oluyor. Herman Koch, kitabın arka kapağında anlatıldığı gibi aile hekimi Marc Schlosser’ın tıbbi bir hatası yüzünden hastası ünlü aktör Ralph Meier’in hayatını kaybetmesini romanın başında anlatıyor. Sonra hastanın ölümünün doktorun bir hatası ya da bilerek yaptığı bir şey nedeniyle mi olduğunu anlamamız için geriye dönüş yapıyor. CİNAYETE DOĞRU Olaylar kitabın adına uygun olarak havuzlu bir yazlıkta yaşanıyor. Aile hekimi Marc ünlü bir aktör olan hastası Ralph’le arkadaş olmuştur. Ralph’in karısı Judith’e de karşılık bulacağını umduğu bir ilgi duyar. Ralph’in onları ailecek Akdeniz kıyısındaki yazlığına davet etmesi ile Judith’le birlikte olma şansı doğar. Bu davetin nedeninin, Ralph’in, Marc’ın karısı Caroline’e ilgisi olduğu bellidir. Ralph’in tacizkâr davranışlarından Marc da, Caroline de rahatsız olmuşlardır ama Marc Judith’le bir arada olacağız düşüncesiyle havuzlu yazlıkta tatil yapmayı sağlayacak bir plan yapar. Biri ilk gençlik çağında, diğeri daha küçük iki kızını da alarak Akdeniz’e doğru yol alır. Havuzlu villada film yönetmeni Stanley Forbes ve çok genç kız arkadaşı Emmanuelle ve Judith’in annesi de vardır. Marc’ın büyük kızı Julia hem Ralph’in hem de Stanley’in ilgi odağı olur. Bu arada Julia Ralph’in kendisiyle yaşıt oğlu Alex ile flört eder. Kapaktaki bilekten kesilmiş ayağı çağrıştıracak kanlı olaylar olmaz ama cinayete neden olabilecek bir olay da yaşanır. Julia olayın kurbanı olurken başta Alex olmak üzere Ralph ve Stanley de zanlılardır Marc’ın gözünde. Marc olayları kendi bakış açısı ile yorumladıkça Ralph’i öldürmek istemesi için nedenleri gittikçe artar. Ralph’in geçen yaz hiçbir şey yaşanmamış gibi hastalığı için başvurması da Marc’a beklenmedik bir fırsat verir. Baştaki aile hekimliği ile ilgili bölümlerin ardından Havuzlu Yazlık (Şubat 2017, Çev. Semin Suvaierol Hoen, Doğan Kitap) olaylar hızını alıyor. Gerilim artıyor. Kanlı değilse de heyecanlı bir gerilim romanı hâlini alıyor kitap. Çok iyi kişilik çözümlemeleri, doğa ve çevre betimlemeleri ile derinlik kazanıyor, edebi niteliği artıyor. n 10 30 Mart 2017 KItap